BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
‘’ Bu Kuran en sağlam olana iletir. Uygun işler ve davranışlarda bulunan müminler için müjde verir. Onlar için gerçekten büyük bir karşılık vardır’’ İsra 17/9
Abdülaziz BAYINDIR: Elhamdüllillahi Rabbil Alemin . Vesselatü vesselamü ala rasülüne Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
Geçtiğimiz hafta Zilzal suresini okumuştuk. Şimdi surenin son üç ayetini okuyacağız İnşaallah… Ama bütünlük olsun diye baştan başlıyacağız.
Euzu billahi mineş şeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
1. İza zülziletil erdu zilzaleha
2. Ve ahracetilerdu eskaleha
3. Ve kalel insanü ma leha
4. Yevmeizin tühaddisü ahbaraha
5. Bienne rabbeke evha leha
6. Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a’malehüm
7. Fe mey ya’mel miskale zerratin hayran yerah
8. Ve mey ya’mel miskale zerratin şerran yerah
İza zülziletil erdu zilzaleha: Yer kendi sarsıntısı ile sarsıldığı zaman
Ve ahracetilerdu eskaleha: Yer ağırlıklarını dışarı çıkardığı zaman
Ve kalel insanü ma leha : O zaman insan diyecek ki ; Bu yere ne oluyor?
Yevmeizin tühaddisü ahbaraha: Yerin haberlerini konuştuğu günde
Çünki yer konuşmaya başlayacak. Geçen hafta ilgili ayetleri okumuştuk. İnsanlar hayatlarını geçirdikleri yerlerde dolaşacaklar. Oralar gösterilecek ve onlar orada kişinin ne yaptığını söyleyecek. İşte şurda şunu yapmıştın. Toprakta konuşur muymuş diyecek. Allahu teala gökleri ve yeri ilk yarattığı zaman her ikisine hitaben
‘’ i’tiya tav’an ev kerhen’’ fussilet 41/11
‘’İsteyerek ve ya istemeyerek emrime gelin’’ Yani istesenizde istemesenizde bunları yapacaksınız.
‘kâletâ eteynâ tâiîn’’
‘’Biz isteyerek bu işe geldik’’ fussilet 41/11
Dediler.
Yani senin emirlerini isteyerek yerine getireceğiz. Gökler ve yer Cenab-ı Allah’a isteyerek itaat ediyor. Yani biz öyle cansız diyerek geçiyoruz. Hiç öyle değil . Bu gökler ve yer öylesine canlı ki ; İnsanlar günah işledikleri zaman bundan rahatsız oluyorlar, yapılan iyiliklerden de hoşnut oluyorlar.
‘’Tekâdus semâvâtu yetefattarne minhu ve tenşakkul ardu ve tehırrul cibâlu heddâ(hedden)’’ ‘’En deav lir rahmâni veledâ(veleden).’’ Meryem 19/ 90-91
‘’Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecek gibi oldular’’ Meryem 19/ 90-91
Yani Allaha bu derece büyük isyan olur mu diye bunlar kendilerini parçalayacak hale geldiler. O derece Allaha itaat eder gökler ve yer.
Hüd hüd kuşuda biliyorsunuz . Hüd hüd kuşu kaybolmuştu . Süleyman aleyhisselam demişti ki yapılan bir kontrolde, teftişte hüd hüd yok. İzin almadan görev yerini terk etmiş. Süleyman aleyhisselam demişti ki onu şiddetli bir ceza ile cezalandıracağım ya da bana makul bir gerekçe ile gelir. Fazla bir zaman geçmeden hüd hüd geldi ve senin bilmediğin şeyler öğrendim dedi Süleyman aleyhisselama. Süleyman peygamber kuş dilini biliyordu. Sebe’den kesin bir haber getirdim sana dedi. Bir kadın gördüm onlara hükmediyordu. Kendisine her şey verilmiş büyükçe bir tahtı vardı. Onun ve kavminin güneşe taptıklarını gördüm. Allaha değil güneşe tapıyorlardı. Şeytan onların kötü amellerini güzel göstermiş. Bazı kavimlerde Allahın gökteki bazı cisimleri yetkili kıldığına inanılır ve onlara tapılırdı. Şeytan onların kötü amellerini güzel göstermiş ve Allahın yolundan ayırmış. Hiç Allaha secde edilmez mi? Göklerde ve yerde ne varsa en küçük şeyi ortaya çıkaracak, bunların gizlediklerini ve gizlemediklerini ortaya çıkaracak olan Allah . Ondan başka ilah yok büyük arşın sahibi odur diye, hüd hüd o güneşe tapanların karşısındaki şaşkınlığını Süleyman peygamberin karşısında dile getiriyor. Çünkü bunlar Allaha isyan nedir bilmiyorlar. Onlar kesin itaat ediyorlar. İsyan etme yetkisine sahib olan insanlar. İşte ahiret günü gökler ve yer aslında kendi hesaplarını verecekler. Başlangıçta yarabbi sana itaat ederek boyun eğmişlerdi ya. Bunlar itaat ederek mi zorla mı boyun eğdiler bunun hesabıda görülecek. Göklerin yarılıp ta bir kenara konmasından önce bunun hesabıda görülecek.
