(Abdülaziz Bayındır) Bugün Kurban bayramının öncesinde bayram namazları Kurban Bayramı namazı ve kurban bayramında namazın arkasından çekilen zikirler. Yani “Allah u Ekber Allah u Ekber La İlahe İllahu Allah u Ekber Allahu Ekber ve Lillahil Hamd.” Bununla ilgili hükümlerü anlatacağız ben genel bir giriş yapacağım, arkadaşlarımız hem ehli sünnetin hem de şia nın konu ile ilgili görüşlerini ve dayandıkları delilleri söyleyecekler. Şimdi biliyorsunuz bizim için önemli olan bir şeyin Kuran ı Kerim deki kaynağıdır. Maide Suresi nin 49 uncu ayeti Rasulullah SAV e Allah ın kitabı ile hükmetmeyi emrettiği için. Onun bütün davranışları mutlaka Kuran dan çıkardığı hükümler yani Hikmet dir. Biz bunları hemen far k edemeye biliriz. Yine biliyorsunuz, Allah u Teala bir Muhkem Ayet söylüyor. Muhkem: Kısa özlü özet diyebileceğimiz bir Ayet ile bir hüküm verir. O hükmü diğer ayetler de açıklıyor. En az iki ayet oluyor Sonra dört, yerine göre ikinin katları şeklinde oluyor. Şimdi Bayram namazı ile ilgili olarak Kurban bayramı Namazı ile alakalı olarak Kevser Suresine baktığımız zaman şunu görüyoruz diyor ki Allah u Teala orada:
Kevser 108/2 “Rabbin için Salat et ve Nahir de bulun,” venhar; denilince ilk akla gelen bir hayvanı “Nahr” sureti ile kesmektir. Yani göğüs kafesinin üstündeki boşluğa bir bıçak saplayarak; kalpten beyne giden damarları kesip kanın boşalmasını ve hayvanın ölmesini sağlamaktır. Hayvana hiç eziyet etmeden yapılan kesimdir bu. Çünkü anında beynine kan çıkmamaya başlar, dolayısıyla beyin vasıtasıyla herhangi bir şey hissetmemeye başlar dolayısıyla hayvan olduğu gibi yere yığılır. Hemen yığılmaz da tabi biraz kanı akar sonra yığılır, sonra da etine bağırsaklardan gelen herhangi bir pisliğin de karışması söz konusu olmaksızın kesilmiş olur. Şimdi acaba “Fe Salli li Rabbike venhar” sözü “Rabbin için Salat et ve Nahir de bulun,” bakalım Allah u Teala bunu nasıl açıklamış, Nahil ne demektir? Hayvanların ayakta kesilmesi… Şimdi bizimle alakalı daha önce evvelki hafta okuduğumuz ayetlerden yola çıkarak Kurban ile ilgili ayetlerden Hac Suresinin 36 ıncı ayetinde Allah u Teala şöyle diyor.
Hac 22/36 “Senesini tamamlamış hayvanları da (bedensel gelişimini tamamlamış) sizin için Allah a kulluğun simgelerinden yaptık. Onlarda sizin için hayırlar vardır, istifade edersiniz. Öyleyse sıra sıra dururlarken Allah ın adını onların üzerine anın,” sıra sıra dururlarken yani şunları hayvan kabul edin ayakta duruyorlar asker gibi sıralı değil elbette yani, ayakta duruyorlar. Bunlar ayakta iken Allah ın adını onlara anın deniyor. İmdi ayakta iken kesilen hayvana hayvan kesimine ne deniyor? <Nahr> deniyor o zaman “Allahın adını ayakta iken saf halinde sıra sıra dururlarken anın…” deniyorsa; bu venhar ın bir açılımından ibarettir. Venhar ı burada Cenab ı Hak burada açıklamış oluyor. <Venhar> ile emredilen kurban kesmek peki acaba “Fe Salli li Rabbike” deki <Salli> ile emredilen acaba nedir. Salli kelimesi bir başka yerde daha geçiyor, diyor ki:
Tevbe 9/103 “ Onların mallarından sadaka al, onları böylece arındırır ve geliştirirsin, ve onlara Salat ta bulun,” buradaki Salat da bulun onlara dua et demektir. Rasulullah SAV. Şimdi bu <Salli> tek başına hangi anlama geliyor bunun da açıklaması nı yapmak gerekiyor. Onun açıklamasına baktığımız zaman Enam Suresini görüyoruz. Orada 163 üncü ayetinde, Diyor ki Allah u Teala 162-163:
En’Am 06/162-163 “Deki: Benim Namazım ve Nüsüküm,” <Nüsükü> de açıklamayacağım, Kuran ı kerim den onun karşılığını bulacağız İnşallah… “… Yaşamam ve ölmem, tüm varlıkların sahibi olan Allah içindir, O nun herhangi bir ortağı yoktur ve; ben böyle emir aldım, ben Müslümanların evveliyim başında.” Ben bir numaralı Müslümanım.
Şimdi buradaki Nüsuk ne demek? O nun ne demek olduğunu da yine Hacc Suresinin 34 üncü ayetinden öğreniyoruz…
Hac 22/” Her ümmet için mensek, oluşturduk,” diyor Allah u Teala burada… Mensek İsmi zaman ismi mekan ve mastar mimi olarak kullanımır yani Kurban kesme zamanı Kurban kesme yeri Kurban… Neden kurban diye anlamlandırıyoruz çünkü diyor ki, “… Allah ın onlara rızık olarak verdiği Behimet ül Enam üzerine,” ki Enam suresi 142-143 üncü ayetlerde bunların Koyun Keçi Sığır ve Deve nin erkeği ve dişisi olduğu belirtiliyor.
