Kur’an’ı Açıklama Usulü

15 Mayıs 2010 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

–Abdulaziz Bayındır : Elhamdüllilahi Rabbil alemin, esselatü vesselamü ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.

Allah nasip ederse 1,2,3 Haziran günleri İzmit Kartepede’ki Kayak otelinde toplantı yapacağız, mezheplerin iç tutarlılığını masaya yatıracağız, Süleymaniye Vakfımız için ilk defa belki kendisini tenkide açması çalışmaları, tenkide açması olarak değerlendirilecek bir toplantı, o toplantıya hazırlık olmak üzere Fatih’in geçen hafta dinlediğimiz sunumunun bizim ortaya koyduğumuz metodolojinin sunumunu bu hafta da dinlemeye devam edeceğiz. Şimdi İkinci bölüm bu haftada bitecek mi Fatih.

–Fatih Orum : İnşallah bitirmemiz gerekiyor zaten vakitte kalmadı.

–Abdulaziz Bayındır : Herhalde haftaya da Abdurrahman’ı dinleriz Allah Nasip ederse

–Fatih Orum : Şimdi bu tebliğ şemasında geçen hafta birinci sütunu yani Kur’anın Kur’an’ı açıklaması bölümünde müteşabil, muhkem,  tehvil,  kavramlarını ele aldık. Bu gün ikinci sütuna

–Abdulaziz Bayındır: İkinci bir şeyle alsan onu

–Fatih Orum : Resullullah’ın uygulamaları sütununa başlayacağız. Orada da tebliğ, itaat, ittiba tebyin örneklik sünnet hikmet gibi bizim usulumüzün ana kavramlarını yine Kur’an’dan hareketle ele alacağız.

Resullullah’ın Uygulamaları:

Bu başlık altında Resullullah’ın söz ve uygulamalarının bu usul içerisinde ne anlama geldiğini tesbite çalışacağız. Bunu da Resullulah’ın söz ve uygulamalarını tebliğ, ittihat ve ittiba, tebyin örneklik vahiy ve hikmet açıcından ilişkisini koyarak yapmaya çalışacağız.

Tebliğ: Tebliğ görevi eksiksiz yerine getirmektir. Resullulah kendisine verilen tebliğ görevini eksiksiz yerine getirmiştir

—  Abdulaziz Bayındır : Zaten yerine getirmezse Resul olmaz

–Fatih Orum : onun asıl metinde niçin bu kadar yani nereden bu kadar eminiz yerine getirdiğine dair ilgili ayetler var, bu tebliğ aşamasında işte yanlışlar yapsaydı neler olurdu, onunla ilgili ayetler ana metinde var ama burada bizim elimizdeki asıl şey sabite tebliğin eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasıdır. Bundan kuşkumuz yok.

–Abdulaziz Bayındır : Burada hiç Resul Nebi tartışmasına girmeyelim, girmeyelim çünkü konuyu başka tarafa çekerler, ana konunun tartışması olmaz

–Fatih Orum: Onlara hiç girmeyelim evet, onu asıl metinden de çıkardım o tartışmaları, şimdi itaat ve ittiba

–Abdulaziz Bayındır:  Kitap olarak yazdığın metinde o olsun da

–Fatih Orum : ha onda  var, tebliğ metninde yok. Bu itaat ve ittibadan şunu kastediyoruz, genelde fıkıh usulünde kaynaklar hiyerarşisi diye bir anlayış var buna göre işte birinci kaynak Kur’an’ı Kerim ikincisi sünnet, sünnet müstakil ve ikinci bir kaynak olarak görünmekte bu defa bu sünnetin delillendirilmesi, temellendirilmesi bağlamında işte tebyin itaat ittiba gibi çeşitli kavramlara sürekli atıfta bulunuluyor yine Kur’an’ı Kerim’den hareketle. Şimdi bu Resulullah’ın uygulamalarının bizim için ne anlama geldiğini ortaya koyabilmek için Kur’an’ı Kerim’de Resulullah’a ona itaatin ona ittibanın onun işte tebliğinin, tebyininin ne anlama geldiğinin bu kavramları ele almak için bu ana başlığı açtık. Resullulah’a itaati emreden ayetlerde itaat edilmesi istenen şey Resullullahın Resul sıfatı gereği tebliğ ettiği şeydir, veya tebliğ ettikleri şeylerdir. Resule itaatin Allah’a itaat anlamına gelmesi Resullulah’ın tebliğ görevi sebebiyledir, bu da sonuçta Allah’a itaat anlamına gelir. İlgili ayetler şöyledir. Maide 6/92 : Veatî’û Allâhe veatî’û-rrasûle vahżerû fe-in tevelleytum fa’lemû ennemâ ‘alâ rasûlinâl belâġul mubîn, öyleyse Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının şayet yüz çevirirseniz bilmiş olun ki elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir. Başka bir ayet,

–Katılımcı: (anlaşılmıyor) ne metinde

–Fatih Orum: Fe

–Katılımcı:   fe in tevellev

–Fatih Orum :   ha baştakini diyorsun, Bir öncekinden hareketle

–Katılımcı: (anlaşılmıyor)

–Fatih Orum : Ayetin öncesi nasıl

–Katılımcı: 91 Maide, bu meallerde şeyler olabilir, gerçi bu mealde bizim meal de olabilir  bilemiyorum tam

YAHYA : Maide kaç o

–Fatih Orum: Doksan iki, doksan bire bakın diyor

–Yahya Şenol : Yâ eyyuhâllezîne âmenû innemel hamru doksan, İnnemâ yurîduş şeytânu doksan bir, Ve etîûllâhe ve etîûr resûle doksan iki, öyleyse

–Katılımcı: şart gibi duruyor da onun için söylemiştim

–Abdulaziz Bayındır : Öyleyse’yi kaldırılabilir tamam

–Katılımcı: öyleyse kaldırdık

–Fatih Orum: öyleyse kaldırdık doğru.

–Fatih Orum : kul etîûllâhe ve etîûr resûl, fe in tevelleytum fe innemâ aleyhi ve aleyküm ma ve in tudil ve ma  alâ resûli belâgul mubîn. De ki Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin eğer yüz çevirirseniz bilin ki, elçimize düşen sadece apaçık tebliğdir

–Katılımcı: peygamber demesek, resulluk şeyini çıkarsak

–Abdulaziz Bayındır : Peygamber demeyelim biz,

–Katılımcı: Allah’ın elçisi, Er resul olduğu için

–Fatih Orum: Resul olarak kastedilen yine Peygamber Resullullah

–Abdulaziz Bayındır : Yok şöyle diyelim bak, ben şunu tercih ediyorum nebi yerine peygamber, resul yerine elçi

–Katılımcı: Elçi denildiği zaman

–Fatih Orum : O doğru ama nebi olduğu kesin olan resule peygamber demenin bir sakıncası var mı, nebi olduğu kesin

–Abdulaziz Bayındır : Kavram karışması oluşuyor

–Katılımcı: Resul desek daha

–Abdulaziz Bayındır : Burada resul diyelim çünkü muhataplarımız Arapça biliyor ya

–Katılımcı: Ama çok resul geçti

–Katılımcı : O zaman resul diyelim

–Abdulaziz Bayındır : Resul diyelim evet

–Yahya Şenol : Resule de itaat olabilir

–Abdulaziz Bayındır : Yok de deme de dersen Allah’tan ayrı olmuş oluyor

–Fatih Orum : O zaman burada büyük yapmak lazım, o

–Abdulaziz Bayındır : ve resule itaat edin, orada ve olur, ve Resul e itaat edin olur

–Fatih Orum : Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yı büyük mü yazmamız gerekiyor

–Abdulaziz Bayındır : Yok

–Fatih Orum : Ona yüklenen sorumluluk, ancak ona ait size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir

–Katılımcı: O başta da ……. yüklenen

–Abdulaziz Bayındır : Size yüklenen sorumluluk size aittir

–Katılımcı: Orada yukarıda itaat etmeyi iki kere şey yaptık, gerçi ayette öyle ama,

–Abdulaziz Bayındır : Orada bir vurgu yapılmış oluyor

–Fatih Orum : Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz, Resule düşen diyorum yine, Resule düşen ancak apaçık bir tebliğdir ayette geçen ve in tutiin hu 09:06  ifadesindeki hu zamiri rasule gitmektedir

–Abdulaziz Bayındır : Hah işte gördün mü sende burada öyle yazmışsın zaten

–Katılımcı : ….

–Fatih Orum : Tabii ki

–Katılımcı :Biraz acaee ediyoruz

–Fatih Orum : Yok bunun için yapıyoruz zaten bunu. Rasule düşen tebliğ olduğuna göre ona itaat onun tebliğ ettiği şeye dolayısıyla Allah’a itaattir dedik.

–Yahya Şenol : Tebliği

–Fatih Orum : Evet doğru mudur

–Abdulaziz Bayındır : Gayet güzel gayet güzel öyle olması lazım, ben zaten bu cümleyi bekliyordum, onu da söyledin

–Fatih Orum : Bu tebliğde biraz daha ayrıntılı tabii. Resullullah’a haram ve helal kılmanın nisbet edilmesi de böyledir

–Katılımcı: En baştan ….  yerine getirmektir dediniz ya lügat anlamı mı

–Abdulaziz Bayındır : Eksiksiz demiş zaten

–Katılımcı:  … eksiksiz bir şeyi

–Abdulaziz Bayındır : Eksiksiz demiş zaten,

–Katılımcı: yok görevi eksiksiz yapmak, iletmek

–Abdulaziz Bayındır : Tebliğ görevi eksiksiz yerine getirmektir derken

–Katılımcı: De demiş

–Abdulaziz Bayındır : Evet

–Fatih Orum :   Ha bu cümlenin kaynağı ne,kaynağı ne

–Yahya Şenol : Eksiksiz kelimesine mi diyorsun

–Katılımcı: Yok şimdi tebliğ  iletmek ya bu bellagun şeyi iletmek ya, bu belagun ileyhim eksiksiz iletmek

–Abdulaziz Bayındır : Ulaştırmak

–Katılımcı: Ulaştırmak bu şekilde olsa,  siz bu anlamı nerden buldun diyebilirler

–Katılımcı:  ….. manası verilince

–Fatih Orum : Eksiksizi kaldır mı diyorsun

–Abdulaziz Bayındır : Yok yok eksiksiz tamam

–Katılımcı : görevi ulaştırmak yerine görevi yerine getirmek

–Abdulaziz Bayındır : Bak bir dakika şöyle de tebliğ üstlendiği elçilik görevini eksiksiz yerine getirmektir

–Katılımcı: Hah şimdi oldu

–Abdulaziz Bayındır : Üstlendiği elçilik görevini, çünkü kendisinden bir şey olmaz  tebliğde bulunur, eksiksiz yerine getirmektir, tebliğsizde yerine getirilemeyeceği için elçilik görevi, elçilik görevi meseleyi kurtarıyor

–Katılımcı : O şey akla gelmez mi o şey üstlendiği sanki kendi iradesiyle Peygamber olmuş

–Abdulaziz Bayındır : İrade önemli değil ki üstlenmiş mi üstlenmemiş mi, bak şimdi Allah’u Teala Musa AS diyor ki Seni Resul yapacağım ne diyor beni değil de kardeşimi yap diyor Allah’u Teala kardeşini de yapacağım seni de yapacağım diyor ama ses çıkmıyor, şey değil yani ben kabul etmem demediğine göre

–Yahya Şenol : Belki şey denir kendisine yüklenilen elçilik görevini falan hani sonu gelmez tabii bunun

–Abdulaziz Bayındır : Sonu yok bunun, Üstlendiği yeter

–Katılımcı: Üstlendiği çıkar elçilik görevi desek olmuyor mu, üstlendiği kelimesini çıkarsak

–Yahya Şenol : Doğru kendisine yüklenenilen görevi desen, çıkar yani

–Abdulaziz Bayındır : Yüklendiği de o zaman, üstlendiği daha iyi canım, üstlendiği elçilik görevini eksiksiz yerine getirdi daha iyi, o zamanda görev kelimesi için aynı şey söz konusu olur

–Fatih Orum: Resullullaha haram ve helal kılmanın nisbet edilmesi de böyledir. Ellezîne yettebiûner resûlen nebiyyel ummiyyellezî yecidûnehu mektûben indehum fît tevrâti vel incîli, olur tabi olur onlar yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resul’e

–Yahya Şenol : Onu her zaman böyle yazsan daha iyi olmaz mı

–Fatih Orum: Neyi

–Yahya Şenol : Hep ra ile yazmışsın ya

–Katılımcı: Ra ile daha güzel ya

–Fatih Orum : Kalın re  Türkçe  Resul mu Rasul mu

–Abdulaziz Bayındır : Biz hep Resul diye geçiyor a sız

–Yahya Şenol: A sız e ile

–Abdulaziz Bayındır : Bizde hep e ile a değil

–Fatih Orum : e ile

–Yahya Şenol : İsim bile var yani Resul diye

–Abdulaziz Bayındır : Rasul yok yani Arapça da ranın telaffuzu itibariyle doğru ama Türkçe de öyle denmiyor ra ince teleffuz ediliyor Resul deniyor

–Fatih Orum : Resul’e o ümmi Peygambere uyan kimselerdir

–Abdulaziz Bayındır : Bak gördün mü ne güzel oldu burada Resul ve Peygamber yan yana oldu

–Katılımcı : Çok güzel oldu

–Fatih Orum : O onlara iyiliği emreder onları kötülükten alıkoyar, onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar, üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri

–Abdulaziz Bayındır : Koyar yerine yasaklar desek ne olur, onlara iyiliği emreder onları kötülükten yasaklar

–Katılımcı:

–Abdulaziz Bayındır : Alıkoymak fiili bir engelleme var, yapamazsın demek gibi yasaklar

–Katılımcı:

–Yahya Şenol: Kötülükten yasaklar, kötülükleri onlara yasaklar harimu aleyhun

–Fatih Orum: Onlara kötülükleri mi yasaklar

–Abdulaziz Bayındır : Bir dakika onlara iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar, kötülüğü, müfret