‘’1. İzes semâunşakkat. 2. Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat’’ İnşikak 84 / 1-2
‘’Gök yarıldığı gün. Rabbine kulak verdiği ve görevini tam olarak yaptığı’’İnşikak 84 / 1-2onaylanmış olarak yarılacak. Görevini yaptı. İtaat ederek senin emrine geldim dedi, geldi. Artık o zaman göklerin işi bitiyor, dürülüyor ve kenara konuyor.
‘’3. Ve izel ardu muddet ‘’ İnşikak 84 / 3
‘’ Yer uzatıldığı zaman’’ çünkü dağlar yürütülmüş, çukurlar doldurulmuş, yer büyümüş.
‘’4.Ve elkat mâ fîhâ ve tehallet’’ İnşikak 84 /4
‘’ İçinde olanları dışarı çıkardığı zaman’’ İnsanlar yeniden dirilmişler. Yer artık eski yer değil, yeni bir yer olmuş.
‘’ 5. Ve ezinet li rabbihâ ve hukkat’’İnşikak 84 /5
‘’ Rabbine kulak verdiği ve baştan verdiği sözü yerine getirdiği onaylanmış olarak’’
Onlarında hesapları görülüyor. Onun için son derece dikkatlı olmamız lazım. İşte o durumda yer konuşmaya başlıyor. Bu defa biz insanların yaptıklarını anlatıyor. Ve insanda diyor ki;
‘’Ve kalel insanü ma leha ’’ Zilzal 99/3
‘’ Bu yerin nesi var!’’Zilzal 99/3
Ne oluyor bu yere! Tabii o zaman bakıyor ki , bizim burdaki dağ gitmiş. Hayali kalmış . Şurada bir dere vardı oda yok. Bahçelerden bağlardan eser yok. Herşey gitmiş ama toprak konuşuyor.
‘’Yevmeizin tühaddisü ahbaraha’’ Zilzal 99/4
‘’Bienne rabbeke evha leha’’ Zilzal 99/5
O gün yer haberlerini söyleyecek. Çünkü rabbi ona haber vermiştir. Yani ona vahyetmiştir. Durumu ona bildirmiştir. Allah bildiriyor o söylüyor.
Geçen hafta okuduğumuz bir ayet vardı .
‘’Hattâ izâ mâ câûhâ şehide aleyhim sem’uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne)’’ fussilet 41/20
‘’Kulakları gözleri ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir. Yaptıkları şeye karşılık. İşte şunu yapmıştı bunu yapmıştı benle’’ diye. Bütünüyle ispatlanacak. fussilet 41/20
‘’Ve kâlû li culûdihim lime şehidtum aleynâ, kâlû entakanallâhullezî entaka kulle şey’in ve huve halakakum evvele merretin ve ileyhi turceûn(turceûne).’’ fussilet 41/21
‘’Derilerine diyecekler ki. Neden bizim aleyhimize şahitlik ettiniz ki. Derileri de. Herşeyi konuşturan Allah bizleride konuşturdu’’ diyecekler fussilet 41/21
Herşeyi konuşturan Allah. İşte bakın yer konuşturulmuş gök konuşturulmuş. O kıyamette bütün hayvanlarında oraya haşrolunacağını biliyoruz. Vahşi hayvanlar, evcil hayvanlar hepsi haşrolunacak. Demek ki onlarda konuşacaklar. O zaman hayvanlar kendilerine yapılan zulümleri de anlatacaklar demektir. Burdan şu ortaya çıkıyor. İnsanlar çevrecilik diyor ya. Bir müslümanın çevreci olması zaten bir zorunluluk. Yani yarın Allahın huzurunda bunlarla yüzleşecek. Yüzleşmemek için hayvana karşıda iyi davranacak. Ağaca karşıda iyi davranacak. Denize karşıda , göle karşıda , herşeye karşıda iyi davranacak.
