Büyük Günahlar Nelerdir?

12 Mart 2011 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri

(Abdülaziz Bayındır) Bugün büyük günahlar konusuna devam ediyoruz yalnız konuşmaya başlamadan önce; burada bir ders yapılmıyor, bir arkadaşımız kendi açısından haklı birtakım serzenişlerde bulunmuş bu hafta içerisinde birtakım hocalar ile karşılaştırarak bunların yaptıkları ders ile şunların arasında şey var hitabet sıfır, formasyon yok, gibi. Herhalde o arkadaş yanlış ders izlemiş biz burada bir mutfak çalışması diye adlandırılacak çalışma yapıyoruz. İğne ile kuyu kazıyoruz burada bir ders yapmıyoruz aslında bir müzakere yapıyoruz. BU müzakereyi internet üzerinden yayınlamamızın sebebi, ilim adamlarının da katkısını sağlamaktır. Yoksa burayla sınırlı olarak kalmasın biz bu çalışmalar ile birtakım yeni hedeflere ulaştık yoksa oluşmuş falan kitapta var, burada konu büyük günahlar ile igili bizim burada anlattığımız formatta falanca falanca kitaplarda var, o kitabı alacaksın onu bir ders formatında çevirecek anlatacaksın, edebiyatını oluşturacaksın, nutuk atacaksın falan. Böyle bir şey yok ki. Biz burada o derslerin oluşmasının ön çalışmasını yapıyoruz. O oluştuktuktan buradan çıktıktan sonra birçok safhadan geçer, ondan sonra o netice oluşur yani iğne ile kuyu kazılıyor burada o kuyudan çıkarılan birtakım malzemeler daha sonra birileri tarafından işlernir en sonunda çok güzel ders malzemesi haline de gelir. Nutuklarda da olur, vaazlarda da konuşulur, derslerde de anlatılır. Bu günkü dersi vaaz dinlemek maksadı ile dinleyenler dinlemesinler asla tavsiye etmem… Burada bir vaaz yoktur, burada herhangi bir konunun ders şeklinde anlatılması da yoktur. Burada hep birlikte yapılan bir Müzakere vardır. Araştırma vardır. Dolayısıyla bundan sonra bu çalışmaların zaten adını da değiştirdik. Demek ki hata etmişiz. Ders kelimesini kullanmakla hata etmişiz. Ders kelimesini kullanmıyoruz, bundan sonra Fıkıh müzakereleri “Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri” adını veriyoruz. Konuyla alakalı olmayan herhangi bir soruya cevap vermeyeceğiz. İzleyenler Lütfen buna dikkat etsinler konu ile alakalı değil ise cevap yok… Bir de derse katkıda bulunmak isteyenler ders kelimesini gayri ihtiyari olarak kullanıyoruz tabii.. Bu İlmi Müzakerelere katkıda bulunmak isteyenler; anında kendi görüşlerini internet üzerinden yazabilirler. Burada bulunan arkadaşlarımız da anında katkıda bulunabilirler.  Böylece bir sonuca ulaşmaya çalışırız hep beraber. Buna bir Mutfak Çalışması demek bile biraz fazla ileri gitmek olur, çünkü mutfak çalışması yaptığınız zaman Mutfakta bir sürü malzeme vardır, Oraya işte yiyecekler almışsınızdır, orada bir takım alet edevat vardır. Fakat burada o yiyeceklerin ham maddesinin oluşturulması çalışması var. Dolayısıyla böyle bir yerde insanların arzu ettiği şeyi…? Yani insanlar istiyorlar ki; yemeklerin sunulduğu bir masa etrafında toplansınlar burada öyle bir şey yok. Cumartesi dersleri onun için değil. Böyle bir maksatla bu dersleri bu çalışmaları dinleyen kişiler dinlemesinler… Salı günü Kuran Sohbetlerinde ona birazcık yakın bir şeyler bulunabilir. Ama bu Cumartesi günleri Bulunamaz onu peşin olarak söylemiş olalım.

Büyük Günahlar konusuna devam ediyoruz.  Geçen hafta okuduğumuz ayetler den bir tanesi okumuş muyduk geçen hafta… Onu okumadık mı? Necm Suresinin 30-31 inci ayetleri 53 üncü Sure… 526 ıncı sayfa mı? Burada bak diyor ki Allah u Teala:

Necm 53/31 “Göklerde ne var yerde ne var ise hepsi Allahın’dır. Yanlış yaptıklarını yaptıklarına karşılık cezalandırsın, (yaptıklarının karşılığını versin). İyilik yapanların da karşılığını versin,  en güzeli ile.” Kötülük yapan yaptığının karşılığını bulur.

Enam 6/160 “Kim bir iyilik yaparsa onun on katını alır kim de bir kötülük ile gelirse kötülük yapanlar onun misliyle karşılık bulurlar,” İşte ondan dolayı da iyilik yapanlar da en güzeli ile karşılık bulurlar. İyilik yapanlara daha fazlası ile verilecek. Peki iyilik yapan ve onun en güzeli ile karşılaşacak olanlar kimlerdir.? Bunlar şunlardır:

Şura 42/37 “Onlar İsmin büyüklerinden kaçınanlardır,” şimdi “içtinap” dediğiniz zaman “cenp” kenarda durmak yani, mesela denizin kenarında duruyorsun içine girmiyorsun… içine dokunduramazsın ayağını sokamazsın dışarıda dur diyor…

“… Ve Fuhuş çeşitlerinin büyüklerinden kaçınanlardır (uzak duranlardır),” Lemem de bir şeye iniyor ona yaklaşıyor… Şöyle günahı şu masayı büyük günahlar olarak şu masanın ortasındaki camı büyük günahlar olarak düşünürseniz “Lemem” de bunun kenarındaki tahtalardır. Yani onu çevreleyen günahlardır. Onu çevreleyen günah da var ama onun kendisi değil o günahın. Mesela Allah u Teala Ayet i Kerime de Hamr ile ilgili olarak diyor ki, Hamr ve Mesir konusunda ki ikisinde de büyük günah vardır diyor ayette Adı büyük günah olarak zikredilen iki şey… Hamr; yani içki sarhoş eden içkiler ve Meysir; de kumar… Bunların her ikisine de büyük günah diyor Allah u Teala… Büyük “İsm” dir diyor… Ayetin açıkça gösterdiği şeylerdir bunlar. Şimdi orada diyor ki, bir başka ayette:

Maide 5/91 “Şeytan şunu ister; Hamr (Sarhoş eden içki) ve Meysir (Kumar) konusunda; (onu içtiğiniz zaman) aranızda düşmanlık ve kin ortaya çıkarmak ister…” Bu düşmanlık ve kinin içerisine girenler kumarı bizzat oynayanlardır. Ve İçkiyi içenlerdir. Peki bu düşmanlık ve kin; Kumarı oynatanlar-oynayanlar arasında da oluyor. Onu da biliyoruz. İçkiyi içenler ile içirenler arasında da oluyor. O zaman şimdi bu asıl günah bu, ondan sonra da diyor ki Allah u Teala; Asıl günah onu içmek; kumar oynamak; günahın esası o… Sonra da Diyor ki:

“… Ondan uzak durun, ki umduğunuza kavuşasınız.” Ondan uzak durmak; şöyle sen şimdi oradan bir bardak su getirsene buraya… Getir bak uzak durmak ne demekmiş onu bir görsel olarak ortaya koyalım da, yani büyük günah küçük günah tanımı… Aslında burada küçük günah demeyelim de aslında “Lemem”  Allah u Teala nın büyük günahların dışındaki günahlar ile ilgili Cenab ı Hakk ın tanımı burada ortaya çıkıyor. 11:19

  • Bir şey sorabilir miyim? Bazen zem kelimesi bazen su, bazen…… Bazen de cünah…. anlamları arasında bir nüans var mı yoksa? Birbirinin yerini tamamlayabiliyor mu Kuran da…

O kelimeleri …………..  gibi kelimeler, onlarla ilgili henüz yeterli bir, hepsine birden cevap verebilecek bir noktada kendimi göremiyorum… Biraz daha çalışmak gerekiyor o hususta. Şimdi burada su var, farz edin ki bu içki; Allah u Teala bir kere içmeyin, “uzak durun”, diyor. Bunu elime aldığım zaman içersem o zaman ne yapmış olurum? Cenabı Hakk ın belirtmiş olduğu gibi bu içen kişi sarhoş olur, sarhoş olan kişi de … Sarhoşken Namaz kılmayın emri var ya…

Nisa 4/43 “Sarhoş olduğunuz zaman namazdan uzak durun….” Diyor. Öbür ayette ne diyor?

Maide 5/91 “İçki ve kumar ile Şeytan aranıza kin ve düşmanlık koymak ister, Allah ın zikrinden (Kuran) ve namazdan sizi engeller…”

Şimdi ondan sonra “Ondan uzak durun” diyor. Şimdi, bunu içmek işin içerisine girmektir. Denizin içine girmektir. YA da şuraya oturmuş oluyorsun… İçen kişi zaten uzak değil ama ben içmiyorum ama aldım elime birisine sunuyorum uzak kalmış olur muyum?_ Uzak kalmıyorum. Ya da satıyorum, imal ediyorum ya da taşıyorum ya da sıkıyorum… Bunların hiç birisinde uzak kalınmıyor değil mi… İşte Peygamberimiz SAV in…

  • Bir de hep bir soruyu sorarlar ya: Şarap yapılacağını bile bile şarap fabrikasına üzüm satmak meselesi bu kapsama giriyor mu acaba? Sirke yapılma ihtimali de var ama biliyorsunuz ki Şarap fabrikası istiyor. Sadece şarap olacak o üzümden, satsa o yaklaşmış oluyor mu?

Şimdi cevap vermek kolay değil o soruya da, ama mesela o hadiste Peygamber efendimiz, “İçkinin on guruba zararı olur” hadisinde; üzümü satmak yok… Üzümü satmak eyleminde üzüm bizatihi içki değil o satma eyleminden sonra başlıyor içki haline getirilmesi… Önce O içki haline getiriliyor; içki haline girdikten sonra “Ondan uzak kalın” emri devreye girmiş oluyor… “Uzak kalın” Sözü içmeyin sözünden daha ağır bir sözdür. Mesela bunu içmeyin denmiş olsa…

Mesela domuz ile ilgili olarak Allah u Teala domuz etini haram kıldığını ifade ediyor… O başka bir şeydir; yani yemesi haram ifadesi kullanılıyor. Yiyene; yemesi haram dendiği zaman başkaları başka şeyler için hükümler ortaya konabilir. Ama içki için diyor ki, uzak durun diyor… İşte Peygamberimiz SAV in “İçkinin on guruba zararı olur,” diye bir hadis i şerif i var. Bizim Ticaret ve Faiz kitabında olması lazım onun başında var. İçkinin yasaklanması ve faizin yasaklanması…

Dersin başında bir ses kesintisi olmuş en başta yaptığımız açıklamayı kısaca tekrarlayım… Burada Ders kelimesini bir alışkanlık olarak kullanıyoruz. Burada biz ders yapmıyoruz ilmi müzakere yapıyoruz… İlmi müzakere yapılması için burada görüyorsun bütün hocalar karşımızda bulunanların büyük bir çoğunluğu da hoca… Bir Müzakere yapıyoruz. Dolayısıyla bugün direk konu ile alakalı olarak sorulmayan herhangi bir soruya cevap verilmeyecek… Bundan sonra buna gereken bütün dikkati göstereceğiz. İnternetleri başından bizi izleyen kardeşlerimizin katkıları olursa onları alacağız. Doğrudan doğruya arkadaşlarımızın bilgisayarında da gelecek o katkılar olursa onları alacağız? Eğer soruları olursa onları alacağız onları cevaplandırmaya çalışacağız…

On guruba zararı olur diye Peygamber efendimizin hadisinde var da şu anda aklımda belki eksik kalır. O hadis oradan kaynaklanıyor. “Uzak Durun” deyince içmesi bir kere Kuran ı Kerim de yasaktır. Tamam mı? Kuran ı Kerim de yasaklananlar; doğrudan doğruya içkiyi içmektir. Peki taşımak, onun fabrikasında çalışmak, onun sunumunu yapmak, bunlar da içkiyi içmek kadar günahtır. Onun reklamında oynamak tabii doğru çünkü onun propagandasını yapmış oluyorsun. Acaba içkiyi içmek kadar propagandasını yapmak belki biraz daha ağır bir günahtır.