–Yahya Şenol : Yok kabaiz cemi olacak

–Katılımcı: Yok

–Abdulaziz Bayındır : Münker ya

–Yahya Şenol : Yok yok yuharrimu aleyhimu

–Abdulaziz Bayındır : Yuharrimuya gelmedik daha, yenhadayız, kötülüğü yasaklar, kötülüğü

–Katılımcı:  kötülükten daha iyi olmuyor mu

–Abdulaziz Bayındır : Kötülüğü yasaklar, tamam işte, kötülüğü yasaklar

–Fatih Orum : O onlara iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar, onlara kötülüğü yasaklar oluyor değil mi, onlara kötülüğü

–Yahya Şenol :yuharimu aleyhun

–Katılımcı: Men eder

–Yahya Şenol : Onlara kötülüğü yasaklar

–Fatih Orum: Tamam

–Abdulaziz Bayındır : Men etmekte fiili müdahale var

–Fatih Orum : Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar, doğru mu Yahya kötü ve pis

–Yahya Şenol :

–Fatih Orum : Üzerlerindeki ağır yükleri ve zincirleri kaldırır

–Katılımcı: O habis ve pis fark var mı

–Abdulaziz Bayındır : Habis kelimesine verilecek mana Yahya’nın çalışmasında habise ne mana verdik

–Yahya Şenol : Şimdi Tayyibe

–Abdulaziz Bayındır : Kötü mü dedik pis mi iyi ve temiz dedik buna da kötü ve pis dedik çünkü tek kelime ile tercüme edememiştik

–Fatih Orum: Ona iman edenler ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura uyanlar var ya işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Bu meal bizim meal mi

–Yahya Şenol : Yok

–Fatih Orum : Değil mi

–Yahya Şenol : Değil mi hocam

–Abdulaziz Bayındır : Hatırlamıyorum

–Yahya Şenol : Neyse bakarız, sen mealleri ayrıca bir daha gözden geçirirsin

–Fatih Orum: İlk ona kadar herhalde bizimkilerden aldım diye düşünüyorum ama

–Abdulaziz Bayındır: Kaldırır atar diye bir ifade vardı biz de neyse bakalım, kontrol ederiz

–Fatih Orum : Mustafa abi daha iyi bilir, bizim mealde mi

–Yahya Şenol : Kaldırır atarı bende hatırlıyorum

–Abdulaziz Bayındır : Kaldırı atar o

–Fatih Orum : Burada işte

–Abdulaziz Bayındır : Mustafa Çavdar bir bak istersen, Araf 157, sende meal, veya o meali bana ver o kitabı şey kitapçığı bana ver bakayım

–Katılımcı: Kaldırıp da güzel, kaldırıp atar yani

–Abdulaziz Bayındır : Demişiz ki onlar bu elçiye bu ümmi nebiye uyan kimselerdir, resul, nebi demişiz peygamber yerine, onu yanlarında ki Tevrat’ta ve İncil de yazılı bulurlar bu onlara iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklar, temiz ve lezzetli şeyleri helal pis şeyleri haram kılar, ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları kaldırıp atar kim ona inanır onu destekler ona yardım eder ve onunla birlikte indirilen nura uyarsa işte onlar umduklarına kavuşurlar. İnternet ortamında alırsın tamam mı, şeye bilgisayar ortamında değiştirirsin

–Fatih Orum: Resulullahın marufu emredip, münkeri nehy etmesi tayyibati helal kılıp habaisi haram kılması ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri kaldırması esasında kuran da var olanı bildirmesidir, tüm bunları resulullaha nisbeti mecazendir şu ayetler konuya açıklama getirmektedir ya 01:26:48 eyyühennasi küllün mimafil eyyühellezine fil ardı helalen Tayyibe, ya eyyülehellezine amenü vela taatedü. İnnallahe  ve küllün razekumullah halalen Tayyibe

–Abdulaziz Bayındır : Bunların meallerini koyuyor musun

–Fatih Orum : Hayır, yani bazılarını almıyorum

–Abdulaziz Bayındır : Metinde var ama değil mi

–Fatih Orum 01:26:33var tabii

–Yahya Şenol : Külun min tayyiba

–Fatih Orum:  kulû mimmâ razakakumullâhu halâlen tayyiben vettekûllâhellezî entum bihî mu’minûn

YAHYA : bu ayette yuharrimune’nin faili la yuminebillah olan insanlar, o zaman devamını sen almışsın haremallahu resulu ama yuharrimun var önce onu da ayrıca alabilirsin ek o da ya yuminune billah  olan adamlar haram kabul etmiyorlar veya haram olduğunu söylemiyorlar diğer insanlar

–Fatih Orum : Burada asıl atıfta yaptım ya haremallahu ve rasule

–Abdulaziz Bayındır : Yo Yo bak Yahyanın söylediği belki tam anlaşılmamış olabilir çok önemli bir şey söyledi burada

–Yahya Şenol : Sadece Resulu değil

–Abdulaziz Bayındır : Şöyle iddia ediyorlar ya, Peygamber hep haram kılar mı kılmaz mı harramaallahu resule harramenin fiili resulse hemen öncesinde yuharramunun var önceden fiilide müminler şeyler ehli kitap

–Yahya Şenol : Ehli kitap evet

–Fatih Orum: Şeyde de var ya tebyin konusunda var ehli kitap tebyin edecekti söz verdi  01:25:14 orda da var

–Abdulaziz Bayındır : Tabii aynen öyle

–Yahya Şenol : Haram olduğunu söylemiyorlar millete, ya da haram olduğunu kabul etmiyorlar,

–Fatih Orum: O da destekleyici bir şey tabii doğru

–Abdulaziz Bayındır : Dolayısıyla yuharrimune kelimesine bakarak ehli kitabın haram kılma yetkisi vardır demediğimize göre harramerresula bakarak da peygamberin haram kılma yetkisi vardır diyemeyiz

–Yahya Şenol : Ek bir delil olarak alabiliriz, metne koy ama

–Katılımcı: Araf suresi 158.ci ayet Kul yâ eyyuhen nâsu innî resûlullâhi bir öncesi ile beraber alsak daha sağlıklı olur

–Katılımcı: Yüzelli sekizi koyarsak o daha şey sağlamış oluyor

–Fatih Orum : Hangisi abi,

–Abdulaziz Bayındır : Yok yok gerek yok,gerek yok gerek yok sen devam et, devam et gerek yok

–Fatih Orum: Yani burada Resullulaha nisbet edilen haram ve helal yetkisinin ne anlama geldiğini ortaya koymaya çalıştık, metinde daha ayrıntılı bir şekilde ha şu hadiste bu gerçeği dile getirmektedir, ben ancak Allah’ın kitabında helal kıldığı şeyi ve yine ancak Allah’ın kitabında haram kıldığı şeyleri haram kılarım

–Abdulaziz Bayındır : Bitti işte, bitti ne kadar güzel

–Katılımcı : Nerde geçiyordu bu

–Fatih Orum : Var var şeyde var metinde var

–YAHYA: üstüne çıkıyor mu onu diyorum yani

–Fatih Orum: Galiba Beyhaki ya, bir bakayım ama öyle hatırlıyorum, bir bakayım

–Abdulaziz Bayındır : Gerçekten yani konuyu tamı tamına açıklayan hadislere zayıf diyorlar yani ne bileyim

–Fatih Orum : Beyhaki

–Yahya Şenol : Tamam abi işte,

–Abdulaziz Bayındır: Erkekliğe yakışmıyor işte bu şey dolayısıyla hadislere bakarken senetlerde boğulmamak lazım

–Yahya Şenol : Yalnız Buharide  şey olabilir ibni Abbasa nisbedilen şey galiba haram Allahın kitabında haram kıldıkları, helal de Allahın kitabında helal kıldıkları

–Abdulaziz Bayındır : El helalullahu

–Yahya Şenol : Sustuğu şeyleri de şey yapmayın

–Fatih Orum : Bir de şu var yani bu sözün doğru ya da yanlış olması peygamberin söyleyip söylememesiyle şey mi yani bu doğru kurana göre bu kurandan çıkartılan bir şeydir

–Abdulaziz Bayındır : Kim söylerse söylesin

–Fatih Orum: Peygamberimiz bunu söylemiş ya da söylememiştir. Söylemişse doğru, söylemediyse söylememiştir yani

–Abdulaziz Bayındır : Söylemesi gerekiyor ayete göre evet

–Fatih Orum : Resullulaha ittiba kavramını da böyle anlamalıyız.Resul ve nebilere ittiba edilen bu kavram onların tebliğ ettiğine ittiba anlamındadır işte biraz önceki ayet aynı şekilde

–Abdulaziz Bayındır : Bak sen burada da resul ve nebiler demişsin daha da güzel olmuş istersen peygamber kelimelerini de nebi diye değiştir

–Yahya Şenol : Tamam olur oradakiler anlar nasıl olsa

–Abdulaziz Bayındır : Yok zaten yerleşsin halkın zihninde peygamber Türkçe değil ki, nasıl yerleşmişse nebi de yerleşsin, herkes biliyor zaten

–Fatih Orum: İşte burada zaten Ellezîne yettebiûner resûlen nebiye buradaki bu ittiba ifadesinin ne anlama geldiği sorunu var

–Abdulaziz Bayındır : Tamam

–Fatih Orum: Aşağı da  İnnema tünziru menittebare zikra

–Abdulaziz Bayındır : Asıl mesel oymuş demek ki

–Fatih Orum : başka bie ayet Ya haşr ya billahi  başka bir ayet, zelke ve ennellezine  keferut tebeut batıle ve ennellezine tebeul hakka

–Fatih Orum : Başka bir ayet  ve in tedeul minel hüdaal  ettebiül yükum selamun aleyküm

–Yahya Şenol : Biraz önceki vahiy mi

–Fatih Orum : Onun gibi, onun gibi

–Yahya Şenol : Bize ittiba nasıl edeceksin

–Fatih Orum: Resula ittiba eğer şey ise bu da aynısı

–Abdulaziz Bayındır : Şimdi maalesef bizim yani arkadaşlarımız bakıyorsunuz ki bir kelimeyi alıyor öbür kelimeyi almıyor orta da bir kaos doğuyor o bakımdan bu çok güzel bir

–Fatih Orum : Şimdi hakikaten öyle 01:21:17 tebyin de öyle itaatte öyle, ittiba da böyle tahrim de öyle tahlil de öyle bunlar insanlara da nisbet ediliyor Kur’anı Kerim de yani Rasule nisbetini sen rasule şari olarak kabul ederken temellendiriyorsun aynı şeyler insanlara da nispet ediliyor

–Yahya Şenol :

–Fatih Orum: O zaman

–Katılımcı: O zaman itaat ittibat   oluyor yani

–Fatih Orum: Ben şöyle düşünüyorum onların mutlaka aralarında ciddi farklar vardır

–Yahya Şenol : Var ya orada yazar onlar itaat ittiba

–Fatih Orum: Mutlaka şey vardır ama bunların delil getirilmesinin yanlışlığını

–Abdulaziz Bayındır : Ayetlerin hiç problerm, ayetlerde hiçbir eksiklik kalmıyor ki gerek yok onlara bakmaya evet devam et, gerek yok evet devam et

–Fatih Orum: Resullulahın insanlar arasında hüküm vermesine dair ayetleri de böyle anlamalıyız getriryorlar

–Abdulaziz Bayındır :    Allah değil mi

–Fatih Orum : İnnema kavlen müminine ilallhu resuluhu iyahküme atagna şimdi inna enzelna ileyke  kitabe bil hakkı iltahküme beynenne  demek ki Resullulahın tahkimi kitapla oluyor

–Abdulaziz Bayındır : Zaten yahkümu behennebi ellezine essemiu Rabbena vel ahvar

–Fatih Orum: Ve enzelne kitabe bil hakkın

–Katılımcı: Kabul etmek onu gerçekleştirmek

–Abdulaziz Bayındır : Ya ittiba ile itaat aynı manaya geliyor burada yani

–Katılımcı: Biri kabul etmek biri yapmak

–Abdulaziz Bayındır : Ha itaat kabul etmek,ittiba  ondan sonra ki iş

–Katılımcı: Hı ondan sonra ki iş

–Abdulaziz Bayındır : Namza kıl diyorsun, tamam diyor kılıyom, ee kalk kıl, kalk kıl

–Katılımcı: Yettebi

–Abdulaziz Bayındır : Namazını kılacaksın diyor, tamam kılacağım, bu itaat peki kalkar abdest alır kılarsa o da ittiba olmuş oluyor

–Katılımcı: Hocam şöyle bir ayırım yok mu? İtaat varsa ittibaa da vardır ama ittiba varsa itaat olmayabilir yani o münafıklığa da girebilir ittibaa, ama itaat var sa o içten gelen bir şey olduğundan hem yapacağını söylüyor hem yapıyor olabilir mi

–Abdulaziz Bayındır : Kardeşim o münafıkların ittibaını Allah ittiba ediyor mu ittiba Allaha nasıl mana veriyorsa o

–Yahya Şenol : Onlarda gelip diyor ya

–Abdulaziz Bayındır : O zahiren ittiba  ve iyde tatayfun gayrillezi

–Fatih Orum: İtaat ettik diyorlar

–Yahya Şenol: Diyorlar lafta ama arkadan başka bir şey yapıyorlar

–Fatih Orum: Ha olabilir

–Olabilir yani öyle dediği gibi bir fark

–Abdulaziz Bayındır : Tamam evet

–Fatih Orum : Şimdi kaza kelimesinin Resullullaha nispet edilmesi de  böyledir

–Abdulaziz Bayındır : Ama şimdi burada itaat  ve ittiba olduğuna göre Yahyann dediği gibi o işin fruktaki  ve itaat ve ittibanın farkı mesela az önce söylediği gibi ortaya çıkan da güzel oldu şunu yap tamam onon için o ayetten de    diyorlar ama yapmıyorlar