“…Onların üzerine Allah ın adını ansınlar.” Belli zamanlarda belli mekanlarda geçen hafta bu konu üzerine biraz daha ayrıntılı konuşmuştuk… Ayrıntılı bilgi almak isteyenler geçen haftaki sohbeti dinleyebilirler. O zaman buradaki mastar mimi halinde olan <mensek> in mastar olarak karşılığı da <Nüsük> olur. Öyleyse;
En Am 06/162-163 “Benim Namazım ve Nüsük (Kurbanım) um,” olur. O zaman “Fe Salli li Rabbike venhar,” ın bu bir başka şekilde ifade edilmesi oluyor. O zaman;
Kevser 108/2 “Rabbin için Namaz kıl ve Kurban kes.” Şeklinde olur. Rabbin için Namaz kıl ve Kurban kes şimdi bütün bu Ayetleri açıklayan diğer Ayetlerle birlikte meseleyi götürdüğümüz zaman bu ortaya çıkıyor. Şimdi dikkat ederseniz; Kevser Suresini okuduk, Kevser Suresindeki <Venhar> ın anlamını öğrenmek için Cenabı Hak onu nasıl açıklıyor görmek için; Hacc Suresinin 36 ıncı Ayetini okuduk. <Fe Salli> nin anlamını öğrenmek için Enam Suresinin 162- inci Ayetini okuduk. <Nüsük> ün manasını öğrenmek için Hacc Suresinin 34 üncü ayetini okuduk, kaç tane etti? 4 tane etti yani ikinin katı olarak gidiyor ve böylece kapalı bir şey kalmadı. Kapalı şey şu: Peki bu Namaz nasıl kılınacak? Bu Namazın bir farkı var mı yok mu diğer namazlardan? Bir kere şunu biz Kuran ı Kerim den çok iyi biliyoruz ki gün; güneşin doğması ile başlar. Kurban bayramı günlerinde Cenabı Hak “Hacc Suresinin 28 inci Ayetinde bildiriyor. “İnsanların bildiği gün,” Nebi SAV de zaten Mina’da insanlara hitap ediyor diyor ki: “Bu hangi gündür?” Diyor. İnsanlar cevap vermiyor 3 kere tekrarlayınca “Nahr günü değil mi?” Bak orada “Nahr” kelimesi çok önemli Venhar ve Nahr kelimesi çok önemli. Kuran Sünnet bütünlüğünü görme açısından son derece önemli. “Fe Salli li Rabbike Venhar” ın Rasulullah ın dilinde almış olduğu şekli görüyoruz. İki “Malum günler” in Rasulullah ın dili ile açıklanmasını görmüş oluyoruz. Hepsi diyorlar ki “Belağ;” peki neden cevap vermediklerini de anlatıyorlar rivayette diyorlar: “Zannettik ki Rasulullah bu güne başka bir isim verecek…” yani biz o günün “Nahl” günü olduğunu zaten biliyoruz nereden biliyorsunuz? Öteden beri öyle, İbrahim AS dan öncesinden öyle. Neden İbrahim AS öncesinden öyle? Çünkü İbrahim AS a verilen emir de O gün belirtilmiyor. Malum günlerde Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği “Behimetül Enam” üzerine Allah ın adını ansınlar diyor. Dolayısıyla bu geçmiş ümmetlerde zaten biliniyor. Dolayısıyla bu geçmiş ümmetlerde bu sıkı bağı korumayı gerektiren hususlarda böyle işte Rasullullah da bu hangi gün diye onlara soruyor. Aksi taktirde Rasulullah şunu derdi; “Müminler dikkat edin bugün Nahl, günüdür….. Kurbanınızı bugün keseceksiniz…” Derdi. Ama böyle demiyor insanlar bunu öteden beri biliyorlar. O zaman peki O “Nahl” günü güneşin doğmasıyla başlar. Ki bunu birkaç kere tekrarladık tekrar etmekte fayda var. Bizim gelenekte gün maalesef, geceden başlatılır, tanyerinin ağarmasıyla başlatılır. Halbuki Kuran ı Kerim de Yasin Suresinin 40 ıncı Ayetinde;
Yasin 36/40 “Gece gündüzü geçemez,” buyuruyor yani önce gündüz sonra gece. Güneş doğduğu zaman başlar ertesi gün güneşin doğmasına kadar, peki güneş doğguğu zaman gündüz başlarsa orada bir Kerahat vakti var, niye Kerahat vakti? Güneş doğarken insanların bir bölümü güneşe tapıyor. Onlara benzememek için,
Fussilet 41/37 “…Güneşe Aya tapmayın (secde etmeyin) Güneşi ve Ayı yaratana secde edin,” Şimdi diyebilirsiniz ki Mekke de Ay a yıldıza tapan mı vardı? Mekke de olması gerekmez ki İslam son dindir ve bütün Dünyada hakim olması beklenen dindir. Dünyanın hiçbir yerinde Müslümanlar ibadetlerini yaparken davranışlarıyla puta tapanlarla Güneşe Aya şuna buna tapanlara benzememeleri lazım… (Fussilet 37 evet)… Benzememeleri lazım çünkü öyle bir nokta olur ki: Kabe i Şerif sizin tam doğunuzda olur. Yani Güneşin doğduğu noktada Kabe olur, melse asiz Afrika da olursunuz tam doğduğu noktaya doğru dönüp namaz kılmanız gerekir o sırada da Güneş doğar ve O güneşe tapanlar derler ki “…Bak bunlar da bizim gibi Güneşe ibadet ediyorlar. Güneşe tapıyorlar.” Bu konuda daha önce de dersler yapmıştık. O sırada Mekruh; öyle ise ne zaman? Günün ilk namazını ne zaman kılabiliriz? Kuşluk vakti dediğimiz vakitte kılınır. Güneş göz ucunun üstüne çıktıktan sonra orada da çok ilginç bir tespit var: Çenenizi göğsünüze dayıyor, Güneşe bakıyorsunuz, güneşi göremediğiniz taktirde Güneş yukarıya çıkmış demektir. Yoksa çeneyi göğsünüze dayamazsanız kafayı dikseniz akşama kadar güneşi görürsünüz. Batana kadar görürsünüz. Her şeyin bir usülü olması lazım. Şimdi işte o anda yani güneş göz ucundan yukarı çıktı mı artık Secde eden kişi güneşe secde ediyor diye anlaşılmaz. Dolayısıyla Namaz kılmanın caiz olduğu ilk vakit, orada Namazınızı kılıyor ve Kurbanınızı kesiyorsunuz. Burada bu Namazın farkı ne acaba? Bu Namazın farkını da Hac Suresinin 37 inci Ayetinden öğreniyoruz. Burada Allahu Teala Kurban görevini anlattıktan sonra şöyle diyor,
Hac 22/37 “Allah a bunların eti kanı ulaşmaz, sizin Takvanız ulaşır,” Yani siz kendinizi Şirk ten koruyor musunuz? İnsanların bir çoğu biliyorsunuz hayvanlara tapar, Bu gün hala Hindistan da İneğe tapanlar vardır… O İneğe tapanlar, içerisinden bir kişi bir İneği kesse, olayın bütün kutsallığı ortadan kalkar değil mi? Demek ki İnek kesilebiliyormuş… Adam ona bir şey olmayınca “Allah Allah biz bundan boşuna korkuyormuşuz…” Der. Onların kesiminde; insanların bir kere Şirk ten korunması söz konusudur.