‘’Yevmeiziy yasdürun nasü eştatel li yürav a’malehüm’’ Zilzal 99/6
‘’ O gün insanlar bölük bölük ortaya çıkarılacaklar’’ Zilzal 99/6
Amelleri kendilerine gösterilsin diye.
‘’Fe mey ya’mel miskale zerratin hayran yerah‘’Zilzal 99/7
‘’Kim Zerre miktarı hayır yapmışsa onu görecektir.’’ Zilzal 99/7
O zaman iyilik büyükmüş küçükmüş bakmayacaksın. Yani bir hayır yaptıysan, sen unutursun başkası unutur. Hani halk arasında bir söz vardır. İyilik yap denize at balık bilmezse halik bilir. Yaratan biliyorya balık bilse ne olur bilmese ne olur. Kim zerre kadar yani en küçük bir iyilik yapmışsa onu görecek.
‘’Ve mey ya’mel miskale zerratin şerran yerah‘’Zilzal 99/8
‘’Kim zerre kadar bir kötülük yapmış olsa onu görecektir.‘’ Zilzal 99/8
Bunlar tartıdan önce olacak. Öyle anlaşılıyor. Tabii bir iyilik yaparsanız on sevab alıyorsunuz. Bir kötülük yaparsanız bir günah alıyorsunuz ama onun hesabı başka bunları görmek başkadır. Burda şu var. Cenabı Hak diyor ki .
‘’ innel hasenâti yuzhibnes seyyiât’’ Hud 11/114
‘’ İyilikler kötülükleri giderir’’Hud 11/114
Bunu namazla ilgili bir ayetin içinde söylüyor.
‘’ Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyl(leyli), innel hasenâti yuzhibnes seyyiât(seyyiâti), zâlike zikrâ liz zâkirîn(zâkirîne).’’ Hud 11/114
‘’ Gündüzün iki bölümünde ve gecenin gündüze yakın en az üç bölümünde namaz kıl. İyilikler kötülükleri giderir ‘’ Hud 11/114
Peygamber S.A.V diyor ki. İki namaz arasında büyük günahlar işlenmemiş ise küçük günahlar affedilir.
Büyük günah işleydiysen tövbe ettiğin zaman affedilir, tamam. İnsanlar büyük günahlar işlememişlerse Allah küçük günahları affeder.
‘’ Ve lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı li yecziyellezîne esâû bimâ amilû ve yeczîyellezîne ahsenû bil husnâ’’ Necm 53/31
‘’ Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allahındır. Kötü davrananlar yaptıklarına karşılık cezalarını görsünler diye. İyi davrananlarda yaptıklarının çok daha iyisiyle karşılık bulsunlar diye’’ Necm 53/31
Yani ne yapmışsın, bir ? Bir’ e bir ceza. Şimdi burda şu var. Namaz kılıyorsunuz. İyilikler yapıyorsunuz insanlara ama her zaman aynı kıvamda olmuyor. Bir gün namaz kılıyorsunuz. İçinize yatıyor . Keşke hergün böyle namaz kılsam diyorsunuz. Tamam işte Cenabı Hak en güzeliyle hepsini öyle kılmışsınız gibi sevabını verir. Birde bir’ e en az on.
‘’Men câe bil haseneti fe lehu aşru emsâlihâ, ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczâ illâ mislehâ ve hum lâ yuzlemûn(yuzlemûne)’’ En’ am 6 / 160
‘’Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez’’ En’ am 6 / 160
Şimdi düşünün . Bir liralık iyilik yaptığınız zaman on liralık sevab alıyorsunuz. Bir liralık kötülük yaptıysanız bir liralık günahınız var. O zaman aynı seviyede on günah işlediyseniz, on tanede sevab işlemişseniz sevabınızda günahınızda eşit ama , sevabınız yüz günahınız on. Yani tartıda buna göre oluyor. Şimdi burda diyor ki Cenabı Hak ;
Evet iyi davrananlara daha iyisiyle karşılık vereceğim. İyi davrananlar kim yarabbi diye sorduğumuzda anlatıyor. Diyor ki
‘’Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe)’’ Necm 53/32
‘’ Onlar günahların büyüklerinden ve fuhuşun her çeşitinden kaçınanlardır’’ Necm 53/32
Lezbiyenlikte fuhuştur, Homoseksüellikte fuhuştur ve diğer bazı şeylerde fuhuştur. Fuhşun her çeşitinden kaçınanlar. Bunu özellikle vurguluyor. Büyük günah kavramına girmesine rağmen bunu özellikle vurguluyor. Büyük günah işlemeyenler.