–Yahya Şenol : İttiba olmuyor o zaman

–Katılımcı: İttiba olmuyor evet

–Abdulaziz Bayındır : Mesela semi’na ve ata’na  diyorlar, evet itaat ettik manasına ama   gulubuhum icr olmuyor amel yok yani ortada

–Fatih Orum: Ha işte bunlar hep, bunların altında bir sürü detaylandırılacak şeyler var

–Abdulaziz Bayındır : Bu daha sonra ki işler

–Fatih Orum: Bunlar başlı başına şeyler yani kaza kelimesinin Resullula nespet edilmesi de böyledir. Metinde şey yaptık Allah’ın yanı sıra Resulune de iman etmeyi gerektiren ayetlerde de durum böyledir dedik onları da şey yaptık metin de

–Katılımcı: Metin de ayetleri

–Abdulaziz Bayındır : Yani arkadaşlar bizim  bu usulümüzün belki çok önemli farklarından bir tanesi şu biz usulu fıkıh dediğimizin fıkıhla alakası olmayan bir şey olduğu bir bilgi yığını olduğunu hepimiz biliyoruz orada mesela diyor ki önce biz kuara uyarız uymuyor bizim usulümüzle bizim ortaya koyduğumuz furu arasında en küçük bir uyuşmazlık yok bir de o tarafı var değil mi işin

–Fatih Orum : Yani hocam olsa da bu tadil edilebilir bir şey yani insani şeylerden dolayı

–Abdulaziz Bayındır : Yok yani o ayrı insani hatalardan dolayı değil mantık olarak arada en küçük bir uyuşmazlık yok bir de öyle bir şeyi var yani üstünlüğü var bunu da zihinde tutmak lazım, evet

–Fatih Orum : Tebyin ikinci kavram, şimdi bu Resululllaha itaat ve ittiba konusu ve altında ki genel şeyler konusunda herhalde mutabıkız değil mi böyle anlaşılmalı herhalde

–Abdulaziz Bayındır : Yo yo gayet güzel gayet güzel eline sağlık çok güzel olmuş

–Fatih Orum: Sünnetin müstakil bir teşri kaynağı olduğuna dair bir delil kaynağı getirilen delililer genelde o kavramlar çerçevesinde yürütülüyor

–Abdulaziz Bayındır : 29:09 Zaten her bir kelime sağa sola çekilerek lugavi manada tahrif edilerek o sonuçlara ulaşılıyor ya irtibat, ilişkide olduğu ayetlerle ilişkisi koparılıyor ya da anlamı sağa sola çekiliyor

–Katılımcı: Hocam burada itaatle o ittbanın  söylememişte ama

–Abdulaziz Bayındır : Ne diyor

–Katılımcı: ve taa ala29:35Arapça

–Abdulaziz Bayındır : Ha ittiba manasında el fürur baki

–Katılımcı:   mimma 01:15:47 arapça

–Abdulaziz Bayındır : Bence o doğru bir şey değil o mana yanlış çünkü aksi takdir de semi’na ve atag’na nın bir anlamı olmaz

–Katılımcı: Semi’na o diğer

–Abdulaziz Bayındır : Semi’na nın yanında o olmaz başka o ittiba yani o mana yanlış

–Katılımcı: tek itaat kullandığı zaman ittiba yanlış olabilir

–Abdulaziz Bayındır : Tek başına itaat

–Yahya Şenol : Bizde işte hata oluyor

–Katılımcı: İttiba sözlük manasına çıktığı gibi yani arkasına gitmek ittiba etmek

–Abdulaziz Bayındır : Ama itaat tabii bir fiili itaat var bir de kavli itaat var o fiili itaati anlatmış

–Katılımcı: Arapça inema 30:00

–Abdulaziz Bayındır : Veylem

–Katılımcı: vesut   30:40 Arapça

–Abdulaziz Bayındır : İtaat olmamasına rağmen ittiba olabilir yani mesela ben namaz kılacağım der kararlıyım der ama kalkıp kılmaz şeytana uymuştur.

–Katılımcı: Biraz önce arkadaş söyledi ya ittiba etmezse itaat etmiyorlar ama

–Abdulaziz Bayındır : İttiba var mecburen inanarak yapınca itaat oluyor inanmazsa sadece ittiba olmuş oluyor demekki

–Katılımcı:  var isteseniz ………….  yahkume

–Abdulaziz Bayındır : Yahkume  hakim olan kitaptır hikmette zaten kitaptan çıkarılan hüküm

–Katılımcı: 01:13.55

–Abdulaziz Bayındır : Aynı şey evet aynı şey

–Fatih Orum: Tebyin ikincisi sünnetin kuranı açıkladığı bu açıklamalar olmadan kuranın anlaşılamayacağı iddia edilmektedir, doğru mu

–Yahya Şenol : Hocam şimdi bu iddiaya geçmeden önce teybinin bir tanımını yapmıyor muyuz.

–Fatih Orum: İşte bu tebyinin klasik tanımı bu aslında bu yani işte, şu an söylediğimiz iddiada gizli

–Katılımcı: Hı tamam
–Fatih Orum: Kuranı kerimin peygamber tarafından açıklanması anlamında, sünnetin kuranı açıkladığı tebyin o açıklamalar olmadan kuranın anlaşılamayacağı iddia edilmektedir

–Abdulaziz Bayındır : Ama mesela en büyük iddia bu, en büyük iddia bu gerçi senin şeyde var bu mesela 32:20 tubeyyinun halinnas da var senin metinde hepsi var, gelecek evet

–Katılımcı: (anlaşılmıyor)

–Fatih Orum: Bu bağlamda kendisine en çok atıfta bulunulan ayet şudur dedik, işte malum ayet

–Abdulaziz Bayındır : Mesela çok enteresan fesellu ele zikri  arkasından da zikir var ikisi arasında irtibat kurulmuyor

–Fatih Orum: İki ayet, kırküç, kırkdört

–Abdulaziz Bayındır : Başta kesiliyor, sonda kesiliyor

–Fatih Orum: Çiçek yapmadım vakit bulamadım

–Yahya Şenol : Hazır yapılmışından var abi ayıp ettin

–Fatih Orum: Her iki ayette geçen zikir kelimesi önemlidir

–Abdulaziz Bayındır : Hah bak şey yapmış

–Fatih Orum: Resullullah’a indirilen zikir yani kuranla öncekilere indirilen kitaplar birbiriyle örtüşmektedir kuran bunları tasdik etmektedir ayetlerde buna dikkat çekilmektedir böylelikle ehli kitap kendi kitapları ile kuranı karşılaştırdıklarında kuranın Allah’ın kitabı olduğunu anlayacaklardır

–Abdulaziz Bayındır : Fatih sen çok bayağı değişmişsin, nerde bir sayfalık cümle yazan Fatih, şimdi hiç eski Fatihten eser kalmamış cümlesini bitirene kadar benim  nefesim kesilirdi,evet

–Fatih Orum : Hocam işte her şeyin Resullulahın kuranla tebyini önceki kitaplarda olanların kuranda açıkça ortaya konması anlamındadır

–Yahya Şenol : Kuranla tebyini diyorsun, kuranı tebyini

–Fatih Orum: Kuranla tebyini kuranda açıkça ortaya konması, kuranla tebyini Resullulah tebyini kuranla yapıyor ya o anlamda

–Yahya Şenol : Kuranı tebyinde olur

–Abdulaziz Bayındır : Kuranı tebyin  (34:00)  diyor ya kuranı tebyini daha uygun olur

–Fatih Orum: Kuranı mı

–Abdulaziz Bayındır : Kuranı tebyin çünkü ritünü ma ileyzim

–Yahya Şenol : ……. burada da aynısı

–Katılımcı: O önceki yazılan kendilerine yani Yahudiler ehli kitapla indirileni kuranla açıklamak

–Fatih Orum: Onu düşünerek şey yaptım onu kuranla yapıyor yani

–Abdulaziz Bayındır : Ha onu düşünerek

–Fatih Orum: Bu tebyini kuranla yapıyor kendisi değil de

–Abdulaziz Bayındır : Ha ha o zaman doğru öyleyse

–Katılımcı: Kuranla açıklıyor yani

–Abdulaziz Bayındır : Kuranı açıklamak değil kuranla açıklama

–Katılımcı:  mesel veleketed  01:10:35 arapça gibi kulları indirilmiş bunları indirilmiş olanları  kuranla açıklıyor.

–Fatih Orum: Kuranla tebyini önceki kitaplarda olanların Kur’an da açıkça ortaya konması anlamındadır

–Katılımcı: önceki kitaplarda olanlar yani

–Fatih Orum: Zaten Resullulahın tebyininin zikirle yani kuranla olacağı ayette çok açıktır. Şu ayetler konuya daha da açıklık getirmektedir. NAHL SURESİ 16/43 Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri in kuntum lâ ta’lemûn. ENBİYA SURESİ 21/24 Emittehazû min dûnihî âliheh, kul hâtû burhânekum, hâzâ zikru men maiye ve zikru men kablî,

–Yahya Şenol :

–Fatih Orum: fes’elû ehlez zikri, aynı şey bunlarda da var

–Yahya Şenol : Yani en son söylediğin tebyin kelimesiydi bir anda bir daha mı zikir var

–Fatih Orum: Hayır hayır bu şimdi zikirle

–Katılımcı:   …….var ya

–Fatih Orum: Şu ayet bak Ve mâ erselnâ min kablike illâ ricâlen nûhî ileyhim fes’elû ehlez zikri burada ki zikir kelimesinin ne anlama geldiği

–Yahya Şenol : Bundan bir sonraki şeyi aç burada zikiri tamamen

–Katılımcı: sanki orada görüyormuş gibi orda büyük harfle yazan özel isim oldu yani

–Fatih Orum: Bak şimdi hemen devamında Yahya ayetin dediğin gibi lekad enzelna ileyküm kitaben fiyhi zikrikum

–Abdulaziz Bayındır : Evet

–Yahya Şenol : Yani bir önceki şeyden bahsediyor

–Abdulaziz Bayındır : Şimdi belki bu toplantıda karşılaşmayız ama Yaşar düzenli şey yapıyor, geçen haftaki fakültede verdiği konferansta zikir kelimesi kişinin kendini hatırlaması diyor, işte yaradılışta içerisinde bulunan hazır bir takım bilgiler var fezekkir dediği zaman sen kendini hatırla

–Fatih Orum: Kendine gel yani

–Abdulaziz Bayındır : Kendine gel falan gibi bir takım şeyler söyledi tabi bu onun çok ilerisinde olan bir ifade yani

–Fatih Orum: Burada lekad enzelna ileyküm kitaben fiyhi zikrikum  daki ifade şey diyor, sizin meallerde sizin itibarınız vardı diye bir meal veriyorlar

–Abdulaziz Bayındır : Öyle diyorlar

–Fatih Orum: İtibarınız o kitapta vardır

–Yahya Şenol : Nasıl tercüme edilecek peki

–Abdulaziz Bayındır :Enbiya Suresi mi

–Fatih Orum: Hımm

–Abdulaziz Bayındır : Yani her yerde sizi anlatırlar, dilden dile

–Yahya Şenol : Şeref falan anlamı

–Abdulaziz Bayındır : Hımm şerik manasına ama aslında gerçek bir bilgidir desen daha güzel olur sen için ve kavmin için gerçek bir bilgidir desen daha güzel olur

–Fatih Orum : And olsun ki biz size sizin için bir şan ve şeref kaynağı olan bir kitap indirdik

–Abdulaziz Bayındır : E tabi o bilgi insana şan ve şerefte yükler o lazım bir manası olarak

–Katılımcı:

–Fatih Orum : Yani bu ayet tam oturmuyorsa çıkartabiliriz

–Abdulaziz Bayındır : İstersen sen bunu alma, gereksiz tartışmalar olur

–Yahya Şenol : fiyhi zikrikum  da takılırlar

–Abdulaziz Bayındır : Gereksiz tartışma yaparlar yani öyle şey yapın ki ben de mesela yapacağım konuşmada gereksiz tartışmaya sebep olacak kısımları çıkardım çünkü o kadar çok konuşacağımız şey var ki ana noktalar üzerinde yoğunlaşalım daha sonra detaylar üzerine varırız.

–Fatih Orum: Alayım mı onu da

–Yahya Şenol : Alttaki de benziyor

–Katılımcı: Alttaki daha

–Abdulaziz Bayındır : Yo bu alttaki güzel ……. men kabli  kalbi olduğu için orada bir problem yok, yani oda doğru da milletin bir şartlanmışlığı var ya

–Katılımcı: Yok orada ekli zikri kelimesi açıklar

–Abdulaziz Bayındır : O şartlanmışlıkları açısından diyorum yoksa

–Katılımcı:

–Fatih Orum: Efendim

–Katılımcı: Mealleri var mı

–Fatih Orum: Meallerini vermedim burada şey metinde var

–Abdulaziz Bayındır : Yukarı da anlattı ya o alttan şey yapar geçer, evet

–Fatih Orum : Başka bir ayet ………………………..

