Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdülillâhi Rabbil-‘âlemîn. Vel-‘âkıbetü lil-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü ‘alâ Rasûlinâ Muhammedin ve ‘alâ âlihî ve sahbihî ecma’în
Bugün siyaset ile bir ders yapacaz Allah nasip ederse. Kudüste meydana gelen patlamalar, son olaylar vesilesiyle neler yapılması gerektiğine dair ilgili ayetleri okuyacağız. Dersimizin başlığı Rasullullah (sav) uyguladığı iç politika.
Şimdi okuyacağım Münafikun Suresi yani münafıklar ile ilgili olan sure bu açıdan son derce önemlidir. İçimizde siyaset yapmak isteyen ya da bu tarafa doğru fikir geliştirmek isteyen varsa bu sureyi çok iyi kavraması lazım. 553ncu sayfada Kur’anı Kerimin 63ncü suresi,
Burada Allah-u Teala şöyle diyor,
Bismillahirrahmanirrahim,
“……………………………………………………” “ O münafıklar yani Müslüman olmadıkları halde Müslüman gözükenler var ya sana geldikleri zaman biz şahitlik ederiz ki sen gerçekten Allah’ın elçisisin diyorlar” Yani “………………………………………….” Bizim söylediğimiz “eşhedü enne muhammeden rasullullah” diyoruz ya onu bir değişik şeklini söylemiş oluyor daha güçlü bir ifade ile.
“…………………………………….” “biz şahidiz ki sen gerçekten Allah’ın elçisisin” diyorlar,
“………………………………………” “Allah biliyor ki sen elbette onun elçisisin”
“………………………………………” “ Ama Allah şahit bu münafıklar gerçekten yalan söylüyorlar.” İnanmadıkları halde inandıklarını söylüyorlar.
“………………………………………” “ Yeminlerin kalkan edip Allah’ın yolundan sıvıştılar” bunların buradaki yeminden maksat yani “eşhedü enneke rasulullah” demeleri, böyle demiş olmaları onların yeminleri olmuş oluyor. Yani çok güçlü ifadelerle geliyorlar Rasullullaha diyorlar ki senin Allah’ın elçisi olduğundan şüphemiz yok. Kesin olarak biliyoruz inanıyoruz güçlü ifadelerle mümin olduklarını söyleyip o ifadelerin arkasından dinden uzaklaştıklarını Müslümanlardan gizlemiş oluyorlar. Onun için diyor ki bu yeminlerini bu güçlü ifadelerini kendileri için bir kalkan yaptılar ve Allah’ın yolundan sıvıştılar.
“…………………………………….” “ yaptıkları şey ne kadar kötüdür.”
“……………………………………” “bu şundan dolayıdır onların önce inandılar”
“……………………….” “ sonra da ayetleri görmemeye başladılar”
“………………………………” “ve kalpleri üzerine yeni bir yapı oluşturuldu”
“……………………………..” “ artık onlar ne halde olduklarını anlayamazlar” kendilerine göre akıllılık ediyorlar Müslümanların kandırdıklarını zannediyorlar.
“………………………………………….” “onları gördüğün zaman kılık kıyafetleri seni çok etkiler, etkili bir giyim kuşam tarzları vardır”
“…………………………………………” “konuştukları zamanda sözlerine kulak verirsin” ne kadar güzel ne kadar mantıklı ne kadar akıllıca konuşuyorlar diye ama,
“……………………………………….” “ onlar duvara dayalı keresteler gibidirler.” Bir keresteni en zayıf olduğu an duvara dayalı olduğu andır. Küçücük bir çocukta onu düşürebilir, geçecek bir arabanın oluşturduğu sarsıntıda düşürebilir. Çünkü altıda sağlam değil üstü de sağlam değil en küçük bir sarsıntı onu düşürebilir. Dışarıdan baktığın zaman düzgün bir görüntüsü vardır ama bulunduğu yer sağlam değildir. “ duvara dayalı keresteler gibidirler”
“………………………………………….” “ her sesi kendi aleyhlerinde hissederler.” Her rüzgar O duvara dayalı kerestenin düşmesine sebep olabileceği gibi bunlar da iki kişinin yanyana konuşduğu zaman söyledikleri bir söz acaba bizimle ilgili bir şey mi söylüyorlar çünkü hani derler ya yarası olan gocunur yanlış işler peşindeler,
“…………………………………………..” “ işte asıl düşman onlardır.”
“……………………….” “onlara karşı çok dikkatli ol”
“……………………….” “Allah kahretsin onları”
“………………………………” “ bu yalana nereden geliyorlar”
Şimdi bu sure Medine de Beni Mustalik savaşından sonra nazil oluyor. Biliyorsunuz Rasullullah (sav) Mekke’de yaşama imkânı tamamen ortadan kalktıktan sonra Medine’ye gelmişti. Ama kendisinden önce de Medine’ye gelen müminler vardı. Medine’ye geldiği zaman orda iki tane Arap Kabilesi var. Elvs ve hacirce kabileleri Medine’nin iki yerli kabilesi bunlar arasında sürekli savaşlar oluyor. Birde Medine’de Yahudi Kabileler var. Bu Yahudi kabileler ikiye ayrılmışlar. Bir grubu Elvs, bir grubu da Hacreci destekliyor. Bunları sürekli savaştırarak ellerindeki avuçlarındakini alıyorlar her ikisi de. Onların bütün kazançlarını alıyorlar şu andaki Yahudilerin dünyayı sömürmesinin aynısı. Rasullullah (sav) Medine’ye gelmeden önce Elvs ve Haccac arasındaki savaş durmuş bir barış ortamı doğmuş Haccic Kabilesinin reisi olan Abdullah bin Hümeyrunselul Medine de kral olarak ilan edilecek taç hazırlanıyor boncuklar diziliyor ama Rasullullah Medine’ye gelince ona inanan 1500 kadar insan var o sıra onun kral olma hayali suya düşüyor ve Rasullullah (sav) orada çok ustaca bir girişimde bulunuyor. O Medine’nin iki büyük kabilesi Elvs ve Haccac arasında bir ortak nokta birbirlerine saldırmamaları için bir ortak nokta bulduruyor. Ondan sonra bugün Medine Anayasası diye adlandırılan bir sözleşme çerçevesinde Yahudiler, Elvs, Haccac ve oradaki Müslümanları bir zeminde birleştiriyor. Bir çeşit konfederasyon