‘’illâl lemem’’ Necm 53/32
‘’Bunun dışındakiler’’Necm 53/32 Olursa onlar affedilecekler grubuna girerler.
Demek ki öyle müslüman günahsız falan değil, olur. Ama büyük günahları işlememesi gerekir.
‘’ inne rabbeke vâsiul magfireh’’ Necm 53/32
‘’ Rabbinin affı çok geniştir.’’ Necm 53/32
‘’huve a’lemu bikum iz enşeekum minel ardıve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum’’ Necm 53/32
‘’ Sizi yerden çıkardığı zaman ve Annenizin karnında daha cenin iken Allah sizi gayet iyi biliyordu’’ Necm 53/32
‘’ fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a’lemu bi menittekâ’’ Necm 53/32
‘’Kendinizi temize çıkarmayın. Kimin kendini en iyi koruduğunu en iyi Allah bilir. ‘’ Necm 53/32
Şimdi burda bütün bunlar olduktan sonra, şimdi benim zihnimi karıştıran soru şu !
Yani epey zamandır onu düşünüyorum. Farklı bişey bilen varsa söylesin ama tabii Enes hoca başta olmak üzere. Bunu herkese soruyorum. Şimdi Cenabı Hak hasenat seyyiati giderir diyor. Büyük günah işlemesseniz küçükleri örterim diyor , tamam. Peki bu Zilzal suresinde okuduğumuz bu şey ne?
‘’Kim zerre kadar iyilik yaparsa onu görecek . Kim de zerre kadar kötülük yaparsa onu görecektir.’’ Zilzal 99 / 7, 8
Şimdi bu görmek işte bak sen şunları şunları yaptın tamam. Bak sen şimdi doğrudan cennete gidiyordun ama şunları şunları işlemiştin. Bunları görmezlikten geliyoruz. Bana böyle geliyor. Neden böyle geliyor onu anlatayımda. Eğer farklı bişey biliyorsanız onu söylersiniz.
‘’ Yevme tecidu kullu nefsin mâ amilet min hayrin muhdâran. ve mâ amilet min sû’(sûin),’ Ali imran 3/ 30
‘’O gün bir gündür ki her nefis , yaptığı hayrı hazırlanmış bir halde karşısında bulacak ve kötülükten ne yaptı ise ’’ Ali imran 3/ 30
Her nefis derken müslümanda girer, kafirde girer, Ebu cehilde girer, Peygamberde girer.
‘’teveddu lev enne beynehâ ve beynehû emeden baîdâ(baîden)’’Ali imran 3/ 30
‘’ Keşke işlediği günahla kendi arasında uzun bir mesafe olsada onu görmesem, der ‘’Ali imran 3/ 30
‘’ ve yuhazzirukumullâhu nefseh(nefsehu). vallâhu raûfun bil ıbâd(ıbâdi)’’ Ali imran 3/ 30
‘’ Allah sizi kendine karşı uyarıyor. Allaha karşı yanlış yapmayın. Allah kullarına karşı çok merhametlidir. ‘’ Ali imran 3/ 30
Şimdi herkes hesaba çekilecek. Müslümanda kafirde herkes hesaba çekilecek.