  • Hocam hadis ….. Peygamberimiz AS; İbn-i Abbas anlatıyor diyor ki: “Peygamberimizin şöyle dediğini işittim,”
  • “Cebrail geldi ve bana dedi ki: Ey Muhammed, Allah içkiyi içeni Lanetlemiştir. Onu sıkanı, sıktıranı da, içeni ve taşıyanı, ona taşınan, taşıtanı satanı ve onu satın alanı, sunanı ve sunulanı…”

Evet; on tane ediyor tamamı, sıkan, sıktıran, içen, taşıyan, taşıtan, satan, satın alan, sunan, sunulan bütün kişiler… İşte bütün bunların hepsi içkiden uzak kalmamış olan insanlar oluyor… Dolayısıyla “Uzak durun kelimesi bütün bunları haram kılıyor ama içmesi haram edilseydi sadece içilmesi haram olurdu, taşımak sunmak üretiminde çalışmak fabrikasını kurmak falan bunlar haram olmazdı… İşte burada büyük günah olan içmek oluyor bu işte… Büyük günah olan içmek oluyor. Şu Ayet i Kerime de belirtildiği gibi…

“İllellemem” denen bunun yakın çevresinde olanlardır. Bunu aldım içmek için alırsam yani içki olduğunu düşünün bu tabii su öyle bir şey değil de… Bu içki olsa ben bunu içtiğim zaman büyük günah işlemiş olurum ama içmezsem sunsam taşısam imalatında çalışsam o zaman büyük günah olmuyor. Büyük günah olmuyorsa “illel lemem” anlamına giriyor. Onun çevresinde olan, çevresinde bulunan kimselerin yapmış olduğuna deniyor. Allah u Teala burada o günahı o günahı büyük günah saymıyor; onu ikinci guruba atmış oluyor. Onun çevresinde bulunan günahları ikinci guruba atmış oluyor. İçkiyi taşımak büyük günah olmuyor. İçki imal etmek imalatında çalışmak sunumunda çalışmak büyük günah olmuyor. O zaman; Nisa Suresinin 31. İnci Ayetindeki “ …Sizin o seyyiatınızı örteriz…” şeklindeki ifadenin kapsamına bu giriyor. Bunun faydası ne? Siz Müslüman olarak herhangi bir yerde bu işlerle çalışma zorunluluğu altında olabilirsiniz. Bunların yasak olduğunu haram olduğunu bile bile içinize asla sinmeden her an oradan kaçmayı arzu ederek o zaman bunlar büyük günahlardan olmadığını bilerek Cenab ı Hakkın eğer büyüklerden kaçınırsak bunları Affedeceğin düşünürsünüz. Burada her an da içine düşme tehlikesi vardır çok tehlikeli bir şeydir, yani tehlikeli bir alanda olduğunuzu bilirsiniz bu da bir rahatlık meydana getirir mesela Türkiye gibi Avrupa gibi bazı yerlerde insanların iş bulamamaktan dolayı çekmiş oldukları sıkıntıları büyük ölçüde rahatlatmış olur bu.

Burada büyük günah ile büyük Günahın dışındaki günahları Kuran ı Kerim den böylece anlamış oluyoruz. Sizler ne diyorsunuz bu hususta? Açıkça olan bu değil mi zaten? Lemem ile Lemme Karebe manasına geliyor, yaklaştırma anlamına geliyor. Ben ismin üzerine şey yapmış atfetmiş oldum değil mi yanlış yapmışım..

  • Bir örnek veriliyor ya Hocam: Kadın – erkek tokalaşması mesela; genelde Lemem kapsamında değerlendirilen günah bu… Taa İbn i Abbas tan beri demek ki konuşulan… Zina kapsamına giriyor mu? Girmez, ama Helal mi? O da değil.

İşte Lemem kapsamına giren yani Ayet i Kerime de bak mesela Allah u Teala zina yı yasaklamış ama zinaya götüren şeyleri de yasaklamış, giyim, kuşam, konuşma, dokunma gibi şeyler de bunun çevresinde yer alıyor. Evet buradan, ne diyordunuz siz hacı bey? 23:50

  • Fayda kısmı bu çalışmak mı olur diyorum, faydalanmak “…faydalar vardır…” diyor ya.

Tamam o kısmını şey yapıyorsunuz. O “Fayda” tabii onlar düşünülür mesela içki ve kumar. Ciddi manada bir ekonomik hareket de getirir biliyorsunuz. İçkinin, üzümü ya da içki yapılacak gıda maddelerini ürettiren kişilerden başlayıp en son tüketiciye kadar uzayan büyük bir ekonomik faaliyet olduğu açık ve nettir. Ondan dolayı da ülkede epeyce bir işgücü imkanı çalışma imkanı falan doğar… Bu bir menfaattir. Ayrıca şu da olabilir yani bazıları diyor ki; bir bardak viski kalbe iyi gelir diyor mesela bilmiyorum Mustafa bey ne diyecek?

  • İspatlanmış bir şey değil hocam Kalori vardır, sizin Protein ve karbonhidrattan aldığınız enerjiyi ondan alabilirsiniz. Az miktardaki alkolün etkisi çok ispatlanmış bir şey değil tartışma konusudur.
  • Böbrekler için bira içilmesini söylüyorlar genelde o…
  • İdrar söktürücü etkisi var ama çok şey var… Sonuçta bunu sadece alkolden sağlayamayız sadece kalorisi var…

İdrar söktürücü o kadar çok şey var ki… Tamam yani bu Kuran ı Kerim onların o tür menfaatleri göz ardı etmiş değil.  Diyor ki insanlar için bir takım menfaatler vardır. Büyük te günahı vardır ondan sonra diyor ki,

Mesela bir ara hatırlarsanız Türkiye de Kumarhaneler in açılmasına dair kanun çıktı… Kumarhaneler açıldı ve bundaki maksat da biraz döviz girsin ve girdi döviz de ama ne oldu arkasından? Cinayetler başladı aileler yıkıldı bir sürü şeyler oldu ve devlet okumarhaneleri kapatmak zorunda kaldı… Kapatırken de Allah korkusu ile değil Kuran ı Kerim yasakladı diye değil yani Fıtrat bunu gerektiriyor… Şimdi evet diyor ki Allah u Teala:

“…Her ikisinin de günahı…” ism kelimesinin anlamı hayırdan uzaklaştıran, Şerre yaklaştıran  zaten onu az önce Maide Suresinin 91 inci ayetini okurken Allah onun açıklamalarını verdi…

“İçki ve Kumar ile şeytan sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister ve sizi Namazdan ve Allah ı Zikirden uzaklaştırmak ister,” ifadesi var.

Dolayısıyla mesela benim bir yakınım var şimdi Tevbekar olmuş eskiden kumar oynardı. Diyor ki; o kumar günlerinden kalma bir böbrek rahatsızlığı uzun süredir vardı şuanda da var mı bilmiyorum… Diyor ki “öyle bir hastalıktır ki,” diyor. “Tuvalete o kadar sıkışırdım da kalkıp gidemezdim. Gidemediğim için böbreklerim mahvoldu.” Böyle bir şey yapan kalkıp Namaza gider mi?

Allah u Teala bunun faydası yoktur demiyor birileri çalıştırıyor iş imkanları oluyor falan ama ne diyor? Zararı faydasından daha büyüktür diyor. Onun için Mesela bu dünyada imtahan konusu olan her şey böyledir. Herhangi bir şey imtihan konusu ise onun faydası da vardır zararı da vardır. Zararı faydasından büyüktür. Günahkarlar faydasına vurgu yaparak kendilerine tatmin etmeye çalışırlar. Bazı doktorların çıkıp ta: Kırmızı şarap şuna iyi gelir Bira şuna iyi gelir gibi söylemelerinin sebebi o var olan mesela %99 zarar; %1 lik fayda varsa O faydaya yüklenerek sanki iyi bir şeymiş gibi ifade etmeleridir.  Birisine sormuşlar Namaz kılar mısın? Tabii kılarım demiş “Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama,” demiş içki içer misin? Yok demiş “akşamdaan akşama” demiş… Bu şekilde bir takım yaklaşımlar var.

  • Şu şekilde bir soru var hani konu ile alakalı olduğu için… “Para lazım olan bir kişiye bankayı gösterip te şöyle yapabilirsin falan diye bir Kılavuzluk yapmanın hükmü ne olur” demiş? Aaracılık yapmak yani bankadan kredi çekilmesi için…

O da günaha girmiş olur ama Krediyi çeken gibi olmaz… O da haram işlemiş olur…

Nisa 4/85 “Kim iyi bir şeye aracılık ederse ondan pay alır, kim de kötü bir şeye aracılık ederse onun yükünden kendisi de üstlenmiş olur…” Evet. Bunu tekrar kısaca ele alalım…

Şu içki ise içkiyi bizzat içmek büyük günah, ama Allah kaçının dediği için çevresinde oluşan bunu üretmesi, taşıması taşıtması, ürettirmesi, sunulması, o işte çalışılması, bütün onun etrafında oluşan faaliyetler de işte Kuran ı Kerim de “Lemme” denen günahlardır. Onlar da ikinci derecedeki günahlardır.

  • Bankada çalışma hususu da çok sıklıkla sorulan bir soru… Bizzat Faiz yiyen gibi mi? Günahı bankada çalışanın…

Banka kelimesi, banka meselesi içki gibi değil. Banka nın bugün iki temel işlevi vardır: Birisi kredi işlemleridir ki o Kuran ı Kerim in yasakladığı Faiz dir. İşte oraya faizli mevduat yatırmak oradan kredi almak ve o işlerde çalışmak… Bizzat krediyi almak Haram ın içerisine girer. Onun çevresinde çalışıp onun desteğini yapmak pazarlığını yapmak, pazarlamasını yapmak bunlar da Kuran ı Kerim de belirtilen “Lemme” lere girer…  Bir de bankaların ikinci işlemi vardır. Bankacılık faaliyetleri diye adlandırılır ya da bankacılık işlemleri derler bankacılık işlemleri dediğiniz de işte paranın korunması, gönderilmesi, havaledir, çek tahsilidir, fatura ödenmesi dir senet tahsilidir. O bankacılık işlemleri; her ekonominin çok temel ihtiyaçlarıdır, olmazsa olmazlarındandır onda herhangi bir problem yok. Zaten orada kullanılan kelimelerin üzerinde biraz çalışın; bankacılık işlemleri en gelişmiş şekilde fıkıh ta vardır, faiz değil de bankacılık işlemleri… Bugün mesela birkaç kelime söyleyeyim “Kredi” kelimesi Karz… Arapça dan geçmiştir. “Kard” Arapçanın kard ından batıya geçmiş… Bizim fıkıh kitaplarından geçmiş. Mesela Havale derler, “Aval” derler bizim “Havale” nin şeyidir, çünkü Fransızlar “H” yi telaffuz etmezler sonundaki  e yi de telaffuz etmezler “Aval” derler… Fıkıh taki havale. Bugün Türkiye de kullanılan manadaki havale değil.  “Çek” mesela; “Salk” tir Arapçası, Buraya “Çek” diye geçmiş buradan tekrar “Şirik” diye Arapçaya geçmiş; Araplar şirik diyor… Bu sizin Salk dir işte… Bankacılık hizmetlerine her ekonomide ciddi ihtiyaç vardır. Onda çalışmanın herhangi bir günahı yoktur… Ama bugün banka dediğin zaman ilk akla gelen faiz olduğu için; orada ben faiz ile meşgul olmuyorum şunu bunu yapıyorum diyen insanlar da bilmeli ki “Lemme” diye Ayet i Kerime de belirtilen duruma girmiş olur… Büyük günah değildir amma o da günaha destek vermektir. Bazıları günahların küçüğünde ısrar etmek de büyük günahtır derler yani…

  • Günahların ne olduğuna yavaş yavaş geçelim de bu konuda..

Büyük günahlar nelerdir? Meselesi büyük günahların tarifi konusunda da bir ittifak yok ama şahsen beni tatmin eden şu Ayette olan tariftir. Yasağın bizzat kendisi büyük; İçtinap diye şey yapıldığı zaman o yasağa götürenler de “Lemme” olmuş oluyor. Ama mesela Fakihler şöyle diyorlar, “Büyük günah dünyada cezası ahrette dünyevi ve uhrevi cezası olanlardır” diyorlar.

  • Daha dikkatlice eğer tarif edilecek olursak; bunu Zehrevi söylüyor, diyor ki: “Dünyada cezası olan, adam öldürme zina hırsızlık yapma gibi, ya da Ahrette ona karşılık bir cezanın yada Allah ın Gazabı yada tehdidi yada Peygamberimizin yada Allah vasıtasıyla; Bu işi yapanın, Cenab ı Hakk ın Lanetlediği günahlara büyük günah denir.” Denmiş…35:11

Yani Dünyevi ve Uhrevi cezası olan; diye özetleyebiliriz, kısadan söylemiş olmak için öyle ifade ettim yani dünyevi ve uhrevi cezası Kuran ı Kerim in Dünyevi ve Uhrevi cezası olanlar büyük günahtır diye söylüyor. Mesela içki ile alakalı büyük olduğunu Allah bizzat kendisi söylediği için içkiyi, kumarı. Faiz dediğiniz zaman

Bakara 2/275 “Kim faizciliğe tekrar dönerse ölümsüz olarak girmek üzere cezası cehennemdir.” Diyor.  Yada adam öldürenler için de aynı şeyi söylüyor. Zina eden ile alakalı da aynı şey söyleniyor… Zaten bir de bunların en büyüğü şirk onu da geçen hafta detaylı olarak anlatmaya çalışmıştık. Peygamberimiz SAV den Sahih i Buhari den gelen bir Hadis i Şerif var, Ebu Hureyre rivayet ediyor… Peygamberimiz demiş ki:” İçtenibu eshebal mubikat…” burada da yine içtenibu kelimesi var: “İnsanı hayırlardan uzaklaştıran (kaçıran)…” Başka bir mana vermişler mi buna?

  • Muhlikat diyorlar…

Muhlikat O şey lazımi manası olarak öyle vermişler mesela kaçan köleye Abik denir Mubik te “hayırdan kaçırtan uzaklaştıran hayırdan uzaklaştıran 7 şeyden kaçının…” Diyor Peygamberimiz SAV. Demişler ki O nedir Ya Resul Allah?