oluşturuyor şehrin içinde yani konfederasyon demek her birisi kendi iç işlerinde serbest. Hem maddi olarak hem diğer konularda serbest ama şehrin korunması açısından hep birlikte hareket edecekler şehrin ortak menfaatlerini birlikte yerine getirecekler dışarıya karşı birlikte savunacaklar ama gerek yargı gerek mali işler ama gerek başka konularda olsun her biri kendi için de iç işlerinde serbest. Şimdi Rasullulah (sav) bunları bu şekilde birleştiriyor. O sıra Medine’nin nufüsu 10.000 i aşkın. Tüm şehrin nufusü 10.000 i aşkın. Müslümanlar sayısı da 1500 civarında yani 1/7 lik bir sayıları var. Kendilerinin 7 katı olan o insanları bir araya getiriyor. Rasullullah (sav ) fiilen şehrin yöneticisi haline geliyor. Aslında hiç kimse onu Medine’nin başkanı sensin diye seçmiş değil, o da kimseden böyle bir şey istemiş değil. Siz Mekke’den kendi doğup büyüdüğünüz yerden Medine’ye sığınmışsınız. Böyle bir yere gelen kişinin orada şehrin tüm yapısına hükmedecek duruma gelmiş olması inanılmaz bir şey, inanılmaz bir başarı. Kısa sürede bunun elde ediyor ne ile elde ediyor? Tamamen Kur’an’ı Kerim’in vermiş olduğu o güçle. Onun için en büyük güç ilimdir. İlimden daha büyük bir güç yoktur. İşte Rasullullah (sav) işte Kur’an’ı Kerimden aldığı şeyle bunu kısa sürede yapıyor. Öyle bir noktada oluyorlar ki hepsinin güvenin kazanmış durumda kendi kabileleri içerisinde meydana gelmiş olan davaları kendileri hallediyor ama kendilerinin bir başka kabile ile olan davalarını da Rasullullaha götürüyorlar ve orada oluşturmuş olduğu yapıdan dolayı 1,5 sene sonra Mekkeden gelen orduyu Allah’ın yardımı ile geliyor. Bakın yani şöyle düşünün, siz bir mahalleye taşındığınız zaman İstanbul içerinden bir mahalleden başka mahalleye taşındığınız zaman 1,5 seneye daha çevrenizi tanıyamazsınız. Yanlış mı ama o, o kadar kısa süre içerinde Medine’yi yeniden yapılandırıyor, tamamen insani şekilde yeniden yapılandırıyor, o insanların aralarında uzun zamandan beri devam eden düşmanlıkları dostluğa çeviriyor, onun meyvesinden de en çok kendisi yararlanıyor. Tabi Medine de herkes yararlanıyor ama kendisi de yararlanıyor. Yani orada en alt tabakada olması gereken muhacirler erkin bir konuma geliyorlar kısa bir sürede. Sonra o zaman hacac kabilesinin reisi Abdullah bin ubeyhle Müslüman olmamış. Ama onun kabilesinden de elv kabilesinden de Müslüman olanlar var. Bedir savaşında Rasullullah Mekkeli müşrikleri galip gelince o da Müslüman oluyor. Ama ondan önce şöyle bir olay oluyor. Mekkeli müşrikler Abdullah bin übeyl selüle haber gönderiyorlar. Diyorlar ki Muhammedi ve beraberindekileri öldür ya da şehirden sür. Aksi takdir de biz sana savaş açarız diyorlar. Şehrin üst yönetici konumunda ya Onu öldür ya da şehirden sür. Rasullullah (sav) bunu öğrenince hemen gidiyor ona diyor ki bak bunu yaparsan başına çok büyük sıkıntılar alırsın. Şimdi muhterem müminler bir insan müşrikse bir insan kafirse onun kendine güveni yoktur, o çok zayıftır. Bugün Müslümanların en büyük bu Yahudilere, Hristiyanlara şunu bunu gözlerinde büyütmeleridir. İşte bakın dünya siyasetine yön veren Yahudiler. O zamanda bunlar medine de çok güçlüydüler. Bir kabile silah ticareti ile meşhur bir kabile altın ticareti ile meşgul yani son derece zengin. Kendi mahallelerinde etrafı surla çevrili akşam kapıları kapattıkları zaman içeri hiç kimse giremiyor. Ama bilgi ile Rasullullah kısa süre onları avucunun içerine almayı başarmıştır. Bedir savaşını yaptıktan sonra Abdullah b. Ubeyl Müslüman oluyor. Müslüman oluyor zekatta veriyor bir takım ibadetleri de yapmaya başlıyor fakat daha sonra Müslümanlıktan tekrar sonra dönüyor. Çünkü Rasullullah (sav) kendi krallığını engelleyen kişi olarak görüyor. Yani bugün için çok güçlü bir siyasi rakip. Rasullullah geliyor oy oranına göre bakarsanız, kardeşim aldığın oy kadar konuş diyince Rasullulahın oy oranı çok düşüktür yani yüzde onları bulmaz. Hadi yüzde onbeş olsun. Ama haccac kabilesi çok yüksek zaten ev sahibi de onu destekliyor. Şimdi onun için bu şeyde sürekli söylüyorum batılıların mantığıyla olaylara bakmaktan vazgeçelim. O mantıkla o anlayışla hiçbir problemi çözemeyiz. Sadece problemler artar. Yani Müslümanlar birazcık kendilerine güvenmesini öğrensinler. Şimdi biliyorsunuz bedir savaşında galip geldiler ama uhud savaşına girerken Müslümanlar Abdullah bin uveyl ve 300 askeri ile onlara katıldı ama sonra geri döndü. Yani cephe de Müslümanları terk etti. Peki, Rasullullah bunlara karşı bir şey yaptı mı hayır hiçbir şey yapmadı. Zaten yapamazdı da fiilen gerçi onun 700 askeri vardı. Geriye dönüp ona baskıda yapabilirdi ama asla yapmadı. Şimdi asıl öğreneceğimiz şey o burada. Yani sabırla Kuran’ı Kerim’in gösterdiği yolla bir ülkeye nasıl hakim olunur bir iç politika nasıl uygulanmış olur buradan onu öğrenmiş olacaz. İşte bu sure beni mustarif gazivesinde dönüşte iniyor. Beni mustarif dediğimiz, Mekke ile Medine arasında raviz denilen bir bölge içerisinde denize kıyısı olan oraya hakim olan bir