‘’ Fe emmâ men ûtiye kitâbehu bi yemînihî . Fe sevfe yuhâsebu hısâben yesîrâ
. ’’ İnşikak 84 / 8
‘’ Defteri sağından verilenler . Onların hesabları çok kolay şekilde kapatılacaktır. ‘’İnşikak 84 / 8
Gel bakalım buraya. İşte bak şu şu günahları sen işlemiştin. Bak görüyor musun? Adamın rengi atar, eyvah der. Keşke bunları hiç görmez olsaydım. Üzülme üzülme bunları bizde görmüyoruz . Haydi sen doğru cennete. O zaman kolayca defteri kapatılıyor. Ama görüyor. Şimdi bu öyle gerekiyor, çünkü Cenabı Allahın Settarlığını (günahları örten) orda da kendi gözüyle görüp anlaması lazım. Şimdi buna sevk eden asıl konu şu, ben bunu böyle anlıyorum tamam ; Allahu teala büyük günah işlemeyenleri kolayca cennete gönderecek. Hesabını hemen kolayca kapatacak. Bunu niye yaptın şunu niye yaptın sorusu yok. Ama bak bunların hepsini sen yapmıştın. Onu gördüğü zaman adamın nefesi kesilir. Rengi atar eyvah der. Ayakları sallanmaya başlar. Ama Cenabı Hak ; Üzülme bunlar bizim bağışladığımız günahlardır. Çünkü senin sevabın günahından daha fazladır, der.
‘’ teveddu lev enne beynehâ ve beynehû emeden baîdâ ‘’ Ali İmran 3 /30
‘’ İşlediği her kötülük ile kendisi arasında uzun bir mesafe olmasınıisteyecek ’’Ali İmran 3 /30
Yani iyilerde orda bir korku çekiyor. Sadece kötüler değil. Hatta peygamber S.A.V. dahi yaptığı hatalarını göreceğini biz Kuranı Kerimden öğreniyoruz. Ahirette. O bile görecek.
Epeyce biz süre arkadaşlarımızla birlikte Abese Suresi üzerinde çalıştık. Hepimizin ittifak ile vardığı bir mana var.İnşaallah yakında biter. Bu mealleri sizede veririz. Allaha hamdolsun çok güzel çıkıyor. Şimdi biz burda uzun çalışmalarlar bir meal oluşturduk. Bakın burdananlıyacasınız ne demek istediğimi.
‘’ Yüzünü ekşittin ve sırtını döndün. O kör sana geldi diye. Ne biliyorsun belki o arınacaktı. Veya bilgi edinecek ve o bilgi ona yarayacaktı. Seni hiç duymayan adama gelince ; Sanki ona değil duvara konuşuyorsun. Onun arınmamasından sana ne ! Oysa bir gayretler sana gelen kiş Allahtan korkuyor. Ama sen onunla ilgilenmiyorsun. ‘’ Abese 1 / 10
İşte bunlar peygamberimize sorulacak şeyler. Ahirette bunlar onun önüne çıkarılacak. Sorulmayacakta , görecek bunu.
‘’ Yok, yok bunlar hatırlanacak şeylerdir.’’ Abese 11
Kim ne yaptıysa onu hatırlayacaktır.
‘’ Bunlar değerli sayfalara , yüksekevsaflı temiz sayfalara yazıcıların elleriyle kaydedilir. İyi ve değerli yazıcılar. ‘’ Abese 11-16
Yapan peygamberimizde olsa , onun karşısında ona kulak vermeyen kişide olsa herkesin yaptığı kaydedilir. Herkes yaptığını görecek. Müslümanın defteri kolayca kapatılacak. Ama bak bunlar oldu haberin olsun.
O halde öyle ise iş biraz daha ciddiye binmesi lazım. Biraz daha dikkatli olmamız lazım. Birbirimizle , akrabalarımızla , eşya ile , hayvanlar ile ve bitkiler ile ilişkilerimizde çok daha dikkatli olmamız lazım. Bunların hiç birisi basit değil.
Bir keresinde hocam bana bir şey söylemişti. Benim şimdi saçlarım uzuyor. Her halde taranmamış gördü ki . Saçların hakkını ver dedi. Yani saçlarını tara demiş oldu. Sonra baktım hakketten bunun hakkını vermek gerekiyor. Allah sana hangi nimeti vermiş ise onun kıymetini bilmek lazım.
Şimdi. Müslüman kafir herkes yaptığını görecek. Ama Müslüman kolay bir şekilde hesabı kapatılacak. Yani ona bunu niye yaptın bunu neden yaptın diye sorulmayacak. Yani Müslüman derken kastettiğim büyük günah işlememiş olanlar. Yoksa büyük günah işlemiş ise ona tabiki sorulacak. Onun artık günahı sevabından fazla ise doğru cehenneme gidecek.
‘’ Belâ men kesebeseyyieten ve ehâtatbihîhatîetuhu fe ulâikeashâbun nâr(nâri), hum fîhâhâlidûn(hâlidûne).’’ Bakara 81 . Tabi burda her ne kadar İsrailoğullarıkastediliyorsada hüküm genel.