SAV Demiş ki: “Allah’a ortak koşmak,” ki zaten O Cenab ı Hak tan uzaklaştırıyor Allah ile ilişkiyi kesiyor en büyük uzaklaştırma… “… Sihir,” ki sihir yalancılıktır yalanı olmayan yerde sihir olmaz, bir de karşı tarafı aldatmaktır insanları kötü duruma sokmaktır, kendisini de güçlü göstermektir o da büyük günahlardan… Ondan sonra; “…Allah ın dokunulmaz kıldığı cana kıymak, Allah ın Haklı gördüğü sebepler olursa başka,” ve etti üç değil mi? Şirk sihir adam öldürmek üç ondan sonra; “… Faiz yemek,” bak burada dikkat ediyor musunuz? Faiz yemek dedi yedirmek demedi…. Ayet i Kerimelere bakarsanız, Faiz yiyenler faizi yedirenler ifadesi geçmez çünkü insanlar bazen Faizli borç almak zorunda kalabilir ama hiçbir zaman Faizli borç vermek zorunda kalmazlar…

  • Kredi ile ev ve araç alanlar hemen soruyu sormuşlar… Ayda 700 lira kira ödeyen biri bankadan Kredi çekip 20 yıl boyunca ayda 650 TL ödeyerek ev almak isterse hükmü ne olur?

Bu lemem e girmiş olur yani O Allah u Teala nın Faiz yiyen değil yediren gurubuna girmiş olur; o da o hadiste Peygamberimizin hadisinde vardır, az önce sen okudun ya Faiz ile ilgili hadis vardı ya… Bak mesela yemiş gibi günahı olmaz bir kere bunları Mesela bir hadis Peygamberimizin ağrından çıkmış mı; onu çok rahat anlayabiliyorsunuz Kuran ı Kerim ile karşılaştırdığınız zaman… Bakın kullanılan kelimeler bile o kadar mükemmel ki “İçtinap” kelimesini kullanıyor Ayet i Kerimede de kelime kullanılıyor; uzak kalmak manasında…

  • Buhari ve Müslim de geçen bir hadiste: “Allah faizi yiyene ve yedirene lanet etsin.” Diye bir ibare var ondan sonra; yediren Krediyi alan oluyor… Lanette ortak oluyor. Başka bir hadiste de; “Faizi yiyeni yedireni şahitlik yapanı ve yazanı Lanetlediğini” söylüyor…

Lanet neydi? Dışlamak manasında dışlamak demek Türkçe de aynı…

  • Bu Hadislere göre de yiyenle yedirenin arasında bir fark yok.

Fakat burada bak ne diyor Peygamberimiz? 7 tane deyince yani o biraz daha azaltmış oluyor işi 7 tane dediği zaman; Faizi yemek zaten Ayet i Kerimelerde de “…Faiz yiyenler” olarak geçer hep öyledir mesela, Ayetlerin hiç birisinde yedirenler ifadesi yoktur. Onun için O büyük günah kısmı yemektir. Öbürleri ikinci sırada kalır onun çevresinde oluşan günahlardan olmuş oluyor. Bunları ne diyelim yani bunun günah olduğunu bilelim bu günahtır. Peygamber Efendimizin sözü ile… Şimdi bazıları şunu söylüyor “canım Peygamber hadis peygamber söyledi mi söylemedi mi ne bileyim ya da hadis beni ilgilendirmez…” diye böyle bir gerçekten çirkin tavırda olan insanlar var yani… Zaten öteden beri insanları rahatsız eden Peygamberler dir.  Allah ile hiç kimsenin problemi yoktur problem Peygamberle dir… “Allah bana her şeyi versin ama emir vermesin,” diyor. Peygamber olmadı mı emir de yok o zaman oh… İstediğin gibi yaşa. Peygamberimiz SAV bir şey söylemiş ise kendi kafasından söylemez, işte Ayet i Kerime de “…Uzak kalmak…” deniyor ise uzak kalmak; faizi yedirmemeyi de gerektiriyor. Dolayısı ile Peygamberimiz SAV in sözü tamamen Kuran ı Kerim de olandır ama siz onu, herkes anlamayabilir. Normaldir, Kuran daki hükümlerdir hikmetlerdir. Şirk sihir adam öldürmek faiz yemek “…Yetim malını yemek,” onunla ilgili Ayeti Kerimeler de var ne diyordu Allah u Teala? Cehennem ile ağır bir tehdit var bak diyor ki:

Nisa 4/10 “Yetimlerin mallarını haksız yere yemek,” demek ki yetimlerin mallarını yiyen demiyor haksız yere yiyen diyor.

  • Başka bir ayette hocam …..

Bu ayetin 6 ıncı ayette de mesela ne diyor Allah u Teala burada, Mesela adam yiyorsa ihtiyacı da varsa tabii ki bal tutan parmağını yalar hesabı “…marufa uygun bu kadar da olur kardeşim normaldir adam bakıyor çocuğa tabii ki yiyecek..” denebilecek kadarını yer. Onun için burada diyor ki:

Nisa 4/10 “Haksız yere yetimlerin mallarını yiyenler karınlarına ateş doldurmuş oluyorlar Alevli bir ateşe de yakında sokulacaklardır.” Diyor.

Ondan sonra “…Düşmana hücum gününde savaş sırasında geri kaçanlar,” düşman ile yüz yüze geldiğin zaman, onunla ilgili de ayetler var bulsun arkadaşlar onları okuyalım.

Enfal 8/15-16  de yine cehennem ile tehdit var. Şimdi sen zayıfsan, kaçıyorsan bir şey yok mesela Ayeti Kerimelerde sizden şu kadar olursa onlardan da bu kadar olursa diye var ya… Savaştan kaçanlar onun için burada Allah u Teala

Enfal 8/15-16 “Müminler Kafirler ile toplu halde karşılaştığınız zaman yüzünüzü dönüp kaçmayın, kim oradan kaçarsa (savaştan),” mesela savaş taktiği olarak kenara çekilmiş , ya da bir başka guruba geçmek için mesela yalnız kalmış geçelim öbür tarafa geçelim onlara katılalım… O başka diyor, kim böyle bir durumda kalmaz ise

“… O dönüşü Alllah ın gazabına dönmektir. Onun varacağı yer Cehennem dir, ne kötü bir hale gelmektir O.” Neden? Adam orada savaşsaydı şehit olsaydı doğru Cennete gidecekti, geri döndüğü zaman öldürülmemesi diye de bir şey de yok zaten. Öldüğü ya da öldürüldüğü zaman Cehenneme gidecek. Peygamberimiz in savaşa davet edip de gitmeyen insanlar ile ilgili de gerçekten Tevbe Suresinde ağır hükümler var… Bir de savaşa sürekli hazır olmak lazım, mesela ben şahsen şu mantığı hiçbir zaman doğru bulmuyorum: Bir ordu besleme işi bana göre doğru bir iş değil. Peki doğrusu ne? Kuran ı Kerim e baktığım zaman gördüğüm şu: Herkes kadını ile erkeği ile her an savaşa hazır olmalı… Böyle bir sistem oluşturmak gerekiyor. Böyle bir sistem… Nasıl ki eğitim için bir takım seferberlikler oluyor, her fert mesela şeyi hatırlarsanız; Peygamberimiz SAV Uhud da Müslümanlar bozulduğu sırada Düşmanların çok ağır baskısına karşı Peygamberi kılıcı ile canla başla koruyanlardan biri de hanım sahabeydi değil mi? Bu herhalde orada öğrenmedi o kılıcı kullanmayı… Daha önce öğrenmişti. Dolayısıyla şimdi Madem Ayet i Kerimelerde

“…Savaşa çağırıldığınız zaman kaçmayın…” Deniyor bu asker ile ilgili bir emir değil bütün Müslümanlar le ilgili bir emir. Dolayısıyla  bu asker mantığını da Osmanlıda bu vardı Kapıkulu denen Sarayı koruyan askerlerin dışında askerlik tüm halka yayılmış vaziyetteydi. Bunu tekrar aynı hale getirmek lazım.

Sonuncusunda da diyor ki, burada Mümin kelimesi ve Gafil kelimesi tabii bu da bire bir Ayetin ifadesi mi? Bir de nur suresinin beşinci ayetine bakalım….

Burada da diyor ki SAV: “…Namuslu Mümin ve gafil kadınlara Zina iftirası atanlar,” bu gafil kelimesi şudur: O işte bir alakası yok. Evet Gafilat kelimesini biz olumsuz olarak kullanıyoruz:  O işle bir alakası olmadığı halde Mümin de olabilir, günahların içinde de olabilir o başka. “El Gafilat” kelimesi; mesela “Muhsana” kelimesi evli kadınlar için de kullanır. Evli Mümin Kadınlar olduğu gibi; ama “El Gafilat” ifadesi “Böyle bir şeyle hiç alakası yok.” Mesela bu Ayet i Kerime nin geçtiği yerde Ayşe validemize atılan iftiralar söz konusudur. O da çok ağır bir günahtır ve Allah u Teala onunla ilgili de Ayet i Kerime de zaten bildiriyor. O Ayeti bir okur musun yirmibiri, Yirmi üç…. S.351

Nur 24/23 “Namuslu Mümin ve böyle şeylerle alakası olmayan kadınlara zina suçu atanlar, Dünyada da Ahret de de Lanetlenmişlerdir (dışlanmışlardır),” Yüzlerine bakılmaz… Ahrette Cenabı hak yüzüne bakmadı mı bitti hadi… Dünyada gene şöle böyle idare edersin ama Ahrette yapacağı hiçbir şey yok.

“… Onlar için büyük bir azap vardır.” Hatta devamı da var,

Nur 24/24 “O gün de bu azabı Azim; dillerinin ellerinin ve ayaklarının kendilerine karşı şahitlik yaptığı günde böyle olacaktır.”

Nur 24/25 “ Allah O gün onların gerçek cezasını tam olarak verecektir. Halbuki bunlar gayet iyi biliyorlar ki Allah apaçık bir gerçektir.” Bu iftirayı atanların, Cenabı Allah hakkında herhangi bir şüphesi yok.

  • Bununla birlikte kısaca söylersek “Şirk, sihir, adam öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak ve namuslu iffetli Mümin kadınlara da zina iftirasında bulunmak.”

Mesela “zina” geçmedi burada… Telefonda ben tercümanlık yapacağım: Ali Rıza hoca… AS… Ben birazcık özetlemeye çalışayım… Ali Rıza Hoca az önce sizin sorduğunuz değişik kelimeler ile ilgili yapmış olduğu çalışmayı anlattı. Mesela bunlardan bir Küfür var ki gerçeği örtmek, Nankörlük de Türkçe de kullanılıyor. Bu Allah a karşı nankörlük olunca Kafirlik sayılıyor. İnsanların birbirine karşı nankörlüğü de tabii günah sayılanlardan Münker biz bunu geçen hafta söyledik burada. Münker kelimesi Maruf kelimesinin zıttı oluyor. 54:20 Maruf: Bilinen doğrulardır evrensel niteliği olan doğrulardır. Münker de bunun zıddı yanlışlardır. Bu yanlışlar Fıtrata ters düşen yanlışlar olduğu zaman günah adını almış oluyor. Ayeti Kerimelerde belirtilen Münker adını almış oluyor. İnsanın insana garip gelen şeyleri olursa, Bilmediği şey manasında oluyor günah olarak değil ama Fıtratın tanımadığı reddettiği şeyler oluyor Münker.

Zaten Ayeti Kerimelerde Allah u Teala; o Münker işleyenlere ve bu konuda diyor ki: “Siz bile bile yanlış yapıyorsunuz…” ya da “Elinizde bir delil varsa getirin gösterin…” Diyor.  Şimdi bu Nahl Suresinin 90 ıncı Ayeti genellikle hutbelerin arkasında okunur biliyorsunuz. Burada Allah u Teala bir özetleme yapmış. Diyor ki:

Nahl 16/90 “Allah adaleti (dengeyi) emreder, ihsanı (iyilikte bulunmayı) emreder, yakınlığı olanlara vermeyi emreder,” bu yakınlık, …….  Soy yakınlığı olabilir, iş arkadaşlığı olabilir ki bunun teferruatı zaten başka Ayeti Kerimelerde de Allah u Teala bildiriyor… Ondan sonra da diyor ki; “…yasaklar…” Şimdi. emrettiklerini üç şekilde özetlemiş oldu, denge, iyilikte bulunmak, ihsan. Yani bir de samimiyet de var yaptığın işi güzel yapmak vardır. Yasakladığı üç şey var burada:

“… Fuhuş tan, (bütün çeşitleri)” Fuhuş kelimesi de Kuran ı Kerim e baktığımız zaman çok kapsamlı bir kelime,  Zina için kullanılıyor, livata için kullanılıyor ve lezbiyenlik için kullanılıyor bu kelime ve bir de zina iftirası için kullanılıyor. 4; başka da şu anda aklıma gelmiyor. Onu inşallah haftaya şey yaparız…

Münker: Fıtrat ın reddettiği Ali Rıza Hoca onu söylüyor; Fuhuş ta tabi çok çirkin olan şeylerdir. Fıtrat ın reddettiği şeylerdir ki bunlar evrensel niteliği olan günahlardır.

“…Baği,” de bir başkasının hakkına tecavüz başkasına üstün gelme arzusudur, hak hukuk tanımama dengeyi bozma diyebiliriz.

“…Allah size öğüt veriyor, belki siz bu bilgileri kullanırsınız.” Tezekkür de o anlama geliyor.

  • …..Anlaşılmadı……. Münker için…..için de sınırları hiçe sayan…….