kabile. Mekkeliler uhud savaşında sonra o hicretin 5nci yılında hendek savaşı için hazırlıklar yapıyorlar. Tam o sırada da beni mustarik çevre kabileleri dolaşıyor hep birlikte Medine’ye hücum etmek için hazırlık yapıyor, tabi o sırada da Mekkelilere de katılmış olacaklar birlikte hücum edecekler. Rasullullah bunu duyunca derhal bir ordu hazırlıyor ordu ile birlikte beli mustalıke gidiyor orada meşhus bir mureysi suyu da var onların onlarla yaptığı bir savaşta benim beni mustariki yeniyor ve birkaç kişi orada ölüyor yanlışlıklada bir Müslüman şehit oluyor. Diğer Müslümanlar onu tanıyamadıkları için yanlışlıkla öldürmüş oluyorlar ama Müslümanlardan başka herhangi bir kayıp yok. Orada ki halkın tamamını esir alıp getiriyorlar medineye, ordan çok sayıda ganimetle birlikte geliyorlar. Hendek savaşından iki ay önce, hendek savaşı Şevval ayında bu Şaban ayının başlarında oluyor. Yani iki aylık bir süre var. Şimdi oraya Abdullah bin ubeyl sevur da katılıyor o savaşa. Yani münafıkların reisi olarak Kuran’ı Kerim’in bize bildirdiği, münafıkların reisi olan Abdullah bin ubeyl de oraya katılıyor. Dönüşte mureysi suyunun başında bir ensarla bir de muhacirler arasında küçük bir muhacirler arasında bir kavga oluyor. O arada Abdullah bin uveyl orada, kendi adamları ile beraber orada şey yapıyor. Diyor ki ya bunlar bu noktaya kadar mı geldiler, bunlar şimdi bize kafamı tutuyorlar, bu ne böyle “………………………………………..” diyor. Yani bizim Türkçede besle kargayı oysun gözünü deriz ya, onlarda besle köpeği yesin seni öyle bir sözleri varmış onların. Onu söylüyor ondan sonra diyor ki Kuran’ı Kerimde bu surede var bir Medineye dönelim görürler diyor. “………………………………………” o izzetli ve şerefli olan bu zelil ve hakir olanları oradan çıkaracaktır diyor. İzzetli, şerefli olan kendisi, zelil ve hakir olanlarda Müslümanlar. Kendini güçlü hissediyor. Şimdi o sıra kendi kabilesinden 15 yaşlarında bir delikanlı daha yeni işte buluğa ermiş ermemiş o nokta da zeyt b. Erkam bunun duyuyor kendi kabilesinden olduğu için şey yapmıyorlar yani kendi aralarında konuşuyorlar ama fazlada önemsemiyorlar. Bunu duyunca doğru gidiyor Rasullulaha (sav) haber veriyor. Bu adam böyle dedi eğer medineye dönersek izzetli ve şerefli olan zelil ve hakir olanı oradan çıkarak diye, rasullullah hemen Abdullah b. Uveyl i çağırıyor. Yemin ediyor ben böyle bir şey söylemedim. Yani ona soruyor söyledin mi yargılama yapıyor söylemedim diyor. Zeyd b. Erkanın da yanında şahidi yok etrafındakiler hep kendi adamları. Kimsenin gelipte şahitlik etmesi mümkün değil. O zaman zeyd b. Erkam yalancı konumuna düşüyor. Amcası gelip diyor oğlum bak gördün mü yaptıklarını diyor çok üzülüyor tabi. Ama rasullulah (sav) hemen yola çıkma emri veriyor. Çünkü bu adam ensarla muhacirler arasında bir fitne çıkarmaya çalışıyor diye. Yola çıkıyorlar geliyor yolda bir yerde konaklıyorlar. O konaklama yerinde işte hepiniz bilirsiniz Aişe validemizin herdecinden çıkması yani o devenin üstünde dört köşe bir yapı oluyor onun içerisinde kalıyorlar. Oradan çıkıyor dinlenme yerinde gerdanlığını ararken o arada ordu hareket ediyor onun herdeçde olduğunu zannediyorlar. O da yorgunluktan uyuya kalıyor ve Abdullah b. Uveyl selul bu defa orada yeni bir organizasyonla Aişe validemizin o da adını tam hatırlayamadım o zatta tabi ordu da birlikte gittiği için tabi en arkadan birisi geliyor kalan bir şey varsa mal mülk onları toplasın. Hemen haber yayıyorlar ki Aişe ondan zina etti haşa. Bu da Nur suresinde var bilirsiniz. Allah-u Teala onu da orada şey yapıyor. Buna katılan üç tane de Müslüman var ve bunu yayıyorlar ve biliyorsun uzunca bir süre 1 ay kadar Rasullullah (sav) Aişe validemiz ile görüşmüyor. Sonradan Nur suresinin ayetleri iniyor onun temiz olduğunu ortaya koyuyor o iftira edenler 80 er değneğe cezaya çarptırılıyorlar. Abdullah b. Suveyl bu ceza verilmiş mi verilmemiş mi çok net değil. Çünkü onun bu sözü söylediğine dair bir şahit bulunamıyor bildiğim kadarıyla. Şimdi bakın bu kadar büyük problemler çıkaran adam bazı tefsir bunlar daha sonraki bazı yanlış görüşlere zemin hazırlayan rivayetler. Efendim oğlu Abdullah var Abdullah b. Selulun, diyor ki Rasullullah (sav) geliyor, eğer babama ölüm cezası vereceksen emret ben öldüreyim çünkü bir Müslüman kardeşimiz öldürürse ben ona düşmanlık duyarım, bir münafıktan dolayı cehennemi hallederim. Yani bu işin bu kısmının doğru olduğuna ben inanmıyorum çünkü bir kimsenin ölüm cezasına iki yolu var bir savaş, biri de adam öldürmektir üçüncü de yok. Şimdi orada rasullullah diyor ki hayır bizim yanımızda kaldığı sürece iyilik ve ikram görecektir. Burada iyilik ve ikram görme olayı tamam bakın zaten ayeti kerime onu söylüyor. Şuradan tekrar dikkat edin mesela bugün ki, türkiyenin yapısını düşünün, Türkiye de mesela güneydoğu da ki kürtler ile türkler arasında uzun süredir bir savaş ortamı meydana getirmek için herkes elinden geleni yapıyor. Şimdi bunlar arasıda bir barış meydana getirilmeye çalışıldığı zaman savaştan