–Abdulaziz Bayındır : Ya gayet güzel işte

–Fatih Orum : Yukarıda da var ya Bil beyyinâti vez zubur

–Abdulaziz Bayındır : o tuttu zikru men kablî, tuttu        orayla da tuttu zikru men kalbi de tuttu

–Fatih Orum: Diğeri de neymiş, Ve mâ enzelnâ aleykel kitâbe illâ li tubeyyine lehumullezîhtelefû fîhi ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn. Şu ayetlerde geçen tebyin kelimeleri gizlenenlerin, saklananların açıkça ortaya konması anlamındadır İnne enzelnahu  01:05:05 Arapça burada tebyin onların gizledikleri veya işte tarif ettikleri mi bozdukları şey

–Katılımcı: Gizlemenin karşıtı olarak

–Abdulaziz Bayındır : Zaten ketmin karşılığı tebyin

–Fatih Orum: Ya 01:04:50 arapça

–Abdulaziz Bayındır : Tamam ihbaya karşı

–Fatih Orum: Tebyin herkesin yapması gereken şeydir. Şu ayette bu açıkça görülmektedir ……….01:04:34

–Abdulaziz Bayındır : Herkesin mi diyelim yoksa kendisine kitap verilmiş olan herkesin mi, elinde kitap yoksa

–Katılımcı:  ayetten sizin dediğiniz çıkıyor

–Abdulaziz Bayındır : Gerçi o her kesimden o ayeti okuyacağına göre gerek yok

–Katılımcı:

–Abdulaziz Bayındır: Gerek yok, orada gerek yok

–Fatih Orum: Sonuç cümlesini beraberce düzenleyelim. Tebyin kuranda olmayan şeylerin teşrii onun amının tashihi mutlakının takyidi mücvel ve müşkilinin tefsiri  bazı ayetlerinin tahsisi değildir tabii, kurandaki ayetlerin ve barındırdığı açıklamaların ortaya konması olarak anlaşılmalıdır

–Katılımcı: Değildir eksik bir kelime

–Abdulaziz Bayındır : Değil ama aksine, yada değildir ama

–Fatih Orum: İsterseniz tamamen değildir diyelim bitirelim

–Abdulaziz Bayındır : Orada bitir cümleyi değildir aksine kurandaki ayetlerin ve barındırdığı açıklanmaların ortaya konmasıdır

–Fatih Orum: Kuranda ki ayeti doğrudan okumak tebyin olur değil mi

–Abdulaziz Bayındır : Tabii

–Katılımcı: Hatta kuranda bulunması bile tebyin oluyor o çıkıyor (01:03:07 arapça)

–Abdulaziz Bayındır : Tabi tabi

–Fatih Orum: Yani tilavet kıraat anlamında bu bir tebyin olabilir

–Abdulaziz Bayındır : Şimdi Mehmet hocanın söylediği mesele son derece önemli şimdi o ayeti tam bir okur musun

–Mehmet Hoca: min badı ibri önceki ayet

–Abdulaziz Bayındır : İnnellezîne yektumûne mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn. Şimdi bak mâ enzelnâ min el beyyinâti vel hudâ var ya buradaki kitap bu, şey değil, hikmet değil çünkü hikmet herkesin ulaşacağı şey değil ama kitap herkesin ulaşacağı şeydir min ba’di mâ beyyennâhu lin nâsi fîl kitâbi, Şurada açık ayet var açık ayete rağmen sağa sola çekiyorlar zaten bizim sıkıntımız o değil mi, yoksa o hikmet konusu herkesin ulaşabileceği konu değil zor bir şey, şimdi onlar diyor ki ulâike yel’anuhumullâhu ve yel’anuhumul lâinûn  çünkü orada şöyle mesela söyleyeyim, o bizim safa Merve olayı var ya Peygamber efendimiz safa ile Merve arasında sayin farz olduğunu söylemiş ki kuranı kerimin hükmü ama inna safâ vel mervete ayeti ile vel hacc ayetini birleştirip düşünen kimse yok onun için orada onu çıkaramıyorlar ama peki şunu ne yapacaksınız diye sormak gerekiyor, Ve Etimmu‘l Hacce ve’l Umre deki etimmu ne

–Fatih Orum : emir ama nasıl bir emir

–Abdulaziz Bayındır : Ne emri peki bu ettimu’nun medduru ne bakıyorsun ki bütün tefsirlerde de şeyde de boş sadece Şafii mezhebi o kelimeyi başka manaya çekerek Hanbelilerde  ama hiç olmazsa beğenirsin beğenmezsin etimmu ya bir mana veriyor diyorlar ki işte Etimmu‘l Hacce ve’l Umrete el haccu ve atemeri

–Katılımcı: Ve yerine getirdiler

–Abdulaziz Bayındır : Ve diyorlar hac yapın umre yapın dolayısıyla umre de farzdır diyorlar oradan öyle bir hüküm çıkarıyorlar tamam mı o zamanda şeyle çelişiyor vellillahi alennas  onunla çelişiyor aralarında bir sürü çelişkiler yumağı çıkıyor yani tamam sen hadi şunu yaptın ama bunu niye yaptın bunu niye kapattın dolayısıyla burada asıl vurguyu hikmete değil kitaba yapmak lazım bu beyanda ve insanların da yapabileceği şey odur yoksa hikmete insanlar bak koskoca ulema ulaşamamış hikmete, hikmet çok zor bir şey gerçekten

–Fatih Orum: Şimdi siz söylediniz mesela o Peygamberimizin hadisinden  hareketle farz diyemiyorlar değil mi vacip diyorlar en fazla

–Abdulaziz Bayındır : Hanefiler vacip diyor, Hanbeli, Maliki, Şafii yani Hanbeli’den çok emin değilim de Hanbelinin ne dediği belli olmaz

–Abdulaziz Bayındır : Hayır selase bu üçüne göre rükündür diyorlar, rükün, rükün olmazsa olmaz bir şarttır diyorlar çok güzel tamam rükün de Peygamberimiz farz kıldığı için güzel ama Peygamberimiz bu farzın kaynağını nereden bulmuş hani siz ilkönce kitap var diyordunuz ne oldu kitap kitabı bıraktınız, sünneti bir numaraya aldınız, Hanefi mezhebi de kitabı bıraktı sünneti bir numaraya aldı, sünneti yerine oturtamadığı için verdiği hükümlerde çok ciddi çelişkiler ortaya çıktı, ama onlar zor bir işler herkes onu yapamıyor fakat herkesin yapabileceği bir şey var. Kur-an’ı Kerim’in açık ifadelerini niye sağa sola çekiyorsunuz, işte beyan Kuranın açık ifadelerini saklamamaktır, tamam mı yoksa hikmet değildir, kitaptadır beyanı hikmet değil, onun için herkese yüklenen bir görevdir yetüvvenebi yehulinnas yoksa hikmeti beyan etmek öyle her baba yiğidin kârı değil

–Katılımcı: O zaman hikmet zaten herkese verilen bir şey değil

–Abdulaziz Bayındır : Herkesin ulaşabileceği bir şey değil o

–Fatih Orum: Hikmetül yeşa

–Katılımcı: 58:42 görmek isteyenler

–Fatih Orum: Herkes bilim adamı olabilir mi çalışsan olur  kapasitesi olan olur, o anlamda yani

–Yahya Şenol :  Vacipte sünnettir

–Abdulaziz Bayındır : Ney

–Yahya Şenol : Hanefi mezhebine göre vacip, diğer üç mezhebe göre ise rükün, Hanbeli mezhebinde ise  say vacip veya sünnet

–Abdulaziz Bayındır : İyi ya işte Hanbeli mezhebi onun için ben Hanbelilere pek mezhep demem ama ne yapalım millet ona mezhep diyor biz de onları kırmamak için mezhep diyoruz çünkü açarsanız şeyi Ahmet bin Hanbelle ile ilgili üç tane rivayet vardır birisi Şafii birisi Hanefi birisi de Maliki mezhebine uyar e peki senin görüşün ne

–Katılımcı: üç mezhebi birleştirmek için böyle mezhepler arası hoşgörü,

–Abdulaziz Bayındır : Hayır birleştirmiyor ki birleşmesi şudur demiyor üç ayrı görüş rivayet ediyor

–Abdulaziz Bayındır : İşte burada da iki görüş var ya Hanefiler vacip demiş diğer iki mezhep rükün demiş dolayısı ile Ahmet bin Hanbel’den iki görüş gelmiş ama üçüncü bir görüşte olmalı çünkü tabiinden Safa ile Merve arasında say etmenin müstehap olduğunu söyleyenlerde var, evet devam et

–Fatih Orum : Bu dinde tek bir şariin ve tek bir kaynağın olduğu anlama gelir bizim asıl söylemek istediğimiz bu şu ana kadar

–Abdulaziz Bayındır : Tamam tamam gayet güzel, en güzeli o

–Fatih Orum: Bu anlayışa göre Resullulahın varlığı dini tebliğ edip uygulama ve bize örnek olma yönüyle önem taşımaktadır, şari olarak değil yani

–Abdulaziz Bayındır : Tamam, son derece önemli bu cümleler de millet kavrayabilsin

–Fatih Orum : Şu ayete göre Resullulah açıklamayı kendisine verilen kitapla yapacaktır. Ve mâ enzelnâ aleykel kitâbe illâ li tubeyyine lehumullezîh telefû fîhi ve huden ve rahmeten li kavmin yu’minûn bu tebyin bir şeyin bildirilmesi, ortaya konması anlamındadır, nitekim ihtilafa düşenlere ahirette yapılacak açıklama için Kuranda teybin hüküm verme haber verme kaza tavsil kelimeleri birbirinin yerine kullanılmaktadır. İhtilaf edilen şeylerin açıklığa kavuşturulmasının kitapla olduğuna dair şu ayetler dikkat çekicidir. NEML 27/76  İnne hâzel kur’âne yakussu alâ benî isrâîle ekserellezî hum fîhi yahtelifûn.

–Abdulaziz Bayındır : Gayet güzel

–Katılımcı: Hocam bir önceki sayfaya dönebilir miyiz

–Fatih Orum : tabii 56:20

–Katılımcı: Bu anlayışa göre Resullulahın varlığı uygulama ve  metoduna göre önem taşımaktadır, ondan önceki cümleler şarii

–Katılımcı: Resullahın varlığı mı yoksa Resullulahın resulluğu mu

–Abdulaziz Bayındır: Görevi mi

–Katılımcı: Varlık görevi demiyorum ben bu cümle doğru mu

–Fatih Orum: Dinde tek bir şari

–Katılımcı: Bu cümle doğru bir cümle, Tek bir cümle ama o şey oldu mu

–Abdulaziz Bayındır : Resullulaha şarilik görevi verilmiyor ki tebliğ görevi veriliyor

–Katılımcı: Yani ikinci ve ikincil

–Abdulaziz Bayındır : Görevi diyelim isterseniz varlığı yerine o zaman oluyor mu

–Katılımcı: Ben ona bir şey demiyorum

–Abdulaziz Bayındır : Peki senin dediğin ne

–Katılımcı: O cümlenin ardından bir şari bir kaynak olduğu anlamına gelir

–Katılımcı: Görev, görevi yok Resulluahın önem taşımaktadır, tamam bu da doğru ama

–Katılımcı: Orada şey denmek isteniyor aslında Resulluahın şahsiyeti

–Abdulaziz Bayındır : Şimdi orada o zaman yönüne önem taşımaktadır kaldıralım görevi dini tebliğ edip uygulama va bize örnek olmaktır

–Katılımcı: Ortada bir şari var diyelim, bir kaynak var onu açıklayan biri

–Abdulaziz Bayındır : Olmaktır

–Katılımcı: Zaten adından belli elçi

–Abdulaziz Bayındır : Onu şimdi olmaktır diye yaz, olmaktır

–Katılımcı: Bize örnek olmaktır

–Abdulaziz Bayındır : Bize örnek olmaktır, olma var olmanın önüne ktır ekle tamam

–Fatih Orum : Bakara 2/213 Kânen nâsu ummeten vâhıdeten fe beasallâhun nebiyyîne mubeşşirîne ve munzirîne, ve enzele meahumul kitâbe bil hakkı li yahkume beynen nâsi fî mâhtelefû fîh, ayet göre insanların itiraf ettikleri konularda Peygamberlerin hüküm vermesi için Allah kitap göndermiş

–Abdulaziz Bayındır : Nebilerin de,

ve mâhtelefe fîhi illellezîne ûtûhu min ba’di mâ câethumul beyyinâtu bagyen beynehum, fe hedâllâhullezîne âmenû li mâhtelefû fîhi minel hakkı bi iznih(iznihî), vallâhu yehdî men yeşâu ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).

–Abdulaziz Bayındır : İlmi toplamda zaten muhatapları ilim adamları

–Fatih Orum : O halde açıklama kitapla olmaktadır.

–Abdulaziz Bayındır : Bu yahkume failinin nebi olması da önemli

–Katılımcı:  kitap

–Abdulaziz Bayındır : yahkum en nebiyyin diyor

–Katılımcı: Liyahkumu  faili kitap nebiyyun orada

–Abdulaziz Bayındır : Bir dakika hah Bakara 213

–Yahya Şenol : Yahkumu olması lazım değil mi burada

–Abdulaziz Bayındır : Yahkumu bir dakika Bakara 213 kitap nebiler demişiz o zaman olmaz değiştirmemiz lazım 213 değil mi insanlar tek bir topluluktu sonra Allah onlara müjde veren ve uyarıda bulunan Peygamberler gönderdi onlarla birlikte gerçeği içeren kitap indirdi ki ayrılığa düştükleri konularda insanlar arasında hakemlik yapsın, hakemlik yapsın, hakemliği yapacak olan kitap

–Katılımcı: Gerçeği içeren

–Abdulaziz Bayındır : Tamam o zaman sen burada ki meali daha sonra alırsın istersen onu şey yap

–Fatih Orum: Ben onu yazmışımdır asıl metinde

–Abdulaziz Bayındır : Hakemlik yapsın diyor, bu meali mi yazdın

–Fatih Orum: Şey yok, bilmiyorum bunu mu yazdım, tamam buradakini yazarım

–Abdulaziz Bayındır : Bak hakemlik yapsın demişiz o çok güzel, kitap kitabı fail kitap ayrılığa düşenler kendilerine kitap verilenlerden başkası olmadı o açık belgeler geldikten sonra birbirlerinin haklarına göz diktikleri için böyle oldu bagyen beynehum var ya birbirlerinin haklarına göz diktikleri için böyle oldu sonra Allah inanmış olanları anlaşamadıkları konuda kendi izniyle doğruya ulaştırdı, mesele ne oluyor, adam bir makama gelmek isteyince o makamı verecek kişinin gönlüne göre ayeti uyduruyor ve seni dışlıyor

–Katılımcı: semenen galiye

–Abdulaziz Bayındır : Evet semeni galiye, evet işte o semeni galiye de şu manayı verdik az önce tükenen bedel diye