Hatırlayın Bakara Suresinde O Sureye adını veren <Bakara> olayı da böyle bir şey ile alakalıdır, Mısırlılar Boğa ya tapıyorlardı, <Apis> adını verdikleri boğa ya tapıyorlardı ki bu konuda Tevrat ta çok sayıda ifade vardır. İsrail oğulları kalkıp çocukluktan beri bunu görünce Cenab ı Hakkın böyle bir sığırı Kurban etme emrini yerine getirmemek için her türlü bahaneyi ürettiler biliyorsunuz… Onu kestiğiniz an bütün işin kutsallığı ortadan kalkıyor, onun da sıradan bir hayvan olduğu gözükmüş oluyor. Dolayısıyla dikkat ederseniz Müslümanlarda her türlü Hurafeler, yer ediyor ama Hayvanlara tapma diye bir Hurafe hiçbir zaman gelişmemiştir, çünkü kesilen kurban; kurban kesme eylemi böyle bir hurafeyi tamamen dışlamaya neden oluyor. Onun için diyor ki Allah u Teala:
“…Onların kanları ve etleri Allah a ulaşmaz, sizin takvanız sizin korunmanızdır esas ulaşan. Bunları Allah u Teala sizin hizmetinize vermiştir; size yol göstermesi karşılığında Allah ı Tekbir edesiniz diye,” Yani Allah u Ekber getiresiniz diye.
“…Samimi olanları müjdele.” Herkes Kurban kesmez, “Ümmete bir Kurban görevi yükledik” diyor, Bakın burada her Mümini ilgilendiriyor… Bununla Kurban emri arasında bir fark var…Diyor ki:
Hac 22/34 “… Allah ın kendilerine rızık olarak verdiği Enam cinsinden hayvanlar (koyun keçi sığır ve deve; erkek ve dişisi) üzerine Allah ı ansınlar diye…” ama Rızık olarak vermişse yani ellerinde varsa; imkanları varsa. Burada ama burada öyle bir şey yok… O zaman öyleyse, Kurban kesen de kesmeyen de Tekbir getirecek. Peki tekbiri nasıl getireceksiniz? İşte “Fe Salli li Rabbike Venhar.” ile birlikte düşündüğünüz zaman, O Salat ın içerisinde tekbirin olması akla gelendir, tabi ben bu arada önceki ümmetlerde bu konu nasıl onu bilmiyorum mutlaka onlarda da buna benzer bir durum vardır.
İşte bayram namazını; Mesela Kurban bayram namazını farklılaştıran Tekbir… Şimdi birinci ve ikinci rekatlarda Tekbirler getirilir, Türkiye de Hanefi Mezhebi yaygındır, hepiniz bilirsiniz Bayram namazında birinci Rekatta tekbir alınır arkasından üç tekbir, sonra eller bağlanır Fatiha Zammı Sure okunur, İkinci Rekata kalkılır, Fatiha Zammı Sure okunur sonra üç Tekbir alınır dördüncü tekbirde rükuya gidilir ve Namaz bitirilir. Şafii Mezhebinde bu 7 Tekbir; birinci rekatta 5 Tekbir; ikinci rekatta. Değişik rivayetler vardır, bunu şimdi arkadaşlarımızdan dinleyeceğiz onlar diğer Mezheplerin durumunu. Peki Kurban bayramında böyle de Ramazan Bayramında ne var? Ramazan Bayramı ile ilgili ayette biliyorsunuz Bakara Suresinin 185 inci ayeti Onun da sonunda: Ramazan orucunu tamamlanmasından bahsettikten sonra… Bu ifadenin aynısı Hac Suresindeki ifade ile Bakara 185 deki ifade aynı… Sadece sonda bir fark var o önemli değil ama esas sebep olarak gösterilen O ramazan Orucunun tamamlanmasının arkasından aynı ifade var, burada da Kurban kesmenin önünden mi arkasından mı olacak diye düşündüğünüz zaman “Fe Salli Li Rabbike Venhar” da önce Salat sonra Nahir, (kurban kesme işi) “İnne Salati ve Nüsüki” de önce namaz sonra Kurban işi. Kurban bayramında önce Namaz Sonra Kurban: Ama öbür tarafta Orucu zaten Mecburen bir ay tuttuğundan dolayı Bayram günü Oruç çoktan bitmiş oluyor yapacağın tek iş var o da “Namazı Kılmak,” ve “Tekbirlerle Namazı Kılmaktır”
Namaz kılma işinde kadın erkek ayırımı var mı yok mu? Mezhepleri arkadaşımızdan öğreneceğiz a biraz sonra Hadisleri okurlar ben size sadece bir özet vereyim…24:38 Rasulullah SAV adetli kadınların evlerinde oturup da dışarıya çıkmayan yaşlıların da getirilmesi için Ashab dan hanımları görevlendirmiş ve onları da “Musalla” denen (Namaz kılınan yer) yere toplamışlar. O kadar insanın mescide sığması mümkün değil bir açık sahada kılıyorlar, adetli kadınlar arka tarafta duruyor ve Tekbir getiriyorlar, “Elnütüketbirullah” işin esası O. Dolayısıyla onlar da kendilerine yüklenmiş olan görevi yerine getirmiş oluyorlar.