‘’ Evet kim bir günâh kazanır da suçu kendisini kuşatmış olursa işte onlar, ateş halkıdır, orada sürekli kalacaklardır ‘’ Bakara 81
Yani şimdi bir tane iyilik . On bir tane kötülük yapacaksınız ki. Günaha batmış olasınız. Çünkü bir tane iyiliğe on tane sevap alacaksınız. Bu on bir iyiliğe karşılık on bir günah işleycesiniz . İşte o zaman günaha batmış olacaksınız. Tabi şirk günahı buna tabi değil.
‘’ Ve emmâ men haffetmevâzînuh. Fe ummuhuhâviyeh’’ Karia 8-9
‘’ Kimin tartıları hafif gelirse. Onun varacağı yer haviye dir. ‘’Karia 8-9
‘’ Ve maedrakemahiyeh’’ ‘’ Narunhamiyeh’’Karia 10-11
‘’ Onun ne olduğunu sana bildiren nedir. O kızgın bir ateştir ‘’ Karia 10-11
Bir de ahirette defterler ortaya konulunca insanların durumunu anlatan o kadar çok ayet var ki Kuranda.
Bütün defterler ortaya konmuş, açılmış. Herkes bölük bölük defterlerini görmeye gelmiş. Mesela şu numaradan şu numaraya kadar gelin denir ya ! Bölük bölük öne çıkarlar. Neden öne çıkarlar. Amelleri gösterilsin diye
‘’Yevme izin yasdurunnâsueştâtenliyureva’mâlehum’’ Zilzal 99/6
‘’ O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.’’Zilzal 99/6
Bu gösterme işlemi. Tartı işlemi ayrı. Gelin bakalım, görün yaptıklarınızı. Yani bu büyük günah işlemeyenlerin sorgusu bu kadar, başka yok. Daha fazlası yok. Artık şunun bunun şahitlik etmesine lüzum yok onun için. Onlar artık gidecekler sabah kahvaltısına, doğru cennette.
‘’Ve uridûalârabbikesaffâ(saffen), lekadci’tumûnâkemâhalaknâkum evvele merreh(merretin), bel zeamtum ellen nec’alelekummev’ıdâ(mev’ıden).’’ Kehf 48
‘’Hepsi saf saf Rabbinin huzuruna çıkarılırlar. Onlara, “Andolsun, sizi ilk önce yarattığımız gibi bize geldiniz. Oysa siz, sizin için hesaba çekileceğiniz bir zaman belirlemediğimizi sanmıştınız” denir.’’ Kehf 48
‘’ Ve vudıalkitâbu fe terelmucrimînemuşfikînemimmâfîhi ve yekûlûneyâveyletenâmâlihâzelkitâbi lâ yugâdirusagîreten ve lâ kebîreten illâ ahsâhâ, ve vecedûmâamilûhâdırâ(hâdıren), ve lâ yazlimurabbukeehadâ(ehaden)’’.Kehf 49
‘’ Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez ‘’ Kefh 49
Peygambere giden o ama’ ya yüzünü dönmemesini yazıyorsa tabii ki herşeyi yazacak.
Evet tekrar bu ayetleri okuyalım ve dersimizi bitirelim.
‘’Yevme izin yasdurunnâsueştâtenliyureva’mâlehum’’ Zilzal 99/6
‘’ O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.’’Zilzal 99/6
Her bölüğün başında da kendi önderleri vardır. Çünkü herkes hayatta birisini kendine önder kabul eder. Onun görüşlerine göre hareket eder.
Yevmened’ûkulleunâsinbiimâmihim, fe men ûtiyekitâbehûbiyemînihî fe ulâikeyakreûnekitâbehum ve lâ yuzlemûnefetîlâ(fetîlen).’’ İsra 17/71
‘’ O gün bütün insanları kendi imamları (Önderleri ) ile çağıracağız.Kitapları sağdan verilenler kitaplarını okurlar ve onlara en ufak bir haksızlık yapılmaz . ‘’ İsra 17/71
Kitaplarını okuyacaklar. Ben okuma yazma bilmem yok. Orada şekilleriyle göreceksin.
‘’Yevme izin yasdurunnâsueştâtenliyureva’mâlehum’’ Zilzal 99/6
‘’ O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.’’Zilzal 99/6