Tamam güzeldir onlar gayet güzeldir, tanımlamalar. Zaten az önce de biz aynı şeyi anlatmaya gayret gösterdik. Bir Ayet i Kerime daha vardı, Araf Suresinde, Araf 32-33 ki burası biraz daha detay veriyor Araf 32-33; 153 üncü sayfa. Diyor ki Cenabı Hak burada:

Araf 7/32 “ De ki: Allah ın kulları için çıkardığı süsü ve rızkın temiz olanlarını kim haram kılmış?,” dolayısıyla süs ister elbise olsun ister başka şeyler olsun bunlar haram kılınmış şeyler değil. Birçokları bir lokma bir hırka, Peygamberimiz şu elbiseyi giydi mi? Bazı şeyler vardır aşırı tavırlar içerisinde olanlar vardır. Bunları Allah u Teala haram kılmadığına göre kim haram kılıyor. Ama bir önceki ayette Allah u Teala ne diyor? Yiyin için ama israf etmeyin aşırı harcamalarda saçıp savurmada bulunmayın o kadar. Allah çünkü saçıp savuranları sevmez. Kim Allah ın ziynetini Allah ın süs olarak yarattığı şeyleri kim haram kılmış? Kulları için çıkardığı rızkın temiz olanlarını…

“… De ki: O nimetler bu dünyada Müminler içindir,” Bazıları der ki bu Dünya Kafir için Ahret Mümin için? Hayır değil;   Dünya da mümin için Ahret de Mümin içindir. Allah u Teala öyle söylüyor.

“…De ki: Bu nimetler Dünya hayatında Müminler içindir. Kıyamet günü; sadece Müminler içindir,” bu Dünyada sadece Müminler için değildir, ama müminler içindir. Bunlar Müminler için yaratılmıştır Kafirler de istifade ederler… Fakat Ahrette kafirlerin istifadesi olmadığı için kıyamet günü sadece Müminler içindir.

“…Bilenler topluluğu için Ayetleri böyle açıklarız.” Diyor.

Araf 7/33 “De ki: Rabbim sadece şunları haram kılmıştır; el Fevahiş ” ki az önceki Nahl 90 da da geçiyor Fevahiş Fahşa nın çoğulu olmuş oluyor, fuhuşun çeşitleri ki o en az üç olur daha fazlası da olur. Onu inşallah haftaya anlatmaya çalışacağız. Peki Fevahiş in şu anda gördüğümüz Zina livata lezbiyenlik kadınlara zina iftirası bakalım belki başka bulabilirsek onlara da bakarız ama Ayetlerde açıkça gördüklerimiz bunlar.

Bunun gizlisi de açığı da haramdır. Bazıları diyebilir ki dört tane şahit, birisi çıkıp ta dört kişinin yanında bu işi yapmıyorum o zaman olabilir…? Hayır. Gizlisi de açığı da haram. Öbürü sadece insanların cezalandırılması için gerekendir başka bir şey değil.

“… Haksız olarak bir başkansa üstün gelme gayretidir,” Peki haklı olarak üstün gelme gayreti olur mu? Olur tabi bir yerde sizin görev yöneticisi olursunuz emir verme durumunda olursunuz hakkın haklı olarak onaylanmış olan Cenab ı Hakk tarafından kabul edilebilen kısımlar başka o zaten “Baği” de sayılmaz. Ya da bir kişinin peşine düşersiniz hakkınızı aramak için; bu olabilir. Ya da suçludur cezasını vermeye çalışırsınız, onlar hariç ama haksız olarak Baği diyelim buna çünkü detayları gelecek ondan sonra diyor ki:

“…Hakkında bir belge indirmediği bir şeyi Allaha ortak saymaktır,” yani Cenabı hak a ortak koşarsınız ama bu konuda herhangi bir deliliniz yok belgeniz yok nereden Falancaya Allah a ait özellik veriyorsunuz… Bir tarikat şeyhi diyordu ki işte Gaybı bildiklerini söylüyor… “Nereden biliyorsunuz Allah bildiremez mi?” Diyor. Delil bu. Allah bildiremez mi? “Allah ın bildirmeye gücü yetmez mi?” Tamam; Allah ın seni fare yapmaya gücü yeter mi? dedim, “Yeter” dedi. O zaman ben sana Fare mi diyeceğim? Dedim… Ben sana fare diyeyim niye bana fare diyorsun dediğin zaman… Allah seni fare yapamaz mı? 01:04:13 Allah u Teala Ayetlerde bildirmediğini söylüyor; “Allah ın gücü yetmez mi?” diyor. Allah bir delil indirmiş mi bu konuda? Var mı elinde bir delil var ise söyle, yoksa Allah ın Kudreti falan… Sen nasıl o konuda delil getiriyorsun.

“… Ve Allah a bilmediğiniz şeyleri söylemektir,” Allah ile ilgili ileri geri laf söylemeye hiç kimsenin hakkı yok. Cenab ı Hak kendisi ile ilgili neler söylüyorsa, bildirmiş ise O şekilde söylemek lazım. Zaten bizim bütün sıkıntılarımızın kaynağında bu var… Kuran ı Kerim de Cenab ı Hak ın kendini tanımlaması ile yetinmiyor, biraz aşırıya kaçıyoruz ondan sonra işin içinden çıkamıyoruz. Şimdi burada bunu yaptı Allah u Teala… 4 Temel kavram altında toplanıyor Haramlar… Birincisi “Fevahiş” gizlisi açığı dahil. İsm i atladımmı ben? İkincisi “İsm” de kişileri hayırdan uzaklaştırıyor şerre yaklaştırıyor. Az önce Ali Rıza hoca ..”bunalıma sokuyor.” Diye ifade etmişti… Gerçekten insanı bunalıma da sokar. Ondan sora, Üçüncüsü “Baği”. Dördüncüsü Şirk. Ve Allah ile ilgili bilmedikleri şeyleri söylemek Beş…

İnsanları esas… Mesela Allah ile ilgili bilmediğin şeyleri söylemek ve Şirk insanın Ahretini tümü ile ortadan kaldırıyor. Öbürleri yine Affedilmeyecek günahlardan değil yani. Affedilebilecek günahlardan ama onların da Cenab ı Hak ın yasaklarından.

Mesela bu Fevahiş i geçersek;” İsm” Kapsamına giren iki tane günah vardı “İsm ul Kebirun” onu az önce söylemiştik, içki ile alakalı olarak başka neler vardı? İsm ile ilgili… Kavramları haftaya yapacağız…

  • Kul hakkı büyük günahlara girer mi diye soru var iki tane…

İşte o Baği kelimesi ile mesela kul hakkı girer mi? Onu Nisa Suresinin 29 uncu ayetini, biraz detayına bakmak lazım;

Nisa 4/29 “ Müminler, mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin,” Haksız sebep Allah ın haklı görmediği sebeplerdir. Mesela Allah Kuran ı Kerim de Miras da mal intikalini hediye olarak olabileceğini, İkram dır, Zekat tır çeşitli yollar belirtiyor. Ama mesela hırsızlığı yasaklıyor. Yol kesmeyi yasaklıyor Faizi yasaklıyor. Burada da diyor ki karşılıklı rıza ile, karşılıklı rıza ile yiyebilirsiniz de demiyor malları…

“… Karşılıklı rıza ile yapacağınız bir ticaret şeklinde olabilir,” diyor yoksa Rüşvette de faizde de rıza var, alan razı veren razı. Batıl yolla yemek manasında.

Sadece karşılıklı rıza demiş olsaydı; faizde alan razı veren razı… Ya da Rüşvette; mal benim değil mi istediğime veririm… Diyemezsin mal senin değil çünkü malın asıl sahibi var. Senin de sahibin olan var; ve O senin ile ilgili kural koymuş.

Yani bizim bu izleyicilerden Mürüvvet hanım vardı ya… Geçende ağır bir metin göndermiş kendisi felsefeci, benim yazılarımı çok yoğun diyordum ama onunki daha yoğun. Orada bir şey çok hoşuma gitti diyor ki: “Biz insanlar olarak etrafımızda hükmettiğimiz kişilere sınırlar koyarız, bu sınırları çiğneyemezsin deriz. Fakat Allah ın bize sınır koymasına da hiç kabul etmeyiz.” Yani biz sınırı koyarız olur ama Allah koyarsa, olmaz… Şimdi burada ne diyor Allah u Teala bu Ayet i Kerime de: Ticaret dediğimizde Alışveriş değil sadece bak alışveriş başka ticaret başka, Şeyi hatırlarsanız: Bakara 2/16 Ayet i Kerimesi…

Ticaret illa Alışveriş olması gerekmiyor alışveriş ticaretin bir parçasıdır. Bu günün ekonomik faaliyetleri diyebiliriz, Allah u Teala nın meşru saydığı ekonomik faaliyettir.. Mesela Kira oraya girebilir, Bir takım mal satışı menfaat satışı falan o noktaya gidebilir ya da karşılıklı birisinin diğerine hibe de bulunması… Sadece bu şekilde yiyebilirsiniz diyor Allah uTeala. Ondan sonra da şunu söylüyor;

Nisa 4/29 “… Kendi Kendinizi öldürmeyin,” diyor. Kendinizi öldürmek… Ne demektir? Şimdi mesela faiz devreye girdiği zaman faiz insanı toplumları öldürür. Şimdi denebilir ki şu anda niye ölmüyor batı ekonomileri niçin ayakta duruyor? Bunun tek sebebi şu biliyor musunuz: Eğer Merkez bankasının para basma özelliği olmasa… Yani şu kağıtlar para olmasaydı bu gün dünyada hiçbir toplum ayakta duramazdı… Para: Altın ve gümüş olsa faizciler o parayı topladığı zaman karşı tarafta elinizde para basacak bir imkanınız kalmaz ve toplum biter. Ama bugün Merkez bankasını kağıdı para olarak basması tasvip edilecek bir durum değil ekonomik dengeleri bozuyor ama; halkımız arasında bir terim vardır ya “Dinsizin hakkından imansız gelir.”   Manasında.  Bu Merkez Bankasının para basması da böyle bir hizmet görür… Yani bankalar piyasadan parayı çektikçe Merkez bankası da para sürüyor. Bu da hükümetin ellerini genişletiyor, ha bire para sürüyor.

Geçende bir yerde Merkez bankasının yönetiminden birkaç kişi ile karşılaştım; dedim ki para basıyorsunuz bundaki kriteriniz nedir? “Valla hükümete diyoruz, Onlar istedikçe biz de veriyoruz…” dedi. Ben esas onlara şunu söyleyecektim o arada bir başkası devreye girdi konuşamadık çünkü kalabalığın içerisindeydik. Diyecektim ki: Bankaların piyasadan çektikleri para kadar para basın ki piyasa sıkıntıya girmesin. Madem faizi yasaklamıyorsunuz… Banka kasaları para dolu, piyasada millet parasızlıktan kırılıyor.

Kendi kendinizi öldürmeyin. Bu ekonomiyi öldürüyor,  bir de siz bir değer ürettiniz karşılığını bulamadı; bir daha üretir misiniz? Anadolu da birçok çiftçi hayvan üreticisi bıraktı üretimi… Neden? Geçinemiyor, adam tarlasını bırakıyor geliyor bir fabrikada işçiliğe razı oluyor. Öyle bir ekonomik faaliyet olur mu? İşte bu öldürüyor hayatı. Ondan sonra sizin gıda pazarınız birilerinin elinde oluyor; çocukla oynar gibi sizinle oynuyor. Burada diyor ki: “Kendi kendinizi öldürmeyin.”

“… Çünkü Allah size karşı merhametlidir,” Malları haksız yere yemek bir toplumu öldürmektir. :01:14:32 Ferdi değil, toplumu öldürmektir.

  • Kul hakkında sadece; mal yemek yerine, mal yemeden bir haksızlık yapılması

Zaten öbür ayetlerde hepsi geçiyor,

  • Sadece bir mal yemenin, karşılığında bir şey verilmeden mal yemenin dışında “Kul Hakkı” büyük günahlardan mıdır?

Tabii ki adam öldürmek de kul hakkına girer, birisi haksız yere birisini iftira da kul hakkına girer, yalan söyleyip de insanı sıkıntıya sokmak da kul hakkına girer.

  • Mesela şöyle bir soru İzmir den gelmiş; büyük günah işleyip mesela cinayet işleyen zina eden gibi birisi, tevbe edip Salih amel işlerse Allah tevbeyi kabul edeceğini günahlarını sevaba çevireceği belirtilmiş. Fakat bu esnada kul hakkı ne olacak? yani öldürülen yani Malı çalınanın malı ne olacak helalleşme imkanı da yoksa…

Ahreteki ceza ile ilgilidir dikkat ederseniz o şeyde, Furkan Suresinin 68 inci Ayeti Kerimesinde belirtilen Ahret ile ilgili….

  • “Bağışlanmaz kul hakkı diye bir şey söyleniyor ya “Allah ben almıyorum bunu siz kendi aranızda halledin”
  • Allah kendi hakkını affediyor..