Dolayısıyla SAV in o uygulaması da yaptığı uygulamaların yüzde yüzü mutlaka Kuran ı Kerim den çıkardığı hükümlerdir, bazen yanlış hüküm çıkardığı olmuştur o zaman da Cenab ı Hak onu uyarmıştır. Böyle bir giriş yaptıktan sonra şimdi yavaş yavaş Mezheplere başlayalım:
Önce Hadislerden evet hadislerden başlayalım doğru. Bu konuda çok sayıda Hadis var en önemlilerini ben söyleyeyim diyor….
Bayram namazı ile ilgili; Abdullah bin Ömer den gelen bir rivayet, diyor ki Rasulullah SAV Bayram Namazında Kıraat ten önce (Birinci Rekatta) Yedi, İkinci Rekatta da Kıraatten önce beş Tekbir alırdı. Her ikisi de Kıraat ten önce olmak üzere Yedi Tekbir, Bu ilk Tekbir yani “Allah u Ekber” diye başladığımız Tekbir buna dahil değil. Yani “Allah u Ekber” diye tekbir alınıyor, işte o Mezheplerin farklılıklarına göre girişte dua ediliyor, birinci Rekatta yedi tekbir alınıp Fatiha Zammı Sure okunuyor. İkinci Rekatta; beş tekbir alınıp Fatiha Zammı Sure okunuyor, onun için Mesela Bayramda Mekke de olanlar bunu yaşamışlardır, ya da Medine de olanlar. Bu Hadis; Tırmizi de ibn i Macit Darimi de var ve “Hasen Hadis” olduğunu söylemişler evet.
Bir de zayıf bir hadis var diyor. Mürsel yani Rasullullah’a senedinde kopukluk olan bir hadis var; Rasulullah ve Sahabe mi? Ebubekir ve Ömer demişler. Ebubekir ve Ömer RA: İki bayram Namazında bir de “İstiska” yani yağmur duası için kılınan namazda; yedi ve beş aynı şekilde; yani az önceki rivayetin aynısı fakat bu zayıf bir rivayet olarak gelmiş. Zayıflık bunu nakleden kişilerle ilgili metinle ilgili değil.
İbn i Hacer diyormuş ki; “Bayram namazları ile ilgili olarak; bayram namazlarındaki tekbirlerle ilgili olarak Rasulullah a ulaştırılan, sahih bir rivayet yoktur.” Diyormuş.
Ama birinci Rekatta Yedi ikinci Rekatta beş Tekbir ile ilgili çok sayıda rivayetler var, sahih olmamakla birlikte birbirlerini destekleyen birbirlerini takviye eden rivayetler. Şimdi bu namazlarla ilgili olan Teşrikleri daha sonra konuşuruz…
Ebu Hureyre’den gelen bir Rivayet vardır: “Rasulullah birinci Rekatta dört ikinci rekatta beş Tekbir almıştır.” Diye. Bunu Hanefiler delil olarak alıyor… İşte İftitah Tekbirini de katıyorlar birinci Rekatta. İkinci Rekatta da Rüku ya varma tekbirini de katıyorlar, o Rekata kalkarken yapılan Tekbir ile beraber. Dolaysıyla her ikisinde bir tekbir üçer oluyor.
Nafi; Abdullah bin Ömer’ in hadislerini rivayet eden Zattır. Ben Ebu Hureyre ile beraber Namaz kıldım birinci Rekatta yedi ikinci Rekatta da beş Tekbir aldı diyor. 32:35 Bu İmam Malik te geçen, Ebu Hureyre den gelen ikinci bir rivayet var: Orada da onun daha sahih olduğunu söylüyorlar Muvatta da Hanefilerin uyguladığı delil olarak aldığı hadis, birinci rekatta 4 ikinci Rekatta beş tekbir ki az önce söylediğim gibi İftitah tekbiri birinci Rekatta dahil; dolayısıyla üçe düşüyor… İkinci rekata kalkarken alınan tekbir ve Rüku ya varırken alınan Tekbir de dahil olduğu için ikinci Rekatta onun beşi de üçe düşmüş oluyor. Bayram Namazlarından hatırlarsınız “Üçer zevahid, 9 tekbirle uyun hazır olan imama” Aziza derler. Şimdi burada şey bir gün ben Namaz kıldırıyorum bizim Abdullah da küçük; Bayram Namazına “Aziza” deyince “Baba bunlar senin adının Abdülaziz olduğunu bilmiyorlar mıydı?” dedi…
Sıra sende… Şimdi Hanefi Mezhebini dinliyoruz, Fatih Orum hocadan:
Duha bizim Kuşluk dediğimiz namaz oluyor evet…
“Evlerinizde oturun” Diyor. Rasulullah SAV ın eşleri için söyleniyor bu. Yani “Ey Nebi nin eşleri siz diğer kadınlardan birisi gibi değilsiniz…” dedikten sonra başlıyor çok enteresandır, bundan sonraki bütün emirleri bütün kadınlara uygularlar, bağlantısını da ortadan kaldırıyorlar. “Evlerinizde Oturun; İlk Cahilliyedeki kadınlar gibi açılıp saçılmayın…” Şimdi bunu tutup “…Evinizde oturun; Cumaya gelmeyin Bayram a gelmeyin ” diye söyleniyor ki bu kabul edilebilir bir illet değil tabii. Delil getirilirken dikkat ederseniz biz Ayetlerin tamamını diğer ayetler ile birlikte hiçbir şüphe kalmayacak şekilde getirmeye gayret ediyoruz zaten esası odur. Bu tür şeyler kabul edilebilir delil getirme usülleri değildir. Ayrıca da Rasulullah SAV den bu konuda gelen sahih rivayetler var yani. Kadınları az önce de söylediğim gibi, Namaza davet ettiğine dair.