yararlananlar bundan menfaatlenenler fena halde rahatsız oluyorlar tabi. Peki burada ne yapmak lazım? İşte Rasullullah (sav) burada yaptığını yapmak lazım. Savaş sırasında problem çıkartıyorlar, Rasullullahın eşine iftira ediyor bu insan hatta şehrin içerinde de bir takım yanlış işler yapıyor ki bu bir ara Müslüman olmuş bir ara kafir olmuş bakın Kuran’ı Kerim’in şahitliği ile Müslüman olmuş sonra kafir olmuş birisi, bugün ki mezhepler Müslüman olduktan sonra kafir olanlara ne ceza verirler, ölüm cezası verirler. Bakın arkadaşlar bu mezheplerle Müslümanlar ne bir siyaset yapabilirler, ne kendilerini idare edebilirler ne de başkasını idare edebilirler. Hiç bir şey olmaz bunu iyice aklımıza yerleştirelim. Çünkü siyaset emevilerle başlayıp abbasilerle kemikleşen yapı içersinde dini kendisine uydurmuştur kendisi dine uymamıştır. Dinden döneni öldürüyormuş. Ya kardeşim Allah ayeti ile açıkça söylüyor bak ne diyor? 3 ncü ayette ne diyor Münafıkün? “……………………………………………” “ iman ettiğini herkes biliyor bedir savaşından sonra iman etmiş ordaki çevresindeki birkaç kişi, ama sonra kafir olmuşlar, peki, ne olacak? “……………………………………….” “ ve kalplerinde yeni bir yapı oluşturuluyor” artık yeni bir kişilik oluyor yalancılıkları onları şey yapıyor. Ondan sonrada çok dindar geçiniyorlar, iki yüzlülük yapıyorlar, efendim Medine deki Yahudi kabileler ile sürekli birlikte hareket ediyorlar Müslümanlara karşı oyunlar şey yapmak istiyorlar Mekkeliler ile birlikte hareket ediyorlar. Yani efendim yurtdışında bazı gruplara karşı bağlantılar var işte bize karşı başka görünüyorlar oraya karşı başka görünüyorlar . şimdi bugün ki siyasete bakın düşünün işte iki yüzlülük var, şöyle var böyle var bir takım şeyler var ya onların hepsinden daha ağırı burada. Şimdi bütün bunlara karşı ne diyor Cenab-ı Hak? “………………………………………….” “ onların gördüğün zaman kılık kıyafetleri muhteşem ne kadar güzel , konuştukları zaman sözlerine kulak verirsin şahane konuşurlar hepsi dindar, haktan adaletten, iyilikten güzellikten yana” ama çok korkaktırlar, “………………………………………” ama son derece zayıf yapıları vardır.” Çok zayıf yapıları vardır bunların. “sanki duvara dayalı keresteler gibidirler.” “……………………………………………….” “her şeyi aleyhlerinde düşünürler” onun için en küçük bir şey söyleseniz. Hemen oradan rahatsız olur ve hemen oradan bir hiddet çıkarmaya çalışırlar. Hemen oradan bir şey çıkarmaya çalışırlar. Mesela bugün çeşitli yayın organları ile yapılmaya çalışılan şey gibi, ki burada Allah-u Teala diyor ki inandıktan sonra kafir olmuş “………………………………….” “” işte asıl düşman odur.” Tamam evet asıl düşman bu iç düşman. Şimdi siz vücudunuzun içindeki rahatsızlık mı sizi çok rahatsız eder, yoksa dışarıdaki rahatsızlık mı? midem rahatsız,başım ağrıyor bilmem beynimde şu var bu var, peki, o rahatsızlığı olan o organı kesip atıyor musunuz? Ne yapmak lazım? İyileştirmek lazım. Dolayısıyla Rasullullah (sav) şimdi bu adamlar dışa karşı Müslüman gözüküyorlar, onlara karşı tavrı çok farklıdır. Onun için bunları kendi içindeki ilişkileri çok farklıdır. Efendim ben onların ne durumda olduklarını çok iyi biliyorum, sen bilirsinde onun kardeşi bilmez. Onun eşi babası bilmez. Dolayısıyla sende ona karşı herhangi bir davranışı iki Müslümanın birbirine düşmanlığı olarak değerlendirir. Çok dikkatli olmak lazım tıp ki vücudun içerisindeki rahatsızlık gibi düşüneceksin. Bak şey de beni müstalik problem çıkardı derhal oraya askeri gönderdi ve problemi orada halletti. Hatta o beni müstalikten gelen esirler de çok önemlidir. Bugün esirleri getirirler biliyorsunuz köle cariye yaparlar. Peki beni müstalik esirlerine Rasullullah ne yaptı? Onların başında cüveydiye vardı. Cüveydiye de birisi tarafından alınıyor esirler evlere bırakılıyor. Cüveydiye yanında bulunduğu kişiye diyor ki ben diyor yeteri kadar güzelim gencim de sen bana müsaade et benimle evlenecek birisini bulurum diyor işte bu Kuran’ı Kerimde mütakibe denen budur onu da maalesef değişmişler. Ordan geliyor Rasullallah (sav) diyor ki ben beni müstalike kabilesinin reisinin kızıyım. Evlenmek için işte beni yanımda esir olan kişiden anlaştım geldim. Rasullullah kendisi evlilik teklif ediyor ve kabul ediyor. Orada evleniyorlar evlenince herkes beni müstakil esirlerini serbest bırakıyor tamamı Müslüman oluyor. Şimdi bak düşünebiliyor musun herkesin kalbini kazanıyor. O insanların ülkelerini almışsınız, kendilerini esir olarak getirmişsiniz fakat onlara gösterdiğiniz insanlık, onlara gösterdiğiniz o iyilik o davranış onların hepsini Müslüman ediyor. Ondan sonra oradan herkes memleketin rap rap gidiyor ve şeylerini zekatlarını düzgün şekilde veriyorlar ve bir mümin kabile olarak yer alıyorlar. Yani kısa sürede işte ne yapmış oluyor hendek savaşına gelecek olan Mekkelilerin en önemli bir gücü elinden almış oluyor ve maddi olarak kendisi de büyük bir rahatlık içerisine giriyor. Şimdi yani hendek savaşından önce de orada ciddi bir ganimet elde etmiş oluyorlar hem o insanların gönüllerini alıyorlar