–Katılımcı: Bedel

–Abdulaziz Bayındır : Tükenen bedel, tükenip giden bedel, kalıcı değil, tükenen bedel az dediğin zaman olmuyor yani tükeniyor

–Katılımcı: Hocam nebilerin öğrenmesi için nasıl burada yazılı

–Abdulaziz Bayındır : Yo yo bu meali alıp buraya yapıştıracak, bu meali oraya yapıştıracak

–Katılımcı: Bu meal değil o ayetin meali değil

–Fatih Orum: Biz yorumda bulu

–Yahya Şenol : Nebilerin nebileri kaldıracak, itiraf ettikleri konuları

–Abdulaziz Bayındır : Hakem olması için Allah kitap göndermiştir, itiraz ettikleri konuda hakem olması için

–Fatih Orum: Nebilerin hakem olması için

–Abdulaziz Bayındır : Yok nebilerin değil, nebileri kaldır, nebilere kitap verilmişte onlar kitabı getirmişler kitabın görevi bu

–Fatih Orum: İhtilaf ettikleri konularda

–Abdulaziz Bayındır: Hakem olması için nebiler vefat etti gitti, hakem olması için kitap göndermiştir

–Fatih Orum : O halde açıklama kitapla olmaktadır, zaten yine ayetin son tarafına göre itiraf ettikleri konularda inananları doğru yola ulaştıran Allah’tır, bu da kitap vasıtası ile olmaktadır, şu ayette de bu vurgulanmaktadır

–Abdulaziz Bayındır : Tamam gayet güzel

–Fatih Orum : Ve mahtelefun şeyin fe hükmü ilallah

–Abdulaziz Bayındır : Yani ve ila hükmühu ilah billah demektir bu

–Katılımcı : Bu  ……… demek lazım değil mi

–Abdulaziz Bayındır : İla hükmüllah, hüküm Allahul kitabullahtır, öyle değil mi

–Katılımcı: Allah’ı hakem yapmaktır

–Abdulaziz Bayındır : Allahın kitabını hakem yapmaktır, Allah’ı hakem yapmak, kitabı çünkü Allahın kavli olduğu için o şey

–Fatih Orum: Esasında ihtilafa düştükleri şey de kitaptakiler hakkındadır, yani ihtilaf var bir ihtilaftır gidiyor ya ayetlerde

–Abdulaziz Bayındır : Tabii canım kitaptakiler hakkında ihtilaf oluyor birisi inanıyor birisi inanmıyor

–Fatih Orum : 49:40 zalike kitabı bil hak  ve İnnellezîne yektumûne mâ enzelallâhu minel kitâbî

–Abdulaziz Bayındır : fhil kitabı

–Fatih Orum :  teferrugu mahtelifu lima ce limayyati49:30

–Abdulaziz Bayındır : Çok güzel

–Fatih Orum: Konu ile ilgili şu ayette önemlidir yubeyyineküm ala fetretin minar rusulu kul macane beşirin  beşerin ve nezir

–Abdulaziz Bayındır : Tamam

–Katılımcı: ve ma enzelna aleyke

–Abdulaziz Bayındır : O geçti canım

–Fatih Orum: Evet bitiriyoruz teybin konusunu, ayette insanların kendilerine müjdeci ve uyarıcı gelmedi demeleri için müjdeci ve uyarıcı olarak onlara açıklama yapan resul geldiği bildirilmektedir, Resulullah bilgi uyarılarını kitaptan yaptığına göre ayette sözü edilen açıklamalar tebyindan başka bir şey olamaz şu ayetle birlikte değerlendirildiğinde Rasullulah’ın getirdiği ve açıklama yaptığı şeyin ne olduğu daha iyi anlaşılmış olacaktır. Ya ehlel kitabi gacaküm Ruselluna mübayiküm kesira mimma küntüm tuhfune tuhlul minel kitabie ankesir

–Abdulaziz Bayındır : İstersen bir kere daha vurgulanacaktır de daha iyi anlaşılmış olacaktır değil de yukarıda öyle dedin ya bir kere daha vurgulanmış olacaktır yada yaptığı şeye bir kere daha vurgu yapılmış olur, vurgu yapılacaktır, ya da şey bir kere daha vurgulanacaktır.Bu vurgu kelimesi sizin dilinizde kullanılıyor mu?

–Abdulaziz Bayındır : Vurgu manasında, bak şimdi mesela bizim Türkçe de ben bu kelime ile ilgili şey yapayım da sözlüklere bakarsınız vurgu kelimesi uydurma diye yazar halbuki hiç uydurmaya benzemiyor, ben kendi zihnimden ya bu kelime uydurma değil bak şimdi bak kullanılıyormuş doğu Türkistan’da, o önemli değil ama aynı manaya kullanılıyor, vurgulamak Türkçe zevkinden bakıyorsunuz ki bu kelime uydurma olamaz, tamam

–Fatih Orum: Tebyin konusunda herhalde

–Abdulaziz Bayındır ; Gayet güzel, gayet güzel, tam da bir uyum sağlandı baştan aşağı, evet

–Fatih Orum: Bir başka

— Şu saatte falan yerde toplandık şu kararı aldık

–Fatih Orum: Örneklik meselesi var, bizim fıkıh usulünde örneklik hemen hiç işlenmeyen konulardan biridir

–Katılımcı: Ahlaki

–Fatih Orum: Ahlaki şeylerini, ne anlama geldiği

–Abdulaziz Bayındır : Örnekliğe bir şey, şey bırakmıyorsunuz ki siz şey derseniz ki Peygamberin sünneti vahiydir derseniz örnek olma ihtimali ortadan kalkıyor, kökten

–Fatih Orum: İşte onun örnekliği insani konusunda ön plana çıkıyor

–Abdulaziz Bayındır : Yo yo karısına karşı şöyle davranıyormuş

–Fatih Orum: Çarşı da dolaşırken çocuklarla muhabbeti o anlamda genelde

–Abdulaziz Bayındır : Evet

–Katılımcı: Hangi konularda örnek olduğunu açıklıyor  iz ile ifade edilen konuda örnek olması

–Fatih Orum: Peygamberlerin bizlere örnek olabilmesi için örnek olunacak konularda onlarında bizim gibi olmaları gerekir

–Abdulaziz Bayındır : Tabii

–Fatih Orum: Peygamberlerin insanlara arasından seçilmesinin sebebi budur

–Abdulaziz Bayındır : Onların de

–Yahya Şenol : Sebebi de

–Abdulaziz Bayındır : Zaten yukarıda  da ağır gelir bir tane dahada burada , bir tane da geçti az önce

–Fatih Orum: Resullulahın örnek olması kitabı teybin bunların hepsinin ilgili ayetleri var metinde

–Abdulaziz Bayındır : Ne kdar güzel

–Fatih Orum: Tiavet, teybin ve talim etmesi, kitabı teybin etmesi, tilavet etmesi, teybin etmesi ve talim etmesi, hikmeti öğretmesi, hüküm vermesi ve insanları tezkiye etmesi ahkkında olur bunları bizde yapabiliriz

–Abdulaziz Bayındır : Ya burada belki konu ile fazla alakalı değil ama zihninizde olsun diye söyleyeyim, şimdi şu şeyi ben bir türlü şey yapamıyorum, yani anlamakta zorluk çekiyorum, mesela biz kuarnı kerimi okurken ayrı bir musiki veriyoruz ona ayrı bir tarz veriyoruz ve muhatapta dinlerken bir musiki metni dinler gibi dinliyor yani şu anda konuşur gibi bir ayet okumuyoruz hatta mesela Araplarda bazen rastlıyoruz, bir ayet okuyacaksa diyor tecvitli bir şekilde o ayeti araya sokuşturuyor 44:30

–Katılımcı: Ama çoğu doğal bir okuyor o daha iyi oluyor

–Abdulaziz Bayındır : Hayır ben buradan şunu anlatmaya çalışıyorum namaz kılarken FATİHa Suresini okuyor, Elhamdülillahi rabbil alemiiiin, orada bir şey yapıyor, bu doğru mu değil mi aslında bunu da bir masaya yatırmak lazım bir konuşma diliyle mi okumak lazım bunu yani muhatabı biz bunun musikisine mi çekiyoruz yoksa orada ki manaya mı çekiyoruz.Konu ile alakalı değil ama böyle yeri gelmişken şey yapalım

–Fatih Orum: Şimdi bunları bizde yapabiliriz konusunda bir sorun yok değil mi

–Katılımcı: Biz ummet desek daha doğru olmaz mı

–Abdulaziz Bayındır : Gerekmez

–Katılımcı: Biz ummet de yapabiliriz

–Abdulaziz Bayındır : Canım Süleymaniye Vakfı ile ne alakası var, bu bütün ümmete sunulan bir şey bu usul,Süleymaniye Vakfı sadece bunun ilk şeyidir ilk tarlasıdır o kadar

–Katılımcı: orda o çıkıyor sanki

–Abdulaziz Bayındır : Bunları, bunları

–Fatih Orum: Yahyanın dediği gibi tribünlerde bir dalgalanmaya sebep olacak ifade, bunları bizde yapabiliriz, sakinleştirmek için şöyle   biz de yapabiliriz

–Fatih Orum: Mesela şimdi teybin meselesi var ya teybin,

–Abdulaziz Bayındır : Bunları hepimiz yapabiliriz de o zaman, hepimiz yapabiliriz de

–Yahya Şenol : Ooo olursa siz de yapabilirsiniz

–Fatih Orum: Bunları hepimiz yapabiliriz mi diyelim

–Katılımcı: Selahiyeti olmak şartıyla herkes yapar diyelim

–Abdulaziz Bayındır : Canım hepimiz yapabiliriz hasebi istifa yani

–Fatih Orum:    gerekir, bizim

–Abdulaziz Bayındır : Bunları insanlarda yapabilir

–Fatih Orum: Şunu ayırdık aslında o nebilik vasfı var peygamberde peygamberler vahiy alırlar, Allah’la irtibatları vardır, bu peygamberimizle bitmiştir vahiy alma süreci o ayrı bir şey onun vasfıdır onun dışındaki örnek olunacak kısımları işte bu teybin tilavet teybin şunlar bunlardır, bunları bizde yapabiliriz

–Abdulaziz Bayındır:Valla son cümle güzel hiç değiştirmeye lüzum yok hiç problem değil gayet güzel bunu Süleymaniye Vakfı diye düşünen de kusura bakmasın kardeşim

–Katılımcı:  iyi olur yani geniş açıklama

–Abdulaziz Bayındır : Ne alakası var yani biz derken burada kastedilen Müslümanlardır tek kelimeyle Süleymaniye vakfı geçmedi ki şu anda baştan bu güne kadar şu ana kadar

–Katılımcı: Başta girişte geçti

–Abdulaziz Bayındır : Yok usul anlatılırken geçmedi, girişte her şey yazılır önsözde her şey yazılır o önemli değil

–Fatih Orum: Şimdi sünnet ile kastettiğimiz Resullulah’ın Kur’an vahyi dışında, bunu özellikle şey yaptım, ama gayrimatluv vahiy de olmayan risaletle ilgili söz ve uygulamalarıdır, şimdi gayrimatlıuv vahiy şeyine girmedim onu almadım tebliğde, çünkü o ayrı bir şey ama burada hani sünnetin en azından bir kısmının gayrimetluv olduğu iddiasını kabul etmediğimize dair bir şey yaptım onu da onu ifade etmek için, sünnet ile katettiğimiz Resullullahın Kur’an vahyi dışında ama gayrimatluv vahiyde olmayan risaletle ilgili söz ve uygulamalarıdır buna hikmet dediğimiz de söyleyecğiz.

–Abdulaziz Bayındır : İstersen bak şimdi şöyle diyelim, sünnetle kastettiğimiz

–Katılımcı: o dileri de değiştirelim

–Abdulaziz Bayındır : Bir dakika sünnetle kastettiğimiz resullulahın risaletle ilgili söz ve uygulamalarıdır, risaletle ilgiliye de lüzum yok

–Fatih Orum: Hocam biz risaletle ilgili söz ve uygulamalara Kur’an vahyi de giriyor

–Abdulaziz Bayındır Risaletle ilgili söz ve uygulamalar, yo Kur’an’ı tatbik ile ilgili mi, nasıl diyeceğiz ki Kur’an vahyi dışında gayri40:31o zaman sen hikmetle gir sünnetle kastettiğimiz Resullulaın öğrettiği hikmettir

–Fatih Orum : Hikmetle ilgili şeyimiz var hocam bakın  şurada hikmet gelecek ama

–Abdulaziz Bayındır : Tamam hikmet gelecek dersin diyerek başla orada millet beklenti içine girsin

–Katılımcı: Hikmet diye bir hoca var mı

–Fatih Orum: Hikmet gelecek derken

–Katılımcı: Hikmet geldi falan

–Abdulaziz Bayındır : Onlardan birisi sünnet kuranda olamayan hükümler sünnet konumunda olmayan hükümleri getiren  değildir. Sünnet Resullahın kuranla yaptığı  demişsin demişsin

–Fatih Orum: Sünnet nedir tabii sünnet biz şey anlamında kullanmıyoruz, yani şu anda herkesin sünnet dediği şey belki sünnetede ileride bir anlam vermek gerekecek şimdi bu kurana göre sünnet kelimesi hani bir anlam kaymasına uğramış kelimelerden olduğunu iddia ediyoruz öyle değil mi

–Abdulaziz Bayındır : Şu desek mi bak, sünnet, sünnetle kastettiğimiz Resullulahın söz takrir, söz fiil ve takrirleridir, Sözleri fiilleri ve takririleridir ama bunlar vahiy gayri metluv değildir

–Fatih Orum: İşte risaletle ilgisi olmayan söz uygulamaları

–Abdulaziz Bayındır : Genel genel anlamda takrir de var ya onu da katalım buraya

–Fatih Orum : şunları bunları da var, o kapsamı o zaman

–Abdulaziz Bayındır : O zaman onları sıfatı ile oluyor o Rasul sıfatı ile olmuyor, Resulullah diyorsun sen burada onun için bizim burada ismi lazım değil bir arkadaşımız diyor ki günlük işlerinde ki yaptığı şeylerin vasfı nebidir diyor, ilgili ayetti de delil getiriyor