O Ayet i Kerime şeyde geçende sen de söylüyordun ya O Ayetleri Mutlaka okuyalım diye… İsra Suresindeki işte onu okuduğumuz zaman o da ortaya çıkacak…

İsra 17/33 de… Allah u Teala böyle adam öldürmelerde de Velisine bir hak tanımış oluyor. Ceza Hukukunda da anormal güzellikler var. Ben şahsen arada sırada kendi kendime biraz şey yapıyorum… Dün de Hukukçularla burada bir toplantı yaptık yani bakıyorum o kadar çok söylenecek şey var ki, bu sıkıntılara karşı söyleyemiyorsunuz; fırsat olmuyor imkan olmuyor çok fazla meşguliyet oluyor.  Bizdeki o birisi; birisini öldürdüğü zaman dava hakkı öldürülenin yakınına düşüyor… O yakın isterse affedebiliyor da, ama bu gün dava hakkı devletin… Sistem tamamen alt üst oluyor, işte dün burada bir hukukçu anlatıyor diyor ki: “Altı senelik süren bir davada iki aylık mahkûmiyet çıktı,” diyor… Ne oldu? Adamın anası ağlamış altı sene iki aylık mahkûmiyet çıkmış. Çok kötü şeyler var, bunlar da ciddi manada “Kul Hakkı”

Şimdi belki bazılarımızın hoşuna gidiyor, birileri bir ithamla yakalanıyor hapse atılıyor iki yıldır mahkemeye çıkıyor daha suçlu olup olmadığı ortada değil. Yahu kardeşim elinde delil yoksa…

Osmanlı öyle yapardı; delil varsa gelirsin dava görülür biter. Delil yoksa ne zaman delili bulursan o zaman suçluyu getirirsin buraya. Öyle gel hapse at adam yıllar boyunca orada hapset ondan sonra da affedersin de… İnsanın hürriyeti bu kadar basit mi? Şimdi bu arada çok kısa bir şey söyleyeyim; ben 21 sene Osmanlı Mahkemelerinin arşivini yönettim yani O arşivdeki çalışmaların… Dünyadaki bu konuda en önemli arşiv İstanbul Müftülüğündedir. Ben İstanbul Müftülüğündeyken doktoramı da orada yaptım 21 sene O arşivde çalıştım. Siz orada 3 günde sonuçlanmamış bir dava bulabilmek için herhalde en az 3 yıl araştırma yapmanız lazım. Üç günde sonuçlanmış bir dava bulmak için de birkaç ay araştırmanız lazım… Davaların tamamına yakını açıklığı gün sonuçlanır. Oradaki işleyişe inanamazsınız öyle bir yapı oluşmuş ki tüm vatandaş yargı ya katılıyor. Herkes katılıyor. Onun için de bakıyorsunuz ki koskoca İstanbul mahkemesinin bir yıllık karar özetleri şöyle sizin cebinize sığacak bir defter büyüklüğünde… Buna sığmaz da o kadıların cübbelerine sığar. Burada müthiş haksızlıklar var. Mesela Osmanlı da şu çok üzerinde titizlikle durulan bir şeydir bunu lafta bırakmazlar uygulamaya koyarlar. “Geciken adalet zulümdür.” Bu; kesin olarak uygulanan bir kuraldır lafta değildir.  Hele bir hâkim yargılamayı üç gün geciktirsin de bunun hesabını veremesin, adam derhal görevden alınır. Görevden de Divan alır yani vatandaşlar alamaz yani Divan doğrudan alır. Biliyorsunuz Padişah ın çevresinde Divan vardır.

  • Osmanlı da hiç, Adli Tatil var mıydı? Çünkü o da adaletin gecikmesine sebep oluyor?

İstanbul Mahkemeleri için söyleyeyim Bizim arkamızda İstanbul Müftülüğü var biliyorsunuz Süleymaniye Camii inin yanında orası eskiden “Ağa Kapısıydı.” Yani Yeniçeri Ocağı idi. Hatta onun orada zindan vardır işte tutuklanmalar falan. Adı zindan dır ama yüksekliği buranın iki katından fazla, pencere yükseklikleri de çok büyük; içerisi olduğu gibi aydınlık dışarısında da büyük bir bahçe vardı. Zindan kelimesinin bizim zihnimizde doğurduğu şey değil o. Adamları toplasan 20-25 kişi den fazla kişiyi sokamazsın demek ki çok az yani davalar. Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra Şeyh-ül İslamlık kuruldu o binada. O zamana kadar Hakimler kendi evlerinde görev yaparlardı. Kendi evinde ve evine en yakın olan Cami ye gider orada oturur, gelen davalara bakar camide işi bittiği zaman da çıkar çarşı Pazar dolaşır. Nerede birisinin bir davası varsa hemen oturur orada anında çözer gider etrafındaki adamlar ile beraber. Zaten tek bir Hakim vardır; ama Hakime yardım edecek elemanlar halkın içerisinde çokça olduğu için; Hakim istediği davaya istediği kişiyi görevlendirirdi. Hakim çarşı pazar kontrolü yapar, hakim fiyatlar ile ilgilenir, hakim vakıflar ile ilgilenir. hakim Camilerin idaresi işleri ile ilgilenir.  Hakim birçok işler yapardı. Şimdi bir soru var şunları bir cevaplayalım da…

Camilerde Vaaz kürsülerinde Hatipler şunu söylüyorlar… “Cenabı Hak benim huzuruma Kul Hakkı ile gelmeyin ben onu affetmem…” diyor. Hadis i Kutsi diye rivayet ediyorlar böyle bir şey var mı?

Ben böyle bir Hadis i Kutsi hiç duymadım…

  • Sorduğu soruya bağlantılı olarak bu Nisa 04/29 daki tavsiye midir? Emir midir?

Tavsiye Olur mu Nisa 04/29 çok ağır bir emir…. O nun Devamına bak şimdi diyor ki:

Nisa 04/29-30 “Kim karşı tarafa düşmanlık (zalimlik, yanlış) yaparak bunu yaparsa Onu bir ateşe sokacağız,” Diyor,

  • Burada öldürmeyi mi kapsıyor yoksa?

Hangisi?… Yok yok; yukarıdakilerin tamamı, yukarıdakilerin tamamı… Tabi tabi ondan sonra:

Nisa 04/31 “Yasaklandıklarınızın büyüklerinden kaçınırsanız,”  Çünkü; O haksız yere yemelerinin bir büyüğü var bir de büyüğünün kenarındakiler var. Onu zaten geçen hafta anlatmıştık.

Nisa 04/32 “Diğerlerinin üstünü örteriz,” Diyor.

  • Şimdi Hocam; tabii ki Hadis i Kudsi diyerek söylenmiyor da yani söylenilen şu: Allah ın Ağzı ile konuşma… İşte Cenab ı Allah diyor ki, Benim huzuruma Kul Hakkı ile gelmeyin ben onu affetmem. Sanki Şirkin yanında bir de kul hakkı gibi Allah ın affetmediği ikinci bir günah çıkıyor… Hatiplerin ağzında da olan bu sözün Sıhhat derecesi olmadığı İsmail Lütfü Çakan hocadan sanki bir rivayet varmış gibi geldi de onun için size sorayım dedim…

İsmail Hoca mı sıhhat derecesi yoktur diyor?

  • Böyle bir sözün olmadığını söylüyor…

Doğru diyor, ben de görmedim yani herhangi bir yerde; ama bu çok kullanılıyor halk arasında Allah u Teala’nın Affetmeyeceği tek günah var “Müşrik” olarak ölmektir. Onun dışındakiler değil. 01:24:58

  • Peki Allah’ın ağzı ile? Böyle bir şey konuşabilir miyiz şimdi asıl mesele bu?

Konuşamazsın; çünkü az önce Araf Suresinin 32 inci Ayeti okuduk ya bilmediğin şeyi Allah a mal etmek de Cenab ı Hak ın büyük saydığı günahlardandır. Maalesef bunlar çok oluyor yani Cenab ı Hak adına konuşmalar çok oluyor, Bu da büyük günahlardan dır. Esas büyük günah bu yani… Gerçi “kul hakkı yemek” büyüktür ama affedilmez dediğiniz zaman kendinizi Cenab ı Hak ın yerine koymuş oluyorsunuz.

  • Hatta borçlu olanların cenazesi Peygamberimizin önüne gelip te Cenaze namazını kılmak istememesi mesela… Tabii ki ona sözümüz yok ta hocam Allah ın Ağzı ile konuşulması…

Evet, Allah ın ağzı ile konuşmak hiç kimsenin haddine değil. Cenab ı Hak onu kabul etmiyor… Sorular vardı galiba?

  • Fatih hoca sormuş Konya dan Fatih Yıldırım… Oradan Konya dan göreve başladı.
  • Günah olan bir işten para kazanmak haram olur mu? Bu kişinin ailesi de var… Demiş soru sormuş…

Evet Fatih tabi ağır soru sormuş… Şimdi mesela taşıma; diyelim içki ile alakalı, içkiyi taşımak ya da Tekel bayiliği yapmak… Bu haramdır haram olan; fakat o kişinin mesela kazancı verdiği emeğe karşılık olmuş oluyor. O para yaptığı işin kendisi değil. O para da temiz bir para değildir ama Haramdır denemez, hele o ikinci şahıslara bunların ailesine sıra geldiği zaman onlar için hiç haram olmaz. Neden olmaz? Çünkü şey var yani, ona bak şimdi şurada bir para var. Bu Helal mi haram mı? Peki şunun içinde içki olsa Helal mi Haram mı diye sorsam ne dersiniz? Haramdır dersiniz…. Ama bu paraya sorduğum zaman en fazla “Ne bileyim kardeşim?” dersiniz. Onun için Haramlar ikiye ayrılır… Birisine “Haram ile Aynihi” yani kendisinde olandan dolayı haram denilir? Şu içki (domuz eti) ise bu içki olduğu için haramdır. Kim içerse içsin haramdır o… Peki para bunun kendisinde haramlık yok ki… Ben bunu birisinin cebinden şöyle fark ettirmeden çekseydim siz de görseydiniz değil mi? Bu Helal mi Haram mı diye sorsaydım, hemen Haram diyecektiniz değil mi? Ama benim cüzdanımdan çıkardığım için Haram diyemediniz. Onun için buna “Haram ligayrihi” haram olur. Bunun kendi yapısından kaynaklanan değil kazanılma şeklinden dolayı haram olur. Dolayısıyla bundaki Haramlık…. Bir başka soru sorayım…

Adam gitmiş Günah yolla bir para kazanmış… Çok afedersiniz sizin mahallenizde bir kadın kendini satarak para kazanmış. Haram… Açık yani, ya da Faizden kazanmış senin dediğin gibi faizden para kazanmış. Peki adam geldi senin dükkanından ekmek almak istiyor? Buna ekmek vermeyecek misin? Çünkü bu para ona haram ama sana haram değil. Neden “Ligayrihi” olduğu için… Bir sebepten dolayı haram; para olduğu için haram değil. O yanlış taraftan kazandığı için haram oluyor. İşte o Fatih in sorduğu soru da da Ailesine herhangi bir şey olmaz… O kendisi için de O işin bizzat kendisi olmadığı içinde Mekruh olur…

  • Mürüvvet Hanım ın sorusu da şu: Günaha aracılık vardı ya, günaha davet; Şeytaniyete davet gibi olmaz mı? Mesela Şeytan “Ben sizi davet ettim siz icabet ettiniz ben Rabbimden korkarım cevabını vermişti” diyor günaha teşvik te büyük günahlardan olmaz mı diyor dolayısıyla…

Tabii Şeytan ın yaptığı neye davet etti? Cenabı Hakka Şirk e davet etti… Cenab ı Hakka isyana davet etmiş oldu dolayısıyla onun, o işin  içerisinde oldu Şeytan uzağında olmadı yani şeytan… Az önce işte İsmail hoca İçki Reklamı falan dedi… İçki reklamı yapmak O işin  içinde olmaktır… Şeytan gibi olmaktır. Dolayısıyla onun günahı O günahın kendisi olur yani… Başkası olmaz.

  • ÖSS ye ve Memuriyet İmtihanında kopya çekmek te büyük günahlara girer mi? demiş Abdülkadir bey…

Girer tabii, girer çünkü orada birçok kimsenin önüne geçmiş oluyorsun… Hakkı olan birçok kimsenin hakkının yenmesine sebep oluyorsun… Tabi yani haksız yere üstünlük hakkı olmadığı halde üste çıkmış… “Baği” o demektir hakkı olmadığı halde kendisini öne alıyor.

Elektriği kaçak kullanmak ta elbette ki hırsızlık tır. Haram dır.

  • Hucurat Suresinin 12 inci ayetinde “Gıybet” için, “… Ölü kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mısınız?” ibaresi var, bu büyük günah olduğunu gösterir mi?

Bak şimdi şu ayete bir bakalım… 516 ıncı sayfa.  Burada bir ifade var. Diyor ki Cenab ı Allah:

Hucurat 49/12 “Müminler zannın çoğundan sakının çünkü zannın bir kısmı İsm dir…” Hepsi değil de bir kısmı “ism” dir. Allah u Teala İsm i de ne yaptı? Yasakladı… Ondan sonra ne yapıyorsun? Adam hakkında düşünmemen gereken şeyi düşünüyorsun… 01:33:16

Onun için “… İçinde gizlesen bile adam hakkında kötü şey düşünmüş olacaksın…” ki bu hoş doğru bir şey değil. Ondan sonra dedi ki,

“… İnsanların ayıbını kusurunu araştırmayın,” ondan sonra üçüncüsü;

“… Biriniz diğerinin arkasından konuşmasın,” biz gıybet kelimesini söylüyoruz gıybet, “gaybet, gaiblik” demektir yani bir kimsenin olmadığı yerde “… Kardeşini hoşlanmadığı bir şeyle anmandır…” Yani Türkçe deki tam karşılığı arkasından konuşmak

  • Ya söylediğimiz doğruysa…?