hem de ganimetlerini alıyorlar. Şimdi ama Medinenin içerisinde öyle yapmıyor. Bu kadar pislik yapmış bir kişi aynı vücudun içerisindeki rahatsızlık gibi organı kesip atmıyorsunuz iyileştirmeye çalışıyorsunuz. Asıl düşman onlardır dedikten sonra Allah-u Tealanın söylediği şey “ ………………………..” “onlara karşı çok dikkatli ol.” Bizim fıkıh kitaplarına bakarsanız ne demesi lazım? Mümindi kafir oldu asıl düşman onlar hemen onları öldür. Öyle bir şey yok dikkatli ol diyor o kadar. Çok dikkatli ol diyor o. Şimdi ondan sonra ne diyor “……………………………………..” “ Allah onları kahretsin” aslında o hakkettikleri cezayı Allah verecek sen değil sen vermeyeceksin. Çünkü Rasullullah (sav) ona karşı herhangi bir harekete girse onun etrafındakiler efendim münafıklığı yaptığı için bunu yaptı demezler. Onu da çok dindar birisi kabul ederler, bak Müslüman kardeşini öldürüyor kıskançlığından rakip, korktu ki kendi yerine geçecek. “…………………………” “ nereden bu yalana geliyorlar” diyor bu iftiraya geliyorlar. Mesela onların yapısını da anlatıyor Cenab-ı Hak “……………………………….” “onlarda denseki gelin Allah’ın elçisi sizin için Bağışlanma da bulunsun bak suç işlemişsiniz gelin yanlış yapmışsınız” çünkü o suçu esas Rasulluha karşı işlemişler komutan, ailesine iftira. Gelin ondan özür dileyin Allahın affetmesi için o da size dua etsin böyle dendiği zaman böyle ses çıkarmıyorlar. Kafalarını yavaşça çevirip hemen çekip gidiyorlar. Ben böylelerini çok gördüm. Çok gördüm yani ayeti okuyorsun gel şöyle, doğrudur üstat ve Allahaısmarladık. Allaha ısmarladık da demiyorlar çekip gidiyorlar. Ama nasıl gidiyorlar kibirli kibirli. Ne yaptık ki yani af dileyecek ne var ne yapmışız ki. Şimdi Allah-u Teala diyor ki “………………………………………….” “ister onların bağışlanması iste ister isteme, senin istemenle Allah onları bağışlayacak değildir.” Ne zaman bağışlar tevbe edip geri dönerlerse o zaman bağışlar yoksa yok. “…………………………………” “ Allah yolundan çıkmış olanlara Allah yolu göstermez.” Diyor. Şimdi bir de bakın bunlar ne diyorlar yaptıkları menfi propagandaya bakın. Bugün ki cereyan eden iç olaylarla kıyaslayın bunlar çok çok ileri safhasıdır bu işin. “………………………………….” “ Allahın elçisinin yanında bulunanlara vermeyin dağılsınlar” diyor. Yedirmeyin bunları, karınlarını doyurmayın. Şimdi biz besliyoruz demiş oluyorlar vermeyin açlıktan dağılsınlar. Ben bu ayeti okuduğum zaman hep şu aklıma gelir. Bir zamanlar İstanbul da zengin bir grup kendi aralarında demiş ki ya biz Abdulaziz hocaya hiç yardım etmiyoruz nerden yardım alıyor. Bende hemen o hafta gittim onlara dedim ki size parayı kim veriyorsa ben parayı oradan alıyorum. Şimdi diyor bunlara şey yapmayın bak Rasullulahın bakın Rasullullah kelimesini de söylüyorlar dikkat edin bunu söylerken o kadar ustaca söylüyorlar ki şimdi olayın o mirasi suyun başındaki olayın şekli şöyle orada fakir bir zat, cah cah olacak adı neyse şimdi diyor ki Abdullah b. Suveyl ya şunlara bak bize karşı konuşuyorlar. Bunlar Rasullullahın yanındayken yiyecek götürmeyin. Bunlar gittikten sonra götürün rasullulluha bunlar çeksin gitsin ayak takımı ya problem çıkarıyorlar. Bak öyle bir şey söylüyor ki Rasullullah gitsin demiyor orda. Bu ayak takımı gitsin bu ne böyle bunlar problem çıkarıyorlar sıkıntı çıkartıyorlar. Dinleyende hak veriyor bak rasullullaha karşı değil bu. O ayak takımına karşı. Politikayı çok ustaca yürütüyorlar. “…………………………………………..” zaten ayette onu diyor Rasullullahın yanında olanlara,Rasullullaha vermeyin demiyor onun yanında olmayanlara vermeyin diyor ve Rasullullah diyorlar Allah’ın elçisi diyorlar. Muhammed demiyorlar yani. Vermeyinde dağılsın bunlar, bunlar ayak takımı, şimdi Allah-u Teala diyor ki “………………………………………” “göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır.” Sen kendini ne zannediyorsun. “………………………………….” “ama bu münafıklar bu iki yüzlüler bunu anlayamazlar” derler herşey kendi ellerinde. Bir de şunu söylemişlerdi o mureysi suyunun başında “……………………………………….” “hele Medineye bir dönelim” bakın savaş sırasında en hassas anda bir fitne çıkartıyorlar. O yetmiyor yolda işte Aişe validemize iftira ediyorlar. Siz Rasullulahın orada ne hale geldiğini düşünün. Bu olay burada cereyan ederken de Mekkeliler hendek savaşının hazırlığı içerisindeler tüm çevre kabileleri harekete geçiriyorlar. İşte ifk olayı bir ay sürüyor ondan bir ay sonra da hendek savaşı için geliniyor şeye şartların ne kadar zor olduğunu anlamanız için o kadar zor şartlar altında Rasullullah iç dengeyi nasıl sağlıyor, şimdi biraz sonra bu ayetleri okuyalım onu da anlatacam inşallah.
“…………………………………………………..” diyor ki “medineye bir dönelim çok izzetli ve şerefli olan çok zelil ve hakir olanı oradan çıkaracak” kim ne anlarsa anlasın. Şimdi onun yakın adamları diyecek ki bu suyun başında problem çıkaranları çıkaracak diye düşünecekler ama tabi o Rasullullahı çıkaracağını düşünüyor. Sonra işte zeyd b. Erkan bunu Rasullullaha şikayet edince inkar ediyor ben böyle bir şey söylemedim diyor bu yalan söylüyor diye.