–Abdulaziz Bayındır: Ya eyyühennebiyi  ken nebiyi yekülünne isra

–Katılımcı: O zaman risalet makamında yaptığı söz

–Abdulaziz Bayındır : Sünnetle kastettiğimiz Muhammet AS’ın Rasul olarak söylediği söz

–Katılımcı:

–Abdulaziz Bayındır :  dur bir dakika bir dakika, Muhammet AS’ın Kur’an’ı tebliğ dışında Rasul olarak söylediği söz , söz fiil ve takrirleridir

–Katılımcı:   tebliğ anında

–Abdulaziz Bayındır : Tebliğ dışında

–Katılımcı: Risalet gereği dediniz ya o bu gayrimetluv olmadığını

–Katılımcı: Yani itiraz gelir

–Fatih Orum: Öyle bir anlayış var bu anlayışı kabul etmediğimizi orada bir şekilde ifade etmek istedim

–Abdulaziz Bayındır : Peki şu cümleye ne dersiniz, sünnetle kastettiğimiz Resulluhaın Kur’an’ı uygulama sırasında söylediği, uygulamak, Kur’an’ı uygulamaya geçirmek için söylediği söz, yaptığı davranış ve kabul ettiği, söz fiil ve takrirlerdir, Resullulahın Kur’an’ı uygulamak için

–Fatih Orum : Sünnetle kastettiğimiz

–Abdulaziz Bayındır : Kur’an’ı uygulama sırasında söylediği söz, yok uygulama sırasında ki söz, fiil ve takrirleridir. Kur’an’ı uygulama sırasında ki, Kur’an’da ki emirleri uygulama sırasında ki söz fiil ve takrirleridir

–Katılımcı: Allahtır sahabiler arasında ki uygulama şekli

–Abdulaziz Bayındır : Yok ben söz fiil ve takrir kelimesinin kullanılmasını şundan dolayı önemsiyorum biz yani sünnetin tarifini değiştirmiş değiliz aynı tarif tarif aynı tarif 01:09:13

–Katılımcı: Kavram ama,

–Fatih Orum : ama şimdi burada kavram mutlaka şey yapmamız lazım, risaletle ilgili olup olmaması bir de gayrimetluv olup olmaması söz fiil ve davranışlar ama bu davranışlar neyle ilgili davranışlar ve bunların kynağı

–Abdulaziz Bayındır : Bak şimdi Kur’an’ın vahiy dışında deme de Kur’an’ı uygulama sırasında de, Resullullahın Kur’an’ı uygulama sırasında ki söz fiil ve takrirleridir

–Katılımcı: O daha iyi bir şey

–Abdulaziz Bayındır : Kur’an’ı uygulama sırasında de

–Katılımcı: Devamı öyle kalsın Kur’anı

–AKTILIMCI: Kendi uygulaması

–Abdulaziz Bayındır: Tamam uygulaması

–Fatih Orum : Uygulama esnasın da mı

–Abdulaziz Bayındır : Yo yo şimdi o üç kelimeyi de koyacağız ya, Kur’an’ı uygulama sırasında ki söz, fiil ve takririleridir.

–Katılımcı: Şimdi de   yapmış gibi oldu

–Abdulaziz Bayındır : Valla bunlar vahiy gayrimetluv, bunlar gayrimetluv vahiy değildir, ya da ama ama daha güzel ama bunlar vahiy gayrimetluv değildir, ikinci amayı sil

–Katılımcı: Bir tanesi yeter

–Abdulaziz Bayındır : Bir tane yeter fazla israfa lüzum yok

–Katılımcı:  uygulama sırası,esnası olacak mı

–Abdulaziz Bayındır : esnasında sırasında aynı mana da şimdi güzel oldu değil mi, sünnetle kastettiğimiz Resullahın Kur’an’ı uygulama sırasında ki söz fiil ve takrirleridir ama bunlar vahiy gayrimetluv değildir, şimdi daha iyi oldu, evet.

–Katılımcı: 01:10:45

–Abdulaziz Bayındır : Yo geliyor, geliyor, geliyor o

–Katılımcı: Hikmet az sonra

–Abdulaziz Bayındır : Hikmet şimdi minibüsteymiş, yakında içeri girer

–Fatih Orum : Sünnet Kur’an’da olmayan hükümler getiren ondan ayrı bir delil değildir

–Abdulaziz Bayındır : Delil de değildir

–Fatih Orum : Sünnet Resullulahın Kur’andan yaptığı çıkarımlardır ki biz buna hikmet diyoruz.

–Abdulaziz Bayındır : ki Kur’an buna hikmet diyor de, Kur’an hikmet diyor, Kur’an buna hikmet diyor. Biz demiyoruz onu

–Katılımcı: Kur’an’ı Kerim Kendisi hikmet zaten

–Abdulaziz Bayındır : Kur’an’ı Kerimde bunun adı hikmettir, o da olabilir, çünkü sadece Peygamberimizle ilgili değil Kuran da bunun adı hikmettir, tamam oldu şimdi, gerçekten yani bizim ulemanın birkaç asırdır meşgul olacağı malzeme bu, birkaç yıl değil İslam uleması

–Fatih Orum: Hikmet pek çok gayette kitabın yanı sıra öğretildiği bildirilmektedir, hikmet Kur’an’ın dışında insan emeği ile ortaya çıkan bir şey olmalıdır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır,

–Abdulaziz Bayındır : Bir dakika bir dakika, bir çok ayette kitabın yanı sıra hikmetin indirildiği ve öğretildiği bildirilmektedir

–Yahya Şenol : İndirilmişse nasıl ortaya çıkacak, madem indirilmiş insan emeği ile nasıl ortaya çıkıyor

–Abdulaziz Bayındır : Gelecek aşağıda o, şey değil

–Katılımcı : kelimesi takılıyor, Kur’an’dan, Kur’an’dan çıkarılıyor

–Abdulaziz Bayındır : Kitabın yanı sıra hikmetin de indirildiği ve öğretildiği bildirilmektedir, hatta burada şunu da katsak Peygamberimiz SAV’in de vetül kitabe  01:13:00  dediği de rivayet edilmektedir, onu da buraya katsak.

–Fatih Orum: Metinde var hocam

–Katılımcı: Hikmet Kur’an’ın dışında o olmaz, indirildiği var ya, öğretildiği öyleyse hikmet Kur’an’ın içinden çıkarılmış olan Kur’an’dan insanların çıkarmış olduğu

–Katılımcı: Araştırma, inceleme, okuma çıkardığı

–Katılımcı: Aslında FATİH hocanın bu bağlamda şey yapmıyor

–Abdulaziz Bayındır : Bak öyleyse hikmet Kur’an’dan çıkarılan doğru hükümlerdir de o kadar yeter, Kur’an’dan çıkarılan doğru hükümlerdir01:13:48

–Abdulaziz Bayındır : Öyleyse hikmet Kur’an dan çıkarılan doğru hükümlerdir,

–Katılımcı: Doğru olacak, yanlış hükümler

–Abdulaziz Bayındır : Yanlış yok, olur mu yanlış hükümler çıkarılıyor

–Katılımcı: Ben Kuran’dan çıkardım demiyor ki

–Fatih Orum: Ama herkes ayetten delil getiriyor

–Katılımcı:

–Abdulaziz Bayındır : Zaten onu yazmış, gelecek, gaik gayi diyorlar ya şeyle Mısırlılar, gaye

–Fatih Orum: kitabe vel hikmete ifadesi

–Abdulaziz Bayındır : gaye manasına gayi

–Fatih Orum:   dair, sonra bu

–Katılımcı: O biraz önce ki şey ayetlerin burada şeysi yok ya şey koysan daha iyi olmuyor mu

–Fatih Orum: Oradan başlasak diyon.valla ben o tür şeylere çok kızıyorum, böyle metinlerde falan sadece bir parçasını alıyorlar, onun için en azından ayetin tamamını almayı tercih ediyorum

–Abdulaziz Bayındır : Bak bende senin kızmamanı tercih ederim

–Katılımcı: Ayetin bütün almasını bende

–Fatih Orum: Hatta üç dört kelime alıyor koyuyor

–Katılımcı: Tümünü al

–Katılımcı: Okuyan insan

–Fatih Orum: Bilmiyor sonra

–Yahya Şenol : Hocam şey diyorlar sonra

–Fatih Orum: Hiraya

–Katılımcı: O zaman 01:15:45 – Arapça

–Fatih Orum: Bu da doğru bazen insanı yorar gibi oluyor ama ben onu daha, en azından bir ayeti çok uzun olmadığı müddetçe

–Abdulaziz Bayındır : Oku

–Yahya Şenol : Ama bağlantı varsa kesmek doğru değil, şimdi burada enzellellahı kitabül koysan a onun başı neydi acaba görelim diye ihtiyaç hissedilmiyor mu

–Fatih Orum: Bu da düşünülebilir evet

–Yahya Şenol : Ama bağlantı varsa tabii mecbur

–Abdulaziz Bayındır : Burada bağlantı bozulmuyor yani

–Katılımcı: Yine de aslolan

–Abdulaziz Bayındır : Ulema ihtilaf etti

–Katılımcı: Burada muhalefet vardır onun

–Abdulaziz Bayındır : Tamam

–Fatih Orum: Burada da aynı şey geçerli dediğiniz gibi, ayetin sonunda vema enzela aleyheküm minel kitabel vel hükmül ziküm bih

–Abdulaziz Bayındır : Çok enteresan

–Fatih Orum: Ayette bihi değil bih ifadesi kullanılmaktadır, yani kitap ve hikmetten bahsedildikten sonra bu ikisine atıfta bulunurken ikisi değil de o denmiştir, dolayısıyla kitap ve hikmet birbirinden ayrı şeyler değildir, bunlardan kitap Kur’an’ı Kerim’dir01:16:48 hikmette Kur’an’daki bilgilerdir

–Abdulaziz Bayındır : Kur’andan çıkarılan bilgilerdir de

–Katılımcı: Kur’an’dan çıkarılan doğru bilgilerdir mi diyeceğiz

–Abdulaziz Bayındır : Yo, yo, yahut o da olur

–Fatih Orum: Onu şey yaparken bir de şu aklıma geldi doğrudan doğruya çıkarım ihtiyacı hissetmeden hikmet yok mu mesela Kur’an’ı Kerim’de

–Abdulaziz Bayındır : Var

–Fatih Orum: İşte o zaman illa çıkarım yapmak gerekiyor

–Abdulaziz Bayındır : Var şey de vezalike minel hikme o da var açıkça

–Abdulaziz Bayındır: O zaman böyle kalsın

–Fatih Orum: Rasullullahın sünneti peygamberliği boyunca Kur’andan çıkardığı hükümler ve bunların uygulamalarıdır dedik, burada da işte belki o itiraz aynı şekilde gelebilir yani

–Abdulaziz Bayındır: Hangi itiraz

–Fatih Orum: Yani illa çıkarım gerekiyor mu anlamında

–Abdulaziz Bayındır : Geldiği zaman kolay canım, ayeti söylersin ne olacak

–Yahya Şenol : o bihi nereye   kitaplarda vahiy diyorlar

–Fatih Orum: Valla ben onlarla ayrı bir şey yapmadım

–Yahya Şenol : Hazırlık olması açısından

–Katılımcı: es hikmet demek istiyor da o teberrük için kitap geliyor01:18:01

–Abdulaziz Bayındır : Hikmete gidiyorsa biha desin, gerçi mastardır olabilir onun için evet

–Yahya Şenol : Diyebilirler yani

–Abdulaziz Bayındır : Yalnız ondan önce ne diyor Allah-u Teala  ve lâ tettehızû âyâtillâhi hüzüva diyor, ama sadece kitap yetmiyor hüküm de çıkarmak gerekiyor çünkü talak ile ilgili o kadar çok ayet var ki hepsini bir arada

–Fatih Orum: Öncekilerin tümünü toplama da bir kaide yok mu Arapça’da tek bir zamirlede daha öncekilerini böyle bir kaide

–Fatih Orum: Yapabilir misin

–Fatih Orum: Burada mesela öyle düşünülebilir mi, yani hem kitabı hem

–Katılımcı: Bu o değil

–Abdulaziz Bayındır : Bu ibarede o düşünülmüyor

–Katılımcı: O mesela bir şey gönderiyorsun  ama gönderirsen

–Fatih Orum: Ha o tercih edilecek, müzekker, yani

–Katılımcı: Yani istersen kitaba veya gönderebilirsin, ama kitaba göndermek daha iyi olur, bir de mana bozul

–Abdulaziz Bayındır : Yo hikmete de gider

–Abdulaziz Bayındır : Bi kulli vahidin evet

–Katılımcı:  oluyor o zaman ister hikmetle ister kitapla olur

–Katılımcı: ma’ya gidiyor, ma olunca zaten kitabı

–Abdulaziz Bayındır : Ma enzelna’daki ma’ya götürürsen problem kalmıyor

–Katılımcı:    değildir, benim söylediğim gönderirken o ikisini bir tutacaksın

–Abdulaziz Bayındır : Zaten öyle yzadı burada, burada yazdığı o, ikisini bir yazdı da veya buna,

–Katılımcı: Orada bir sorun yok yani

–Fatih Orum: Şunu söylüyorum ben, kitap hikmet bunlar ayrı ayrı şeyler olabilir, ayrı ayrı şeyler olmasına rağmen tek bir zamirle ifade edilebilir mi

–Abdulaziz Bayındır : Edilebildiğini ikisinin aynı şey olduğunu da Cenab-ı Hak bildirmiş oluyor burada aynı zamanda onun için mesela şey diyor ki Ahzab 36 : Ve mâ kâne li mu’minin ve lâ mu’minetin izâ kadallâhu ve resûluhu şimdi o kada nedir, ayette açıkça olan