Yani ufuktan beş derece yükselmiş oluyor 360 derecelik derece hesabına göre beş derece yükseliyor. Evet,
O güneşin beyazlaması ile ilgili bir terim geçti. Eğer güneşin doğuşunu takip ederseniz ilk doğduğu zaman sanki ufuktan bir ateş parçası yukarıya doğru fırlatılır gibidir. Güneş etrafını aydınlatmaz, ışıksız olur br müddet sonra etrafına aydınlık verir. İşte o beyazlanma dönemi ondan sonradır. Ondan sonra artık güneşe gözünüz ile bakamazsınız.
Tabi Cuma hutbesi biliyorsunuz önce okunur, bazıları çıkıp maalesef böyle delilsiz olarak “Cuma hutbesi efendim namazdan sonraydı; işte Emevi ler döneminde millet hutbeyi beklemedi çıktı gitti onun için önceye aldılar…” deyip saçma sapan iddialar ortaya atıyorlar. Kuran ı Kerim e bu açıkça aykırı bir İddia dır. Çünkü Allah u Teala “…Namaz Kılındı mı dağılın,” diyor. Namaz kılındı tamam bitti tamam dağılacaksınız. Namaz kılınca dağılınca demek ki Hutbe nin önce olması gerekiyor…
Peki Şimdi Şafii lere geçelim…,
Yani delil falan yok… Fitne… Delilsiz fetva vermek fitne değil, değil mi?
Ben hakikaten bu ulemanın tutarsızlığına bir anlam veremiyorum şimdi bir taraftan bu Rasulullah’ın günlük ibadetler için söylediği sözü bayram namazı için delil alacaksınız öbür taraftan da Rasulullahın bayram namazına genç ihtiyar ayrımı yapılmaksızın Adetli kadınlar da dahil çağrılması ile ilgili hadisini hiç görmeyeceksiniz. Ve sonra Şafii olarak ta diyeceksiniz ki İmam Şafii nin Er Risale sinde şu var: Diyor ki, “Sünnet de Kuran ı Kerim gibi Rasulullah’a Vahiy sureti ile gelmiştir, dolayısıyla Kuran Neyse Sunnet de odur… Sunnet Sunneti Kuran Kuranı Nesih eder, yani Sünnet son derece önemlidir.” Peki önemli de nasıl sen böyle alakasız bir hadisi bir tarafa delil alıyorsun doğrudan doğruya o konu ile ilgili olan Hadisi görmezden geliyorsun.
BU kadınların Namaza çağrılması ile ilgili hadisler sizde mi? Metinde hata etmek…
O zaman Hadisin tamamı değil O. Peki Hadis ile ilgili ne diyor?
Yani BU Hadislerin tamamının kadınları çağrılması ile ilgili…
Evet şimdi Maliki Mezhebine bakalım… 52:00
Yani erkekler gitsin kadınlar gitmesin diye bir şey mi var…
Bu; topu taca atmanın en kolayı, yani Kuran ı Kerim de Erkekler gitsin diye bir emir olacak ki, kadınlara ve esirlere emir verilmemiştir desinler. Var mı erkeklerle ilgi, bir emir?
Gelmiş olurlarsa kılacaklar, İmam kılmış arkasından kadınlar geldilerse teker teker kılacak diyor… Evet.
Tabi şimdi İmam Malik çok enteresan yani Tekbirlerde el kaldırılmamış olmasını söylemesi çünkü İmam Malik Medine nin uygulamasını bize naklediyor… O bakımdan önemli. Şimdi burada Kuran ı Kerim deki ilgili Ayetleri okuduk dikkat ederseniz bu Ayetleri O şekilde yer veren herhangi bir Mezhep yok. Biraz sonra Şia dan da bahsedeceğiz ama onlarda da yok biliyorum. Şimdi Hadislere gelince de Hadisler ile ilgili davranışlar da gerçekten çok şaşırtıcı, Sahih olan Hadisleri mesela işte biraz önce Şafii Mezhebinden “Allah ın kızlarını Allah ın Mescitlerinden engellemeyin…” Hadisi var. Adetli kadınların dahi Mescitlere davet edildiğine; dair hadis var. Buhari ve Müslim Hadisi bunlar. Yahya okusun şimdi onların kaynakları ile birlikte ondan sonra değerlendirmemize devam edelim.
Bak çağırıyor ve çıkarıyor emir veriliyor yani burada şimdi Maliki Mezhebi diyor ki bu Kuran da kadınlar için yok… Yahu bu ibadetlerde o zaman Kadınlar çıkıp diyecek ki “Akimus salah”diyor bu müzekker dir… O zaman biz Namaz kılmayalım deme hakları doğar yani… Kardeşim Arapçanın yapısı budur emir eğer, bir şeyin içerisinde erkek ve kadın varsa dilde kullanılan ifadeler erkekler için kullanılır. Ama sadece kadınlar var ise, kadınlar için kullanılır… Bu ne biçim bir gerekçedir anlamak mümkün değil. Şimdi bak gördün Buhari ve Müslim değil mi az önce okuduğun Hadis… Şimdi yeri gelince zaten hepsi ittifak etmiştir Hadis; Rasulullah SAV e Vahiy dir diye… Değildir. Rasulullah ın Kuran ı Kerim den çıkardığı hükümlerdir. Onu da gördük işte dersin başında…
Peki tamam da madem Vahiy diyorsunuz niye kabul etmiyorsunuz? Niye kendinize göre birtakım şeyler ortaya koyuyorsunuz? Önce hükmü siz kendi kafanızdan veriyorsunuz, ona uygun olmayan delilleri bir kenara atıyorsunuz böyle hayali delillerle kendinizi desteklemeye çalışıyorsunuz. Böyle şey olur mu yani… Müslümanlar da zannediyor ki bu Mezhepler kılı kırk yarmış Kuran ı Kerim e uymuşlar Sünnet e uymuşlar öyle zannediyorlar. Evet şimdi Şia ya geçelim Şia ile ilgili olarak bir şey var . Biliyorsunuz bizim Farsça sitemiz var Farsça sitemizin yöneticisi Sonia hanım var bir de Enes Hocamız var öteden beri Şia uzmanımız. Evet buyurun…
Orada İmam denilmesi şudur biliyorsunuz İmamiye Mezhebi diye adlandırılır, İmam Devlet Başkanı demektir, tabi o devlet başkanından öteye bir anlam taşır orada, inanç ile ilgili bir tarafı vardır on iki imam var on ikinci imam Gayb dir, Şu anda yaşıyor ama ortaya çıkmamıştır o şekilde inanırlar. On üç asır geçmesine rağmen yaşamasına devam ettiğine inanırlar, diyorlar ki: İmamın olmadığı bir zaman da Cuma Namazı da Bayram Namazını da kılmak Müstehap dır diyorlar değil mi?