“………………………………………………” “İzzet Allah’ındır, elçisinindir ve müminlerindir. Ama münafıklar bunu bilmezler. İki yüzlüler bunu bilmez.” Buradan şunu anlamamız lazım bu iki yüzlüler çok zayıftır onları güçlü görmenin bir anlamı yok. Onları yok sayacaksınız. Siz işinize devam edeceksiniz. Şimdi Rasullullah (sav) diyor ki bunlar bizden iyilik ve ikramdan başka hiç birşey görmeyeceklerdir diyor. Bu olaylar şey ettikten sonra şimdi bu rasullullahın iyi davranışı kabileyi çok etkiliyor yani haccec kabilesinin insanlarını onun büyük bir çoğunluğu Müslüman olmamış çok etkiliyor. Ya bunun davranışına bak onun davranışına bak. Hatta o muyeyşın suyunda rasullullah abdullah b. Selulu dinleyince yemin ediyor çıkıyor ashaptan bazıları diyorlar ki ya Rasullullah buna bir şey yapma bu sizin Medineye gelmeden önce başımıza Kral olarak seçilmişti işte tacı hazırlanıyordu boncukları diziliyordu geldin bunun krallığı suya düştü o yüzden yaptıklarını hoş gör diyorlar. Bakın yaptıklarını hoş gör diyorlar bakın şimdi buradan türkiye de bazı kişiler var gruplar bunları siz kendi gözünüzle çok kötü görebilirsiniz ama vatandaş öyle kötü görmez. Onun için politikaları düzenlerken kendi gözünüzle vatandaşın gözü ile yapmanız lazım. Vatandaş nasıl görüyor. Şimdi orada Rasullullah onun için onlara karşı dikkatli ol diyor sadece Allah, bu şeye dikkatli olacak o tamam. Bu şey Abdullah übeyir b. Salul yavaş yavaş kendi etrafındaki insanlar tarafından dışlanmaya başlıyor. Artık buna hiç laf söylemeyen saygıdan başka aklından başka şey geçmeyen insanlar ona laf söylemeye laf atmaya başlıyorlar yavaş yavaş itibarını kaybediyor. Hatta oğlu Abdullah iyi bir Müslüman hastalanıyor Abdullah ubeyir b. Selul ziyaretine gidiyor Rasulluha(sav) . ziyaretine gittiği zaman Abdullah diyor ki bana diyor şu gömleğini verirmisin diyor iyice hastalığı ilerlemiş ne olacak? Öldüğüm zaman diyor onu kefen olarak şey yapayım. Çünkü işte Allahın huzurunda bir işe yarasın diye. Rasullullah tamam diyor çıkarıyor veriyor gömleğini ona Ömer (ra) çok şey yapıyori ya rasullullah o pis adam senin gömleğine şey yapıyor, diyor ki bk bu gömleğin ona bir faydası olmaz ama bize çok faydası olur diyor. Şimdi etrafındakier Abdullah b. Uveyn selulun o gömlekten bir takım medet menfaat görmesini bekleyince diyorlar ki allah allah ya demek ki bu adam Muhammede büyük değer veriyor bunu şey yaptığına göre. Sonra vefat ediyor, vefat edince oğlu Abdullah diyor ki defn işlerinde bulunur musun Rasullullah gidiyor defn işlerinde de bulunuyor. Defn ediyor onu namazını da kıldırıyor tabi daha sonra o Tevbe suresindeki ayet iniyor “………………………………..” 84. Tevbe 84ncü ayeti diyorki “bunlardan herhangi birisi öldüğü zaman hiç bir zaman bunların cenazesine gitme böyle münafık olanların cenazesine gitmeyeceksin kabrinin başında da bulunmayacaksın.” Diyor ama bakın Rasullulah o Abdullah übeyl b. Selulun cenazesini kıldırınca kendi kabilesinden binin üzerinde insan o gün Müslüman oluyor. Ne oldu şimdi o insanları kendine bağlamış oldu değil mi? halbuki eğer ters bir davranış gösterseydi onu kahraman yapardı. Şimdi ben bu dersi Süleymaniye de yapmıştım yıllar öncede o zaman rahmetli ziya unhakkın öldürülmesi şehit edilmesi vardı. Oda süleymaniyeye gelmişti ondan da bir hatıramız vardır. Arkasında o öldürülen şeyin babası vardı, Zülfikar ali butto o şeyde bu siyasi rekabet sebebi ile bu Zülfikar Ali Buttoyu büyüttüler. Yani orada ona muhalefet eden Müslümanlar onu büyüttüler, büyütünce Pakistan’ın başına geçirdiler onu. Bakın buradaki Rasullullahın tavrını takip etselerdi başlarına böyle bir olay gelmezdi. Yani siz karşı tarafa kendinize göre bir rol veriyorsunuz ama siz devlet yönetiyorsunuz son derece dikkatli olmanız lazım duygusal olmamanız lazım. Vatandaş ona o rolü vermiyor ki. Ondan dolayı rasullullah son derece bakın iyi davranıyor. Adam bu kadar kötü davranmasına rağmen hastayken ziyaretine gidiyor işte öldüğü zaman cenazesine gidiyor aleyhine tek kelime çıkmıyor ama zaten durum ortada olduğu için kendi yakınları artık onu terk etmeye başlıyor ve sonra da hepsi Müslüman oluyor. Yani iç politika ile ilgili derece önemli bir konudur bu. Yani Müslümanlar tüm politikalarını Kuran’ı Kerimden öğrenseler hem son derece rahat ederler çünkü Allah’ın emirlerine uymuş olmanın vermiş olduğu rahatlık vardır. Hem de çok güzel sonuçlar alırlar.