–Katılımcı: Allahu ve rasuluhu

–Fatih Orum: ilk başında da geçti ya ve intu teddeu

–Abdulaziz Bayındır : Ruhu evet

–Fatih Orum: Peygamberlere Allahın kitapta yaptığı açıklamaları bulma gücü verilmişitr. Peygamberimizin hadisleri ve uygulamaları Kur’anı Kerimdeki hikmetlerdir, bu metoda uyan insanlarda hikmeTe ulaşabilir.Yutil hikmete men yeşa

–Katılımcı: Peygamber mi nebiler ve resuller midir

–Abdulaziz Bayındır : Bu ayet verdiğimiz çok güzel bir meal var en son burada da yok o, onu bensan şey yapayım da

–Fatih Orum: Nebilerdir, nebiler

–Abdulaziz Bayındır : Nebiler tabii

–Katılımcı: O sadece iki çeşit getiren Resul Nebiyi

–Abdulaziz Bayındır : Rasulen nebiya var

–Yahya Şenol : Peygamber diye bir üçüncü şekil ver, birde bu ayetin mealine bayağı itiraz geleceğini

–Katılımcı: gelecek

–Yahya Şenol : Abdüsselam hocam mesela birkaç ayet sana getirip buradakinden niye sen isteyen diyorsun, Allah istedi

–Katılımcı: Eğer isteyen desin doğru çıkacak yine

–Yahya Şenol : Allah verir insan istemez falan  ve lekad ayetna   biz veriyoruz o istemiyor oradan bir şey kopabilir, o da kayar yani

–Abdulaziz Bayındır : Yok o pek buna cesaret edemez ama sen o meali şey yap, dünkü mezuniyet gecesinde öğrenciler Abdüsselam hoca için şöyle şey ehli sünnetin yılmaz savunucusu diye bir ifade kullandılar ve bayağıda alkış aldı öğrencilerden yani,

–Yahya Şenol : Size ne dedile hocam

–Abdulaziz Bayındır : bizi böyle es geçtiler çok basit kelimelerle

–Katılımcı: Eleştiri olmasın

–Abdulaziz Bayındır : Eleştiri de değil

–Katılımcı: Yok yok şöyle bir şey yani benim söylemem aslında 01:22:40normal hayatta mesela ders şekilleri olsun şey olsun tanısınlar

–Abdulaziz Bayındır : Tanısınlar

–Katılımcı: Normal hayatta tanısınlar ondan sonra önceki durumlarından utansınlar

–Katılımcı: İyi Tanıyorum

–Fatih Orum: Yalnız hocam ben şunu hissediyorum, o şey o kadar huzurlu o kadar rahat, hiç kafanı kullanmadan çok şey ben onu hissediyorum, biliyor musun, bunlar çok baş ağrıtıcı çok can sıkıcı insanı strese sokan şeyler

–Abdulaziz Bayındır : Düşman kazandırıcı

–Fatih Orum: O çok huzurlu bir yol biliyor musun yani

–Katılımcı: Hayır hayır tam aksi, bana göre tam aksi

–Fatih Orum: Ya klasik bir anlayış, birilerine itaat kültürü her şey konuşulmuş söylenmiş yani

–Yahya Şenol : ekleptik, uzlaştırıcı

–Katılımcı: onlardan birine uyalım yani,

–Fatih Orum: Ha yani bu çabaların hiçbirine gerek yok

–Abdulaziz Bayındır: İtaat et rahat et

–Katılımcı: Lokantaya gidersin oturursun yemeğini yersin

–Fatih Orum: Hah onun gibi, mutfağa girdiğin zaman sorun var

–Yahya Şenol : Seçersin yani

— Katılımcı:……

–Fatih Orum: Mutfağa girdiğin zaman dediğin gibi kokusu var, çöpü var bilmem nesi var.

–Abdulaziz Bayındır : Yo mesela o şimdi şey vardır açık büfe yemekler vardır ya, gidiyorsun birinci gün güzel, ikinci gün çok sıkıntı oluyor, hepsi güzel beğeniyorsun alıyorsun yiyemiyorsun, artıyor, ben bir müddet sonra yemek yemekten nefret etmeye başlıyor

–Yahya Şenol : Kalırsa güzel hergün birinden

–Abdulaziz Bayındır : Yok yok rahatsız edici oluyor

(Konuşmalar üst üste gelmiş anlaşılmıyor)

–Abdulaziz Bayındır : Rahatsız edici oluyor

–Katılımcı:  şöyle bir ifade kullanıyor, doktora tezi, İslamiyet kadın haklarında şunu diyor, İslamiyet kadın haklarında şunu diyor, sadece bu iki kelimeyi kullandığı için adam onun tezini kabul etmiyor sen kimsin diyor, İslamiyet şunu diyor, İslamiyet şunu diyor, şafilik varken sen bu kelimeyi kullanıyorsun, Londra Üniversitesinden sadece bu iki kelime yüzünden alınıyor

–Abdulaziz Bayındır : Ama İslamiyet kelimesi de yanlış Allah böyle diyor desin, Resulullah Kur’anda böyle Sünnette böyle

–Katılımcı: Niye dememişsin Şafi böyle diyor, sadece bu dolayı adam

–Katılımcı: Tez yazarken onun detayını şey yapması lazım

–Abdulaziz Bayındır : Tez yazıyor, ilmi yazı yazıyorsun, bunu evvel İslamiyet dedin mi topu taca atmak olur

–Katılımcı: Şiilerde İslamiyettir,

–Abdulaziz Bayındır : İslamın hangi şeyi hangi versiyonu, hangi İslamiyet diyecek adam evet

–Fatih Orum: Önceki ilahi kitaplardan yararlanma, öncesinde

–Abdulaziz Bayındır :   hikmet bunun tabii detayları, lugavi şeyleri var hikmetin tamam, tamam

–Fatih Orum : İlk Peygamberden son Peygambere kadar vahiyde bütünlük vardır, Kur’an ayetlerinin büyük bir kısmı Nuh, İbrahim, Musa ve İsa AS’a gönderilene denktir, (Şara aleküm 01:25:39  ayet Arapça) bu durumda tasdik ve kavramları önem kazanmaktadır. Kur’an önceki kitapları nesh etmiştir, çünkü nesih sözlükte bir şeyi başka bir şeyle değiştirme onun yerine başkasını koyma demektir. Kur’an ilahi kitapların Allah tarafından tasdik edilmiş son nüshasıdır, Kur’an’a uymak, Tevrata, İncile ve Peygamberlere inen tüm kitaplara uymaktır, fakat bunun ayrıntıları var, yani Kur’an-ı Kerim’in tasdik ettiği kadarıyla onların geçerliliği, yoksa ondan sonraki kısım nesih kısmı geliyor

–Abdulaziz Bayındır : Canım Kur’an nesh ettikten sonra, Kur’an misliyle nesh eder, misliyle nesh ettikten sonra gene Kur’an’a uymuş oluyorsun

–Fatih Orum: Önceki ilahi kitaplardan yararlanmanın o zaman anlamı ne tasdik ettiğiyse şu, orada ayrıntılara giriliyorsa

–Abdulaziz Bayındır : Mehmet nesheka kelimesine baksana

–Fatih Orum: Diğer kitaplarda ayrıntıya giriliyorsa orada başlıyor

–Katılımcı: Allah tarafından tasdik edilmiş son

–Fatih Orum: İlahi kitapların

–Katılımcı: Sadakallahu hül azim diyor ya

–Abdulaziz Bayındır: Hangisi bid’at

–Katılımcı: Kur’an da ilahi kitapların Allah Tarafından tasdik edilmiş, Allah tarafından tasdik edilmiş lüzum var mı yok mu

–Fatih Orum: Musadikan kelimesi var ya

–Abdulaziz Bayındır : Yok o musaddikan inen son kitap

–Abdulaziz Bayındır : Musadd  değil musaddık

–Abdulaziz Bayındır : Hı, hı nasiha

–Katılımcı: neshu neshul kitap fusile ermen biyadikül beynihin 01:27:15

–Abdulaziz Bayındır : Tamam yani yada anhum …………..

–Katılımcı: Allah verdi

–Yahya Şenol : Musaddak çıkıyor o zaman değil mi

–Abdulaziz Bayındır : Tamam onu şey yapalım Kur’an önceki kitapları

–Fatih Orum: İstersen tamamen atayım şunu,

–Katılımcı: Yok Kur’an ilahi kitapların son nüshasıdır

–Abdulaziz Bayındır : Son nüshasıdır, ilahi kitapların son nüshasıdır

–Katılımcı: Çıkartmıyor, geri dön

–Abdulaziz Bayındır : Ona uymak, Kurana yerine ona uymak

–Katılımcı: Tevrata incile bütün kitaplar

–Abdulaziz Bayındır :Ya ben o apostrofları kullanmıyorum, zamirdir, zamirler zaten marifedir, bir de oraya şey açmaya ne gerek var, ona uymak Tevrat İncil

–Katılımcı: Tevrat İncil yerine önce bütün kitapları desek daha iyideğil mi

–Abdulaziz Bayındır : Yazmış yazmış Tevrat, İncile ve Peygamberler gelen tüm kitaplara inanmaktır, doğru yazmış, özellikle yazılması iyi yani

–Katılımcı: İbrahimi dinler

(Konuşmalar üst üste anlaşılmıyor)

–Abdulaziz Bayındır : peygamberleri nebi diye değiştiriyoruz, onu sen şey yap

–Fatih Orum: Tamamen hepsini düzeltirim ben onun şimdi, Arap dilinden yararlanır, Kur’an Arap dili Arapça olduğu için

–Katılımcı: Burada bir itiraz gelebilir mi, Tevrat, İncil ve tüm kitaplara uymaktır, Kur’an bir kısmını nesh etti ya01:29:02

–Abdulaziz Bayındır : Anlattı ya nesh

–Fatih Orum: O tasdik ettiği şeyler, kısımlar

–Abdulaziz Bayındır : Neshi anlattı yukarıda

–Katılımcı: Kur’ana uydunuz mu

–Abdulaziz Bayındır : Kur’ana uydun mu hepsine uymuş oluyorsun

–Katılımcı: O zaman çok

–Katılımcı: Tüm kitaplara uymak derken orada şey yapıyor da

–Abdulaziz Bayındır : Neshini söyledi canım, hayrin min hasılı misliyle nesih diye, evet ya her cümlenin bir şeyi var, Allahu Teala ……01:29:32.. dediği zaman orada olan yüzde yüz burada değil ki, istisna kaideyi bozmaz

–Fatih Orum: Arap dilinden yararlanmak, Kur’an Arapça olduğu için onu anlamada Arap dilinin önemi açıktır, şu ayet bu açıdan önemlidir dedik o ayeti yazdık, yukarıda ki ayete şu meal verilir dedik. Biz her elçiyi kendi toplumunun diliyle gönderdik ki onlara iyice açıklasın, bundan sonra Allah dilediğini sapıklıkta bırakır dilediğini de yola getirir, güçlü olan o, doğru karar veren o dur. Bu meal

–Fatih Orum: Hayır, bu veriliyor, bu meal şu soruları akla getirir, Allah dilediğini yola getirecek, yarısını saptıracaksa neden elçi göndersin, bu durumda elçinin toplumun diliyle

–Abdulaziz Bayındır : Burada gene bizim en son çalışmadan al, burada da bir hayli düzeltmeler yaptık, şu şeyin son baskısından

–Fatih Orum: Hiç taşımamakta mümkün

–Abdulaziz Bayındır : Orda bunu okumazsın, yazar göndeririz de bunu hiç okumazsın orada

–Fatih Orum: Yani sadece Arap dilinden yararlanmanın önemi büyüktür, Kur’an Arapça bir kitaptır diyerek bitiririz

–Yahya Şenol : Üzerinde durulacak konu bir ve ikinci bölüm zaten

–Abdulaziz Bayındır : Bunlar hocalar gitsin onlar ne gündeme getiriyorlarsa getirsinler, ama bu kısmı da unutmada ben sana şeyden vereyim

–Fatih Orum: Bu ve benzeri soruların çözümü de Arap dilinin önemi büyüktür dedik, geçtik. Kur’an fıtrat ilişkisi. Varlıkların bir yapısı vardır, insanı, hayvanı ve bitkiyi oluşturan geliştiren ve değiştiren ilke ve kanunlar

–Abdulaziz Bayındır : İşte bu hiç bilinen değil, bu anlattıklarımız

–Fatih Orum: buna fıtrat denir, bilimin teknolojinin ve insan ilişkilerinin kanun ve kuralları da bundan çıkarılır. Din ise insanla Allah’ın insanla ve insanın ve insanın tabiatla ilişkilerini düzenler, dinin ilkeleri, kanunları ve hükümleri de fıtrattır, Fıtrat ayetlerden öğrenilir ayetler Allahın kitabı ile sınırlı değildir, Allahın yarattığı her şey ayettir, ayet şöyledir

–Yahya Şenol : Bir ayet şöyledir

–Fatih Orum: İlgili ayet mi diyelim yahutta

–Abdulaziz Bayındır : Allah’u Teala şöyle buyurur diyebilirsin

–Katılımcı: Allah bu konuda şöyle buyuruyor diyebilirsin

–Fatih Orum: Şöyle yapalım da sığsın

–Abdulaziz Bayındır : Allah şöyle …

–Fatih Orum: Yine sığmayacak o zaman

–Fatih Orum: Bir ayet şöyle diyor diyelim o zaman

–Abdulaziz Bayındır : Tamam

–Yahya Şenol : Orada da bu yansıyacak değil mi şeye

–Fatih Orum: Tabi, tabi, senirumu ayatina insan bu ayetleri sürekli görür, üzerinde düşünür ve kendine göre sonuçlar çıkarır evrensel değerler ve ortak akıl böyle oluşur, insan yaşadıkça bu bilgiyi almaya devam eder ona zikir denir, onu kalbe ve dile getirmekte zikirdir, o bilgi ile Allah’ın kitabı arasında tam bir uyum vardır ilahi kitapların ortak adı da zikirdir, bu sebeple Kur’an’ı okuyup anlayan her insan kendinde ki zikir ile Kuranda ki zikir arasında büyük bir uyum olduğunu görerek ona karşı tam bir güven ve tatmin duygusu içine girer onun Allah’ın kitabı olduğu hususunda şüphesi kalmaz, Allah Teala şöyle buyurur dedik.