Yani Kılarsan güzel… Ama imam var ise Farz, oluyor değil mi? Evet… Çünkü Ona bağlamışlar bunlar tabii bunun herhangi bir dini delili yok.
Hem Cuma hem bayram Namazını öyle mi? Cumayı da ferdi kılıyorlar mı?
Velayet i Fakih diye bir kavram vardır şeyde Şia da İmam yok ama imamı temsil eden kişi var. Onu Temsil konusuna da Velayet i Fakih diyorlar. O varken kılınması daha iyidir diyorlar değil mi? Cemaat ile kılınabilir diyorlar.
Ya Velayet i Fakih yetkisine sahip olan birisi kendisi kıldıracak, ya da birisini görevlendirip kıldıracak. Yani kıldırması iyidir diyorlar. Kıldırabilir.
Güneş doğmasının hemen arkasında kılınabiliyor mu?
Birinci Rekatta da Fatiha Zammı Sure okunuyor İkinci rekatta da Fatiha Zammı Sure okunuyor ondan sonra Tekbirler getiriliyormuş Hanefilerden farklı olarak…
Bunu Yüksek sesle okuyorlar…
Kurban Kesmenin hükmü ne orada? Kurban da Vacip değil yani… Kurban Bayramı kurbanı Müstehap yani…
Kerbela dan getirdikleri topraktan kurumuş bir toprak üzerine secde ederler ama Bayram Namazlarında O gerekmez diyorlar. 01:04:15
Evet Enes Hoca… Enes hoca da yine Şi a ile ilgili…. Hanbeli mi? Öyle mi Mezhep değiştirdin hiç te söylemiyorsun Mezhep değiştirdiğini.
Evet bu biraz daha tutarlı. Demek ki, Hambeli Mezhebine has fetvalar da varmış yani güzel oldu. Hambeli Mezhebi mutlaka bir mezhebin peşine düşmüyormuş yani… Öyle bir istisna da oluyormuş az da olsa.
Yani Caizdir demiş oluyor diğerleri gibi Mekruhtur demiyor gene iyi.
Bayram Namazını kılmazsa şimdi Enes Hoca Doğu Türkistan lı olduğu için onlarda Namaz kılmak “Namaz Okumak” şeklinde ifade edilir. Namazı okur demek Namazı Kılar demektir. Onun içn de biraz tercümanlık yapmış olalım. Namazlarını vaktinde kılmadıysa daha sonra kılar.
Altı tekbire, İftitah Tekbiri dahil mi?
Altı beş; yedi beş değil.
Ama orada Yedi beş…
Neyse evet… Onun için herhalde İbn i Hacer demiş ki: “Bu konuda sahih bir rivayet yoktur…” O zaman aynı oluyor, tamam yani İftittah Tekbiri dahilmiş Maliki Mezhebinde burada da dahil edersen yediye çıkmış oluyor…. Tamam.
Evet peki Teşrik Tekbirleri ile ilgili şey var mı oradan başlayalım.
Teşrik Tekbiri dediğimiz şu arkadaşlar biliyorsunuz Hanefilerde Arefe günü Kurban Bayramının Arefe günü Sabah namazından itibaren tekbirlere başlanır, Farz Namazının arkasından “Allahu Ekber AllahuAkber Laİlahe İllallahu Allahu Ekber Allahu Ekber ve Lillahil Hamd.” Yirmi üç vakitte uygulanan O, farklı görüşler var. Onu arkadaşlarımız söylerler… Yirmi üç vakit yani; Beş Vakit Arefe günü, dördüncü günün İkindi Vaktine’sine kadar da, on sekiz vakit ediyor toplam yirmi üç vakit. Teşrik Tekbiri dediğimiz o Tekbirler. Şimdi Maliki Hambeliler de var mı?
Yani bunlarda da Hanefiler gibi Arefe gününde başlıyor ve bayramın dördüncü günü ne zamana kadar sürüyor?
Tabi burada Şia dikkatimi çekti, Şia Namaz vakitlerini Ayeti Kerime ye uygun söylüyor. Birinci Namaz öğlen Namazı son Namaz da Sabah Namazı oluyor. Bu böyle ama diğerleri neyse buna uymuyorlar. Burada da öyle burada dördüncü gün ikindiye kadar, diyor. Çünkü gün onlara göre güneşin batışı ile biter çok da ilginç bir şey kurban bayramının bu uygulamasını hac günleri için yapmazlar. Gün tanımını Hac günlerinin dışında yaparlar ama demek ki Hacca gitmemiş olanlara da kendi eski mantıklarını uyguluyorlar. Yani Hac günlerinde geceyi gündüze tabi yaparlar yani önce gündüz sonra gece… Onun dışında önce gece sonra gündüz.
Peki Onun delili var mı? Neye dayanarak Sünnet diyor?