Şey çok önemli insana insanca davranmak var ya son derece önemli. Karşınızdaki kişi çok zengin olabilir ne bileyim çok itibarlı olabilir, kardeşim şöyle düşünün karnınız tok sırtınız çıplak değil yatacak da bir yeriniz var en zenginden ne farkınız var. Var onun problemi çoktur senin yoktur. Onun sıkıntısı çok fazladır. Peki en büyük siyasiden ne farkınız var? O gece uyuyamaz sen uyursun. O en küçük şeyle uğraşmak zorundadır senin umrunda bile değildir. O zaman insanın ihtiyacı ne? İnsanın ihtiyacı insanca yaşamaktır. Mesela hiç unutmadığım bir olay vardır, amerikadan bir kızcağız gelmişti, 30-35 yaşlarındaydı, bizim müftülüğe geldi orada doktora yapmak üzere şeriye sicil arşivleri yani Osmanlı sicil arşivleri dünyanın kendi sahasında en önemli arşividir orası. Söylemiştim o arşivi 21 sene yönettim dolayısıyla çok sayıda yerli yabancı araştırmacıya o konu da yardımımız olmuştur. Şimid orada çalışıyor çalışmalarını devam ediyor, iki sene sonra mıydı tam değil yani yanlış hatırlayabilirim süresini de baktım çok üzgün dedim niye böyle üzgünsün ne oldu? Dedi ki amerikaya gitmem lazım neden? İznim bitti uzatmam için gitmem gerekiyor, niye üzülüyorsun dedim orada senin annen baban yakınların yok mu gidersin görürsün, dedi ki insan olduğumu ben burada öğrendim dedi. Bu çok önemli. Amerika dünyanın işte şöyle böyle laflarla parlatılan ülkesi, insan olduğumu ben burada öğrendim dedi. Ya şimdiye kadar siz bana kız kardeşiniz gibi davrandığınız hiç biriniz benim cinselliğim ile ilgilenmediniz ama avrupada amerikada bana cinsel meta olarak bakıyor herkes, kendimi korumaya çalışıyorum. Siz bana hissettirmediniz şimdiye kadar. Her türlü şeyde ilk hatırlıyorum bizim çaycı getirdi ona çay koyunca önüne böyle yaptı “ istememiştim” neden getirdiniz falan buyurun için “kaç lira dedi” ya ne parası, yani şimdi insanca davrandığınız zaman siz onun gönlünü fetih ediyorsunuz. Ben şimdi profesörlüğe müracaat ederken işte yabancı referanslar var mı falan filan o bizimle alakalı epey yazılar yazmış Amerika da haberimiz yok. Onları da ben profesörlük dosyasına koydum ben yani işime de yaradı.Kendisi zannedersem Washington Üniversitesinde olması lazım. Orada tabi yıllar olduğu için çoktan profesör olmuştur. Yani şimdi insanlara insanca davrandığınız zaman işte şeyde olduğu gibi beli mustalik savaşından gelen, savaşmışsınız, adamların bütün mallarını ganimet olarak almışsınız, kendilerini esir olarak almışsınız, insanca davranışınızdan dolayı etkileniyor ve tamamı Müslüman oluyor. Yani insanlığı gösteriyor işte en büyük şey Kuran’ın şahitliği ile en büyük problem her halde hiçbir ülkenin bu kadar büyük problemi olma. Bak bu şehrin en büyük kabilesinin reisi Yahudilerle ilişki kuruyor, Mekkelilerle ilişki kuruyor, savaşta problem çıkarıyor, Rasullah’ın eşine iftirada bulunuyor her türlü kötülük yapıyor ama az önce söylediğim gibi vücudun içindeki rahatsızlığı tedavi etmek için organını kesip atmazsınız onu dışarıdakinde farklı bir davranışla tedavi edersiniz. Yani beni gazvelik malikesi o zaman başladı savaşını yapanlara hemen, beni müstalik dışarıdan hazırlık yapınca Rasullullah derhal oraya ordu çıkarttı ama istese cezalandıracağı Abdullah b. Üveyl selula hiçbirşey yapmadı. Hiç bir şey yapmayarak onu psikolojik olarak tamamen bitirmiş oldu yani şeyde ziya elhakla ile Zülfikar ali butto ilişkisi burada çok güzel örnek olmuştu ama şimdi unutmuşum o şeyleri olayları aradan yıllar geçmiş. Çünkü rahmetli ziya elhakın vefatından sonra o Pakistan’daki olaylar üzerine ben bu dersi Süleymaniye camisinde yapmıştım.
Şimdi burada esas müminlere verilen ders var. Son üç ayet çok önemli. Buraya kadar Allah-u Teala münafıkları anlattı. Şimdi bu Münafıkun suresinin 6ncı ayeti. Evet herkes burada dikkat etmeli şimdi din anlatılıyor bu Allahın dini değil. Başka bir şey. Hurafelere tamamen boğulmuş bir din. İlahiyat Fakultelerinde eğitim yapılıyor o din değil. Şimdi dün birisi suruçta gidiyorcanlı bomba olarak kendini öldürüyor. Canlı bomba olarak bir insan kendini öldürür mü? Bunu el kadavi yıllar önce fetvasını vermişti. Fetvasını verdiği sırada Mekke de bir toplantıya gittik. Orada ben bunu ona şey yapmak istedim. Hiç birebir şey yapmadı hep böyle başka taraflara kaçtı konuşmadık. Ama sonradan yazdım bunu bizim sitede görürsünüz. Böyle bir fetva olamaz. Şimdi Cenabı Hakta ona ceza olarak bakın Mısırda o da idamla yargılandı. Bakalım tevbe etmezse ahiretteki durumu ne olur. Ya bugün ortada öyle bir din var ki, Allahın dini değil. Bakın şurada şu ayetlerde şu ayeti kerimelerde şu ayeti kerimelere göre devlet başkanı öldürsün. Abdullah b. Selulu problemi halledin. Kardeşim problemi halletmiş görünebilirsin ama onun yakınları sana karşı sürekli düşmanlık beslerler. Bakın Bedir savaşında şeyin yakını öldürülmüştür Muaviyenin. Muaviye o düşmanlığı hiç unuttu mu? Esas olan problemi çözmektir. Problemi çözmek çok önemlidir. Oğlu öldürülmüştü galiba değil mi? neyse yani yakını olduğu çok kesinde şimdi Allah-u Teala diyor ki burada:
“…………………………………………..” “Müminler”
“………………………………” “ mallarınızla, çoluk çoğunuz sizi Allahın zikrinden alı koymasın” Allahın zikri neydi? Kuranı Kerim. Yani zikir de bir şeyi kafaya yerleştirmek. Yani Allahın kitabını sürekli okuyup kafaya yerleştirerek ona göre davranış yapmamanızı engellemesin. Malımız var mülkümüz var engellemesin. Mekkedeyken Müslümanların her gece Kuran okumaları emrediliyordu. Medineye geldikleri zamanda nerde ne zaman müsait zaman bulursanız o zaman yapın diyor. Şu anda bzi medine şartlarındayız yani. Artık o ayete muhattabız. Yirmi yüzyılın o ayetine muhattabız. Ne zaman fırsat bulsak o zaman hergün Kuranı anlama çalışması yapmalıyız ve Kuranı anlama çalışmasının yapıldığı en yoğun noktalarda namazlarımız olmalı. Namazlarda okuduğumuz ayetleri mutlaka okuyup kavramamız lazım. Orada gücümüzü almamız lazım çünkü günde 5 kere.