Doğruysa gıybet olur zaten değilse iftira olmuş oluyor. Şimdi burada diyor ki,

“… Bir kimse ölü kardeşinin etini yemek ister mi? Bakın hoşunuza gitmedi,” Bunun ne kadar çirkin bir davranış olduğunu ifade ediyor… “Fekerihtum” bakın hoşunuza gitmedi…

“… Allah tan korkun,” Arkasından “tevvâbun rahîm” geliyor. Az önceki diğer ayetlerde okuduğumuz gibi Cehennem azabı ifadesi yok… Çirkin bir tavır olabilir diyor, büyük Günahlara girmiyor… Evet…

  • Biraz önce Tutuklamalarla ilgili bir şey söylemiştiniz… :01:35:00 Ahmet Yılmaz şöyle sormuş demiş ki: Delil karartabilecek kişilerin de tutuklanmaması mı gerekiyor? Şu anda gündemdeki kişilerin tutuklanmasının sebebi delil karartma ihtimalidir…

Tamam delil karartma ihtimali falan da: Şimdi ama insanın hürriyeti çok çok daha önemlidir.  Ama şunu söyleyelim yani bugünkü tutuklamalarda tutuklayanları da fazla suçlama ihtimalimiz yok niye? Çünkü yasalar var. Önlerine konulan yasalar var onları uygulamak durumundalar. Burada bir sistem eleştirisi yapmak istedim. Bir kere Allah nasip ederse bir buçuk ay sonra Avrupa da bu ceza hukuku ile ilgili bir toplantı yapacağım. Kurandaki ceza hukuku prensiplerini falan Allah nasip ederse anlatacağım, çok dar çerçeveli çok Mütahhasıs olan kişilerin katılacağı… Mesela ben bu vesile ile çıkıp ta Osmanlılardaki bir ceza yargısını anlatmak istedim ama pek de ilgilenen göremedim… Yani Uzun süre bu işte çalışmış olmamıza rağmen.

  • O kitabı bir an önce çıkarmamız lazım….

Evet doğru O kitabı bir an önce çıkarmamız lazım Osmanlı yargısı ile ilgili yaptığım çalışma; gerçekten yani çok üzücü bir şeydir; 21 yıl bulunduğum bir yerde çok sayıda araştırmacıya yardımcı olmuşuzdur o zaman mesela edebiyat fakültesi dekanı bir hanım vardı… Şu anda adını hatırlayamadım bi gün ziyarete geldi Müftülük te “Aa.. çok gençmişsin” dedi… O zaman tabi şimdi değil… Belki yirmi sene olmuştur. Hayırdır ne oldu? dedim… dedi ki “Ben şimdi Amerika’dan geliyorum,” tarihçiymiş… “Hangi üniversitenin tarih bölümüne gittiysem seni sordular…” dedi. “Ben de Türkiye de nasıl tanımıyorum böyle bir adamı diye onun için geldim…” dedi.

Eğer ben isteseydim çok götürmek istediler ama gitmedim, Elhamdülillah gitmediğimden dolayı da son derece memnunum… Esas şunu söylemek istiyorum: Doktorayı yapmışız, bitmiş; 1984 te basıldı “Osmanlı Yargı Hukuku” diye… Önüne de Halil İnancık hocanın da bir takdim yazısı vardır. Çünkü onlar da hep orada çalışıyorlardı o zaman, mesela İlber bey bugün tanınan kişilerden. Ya da işte Murat Bardakçı; bunlar Tarihçi olarak tanıdıklarımızın çoğu ya da hepsi ile bir tanışıklığımız vardır, Osmanlı Tarihi ile ilgili…

Şimdi o zaman Kültür Bakanlığı’na gönderdik ki; kütüphaneler için satın alsınlar… Kültür Bakanlığı’ndan bir şey geldi… Kültür Bakanlığı Müsteşarı beni aradı o sıra bir yarım saat konuştu ama tanımam etmem, niye aradı anlayamadım arkasından bir yazı geldi “satın almaya değer görülmemiştir.” diye… Anladım ki Kültür Bakanlığı müsteşarı özür dileyememiş de  müsteşar olmasına rağmen aldıramamış; telefon ederek biraz yumuşatmaya çalışmış… Ondan iki üç dakika sonra Harvard Üniversitesinden bir yazı geldi… Doktoranızın basıldığını duyduk, Şu adrese ödemeli olarak 50 tane mi kaç tane gönderin demiş… Sonra Michigan Üniversitesinden birisi geldi dedi ki “Biz orada sizin doktoranızı talebelere, okutuyoruz.” Dedi. Ama Türkiye de Kütüphaneye almaya değer görülmedi insan hayret ediyor.

–           Sizin “İslam Muhakeme Hukuku” çalışmanız, Amerikan Kongre Kütüphanesinde bulunmaktadır ve Harvard Üniversitesi Kütüphanesinde. Ben İnternetten adını gördüm ayrıntılarını gördüm. O yayının orada bulunması zaten adının….

Öyle öyle biliyorum, Mesela Amerikan gazetelerinde eskiden yazılanları biliyorum onları da, O önemli değil yani şimdi, 01:39:40 yurtdışında mesela bak gideceğiz Avrupa da Ceza Hukuku ile ilgili toplantıya katılacağız. Ama Türkiye de ben geleyim diyorum insanlar kaçıyorlar yahu inanılacak gibi değil. Ben gittiğimiz zaman O toplantıyı herhalde kapalı yaparız çok önemli uzmanlar geleceği için kimseye duyurulması hoş olmaz, ama şundan yüzdeyüz eminim konuşmayı ben yapacağım karşı taraf soru soracak. Çünkü bu gittiklerimiz hep böyle oluyor. Yani ne oluyor bu insanlara aklım almıyor, bu da büyük günahlardan değil ama Kul hakkına girer.

  • Almanya dan bir soru gelmiş Müslüman olmayan bir işyerinin izni olmaksızın Namaz kılmak Kul hakkına girer mi?

Yok Namaz kılmak Allah ın emridir, ama Namaz da sadece Farz ları kılmaya hakları var. Bu arkadaşlarımızın sünnetlerini her yerde yani ister Almanya da İster Türküye de ister başka bir yerde olsun… Namazların Sünnetlerini kılmak için işyerinin izni gerekir ama Farzlar için izin gerekmez. Farzlarını da uzatamazlar da yani. Normal sadece Farzı yerine gelecek şekilde kılmak Allah ın Emridir. Allah ın emri olsuğu yerde kul hakkı olmaz.

  • Birinci rekatta Bakara Suresini…
  • Zina ya ceza verilebilmesi için 4 şahir gerekiyor kamera kaydı ile net bir şekilde tespit edilen bir zina için nasıl bir hüküm gerekir. Kubilay Yakar Konya dan sormuş…

Evet şimdi bu bizim yargı sistemimizde bu yok sadece şahitlerle ilgili tespit ibaresi var da… konu dışında soru almayacaktın?

  • Zina büyük günahlara giriyor o yüzden…,,

Hayır bu yargı hukukuna girdi, arkadaşımız bu işle ilgileniyorsa ona girdin mi zaman alacak ama çok kısa bir şey söyleyelim… Konuşulması gereken bir mesele; Yusuf AS ile Züleyha o ikisinin arasındaki olan olayda; Yusuf 12/26 ayette, “… O nun ailesinden bir şahit…” O bir uzman kişidir, Allah u Teala O uzmanın uzmanlık gereği söylediği şeye şahit ifadesini kullanıyor. Ama bizim ulema bunu değerlendirmeye almamıştır, bu arkadaşımız eğer böyle bir şeyle ilgileniyorsa bunu da değerlendirmeye alması gerektiğini söylemiş olalım.

  • Büyük günah işleyenlere “Şefaat” olacağına dair Hadis var ya, O “Şefaatim Ümmetimden büyük günah işleyenler içindir” hadisini nereye koyabiliriz…

O hadisi en başa koymak lazım şöyle tepelere bir yere koymak lazım çünkü şefaatim ümmetimden büyük günah işleyenler içindir diyor ya, bu hadis senedi falan yanlış olsa bile manası yüzde yüz doğru olan bir hadistir. Neden yüzde yüz doğrudur?

Bir kere Şefaat; Mahşer yerinde yok; onu biz çok açık ve net olarak biliyoruz. Cenabı Hak, Şirk günahını da affetmeyeceğini de bildiriyor. Müşriklere de Şefaat yok, peki büyük günah işlemeden, büyük günah işlememiş olan insanların diğer günahlarının da görülmeyeceğini de hem Necm Suresi 30-31 de hem Nisa Suresi 31 de Cenabı Hak bildiriyor. Şimdi sen büyük günah işlemedin, mahşerde …….. görmeyecek. Görmeyecekse tartılacak bir günah kalıyor mu? Yok. O zaman doğru Cennete onun için:

Enbiya 21/101 inci Ayette belirtildiği gibi, bunlar “El Hüsna” sözü verilen Necm Suresi 31 inci ayette de “El Hüsna” sözü verilen kişilerdir. Büyük günah işlemeyenler… Dosdoğru cennete gideceklerdir. Peki; o zaman günahları tartılacak olanlar, kimler? Büyük günah işlemediysen tartı da yok. İşledin de Tevbe ettiysen yine tartı yok, o zaman tartı büyük günah işleyenlerle ilgilidir. Tartı yapıldı; adamın sevabı günahından az geldi; o zaman gideceği yer Cehennem dir, Şefaat de ancak Cehennemden kurtulma şeklinde, hem hadislerde hem de Ayetlerde. O zaman mecburen büyük günah işleyenler, zaten bu Hadis i rivayet eden Abdullah ibn-i Mesud dur galiba birisi; diyorlar ki: “Büyük günah işlemeyenin Şefaate ne ihtiyacı olur ki?” Diyor… Doğru evet…

Büyük günah yoksa adam zaten Cehenneme gitmeyecek, büyük günah olacak ki cehenneme gitsin ve oradan Şirk in dışındaki büyük günahlardan kurtulsun.

  • En başta yaptığımız uyarıyla herhalde dersi bitireceğiz. Şöyle demiş Adnan şenel Bir sitemim ver demiş en başta… Çevre genişleyince neden bazı kısıtlayıcı tedbirler getirmeye başladınız. Bazı sorunlar olabilir ama her kese ve her soruya açık olmak bizi geliştirmez mi? Biraz da sert başladı derse hocam nedeni var mı? Demiş.

Nedeni şu: Nedeni tabii ki var şimdi bir arkadaşımız Cumartesi günündeki bu Müzakerelerle ilgili olarak bazı kimselerle kıyas yaparak işte şu kıyasladığı kişiler de Vaiz olanlar, halka şirin gözükmek için konuşanlar. Onlarla bu dersi nasıl kıyaslıyorsun? Bizim bu yaptığımızı onlara kıyaslayan kişiler bir kere baştan kaybetmiş oluyorlar. Ben de O zaman bu işin ağırlığını bilenler bunu dinlesin öyle vaaz  dinlemek için bu dersleri lütfen dinlemeyin yani. Burada Vaaz yok yani bu vaaz meselesi değil. Vaaz dinlemek isteyenler Salı günkü dersleri dinlesinler O da vaaz değildir ama… Bizim fetva sitemiz var her gün yüzeli tane soru geliyor yani orada sorularda bir yasaklama yok ki… Salı günü de gelen soruların ancak yüzde beşini cevaplandırabiliyoruz. Çünkü zaman yetmiyor vaktimiz de yok ki sorular için vakit ayıralım… 24 saatimiz dolu…

  • Konu dışı soru almamız bizim için de dinleyiciler için de sıkıcı olur… Bir anda büyük günahlardan bahsederken…

Bak ne kadar güzel oldu derli toplu bir ders oldu konu dışı soru geldiği zaman dağılıyor… Yargı Hukukuna girseydim az önce iyi ki aklıma geldi, hiç kimsenin bu konuda alt yapısı yok bizim arkadaşlarımızın bir altyapı oluşturacaksın arkasından….