Ama O Hadisin Sahih olmadığında da ittifak var değil mi?
Ama Hadis de Sahih değil ne olacak?
Rasulullah SAV Tabi bunun Medine de mi yaptı Mekke de mi? yaptı onunla ilgili ne diyorlar? Bildiğim kadarıyla Medine de ve Mina günü ile alakalı olması lazım.
Zayıflıktan öteye Rabilerin Kezzaplıkla suçlanması var okusana o şeyi… Kopya vermek yok tamam oldu… O zaman sen şöyle şimdi sıra sana gelmiş olsun…
Bir kere Tekbir getirmek de yerine getirilen bir görevdir.
Bak burada çok doğru bir zamanlama var ama bunu her zaman yapsalar, Çünkü Öğlen Namazı günün işin ilk Namazı Sabah Namazı son Namazıdır. Dördüncü günün sabah namazı dediği yanlış işte… Çünkü O üçüncü günün son Namazı olur,
Öyle diyor arkasında başka şey diyor,
Ne yapıyorlar “Bismillahu Allah u Ekber” diye atıyorlar e bu Namaz kılanlar hacılara uyuyorlarsa “Bismillahu Allah u Ekber” desinler yani…
Öğlen vakti başlamıyor güneş doğduktan sonra taşlanabiliyor.
İnsanlar duygusallıktan vaz geçse de şu Mezhepleri doğru dürüst bir şekilde… Gerçi Elhamdülillah biz duygusallık yapmıyoruz da bize karşı koyanlar duygusallık yapıyor. Yapmayın Kardeşim yanlışsa yanlış yani… Allah ın huzurunda Allah a Hesap vereceksin Mezhep imamlarına hesap vermeyeceksin ki…
Bir de Itri nin bestesi olacak değil mi? Evet… Sıra sende: Bu makamlar besteler falan iyi de insanları Mana dan uzaklaştırıyor. Siz Allah u Ekber derken Zikir olmaktan çıkıyor, bir Müzik parçasına dönüşüyor. Halbuki İnsanoğlu orada Allah ın Büyüklüğünü ondan başka İlah olmadığını içinde Hissederek onu söylemeli. Evet Hanefi Mezhebinin isterseniz Hanefi’yi en sonra alalım ya da en son Hadisleri alalım tamam. Şimdi Maliki Mezhebini dinleyelim çünkü Türkiye de Hanefi Mezhebi olduğu için en son Hanefi yi alalım. 01:23:11
Bu oldukça mantıklı bir şey bu “Yevme ül Nahr” ve “Yevme ül Teşrik…” Birbirinden farklı. 01:23:53 orada da Ayeti Kerime geleneğe atıfta bulunuyor birinci gün Kurbanı kesiyorsunuz o işlerle meşgul oluyorsunuz ikinci gün artık etleri kesiyorlar ve Parça parça hale getirip asıp kurutuyorlar, o asıp kuruttukları günlere de “Eyam Teşrik” denmiş oluyor. Kurban bayramının birinci günü kalan üç günde “Eyam Teşrik” tir.
Peki Teşekkür; şimdi sen de tamamla en son Hadisler ile bitirelim…
Bu Ayetlerin Teşrik Tekbirleri ile alakası yok. Bu çok açık evet…
Evet bu arada Avustralya Kuran Evinden bir davet var, Kadir Köken bey burada Avustralya Kuran Evinden buradaki bulunanların hepsine bir yemek vermek istiyormuş, hepinizi davet ediyor kendisine teşekkür ediyoruz. İnşallah siz de yemekten sonra teşekkür edersiniz.
Şimdi bu on günde; Zikri Tehlili çoğaltın çünkü diyor ki: “Allah u Teala ya bu on günden daha sevimli bir on gün yoktur,” on gün dediği de Zilhicce nin birinden Bayramın birinci gününe kadar. On gün ediyor. Bu günlerde Tekbir, La ilahe İllallah ve Elhamdülillah ı çokça yapın. Diye bir rivayet var. Tabii Fatih hoca nın yaptığı rivayet on gün değil orada.
Bu Müslim ve Nesai de geçerli olan Hadistir. Tabii Cenabı Hakkı zikretme işi Elbette her zaman için var ama O Hacıları mükellef kılıyor onların Şeytan taşlama dediğimiz işleri yaparken Cenabı Hakkı Zikretmeliler. Ama tabii ki diğerlerine de bir Mani yok. Buhari ve Müslim de öyle ifade ediliyor da yalnız Namazların arkalarından olacak diye bir ilave yok orada. 01:33:52
Şimdi İbn i Abbas a dayandırılarak gelen bir Hadiste ilk defa İbn i Abbas a kadar geliyor bu günlerde: Hac 22/28. Ayeti Kerimesinin sadece üç kelimesini alıyor.
Hac 22/28 “…Malum günlerde Allah ın Adını ansınlar…” bu da işte Zilhicce nin on günüdür falan denmiş. O zaman Ayetin devamı var; Allah ın kendilerine Rızık olarak verdiği hayvanların üzerine Zilhice nin birinden itibaren Kurban kesilmesi gerekir, böyle bir şeyi Sahih saymak için. İsterse bütün dünya Sahih desin bunun sahih olması mümkün değil. Ayet i Kerime ye aykırı bir ifade.
Elbette yani ömür boyu Cenabı Hakkı güzel zikirlerle zikretmemiz gerekir. Onda hiç şüphe yok. Çünkü Allah u Teala yı hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamamız lazım; emir ve yasaklarını her zaman için önemsememiz lazım. Bayram günleri de daha çok dindarlaşmamız lazım ama buradaki asıl konu şu: Elde delil olmadan “Namazların arkasından Tekbir getirmek Vaciptir” denmiş olması… Vacip ifadesi Farz a yakın bir görev olarak ortaya konmuş. Hani diğerleri; gelenek böyle olmuş yani oradaki o sünneti gelenek diye tercüme etmek mümkündür. Rasulullah ın Sünneti değil ama böyle bir gelenek oluşmuş şeklinde olabilir.