İşte Bugün Müslümanlar hep kaybediyor. Niye? İşte bu ayetten dolayı. Kim bunu yaparsa kaybeden onlar olur diyor. Siz Allah’ın ayetlerini okumazsanız kaybedersiniz. Bugün Kuransız bir Müslümanlık var. Bugün değil asırlardır Kuran’sız bir Müslümanlık var. Bunu defalarca al işte bugün anlattık. Böyle bir politika hiç duymuş muydunuz siz. Allah’ın ayeti işte Allahın kitabı. Osmanlıda ne yapıyordu daha küçük çocuğu kundaktaki çocuğu yarın problem çıkartır diye öldürmediler mi? fetva vermedi mi? buna fetva verenler var. Efendim bir kişi fesat çıkaracak durumdaysa neymiş efendim problem çıkaracak. Yargısız olarak infaz edilebilir. Açın fıkıh kitaplarını bunlar dolu. Siz bu şekilde insanların arasındaki birlik beraberliği sağlayamazsınız ki. Adamın eline fırsat geçtiği an senden intikamını alır. Çünkü gönülden bağlanamaz ki bak rasullullah (sav) yaptığı ne oldu? A.b.u.s. düşmanlık yapamayacak hale geldi. İtibarını kaybetti her gün itibarını kaybetti en sonunda etrafındakilerin hepsi Müslüman oldu. Yani ne oldu problem kökten çözülmüş oldu. Yani Rasullullah Medinedeki birliğimiz sağlamış olmasaydı vefat ettiği zaman türkiyenin 4 katı bir yere sahip olabilir miydi? Bugün ki manada hiçbir etkinliğinin olamayacağı bir vakitte, Kuranı kerimin koyduğu prensipleri uygulayarak şehrin hakimiyetini ele geçiriyor. Neyle ele geçiriyor? Bilgi ile ele geçiriyor. İşte Müslümanlar dünya hakimiyetini bilgi ile ele geçirmeleri gerekirken maalesef bugün Kuransız olan bu Müslümanlar çözümü kendilerinde arayamıyorlar. Çünkü kendisinde çözüm göremiyorlar. Kuransız Müslümanlıkta çözüm olmaz ki. Çözümü batıda arıyorlar, çözümü efendim parlementer bilmem ne sistem, çok partili bilmem ne sistemi bilmem ne sistemi ya ne oluyor kardeşim? Bizim anlayışımızda eğer bir kişi memnun değilse koskoca bir parti kadar etkilidir onun muhalefeti. Çünkü sizin vücudunuzdaki küçücük bir rahatsızlık küçücük bir noktadaki bir rahatsızlık gece boyu sizi rahatsız etmiyor mu? İlla da büyük noktalarda olması mı lazım rahatsızlığın. Evet burada diyor Allah:
“…………………………………” “mallarınız ve evlatlarınız sizi Allahı anmaktan alı koymasın.” İşte Kuransız bir şey olduğu zaman Allah-u Teala “. …………………………” kendinizi öldürmeyin diyecek sadece savaş sırasında öldürmeyi emredecek ondan sonra sizin dünyada ulema reisimiydi hüseyin Kaddafi bütün Müslümanlar birliğinin başkanıydı. Yani Müslüman alimleri başkanı yani en başındaki adam. Ne yapacak git kendini patlat bir sürü o şeydeki suruçtaki adamlar savaş mı yapıyordu savaş sırasında öldürülsünler. Onların tavrı senin hoşuna gider gitmez. Zaten insanlar hep böyledir. Bu insan taş değil ki durduğu yerde değil ki insan. Gidiyor orada beğenirsin beğenmezsin bir açıklama yapıyor. Peki bu insanlar savaş mı yapıyorlar. Onun içerisine biri girip kendini patlatıyor ve kendisini şehit kabul ediyor. Böyle şehitlik olur mu? Allah ne diyor bak:
“……………………………..” “ Allah yolunda öldürülenlere ölü demeyin” diyor.
“………………………………” öldürülmüş mü bu kendini mi öldürmüş? Kendini öldürene ne diyor? Kendinizi öldüremeyin diyor değil mi? “…………………………” kendini öldürmekle kalmıyor bir sürü masum insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep oluyor. Sakat kalmasına sebep oluyor. Ya kardeşim sen bunu ahirette nasıl hesabını vereceksin. Bu şimdi onunla konuşsan diyecekler ki Kaddafi iyi biliyor sen mi? vatandaş şey gibi, benim babam senin babanı döver yaptıkları bir şey yok. Ama niye böyle diyor o da Kuransız müslüman bu da Kuransız müslüman. İkisininde Kurandan haberi yok. İkisininde Kurandan haberi yok. Bakın daha önce anlatmışımdır belki, Mekkede bir toplantıdayız. Bugün yine türkiyede adlarını duyuyoruz. İbrahim kadavimiydi.Muhuttin karadağiydi. O da katarda hocaydı. Yusuf kardavi de, Ali Muhuttin kadavadi ismi hatırladım. Şimdi Mekkede toplantıdayız Yusuf kaddavinin ortağı olduğu katar islam bankası ismini öyle hatırlıyorum da banka olduğu kesin ama isimde hata edebilirim. Çünkü çok yirmi sene önceki bir toplantısı aklımda kalmamış olabilir. Şimdi orada çıktı dedi ki Yusuf kardavi de önde oturuyor en önde oturuyor. Aralarında hiç bir şey yok. Dedi ki ben o bankaya gittim millete borç para veriyorsunuz nasıl veriyorsunuz. Efendim işte falanca depoda demirlerimiz var onu satıyoruz insan geliyor 1.000.000 borç istiyor. Yüzde kaçla? Yüzde onla. Bir yıl vadeli mesela yüzde on. Peki faiz olmaması için ne yapıyorlarmış? 1.100.000 dolarlık bir yıl vadeli demir alıyorlarmış. Bankanın demir deposundan. Şimdi aldık mı hesaplar bitti mi. 1.100.000 dolarlık demir benim. Parasını da bir sene sonra verecem. Peki şimdi sen o demiri bana 1.000.000 dolara sat. Satıyor 1.000.000 dolara alıyor 1.000.000 doları. Borcu ne kadar?1.1 M $. Gittim depoya sordum diyor. Günde kaç kere satıyorsunuz çok. Hiç gelip buradan demiri çıkaran oldu mu yok. Demir burada duruyor paslanıyor orada. Orada dedi ki Yusuf kardaviye, ya lütfen dedi buna nasıl faiz değil diyorsunuz dedim bana bir anlatır mısın dedim. Birkaç kere sordu hiç duymadı. Bunu duymuyorsun ama öbür taraftan tutuyorsun bir çok gence işte herhangi bir şekilde rahatsız olmuş şizofren olmuş neyse. Git kendini patlat, şehit olursun diyorsun. Böyle bir islam dini olur mu? Böyle bir dine kim inanır? Onun için bakın ne diyor Allah burada diyor ki:
“…………………………………………..” “mallarınızda evladınız da sizi Allahın zikrinden kitabından alıkoymasın”
“…………………………………………” “kim yaparsa bunu kaybederler.” Bugün İslam alemi kaybediyor mu? Çok dikkatli olmamız lazım. Ama ben size şunu söyleyim mesela dün olan olaylar evet çok üzücü ama bir yandan da memnun edici. Nedir bu memnun edici, halk tabanını kaybetmiş terör. Dikkat edin bak. Bu nimetten yararlanmak lazım. Biz nice günler yaşadık gördük biliyoruz. Bundan çok iyi yararlanmamız lazım ve rasullullahın uyguladığı politikayı uygulamak gerekiyor. İnsanlar arasında hiç kimse bizim istediğimiz gibi olmaz ama biz iyi olmak zorundayız. Karşı taraf iyi olur olmaz bizi ilgilendirmez bizi iyi olmak zorundayız.
Onun için Allahın kitabına aykırı hareket edersek kaybederiz bunu da aklımızdan çıkartmayalım…