Bu akademik bir çalışma “Müzakere” çalışmasıdır, dolayısıyla mesela bak ben şimdi İmam Hatip te talebe iken 5 inci sınıf talebesi, Erzurum Valiliği nin hemen yanında o zamanki Valilik şu andaki valilik değil; İbrahim Paşa Camisi vardı o camide bana bir ay boyunca ikindi vaazları verilmişti. İmam Hatip 5 inci sınıf talebesi bir ay ikindi vaazleri ve Valiliğin hemen yanındaki camii…

O zaman tabii Halkı celbetmek için konuşuyorduk ikindi de Valilik boşalır, etraftan Camii de millet ayakta dinliyor oturacak yer yok, otursalar sığmıyorlar… Benim de çok hoşuma gidiyordu yani… Birçok hikayeler anlatıyordum, bana çok ta mantıksız geliyordu diyordum ki bunlar pek te olmuşa benzemiyor ama siz yine alacağınızı alın… Sonra Kendi kendime dedim ki, ay bittikten sonra kendi kendimi bir muhasebeye aldım. Dedim ki: Ben ne anlattım bunlara? Ne öğrendiler? Ne elde ettiler? Sen bir şey yaptığını mı zannediyorsun… dedim sonra dedim ki bundan sonra kardeşim Allah u Teala ne demişse onları anlatacağım başka bir şey anlatmayacağım. Şimdi Ayetleri okumaya başladım…

Allah rahmet eylesin bir Ahmet dedem vardı babamın amcası, geldi dedi ki: “Yazık Yazık…Bütün bildiklerini unutmuşsun,” dedi…

Biz burada Cemaat artsın, kardeşim bizim böyle bir derdimiz yok sürekli Süleymaniye Vakfının etrafında insanlar çoğalsın. Bizim öyle küçücük bir arzumuz olsa biz burada değil 4-5 bin kişilik salonlar; şimdi kaç tane salonumuz vardı… Öyle bir niyetimiz yok ki.  Biz diyoruz ki,  burada insanlara bilgi verelim, biz de bilgilenelim bu bilgi de  doğru bilgi olsun onun için uğraşıyoruz. Yoksa falancanın etrafında yüz binlerce dinleyici var, diyor sen böyle gidersen altı yedi kişi kalmaz… İsterse bir kişi kalsın Yunus AS ın etrafında bir kişi kalmadı da Cenab ı Hak ona onu görevden mi aldı? Görevden kaçtığı için cezalandırdı…. Evet..İstifası kabul edilmedi…

BİTTİ

 

Tüm Mukayeseli Fıkıh Müzakereleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Kitaba Çağrı 16 Eylül 2017
2 Kurban İbadeti 24 Ağustos 2017
3 Hadislerin Derlenmesinde İran Etkisi 19 Ağustos 2017
4 Diyanetin Fetö Raporu: Bu din bu hale nasıl geldi? 14 Ağustos 2017
5 Hilal, Fitre ve Bayram 28 Haziran 2017
6 Nebi’mizin Ramazan Hayatı 12 Haziran 2017
7 İmsak Ölçüleri 27 Mayıs 2017
8 Dini Siyasete Alet Etmek 20 Mayıs 2017
9 Nebilere Yüklenen Olağanüstü Özellikler 13 Mayıs 2017
10 Tarih Boyunca Nebilere Gösterilen Tepkiler 6 Mayıs 2017
11 Yanlış Şeriat Algısı Suç ve Ceza 29 Nisan 2017
12 Kapitalizmin Sonu 15 Nisan 2017
13 Faiz Bağlamında Modern Finansal Ürünler 8 Nisan 2017
14 Hadislere Bakışımız Nasıl Olmalı 1 Nisan 2017
15 Haram Aylar 25 Mart 2017
16 Kur’an’cılık Tehlikesi 1.Bölüm 20 Mart 2017
17 Din ve Devlet İlişkileri 1.Bölüm 11 Mart 2017
18 Cuma Namazı ve Hutbe’si 4 Mart 2017
19 Kur’an’a Göre Sihir Kavramı 25 Şubat 2017
20 Abese Suresi Bağlamında Nebi’mizin Korunmuşluğu 18 Şubat 2017
21 Ev İçi Mahremiyet Kuralları 11 Şubat 2017
22 Örtünme İle İlgili Hükümler 4 Şubat 2017
23 Baş Örtüsü ve Örtünme 28 Ocak 2017
24 Kur’an’nın Çözüm Üretmedeki Yeri 21 Ocak 2017
25 Yahudileri Gölgede Bırakan Hileler 16 Ocak 2017
26 Müslümanlar’da Allah’a Güven Krizi 31 Aralık 2016
27 Müslümanlığımızı Gözden Geçirme İhtiyacı 24 Aralık 2016
28 Ümmet Olamamanın Ağır Bedeli 17 Aralık 2016
29 Tarihsellik İddialarında Cezalar Örneği 10 Aralık 2016
30 Mezhepçiliğin Doğurduğu Acı Sonuçlar 3 Aralık 2016
31 Kur’an’nın Tarihselliği İddiası ve Miras Konusu 26 Kasım 2016
32 Takiye (Kimliği Gizleme) 19 Kasım 2016
33 Faiz ve Güncel Meseleler 12 Kasım 2016
34 Mehdi Gelicek mi ? 7 Kasım 2016
35 Hz. İsa Gelecek mi? 31 Ekim 2016
36 Çağdaş Ulemanın Usulsüzlüğü 22 Ekim 2016
37 Dinsel Çoğulculuk 15 Ekim 2016
38 Son Kitabı Devre Dışı Bırakma Projesi, Dialog 8 Ekim 2016
39 Fıtrat Zemininde Buluşma 1 Ekim 2016
40 Nisa 34. Ayet Bağlamında Kadına Şiddet 24 Eylül 2016
41 Kurban İbadeti 10 Eylül 2016
42 Kadının Dövülmesi 3 Eylül 2016
43 Kur’an’a Göre Hükmetmek 27 Ağustos 2016
44 15 Temmuz Darbe Gecesine Kurani Bir Bakış 20 Ağustos 2016
45 Paralel Dinin Olmazsa Olmazı Aracılık – 1 13 Ağustos 2016
46 Müslüman Gayrimüslim İlişkileri 2 Temmuz 2016
47 Zekat 25 Haziran 2016
48 Oruçla İlgili Hükümler 18 Haziran 2016
49 Uydurulan Dinde Yatsı Sonu, Seher ve İmsak Vakti 4 Haziran 2016
50 Uydurulan Dinde Mut’a Nikahı 28 Mayıs 2016
51 Uydurulan Dinde Şartlı Talak 21 Mayıs 2016
52 Uydurulan Dinin Dayatması Olarak Çocukların Evlendirilmesi 7 Mayıs 2016
53 Kölelik ve Cariyelik Mezheplerin Dayatması mı? 30 Nisan 2016
54 Musa Hızır Kıssasının Evrensel Mesajı 23 Nisan 2016
55 Sünnetin Delil Değeri 16 Nisan 2016
56 Kira Sertifikaları Faizsiz Ürün mü? 9 Nisan 2016
57 Suç-Ceza Dengesi Açısından Cinsel İstismar 2 Nisan 2016
58 Boşanma Konusunda Allah’ın Koyduğu Sınırlar 26 Mart 2016
59 Allah’ın Koyduğu Sınırlar Nasıl Aşıldı 19 Mart 2016
60 Muhsana, Kadına Pozitif Ayrımcılık 13 Mart 2016
61 İnsanlar ile Cinlerin Ortak Özellikleri 5 Mart 2016
62 Nebiler Günahtan Korunmuş mudur? 27 Şubat 2016
63 Bedir Savaşı Örneğinde Nebi ve Resul Farkı 20 Şubat 2016
64 Dinde Haram-Helal Koyma Yetkisi 13 Şubat 2016
65 Cinler 6 Şubat 2016
66 İlk İnsanın Yaratılışı 30 Ocak 2016
67 İnsanı İnsan Yapan Özellikler 23 Ocak 2016
68 Allah’ı İkinci Sıraya Koymak 16 Ocak 2016
69 Şirkle İman Arasındaki Kararsızlık 9 Ocak 2016
70 Mehdi Beklentisi 2 Ocak 2016
71 Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
72 Fıkıh Müzakereleri | Her İnsan Allah’ı Bilir 26 Aralık 2015
73 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik – 2 19 Aralık 2015
74 Bir Sömürü Aracı Olarak Halifelik 12 Aralık 2015
75 Kur’ân’da Dindarlık 5 Aralık 2015
76 Tarih Boyunca Bir Siyasi Baskı ve Ötekileştirme Aracı Olarak Zındıklık 28 Kasım 2015
77 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 2) 21 Kasım 2015
78 Geleneğe Göre Dinden Dönmenin Hükmü (Bölüm 1) 21 Kasım 2015
79 Kur’an’a Göre Dinden Dönmenin Hükmü 16 Kasım 2015
80 Kur’an’da Zina Suçu Ve Cezası 7 Kasım 2015
81 Tağut Doğru Yolun Üstünde Oturur 31 Ekim 2015
82 Hadis Uydurma Faaliyetleri 24 Ekim 2015
83 Kader İnancı Ve Nesih 17 Ekim 2015
84 Resulullah Sonrası Siyasi Gelişmeler 10 Ekim 2015
85 Nesih 3 Ekim 2015
86 Hac Ve Kurban 19 Eylül 2015
87 Terör Olayları Karşısında Nebevi Siyaset 12 Eylül 2015
88 Dinde Özgürlük 5 Eylül 2015
89 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 4 “Cariyelik” 29 Ağustos 2015
90 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 3 “Cariyelik” 22 Ağustos 2015
91 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 2 “Kitap Algısı” 15 Ağustos 2015
92 Dine Uyma Yerine Dini Kendine Uydurma 8 Ağustos 2015
93 Nebimizin Yürüttüğü Dış Politika 1 Ağustos 2015
94 Kadir Gecesi ve İmsak Vaktine Tavırlar 11 Temmuz 2015
95 Zekat 4 Temmuz 2015
96 Oruç İbadeti 2 27 Haziran 2015
97 Oruç İbadeti 20 Haziran 2015
98 Kutup Bölgelerinde İftar ve İmsak Vakitleri 13 Haziran 2015
99 Emtia Borsalarındaki İşlemlerin Fıkhi Hükmü 6 Haziran 2015
100 Kur’ân’a Göre Gece-Gündüz 30 Mayıs 2015
101 Prof. V. A. Yefimov’la Yapılan Toplantının Değerlendirilmesi 23 Mayıs 2015
102 İsra ve Mirac 16 Mayıs 2015
103 Berzah Alemi 2 9 Mayıs 2015
104 Berzah Alemi 2 Mayıs 2015
105 Enflasyon ve Faiz 25 Nisan 2015
106 İşsizlik Probleminin Kaynağı 18 Nisan 2015
107 Peygamberimizin Öldürülmesini Emrettiği Kişiler Hakkındaki Rivayetler 4 Nisan 2015
108 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Zekat-Faiz Karşılaştırması) 28 Mart 2015
109 Faizsiz Sistemin İlkeleri – Faizsiz Bankacılık 28 Mart 2015
110 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Enflasyon) 21 Mart 2015
111 Faizsiz Sistemin İlkeleri (Bankacılık) 14 Mart 2015
112 Faizsiz Sistemin İlkeleri 7 Mart 2015
113 Tecavüz Suçunun Cezası 28 Şubat 2015
114 İdam Cezası ve Kıssas Tartışmaları 21 Şubat 2015
115 Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 14 Şubat 2015
116 Kur’ân’da Ruh Kavramı 7 Şubat 2015
117 İcmanın Delilleri ve Değerlendirilmesi 24 Ocak 2015
118 Fıkıh Müzakereleri | Ceza Hukukunun Genel Prensipleri 17 Ocak 2015
119 Nebiye Hakaretin Cezası 10 Ocak 2015
120 Noel ve Mevlid Kandili Kutlamalari 3 Ocak 2015
121 Kelime Oyunları ve Şeb-i Arus 27 Aralık 2014
122 Evlilik Nedeniyle Ortaya Çıkan Haramlık 20 Aralık 2014
123 Talak’ın Şarta Bağlanması 13 Aralık 2014
124 Kadının Boşanma Hakkı 6 Aralık 2014
125 Boşanmanın Hükümleri 29 Kasım 2014
126 Küçüklerin Evlendirilmesi 22 Kasım 2014
127 İslam Hukuku-Roma Hukuku Karşılaştırması 15 Kasım 2014
128 Beni Kureyza Yahudileri ve Esirlerin Öldürülmesi 8 Kasım 2014
129 İslâm Miras Hukukunda Kelâle 3 Kasım 2014
130 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı – 2 25 Ekim 2014
131 Batı Güdümlü İslam Anlayışında Kur’an Sünnet Algısı 18 Ekim 2014
132 İslam Alimlerinin Işid’e Gönderdikleri Mektubun Eleştirisi 11 Ekim 2014
133 Kurban İbadeti 27 Eylül 2014
134 Birbirimizden yardım istemek şirk midir? 9 Ağustos 2014
135 Nafile Oruç 2 Ağustos 2014
136 Zekat ve Fitre 26 Temmuz 2014
137 Kadir Gecesi 19 Temmuz 2014
138 Tarihi gelişimi ve Hükümleri Açısından İtikaf 12 Temmuz 2014
139 Yatsının Son Vakti 5 Temmuz 2014
140 Vakti Dışında Namaz, Süresinden Fazla Oruç 28 Haziran 2014
141 Bakara 187. Ayet Işığında Oruç İbadeti 21 Haziran 2014
142 Kimler Oruç Tutabilir 14 Haziran 2014
143 Orucun Tarihi ve Meşruiyeti 7 Haziran 2014
144 Ecel ve Şehitlik – Sorular ve Cevaplar 24 Mayıs 2014
145 Ecel ve Şehitlik 17 Mayıs 2014
146 Seferilik Mesafesi ve Müddeti 10 Mayıs 2014
147 Yolculukta Namaz – 2 26 Nisan 2014
148 Dinden Dönmek 19 Nisan 2014
149 Yolculukta Namaz 5 Nisan 2014
150 Namazı Terketmenin Hükmü 29 Mart 2014
151 Namazda Zikir 8 Mart 2014
152 Kadınların Cemaate Katılması 1 Mart 2014
153 Cemaatle Namaz – 2 22 Şubat 2014
154 Cemaatle Namaz 15 Şubat 2014
155 Sehiv Secdesi 8 Şubat 2014
156 Namazı Bozan Haller – 2 1 Şubat 2014
157 Namazı Bozan Haller 18 Ocak 2014
158 Cumanın Farzından Önceki ve Sonraki Sünnetler 11 Ocak 2014
159 Cuma Hutbesi 4 Ocak 2014
160 Cuma Namazı 28 Aralık 2013
161 Sünnet Namazları 21 Aralık 2013
162 Vitir Namazı 14 Aralık 2013
163 Teheccüd Namazı 7 Aralık 2013
164 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – Sorular 23 Kasım 2013
165 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları – 2 18 Kasım 2013
166 Kur’an’da Melek ve Cin Kavramları 2 Kasım 2013
167 Cezanın Amacı Açısından Mağdur Hakları 26 Ekim 2013
168 Bayram Namazı ve Teşrik Tekbirleri 12 Ekim 2013
169 Tarihi, Amacı ve Ahkamı Yönüyle Kurban 5 Ekim 2013
170 Kur’an’da Münafıkların Durumu – 2 28 Eylül 2013
171 Kur’an’da Münafıkların Durumu 21 Eylül 2013
172 Günümüz İslam Dünyasının Problemleri 14 Eylül 2013
173 Bedel Hac – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Eylül 2013
174 Allah’ın Bilgisi ve Kader 24 Ağustos 2013
175 Mısırdaki Müslümanların Durumu 17 Ağustos 2013
176 Kadir Gecesi 3 Ağustos 2013
177 İmsak Tartışmaları 27 Temmuz 2013
178 Kutup Bölgelerinde İbadet Vakitleri 20 Temmuz 2013
179 Kader 19 Ocak 2013
180 Kıyamet Alametleri 22 Aralık 2012
181 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 20 Ekim 2012
182 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Hac İbadeti 13 Ekim 2012
183 Faiz-Zekat İlişkisi 6 Ekim 2012
184 Namazların Birleştirilmesi 29 Eylül 2012
185 İslama Yönelik Saldırılar 22 Eylül 2012
186 Alternatif Bir Finansal Ürün Olarak Kira Sertifikaları(SUKUK) 15 Eylül 2012
187 Öğle ve İkindi Namazlarının Vakitleri 8 Eylül 2012
188 Yatsı Namazı Vaktinin Bitişi 1 Eylül 2012
189 Kur’an’a Göre Gelenek 25 Ağustos 2012
190 Bayram Namazı ve Fitre 18 Ağustos 2012
191 Televizyondan Kabe İmamına Uyulabilir mi? 11 Ağustos 2012
192 Ramazan Ayının İnsana Sunduğu Fırsatlar 4 Ağustos 2012
193 İmsak Vakti ve Seher – 2 28 Temmuz 2012
194 İmsak Vakti ve Seher 21 Temmuz 2012
195 Nesih, Kıblenin Değişmesi Örneği 23 Haziran 2012
196 İsra ve Miraç 16 Haziran 2012
197 Uydurma Hadisler – Harun Ünal 9 Haziran 2012
198 Sezaryen Doğum 2 Haziran 2012
199 Vahiy – Sünnet İlişkisi 26 Mayıs 2012
200 Nesih Kavramı 19 Mayıs 2012
201 Din ve Tıp Açısından Sünnet 14 Mayıs 2012
202 Din ve Müzik 5 Mayıs 2012
203 Hadislerin Kur’an’a Arzı 28 Nisan 2012
204 Türkiye’de Kutlu Doğum Etkinlikleri 21 Nisan 2012
205 Allah’ın Elçisini Doğru Anlamak 14 Nisan 2012
206 Kur’an Öncesi Mekke Toplumu 7 Nisan 2012
207 Faizsiz Bankacılğın Problemleri 31 Mart 2012
208 Hz.Muhammed’in(S.A.V.) Tebyin Görevi 24 Mart 2012
209 İslam ve Türk Medeni Kanunu(TMK) Miras Sistemlerinin Mukayesesi 17 Mart 2012
210 Kur’an’a Göre Tağut Kavramı 10 Mart 2012
211 Farklı İnançların Birlikte Yaşamasının Doğal Kuralları 3 Mart 2012
212 Kur’an’a Göre Resule İman, İtaat ve İttiba 25 Şubat 2012
213 Organ Nakli 18 Şubat 2012
214 Sebeb-i Nüzul Meselesi 11 Şubat 2012
215 Daru’l-Harbde Faiz 4 Şubat 2012
216 İftida 28 Ocak 2012
217 Talak (Boşanma) 21 Ocak 2012
218 Gayrimüslimlerle Evlilik 14 Ocak 2012
219 A’raf Ehli 7 Ocak 2012
220 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? – 2 31 Aralık 2011
221 Müminler Cehenneme Girecekler Mi? 24 Aralık 2011
222 Çocukların Evlendirilmesi 17 Aralık 2011
223 İnanç Özgürlüğü 10 Aralık 2011
224 Evliliğin Denetlenmesi 3 Aralık 2011
225 Adetli Kadın Kur’an’a Dokunabilir mi? 26 Kasım 2011
226 Hz.İsa’yı(a.s.) Geri Getirmek İsteyenlerin Hedefi 19 Kasım 2011
227 Nebi ve Resul Kavramları 12 Kasım 2011
228 Kurban Bayramına Nasıl Hazırlanmalıyız? 5 Kasım 2011
229 İcma Delili ve Değerlendirilmesi 22 Ekim 2011
230 Vekaletle(Bedel) Hac 15 Ekim 2011
231 İhram Yasakları 8 Ekim 2011
232 Kadınların Yolcuğu 1 Ekim 2011
233 Kur’an ve Sünnet Işığında Hac İbadeti 24 Eylül 2011
234 Faiz Anlayışı 10 Eylül 2011
235 Bayram Namazı 27 Ağustos 2011
236 İmsak Vakti 20 Ağustos 2011
237 Teravih Namazı Konusunda Diyanet’e Cevap 13 Ağustos 2011
238 Oruç Tutamayanlar Ne Yapmalı? 6 Ağustos 2011
239 Güneşin Batmadığı Yerlerde Namaz Vakitleri 2 Temmuz 2011
240 Yatsı Namazının Vakti 7 Mayıs 2011
241 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler – 2 30 Nisan 2011
242 Allah’ın İndirdikleri İle Hükmetmeyenler 23 Nisan 2011
243 Günahlarla İlgili Kavramlar – 2 2 Nisan 2011
244 Günahlarla İlgili Kavramlar 26 Mart 2011
245 Büyük Günahlar – 3 19 Mart 2011
246 Büyük Günahlar Nelerdir? 12 Mart 2011
247 Büyük Günah İşleyenlerin Durumu 5 Mart 2011
248 Ye’cüc ve Me’cüc 26 Şubat 2011
249 Dabbetü’l-Arz 19 Şubat 2011
250 Tarikatlarda Vesile ve Tevessül 12 Şubat 2011
251 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar – 2 5 Şubat 2011
252 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 29 Ocak 2011
253 Evliyanın Yardımı İle İlgili İddialar 22 Ocak 2011
254 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular – 2 1 Ocak 2011
255 Kâlû Belâ Olayı Hakkında Sorulan Sorular 25 Aralık 2010
256 Mehdi İnancı 18 Aralık 2010
257 Kur’an’a Göre Zekat Oranları 4 Aralık 2010
258 Artan Malı İnfak Etme 27 Kasım 2010
259 Vitr Namazı 13 Kasım 2010
260 Bayram Namazları 6 Kasım 2010
261 Sehiv Secdesi – Mukayeseli Fıkıh Dersleri 30 Ekim 2010
262 Kurban İle Alakalı Sorular 23 Ekim 2010
263 Hac Farklı Aylarda Yapılabilir mi? – Fıkıh Dersi 9 Ekim 2010
264 Başkasının Yerine Hacc Yapmak 2 Ekim 2010
265 Hilal İle İlgili Sorulan Sorular 25 Eylül 2010
266 Cariyeler İle İlgili Sorulan Sorular 18 Eylül 2010
267 ORUÇ BOZMANIN CEZASI 4 Eylül 2010
268 Zekat 28 Ağustos 2010
269 İmsak ve Yatsı Vakitleri – 2 21 Ağustos 2010
270 İmsak ve Yatsı Vakitleri 14 Ağustos 2010
271 İsra ve Miraç -2 10 Temmuz 2010
272 İsra ve Miraç -1 3 Temmuz 2010
273 İcma’a Delil Getirilen Hadisler 26 Haziran 2010
274 İcma 19 Haziran 2010
275 Başörtüsü ve Örtünme 12 Haziran 2010
276 Mezheplerin Tutarlılığı 29 Mayıs 2010
277 Asabe Siyaset İlişkisi (Kızın Çocuklarının Mirasçılığı Örneği) 22 Mayıs 2010
278 Kur’an’ı Açıklama Usulü 15 Mayıs 2010
279 Kartepe Programı Değerlendirme 5 Mayıs 2010
280 Abdestte Ayakların Mesh Edilmesi 24 Nisan 2010
281 Hudeybiye’den Geri Kalanlar 13 Nisan 2010
282 Peygamberimizin Zeynep (ranha) ile Evliliği 3 Nisan 2010
283 Bedir Savaşı 20 Mart 2010
284 Kur’an Sünnet Bütünlüğü: Allah’ın İzni Meselesi 13 Mart 2010
285 Vahiy Çeşitleri 6 Mart 2010
286 Kadınların Özel Halleri 11 Şubat 2010
287 Kur’an’a Göre Zekat Nispeti 6 Şubat 2010
288 Vahy-i Gayr-i Metlüv’e Dair Getirilen Deliller -1 30 Ocak 2010
289 Iskat (Ölen Kimseyi İbadet Borçlarından Kurtarmak) 16 Ocak 2010
290 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrailin Rolü -2 2 Ocak 2010
291 Dini Tebliğ ve Uygulamada Cebrail’in Rolü 26 Aralık 2009
292 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kurban 21 Kasım 2009
293 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -2 14 Kasım 2009
294 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kıble Meselesi -1 7 Kasım 2009
295 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Kur’anı Anlama 31 Ekim 2009
296 Kuran ve Sünnet Bütünlüğü – Yolculukta Namazin Kısaltılması Örneği 24 Ekim 2009
297 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? -2 17 Ekim 2009
298 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-1 10 Ekim 2009
299 İsa Aleyhisselam Tekrar Gelecek mi? 1-2 10 Ekim 2009
300 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -1 3 Ekim 2009
301 Hanefi Mezhebinin İçki ile İlgili Görüşleri -2 3 Ekim 2009
302 Mirasta Avliye Meselesi -1 26 Eylül 2009
303 Mirasta Avliye Meselesi -2 26 Eylül 2009
304 Kasten Orucu Bozanın Cezası -1 12 Eylül 2009
305 Kasten Orucu Bozanın Cezası -2 12 Eylül 2009
306 Oruç Keffareti -1 29 Ağustos 2009
307 Oruç Keffareti -2 29 Ağustos 2009
308 Adetli Kadının Orucu -1 22 Ağustos 2009
309 Adetli Kadının Orucu -2 22 Ağustos 2009
310 Hastaların Orucu -1 15 Ağustos 2009
311 Hastaların Orucu -2 15 Ağustos 2009
312 Namazda Örtünme / 2-1 8 Ağustos 2009
313 Namazda Örtünme / 2-2 8 Ağustos 2009
314 Namazda Örtünme / 1-1 1 Ağustos 2009
315 Namazda Örtünme / 1-2 1 Ağustos 2009
316 Kur’an’da Örtünme -1 18 Temmuz 2009
317 Kur’an’da Örtünme -2 18 Temmuz 2009
318 Gayrimüslimlerle Evlilik -1 11 Temmuz 2009
319 Gayrimüslimlerle Evlilik -2 11 Temmuz 2009
320 Müşriklerle Evlilik -1 4 Temmuz 2009
321 Müşriklerle Evlilik -2 4 Temmuz 2009
322 Ehli Kitap ve Müşrikler -1 27 Haziran 2009
323 Ehli Kitap ve Müşrikler -2 27 Haziran 2009
324 Hayvan Kesimi / 2-1 20 Haziran 2009
325 Hayvan Kesimi / 2-2 20 Haziran 2009
326 Hayvan Kesimi -1 13 Haziran 2009
327 Hayvan Kesimi -2 13 Haziran 2009
328 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -1 6 Haziran 2009
329 Helal Gıda ve Jelatin Konusu -2 6 Haziran 2009
330 Nafile Namazlar -1 9 Mayıs 2009
331 Nafile Namazlar -2 9 Mayıs 2009
332 Vitir Namazı -1 2 Mayıs 2009
333 Vitir Namazı -2 2 Mayıs 2009
334 Kur’an’ın Genel Açıklaması -1 25 Nisan 2009
335 Kur’an’ın Genel Açıklaması -2 25 Nisan 2009
336 Namazın Mekruhları -1 11 Nisan 2009
337 Namazın Mekruhları -2 11 Nisan 2009
338 Namazı Bozan Şeyler -1 4 Nisan 2009
339 Namazı Bozan Şeyler -2 4 Nisan 2009
340 Namazda Konuşmak -1 28 Mart 2009
341 Namazda Konuşmak -2 28 Mart 2009
342 Namazda Abdestin Bozulması / 2-1 21 Mart 2009
343 Namazda Abdestin Bozulması / 2-2 21 Mart 2009
344 Namazda Abdestin Bozulması / 1-1 14 Mart 2009
345 Namazda Abdestin Bozulması / 1-2 14 Mart 2009
346 Namazda İmamlık / 3-1 28 Şubat 2009
347 Namazda İmamlık / 3-2 28 Şubat 2009
348 Namazda Saf Düzeni -1 21 Şubat 2009
349 Namazda Saf Düzeni -2 21 Şubat 2009
350 Namazda İmamlık / 2-1 14 Şubat 2009
351 Namazda İmamlık / 2-2 14 Şubat 2009
352 Namazda İmamlık / 1-1 7 Şubat 2009
353 Namazda İmamlık / 1-2 7 Şubat 2009
354 İmamın Arkasında Kıraat -1 24 Ocak 2009
355 İmamın Arkasında Kıraat -2 24 Ocak 2009
356 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-1 17 Ocak 2009
357 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 4-2 17 Ocak 2009
358 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-1 10 Ocak 2009
359 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 3-2 10 Ocak 2009
360 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-1 3 Ocak 2009
361 Namazda Okunan Sûre ve Ayetler / 2-2 3 Ocak 2009
Kuran Dersi Canlı Yayın