Böylece konunun bir özetini yapayım: Ayetlerde gördük, gerek Kurban Bayramı gerek Ramazan Bayramı olsun. Bayram Namazlarını emreden ifadeler var. Şu olur yani “İkametussalah” kelimesi ile emredilmiyor onlar. “Fe Salli li Rabbike Venhar” veya Akimussalate Rabbikum Enharu” gibi bir şey yok yani, İkame kelimesi ile birlikte zikredilmiyor ama Rasulullahın da fiili ile birleştirildiği zaman bu Ayetlerde emredilenin Namaz olduğunu anlamış oluyoruz.. Böyle Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı günleri Rasulullah SAV in bazı hanımları görevlendirerek: Evlerinde oturan çadırlarından çıkmayan kadınları, yaşlıları, adet görenleri hepsini topladığı şeklindeki sahih rivayetler Kuran ı Kerim in emrine de tamı tamına uyuyor çünkü “Bir araya geliyorlar ve topyekün hep birlikte Namaz içerisinde Tekbir getiriyorlar. Böylece O günlerde Cenabı Hak ın büyüklüğünü de Bütün Dünyaya İlan etmiş oluyoruz. Bu şekli ile Bayram Namazları Kuran ı Kerim in emri. Rasulullah SAV in uygulamasıdır. Kadınların da gelmesine Herhangi bir engel olmadığı gibi Rasulullah ın teşviki vardır. Zaten Allah ın Bütün emirleri kadın erkek ayrımı olmaksızın herkes içindir. Aynı eşitlikte geçerlidir. Kurban Bayramı günlerinde ve her zaman Tabii ki zikirler Tekbirler hamd ler dualar yapılır bunlara son derece dikkat etmek lazım. Ama şu vaciptir şu sunnettir şeklinde bir dini hüküm belirtebilmek için sağlam delillere dayanmak gerekir. Böylece dersimizin de sonuna gelmiş oluyoruz.
Şu ana kadar nasıl gelmiş ise gelmiş bundan sonra geçmişin Kuran ve Sünnet ışığında çok ciddi anlamda gözden geçirilmesine ihtiyaç var. Zahiri Mezhebi diyormuş ki: BU konuda Rasulullah tan hiçbir rivayet gelmemiştir ama sokaklarda birbirinizi gördüğünüz zaman Tekbir getirmek güzel bir şeydir. İnsan sevinç gününü Cenabı Hakkı Zikir ile geçirirse bu çok güzel bir şey olur. Ama bizim dikkatimizi çektiğimiz konu buna bir dini hüküm vermektir.
Güzel bir şey olduğunu kimse inkar etmez onun ama tutup ta şu vaciptir, bunu yapmazsan kaza edeceksin işte Malikilerde de yok kalktın gittin geriye gel otur kazasını yap bu delilsiz bir hüküm koymak şeklinde oluyor. Hepinize çok teşekkür ediyoruz şimdi Bayramın dördüncü günü Cuma Namazından önce Saat 10:00 da Kuran Evinde Bayramlaşmamız var, Soru var mı Yahya…
Sen yokken cevabını verdik başka soruya geç…
Kesilmesi gerekir ama kaynaklarda onu göremiyoruz. Hambelilerde var mı? Dördüncü gün gün batımına kadar değil onun söylediği ertesi sabaha kadar, güneş çıkıncaya kadar onun kastettiği güneş doğuncaya kadar diyor. Onu kast etmiş… 44:32
Tabii ki İbrahim AS dan önce de sığır koyun deve erkeği ve dişisi koyun keçi sığır deve sekiz hayvandan kesiliyordu,
Ayet i Kerime öyle yazıyor biz de ona inanıyoruz.
Öyle meal verilemiyeceğini sohbetin başında anlatmıştık. Arzu eden orayı tekrar dinleyebilir.
Kredi kartı değil de bıçak ile kesilmesi doğru… Kredi kartı ile hayvanı aldığınız zaman orada bir faiz yok borcunuzu zamanında ödemediğiniz zaman faiz var.
Şimdi o Kredi kartını alan kişiler iki türlü; birisi ödeme durumu söz konusu birisi ödeyemeyecek durumda olandır. Ödeyecek durumda olanlar için burada yani Kredi kartını kullanmalarını tavsiye edilir edilmez ayrı bir konu ama o aldıkları zaman Faiz anlaşması yapmış olmuyorlar yani. Başta kendi kafasına koymuşsa ve ban bunu daha sonra vereceğim diye o zaman anlaşma yapmış olur.
Hacı Veyiszade Camisi nasıldır bilmiyorum ama Konya Müftülüğünü tebrik ederim çok iyi bir şey yapmış O mekanın genişliğini evet cami yi biliyorum ama fazlaca Konya da bulunan bir kişi olmadığım için bir şey söyleyemem. Elbette ki Müftülük kendisine göre bir seçim yapmış güzel etmiş gerçekten bir ilk olması lazım İstanbulda da bu Pazar günü çocuklara Namaza başlatma proğramı yaptılar o da hoşuma gitti o da çok güzel bir şey.
Onu bana sormayın…
Hadis i Şerif var Sahih bir Hadis Kurbanı olan kişiler öyle yapacak biz de öyle yapacağız…
Olur bir kişi bile olur. Bir sakıncası yok.
Böyle bir şey yok…
Sırat köprüsü konusunda Enes hoca cevabını versin… Bizim Sıratçı odur.
Orada bir de büyük de bir imtihan oluyor orada yani şimdi İmtihan bitmiş oluyor. Daha ne imtihanı? Allah u Teala neler olacağını neler biteceğini her şeyi anlatıyor. Ondan sonra iyi yani bineğini de buldu tamam… Ne diyor “Sırat kıldan incedir kılıçtan da keskincedir varıp anın üstüne evler yapasım gelir.” İnsanlar tanrılığa soyunuyor. Ev yapacakmış orada…
BİTTİ