İnsan Allahın tabiattaki ve Kurandaki ayetlerini kavradığı ölçüde doğru bilgiye ulaşır, insanın dışındaki varlıklar fıtrata aykırı davranamazlar, Allah insana akıl irade ve bazı şeyleri yapacak güçte yarattığı için onun fıtrata ters düşen ters davranışları olabilir bu davranışlar insanın kendisiyle diğer insanların davranışları çevresiyle ve Allah ile olan ilişkilerini bozar, ilmin kaynağı da fıtrattır, fen ve teknik bilimlerde uzman olanlar kanun koymaz ayetlerde var olan kanunları keşfe çalışırlar, bu onların fıtrata uymasıdır. Sosyal bilimcilerden de  ayetleri doğru okuyarak kanunlar keşfedenler  vardır, ama bir çoğu kanun koymayı tercih eder ve topluma şekil vermeye kalkışırlar bu tavır sosyal alanda fıtrata aykırı uygulamalar yol açar bunun kötü etkisi zamanla ortaya çıkar ve dengeler bozulur fen ve teknik bilimlerle ulaşılan sonuçları fıtrata aykırı kullanıp ve çevreyi bozmakta mümkündür, nitekim asrımızda dünya böyle bir felaket yaşamaktadır. Allah Teala şöyle buyurmaktadır. Kuranın hiçbir hükmü fıtratla çelişmez çünkü fıtrat İslamdır, fıtratı anlamak için Kurandan kuranı anlamak için fıtrattan yararlanmak gerekir, eğer bir çelişki görülürse Kurana gereği gibi uyulmamasındandır, dedik. Sonra ekip çalışması bölümüne geçtik, ayetler arası ilişkileri bulup çıkarmak

–Abdulaziz Bayındır : Son mu bu, öyle gözüküyor evet

–Fatih Orum: Hı, hı bilen bir kavmin işidir, kavim erkekler topluluğu demektir genelinde erkek ve kadınlardan oluşan toplum anlamına kullanılmıştır. Soframıza gelen tek bir ekmek dilimi için dahi nice kişilerin emeği olduğu her şeyin aslı tabiatta vardır ancak bunların kullanıma hazır hale gelmesi için bilgi birikimlerine teknolojiye ve ekip çalışmalarına ihtiyaç duyulur. Kurandan hüküm çıkarmakta bu anlayışta olmalıdır, her alandan donanımlı kişilerden oluşmuş ekipler oluşturulmalıdır, Kuranda şura ya verilen önem ve Resulullahın ashabıyla

–Abdulaziz Bayındır : Koordine olmuş batılı kelime kullanmadın bunu da çıkar istersen

–Fatih Orum: Senkronize diyelim

–Abdulaziz Bayındır : Yav İsama gidiyorsun öyle kelimeler söylüyorlar ki ben neredeyim acaba diyorsun

–Fatih Orum: Kişilerden oluşan ne diyelim

–Abdulaziz Bayındır : Tamam oluşan ekipler

–Katılımcı: Bir de hocam FATİH hocam fıtratta tabiattaki ayetler dediniz de ona evrendeki mi    diyorduk biz

–Abdulaziz Bayındır : Ekipler kurulmalıdır de

–Katılımcı: Öyle mi diyordu Abdülaziz  hoca

–Katılımcı: Kainat

–Katılımcı: evren mi diyordu

–Abdulaziz Bayındır : Kurulmalıdır, oluşan ekipler kurulmalıdır

–Katılımcı: Yıldızlar tabiat mı

–Yahya Şenol : oluşan

–Fatih Orum: Kuranda şuraya verilen önem Resulullahın ashabıyla istişareleri önemlidir. Hz Ömer’in şura meclisindekileri Medine dışına çıkarmaması bu açıdan önemlidir

–Abdulaziz Bayındır : Üç tane önemli var

–Fatih Orum: Ha sonra bu şey bittikten sonra yolculukta namaz örneğini bu şeyde işletiyoruz bu şeyden hareketle, usulden hareketle işletiyoruz.

–Katılımcı: o ekip çalışmasına adam dese ki Peygamberimizin ekibinde doktor ondan sonra fen bilimci falan varmıydı, veya Hz.Ömer

–Abdulaziz Bayındır : Onu baştan 01:35:48söyledi Peygamberler o devirde

–Yahya Şenol : Yok Hz.Ömer’in şurasında

–Fatih Orum: Herhalde vardır yani ne bileyim sağlıkla ilgili bir konu varsa muhtemelen ondan anlayanı da getiriyorlardır,

–Yahya Şenol : Var mı öyle tesbit edebildiğimiz

–Katılımcı:  sizin görüşünüz mü

–Abdulaziz Bayındır : o,hedek kazılmasına Selmani Farisi

–Fatih Orum: Bu nesep bilimiyle ilgili, mirasla ilgili muhtemelen bir sayısal zekaya sahip insanlar vardır

–Fatih Orum: Sınava sayısaldan girenler

–Abdulaziz Bayındır : Peki, belki genel olarak şöyle bir cümle uygun olabilir, biz şimdi şöyle, bizim kanaatimize göre biz ashabı tam olarak o kelimeyi de söylemeye lüzum yokta, mesela bu zatların meclisinde her türlü ilim adamı olmasaydı asırların Sasanileri, asırların Romalıları bunlara bir daha geri gelmemek üzere boyun eğemezlerdi, denebilir yani gerçekten de ben şunu düşünüyorum, biz bu sahabeyi tanımıyoruz maalesef bu sahabe acayip bir şekilde yetiştirilmiş insanlardan oluşuyor, muhteşem bir

–Katılımcı: İslamdan önce de bir çok adamlar bilgileri olan insanlardı

–Abdulaziz Bayındır : Bizim bildiğimiz sadece o, bu insanlar gelip de Sasanileri yerle bir ediyorlar bu bir askeri başarı değil, askeri başarı dediğin birkaç sene sonra adam toparlanır, mesela gulveti rum dedi ya (01:37:50 Arapça) hatta bunu örnek verebilirsin eğer sorarlarsa Fatih, mesela kuranı kerimde biz biliyoruz (01:38:00) işte biraz Rumlar galip geliyor, biraz Sasaniler galip geliyor bir o hakim,bir o hakim tarihi boyunca böyle olmuştur ama Müslümanların hakimiyeti bir savaş hakimiyeti bunların hakimiyeti gibi değil, geçici bir hakimiyet değil, gönüllere inen ve oradaki insanların zihinlerindeki eski bilgileri dumura uğratan ve yeni bir insan tipi meydana getiren hakimiyettir, bu bilgilerde tabii ki o sahabi tarafından ve tabiî ki Medine’de oluşturularak şey yapılıyordu, biz bu konuda da çok detaylı bilgiye sahip değiliz ama bu böyle olmak zorundadır

–Fatih Orum: Yani hocam

–Katılımcı: Muaviyeden Şamda özel mühendisler kendine çalışırdı yani

–Fatih Orum: Yapmaması düşünülemez zaten yani düşünülemez

–Abdulaziz Bayındır : Ya Muaviye işte o zaman İstanbul’a çıkarma yapıyor, işte o zaman Karaköydeki Arap Camii, o camiyi kurmuşlar o camii bugün hala namaz kılınan bir camiidir,

( konuşmalar üst üste anlaşılmıyor)

–Abdulaziz Bayındır :yani bu kadar basit bir olay değildir, öyle büyük bir hakimiyet öyle küçük bilgilerler olmaz

–Katılımcı: Diploması yoktur ama

–Katılımcı: O kadar yanlış bilgi yerleşmiş ki zihnimize,Gelmiş yerleşmiş hiç kimse bir şey bilmiyor

–Fatih Orum : evet o önemli

–Abdulaziz Bayındır : Sahabi de öyle gösteriliyor, tabii öyle değil

— Katılımcı: ….var ya bu konuda Hz Ömer bir rivayeti var. Tavuf kelimesini anlayamamış, sormuş o mimberde 01:39:50 Arapça-anlaşılmıyor

–Abdulaziz Bayındır : Divanlarınıza dikkat edin ha,

–Fatih Orum: Ne denir ki abi bilmiyorum ki cevheri mi ne denir

–Abdulaziz Bayındır : Tabii canım öyle Sahabe konusuna ciddi önem vermek lazım, ama işte malzeme az maalesef

–Abdulaziz Bayındır : Ney tam oturmuyor

–Fatih Orum: Kullandığımız her şeyin aslı

–Katılımcı: Tabiatta değilse eğer aslı sureti

–Abdulaziz Bayındır : Kullandığımız her şey tabiattan çıkardığımız maddelerle üretilmiştir, öyle bir cümle diyelim aslı demeyelim

–Fatih Orum: Kullandığımız her şeyin

–Katılımcı: Bilgisayar var da biz göremiyoruz.

–Fatih Orum: Söyleyin abi kullandığımız her şeyin

–Abdulaziz Bayındır : Kullandığımız her şey tabiattan çıkarılan maddelerden oluşturulmuştur.

–Fatih Orum: Tabiattan

–Abdulaziz Bayındır : Maddelerden olmuştur

–Katılımcı: Şurayla ilgili Peygamberimiz AS şura da alınan tüm kararları uygulamıştır

–Abdulaziz Bayındır : Evet yani uygulamadığı yok, değil mi, Peygamberimizin de şuraya zaten haa, bir dakika veşavirhüm fil emr falan var emr var biz bu ayetlerin şeyini bilmiyoruz ki ve emruhum şura beynehum var

–Fatih Orum: Ekip çalışmalarında mı

–Abdulaziz Bayındır : Bak veşavirhüm fil emrum, ve emruhum şura beynehum

–Katılımcı: Din fıtrat ilişkisi tartışmalar vardı eğer çelişirse ne olur, işte bazıları dini esas alır bazıları fıtrat esas alır

–Abdulaziz Bayındır Halbuki çelişme olmaz

–Fatih Orum: Onu yazdıkta

–Katılımcı: İfade geçiyor ki sanki esas alınan hani bu insanın aklıyla ulaştığı o fıtrat kanunlarıdır, eğer bir çelişki olursa biz Kur’an dan yanlış anladığımız şeylerden dolayı yani biz Kurânı yanlış anlamamızdandır

–Abdulaziz Bayındır : O cümle var zaten bir uyuşmazlık varsa

–Fatih Orum : İtirazın mı var

–Katılımcı: Biraz itiraz geliyor şu şekilde itiraz, insanlar diyecekler ha, yani siz Kur’an’ı esas almıyorsunuz, kuran kuran diyorsunuz da siz fıtratı Kuranın önüne almış oluyorsunuz ben o cümleden onu anladım, yanlış mı oluyor

–Katılımcı: Sonra geri gidip tekrar bakalım

–Abdulaziz Bayındır : Bir daha bakalım ona

–Fatih Orum: Şu

–Katılımcı: Kurana gereği gibi uyulmamasındandır, eğer bir çelişki görülürse Kurana gereği gibi uyulmamasındandır, yani hata şeyde görülüyor, ben Kuranı yanlış anlamışım, hatta ben şu ulaştığım kanun fıtrat kanunu

–Fatih Orum: Doğru söylüyorsun, doğru söylüyorsun

–Abdulaziz Bayındır : Eğer bir çelişki görülürse ya fıtrat yanlış anlaşılmış, ya  Kuran yanlış anlaşılmıştır

–Fatih Orum: Bilmeyenin sunduğu şey yanlıştır, doğru

–Abdulaziz Bayındır : Ya fıtrat yanlış anlaşılmıştır, ya da Kuran, ikisinin birisi yanlıştır

–Fatih Orum: İsterseniz tamamen atalım, eğer bir çelişki yaratıyorsa

–Katılımcı: Kur’an yanlış olmadığına göre anlayan yanlış anlamıştır.

–Abdulaziz Bayındır : Çelişki görülürse gerek yok, tamam, o sözde söylenebilir, zaten öbür şeyde de var

–Katılımcı: İlerleyen bölümlerde ne var

–Fatih Orum : İletleyen bölümde şey var, örnek var, yolculukta namaz örneğini koyduk örnek

–Abdulaziz Bayındır : Şimdi saat bire geliyor, tamam mesele bitti değil mi, çok güzel olmuş eline sağlık, şimdi sendeki metin kaç sayfa şu anda

–Fatih Orum: Söyleyeyim hocam, ben o metni epey kısalttım birçok şeyi koymadım, mesela gayri metluv konusunu çıkardım, resul nebi konusunu çıkardım daha da düşürdüm, şu an tam kırk sayfalık metin var elimizde

–Abdulaziz Bayındır: Tamam yeter

–Katılımcı: İçerde bir ….  itibariyle güzel

–Abdulaziz Bayındır : Son derece yoğun bilgi var

–Katılımcı: Yazar gösterilir ya yüz üzerindn yüz yani.

–Fatih Orum: Yok bu hiçbir dergide yayınlanmaz yani, tek bir satırını bile meclisten çıkarılmaz, ha mesleki dergilerde yayınlanır, tek bir satırını bile geçiremeyiz bunun

–Yahya Şenol : Bırak mesleki dergide yayınlamaz

–Abdulaziz Bayındır : Mesleki dergilerde almazlar

–YAHYA Neyse biz sitede yayınlarız, biz boşuna mı duruyoruz

–Abdulaziz Bayındır : Ya şimdi aslında o arkadaşlarda haklı biliyor musun, biz dikkat ediyorsanız, her yönüyle yeni bir yol çıkıyor, onların yolunu tamamen bıraktığın zaman o yolda yazılmış dergiye uymaz ki o, gayet normal, peki eline sağlık, teşekkür ederiz, çok sağolun, peki hadi sağol Allah yardımcın olsun, istersen şimdi bir şeyler getirirler, ikram mikram bir şey var bunların.

Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz. İsa Gelecek mi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın