Elhamdülillahî Rabbil alemin
Vel akıbetülil muttakîn
Vessalatü Vesselâmü Âlâ Rasûlina Muhammedin
Ve Âlâ Âlihî vesahbihî ecmaîn
Bugün erkeğin eşini boşanması ile ilgili hükümleri göreceğiz, Allah nasip ederse. Geçen hafta okuduğumuz son âyet şuydu, son iki âyet :
(2/226)” Eşlerine yemin edenler yani eşleriyle ilişkiye girmemek için yemin edenlerin dört ay bekleme hakları vardır.” Hani en fazla dört ay eşleriyle ilişkiyi erteleyebilirler.
(2/226)“Eğer dört ayı beklemeden dönerlerse Allah affeder, yaptıkları yemine göre bir kefaret verirler.”
(2/227) “Boşamaya karar verirlerse eşlerini”
(2/227) “Allah işitir ve bilir.”
Şimdi burada soru:
“Ve in azemut talaka “
Ayet numarası Bakara 226, 227; Sayfa da 35.
“Ve in azemut talaka “/”Boşamaya karar verirlerse…” Yani dört ay eşi ile ilişkiye girmemiş ve ilişkiye girmemeyi devam ettirmek istiyor. Dört ay geçtiği andan itibaren kadını, otomatikman boşamış sayılır. “Ve in azemut talaka ” / “Talaka karar verirlerse” Tabi bu boşamanın da ilan edilmesi lazım, şartlarına uygun. Bu kadar süre içerisinde onunla ilişkiye girmediği için… Boşamaya … Boşayabilir. Şimdi burada diyor ki;
(2/226)“Ve in azemut talaka “/”Boşamaya karar verirlerse…” “Fe innellahe semiun alîm.”/”Allah işitir ve bilir.”
Peki, böyle bir durumdaki kadın ne yapar? Adam boşamaya karar vermiş olursa, kadın ne olur?
“Boşanmış kadın” durumuna gelir, değil mi? Burada da şöyle diyor, Allah-u Teâlâ:
(2/228) ” Boşanmış olan kadınlar”
(2/324) ” Kendi başlarına beklerler”
(2/234) ” dört ay…”
YANLIŞ SÖYLEDİM! BAŞKA BİR AYETLE KARIŞTIRDIM.
(2/228) ” Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç kur beklerler.” Üç kur beklerler. Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç kur beklerler. Şimdi buradaki hüküm; Hem yemininden vazgeçmediği için eşi boş duruma gelen kişilerle ilgili, hem de eşini boşamak isteyenlerle ilgilidir.
“Kendi başlarına beklerler” İfadesi, boşanmış kadının eşiyle ilişkiye girmeyeceğini gösterir. Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç kur beklerler.
(2/228) “ Allah’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal değildir.”
(2/228) ” Allah ve Ahiret Gününe inanırlarsa böyle yaparlar. “
Allah’ın rahimlerinde yarattığı nedir? Onu biraz sonra göreceğiz, inşaallah!
(2/228) ” Bu süre içerisinde kocaları onlara dönme hakkına sahiptirler.”
Buradaki ” ehakku” ; İSM-İ TAFDİL değil, SIFAT-I MÜŞEBBEHE ” … Süre içerisinde kocaları eşlerine dönme hakkına sahiptirler.”
Ama bir şart var:
(2/228) ” Arayı düzeltmeyi isterlerse”
(2/228) “Bunların lehlerine olanlar, yani kadınların lehlerine olan , kendi yararlarına, kendi lehlerine olan aleyhlerinde olanın dengidir.” Yani kadınların ne kadar görevi varsa, o kadar da sorumlulukları vardır. Kadınlarla erkekler arasında hak ve sorumluluk dengesi vardır.
(2/228) ” Erkeklerin kadınlara karşı bir dereceleri vardır.”
(2/228) ” Allah aziz ve hakimdir. Allah bilir ve doğru karar verir. Güçlüdür ve doğru karar verir.”
Şimdi biliyorsunuz, âyetler ayetler ile açıklanıyor. Erkeğin eşini boşarken ne yapması gerektiği Talak suresinde açıklanmıştır. Altmışbeşinci sureyi hemen açıyoruz. Beş yüz elliyedinci sayfa. Burada Allah- u Teâlâ Peygamberimize şunu emrediyor;
(65/1)” Ey nebi!”
(65/1)”Kadınları boşadığınız zaman iddetleri içerisinde boşayın. ” İddet demek boşanan kadının bekleme süresi demektir. Yani bir erkek karısını boşadığı zaman, kadın belli bir süre kocasının evinde bekler. O süreye “İDDET” deniyor. Kocasının evinde o süreyi geçirir ki ailenin yeniden kurulmasına imkan sağlanmış olsun. Araya yabancılar girmesin, kötü niyetli insanlar girmesin. Bir de iyi niyetli hakemler devreye girsin, onları barıştırsınlar.İddetleri içerisinde boşayın.
(65/1) “Ve iddeti de sayın.”
( 65/1)”Rabbiniz olan Allah’ tan korkun.”
(65/1)”Boşadığınız kadınları evlerinden çıkarmayın.” Boşanmış kadın kocasının evinde değil kendi evinde duruyor. Ne demek bu? O ev bekleme süresi boyunca kadının evi de sayılıyor. Kocasının evi sayıldığı kadar kadının da evi sayılıyor.
(65/1) ” Açık bir fuhuş yaparlarsa başka.”
(65/1) “Evlerinden çıkarmayın.”
(65/1) “Kendileri de çıkmasınlar” Yani bir erkek karısını boşadığı zaman kadın evden çıkarılamaz. Kadın da çıkıp gidemez. O evde kalacak erkek de o evde, aynı evi paylaşacaklar.
Neden aynı evi paylaşacaklar? Hemen bir sayfa çevirin. Orada bu konuyla ilgili biraz daha ayrıntı veriliyor. Sayfanın ilk âyeti, altıncı ayet, diyor ki Allah- u Teâlâ:
(65/6)” Boşadığınız kadınları, gücünüze göre oturduğunuz yerde, onları oturtun.” Yani siz nerde oturuyorsanız onları da orada oturtun. Çünkü bu bekleme süresi içerisinde bir diyalog imkanı ortaya çıkar. Az bir zaman değil, bir gün, iki gün değil, yaklaşık üç ay. Bu süre içerisinde eğer çok ciddi bir problem yoksa aile yeniden kurulur.
(65/6)”Onlara sıkıntı da vermeyin.” Yani o evde otururken, psikolojik olarak baskı altında bulundurmayın.
(65/6)” Onlara o evi dar etmek için.” Yani orada rahat rahat otursunlar.
Evet şimdi bütün bunları bir araya getirelim. Bir kişi eşini boşayacağı zaman iddeti içerisinde boşayacak. Bir de… Ondan sonraki ayeti okumadan önce, bu ayeti tamamlayalım. Diyor ki:
(65/1)”Açık bir fuhuş işlemedikleri takdirde onları evlerinden çıkarmayın.” Yani öyle şüphelerle falan, falanla konuşuyordu, mesajlaştığını gördüm, telefonlaştın falan, bunlar değil. Açık fuhuş olmadıkça evlerinden çıkarmayın.
(65/1)”Bu Allah’ın çizdiği sınırlardır.”
Yani… Ha… Ben yukarda yine ayetin bir bölümünü atladım.
(65/1)” ve ahsul’iddeh”/Diyor./” İddeti de siz sayın.”
Yani erkek karısını boşadığı zaman, kadın evde duracak. Bunun bir bekleme süresi var. O sürenin hesabını erkek yapacak. Eğer adet görüyorsa üç kere adet görüp temizleninceye kadar, âdetten kesilmişse üç ay, düzensiz adet görüyorsa gene üç ay, hamile ise doğuma kadar orada bekler.
(65/1)”Rabbiniz olan Allah’tan korkun, evlerinden çıkarmayın.”
(65/1)”Kendileri de çıkmasınlar.”
(65/1)”Açık fuhuş işledikleri takdir de tabi ki çıkarırsınız.”
(65/1)”Bu, Allah’ın koyduğu sınırlardır.”
Yani boşadığınız kadının iddetini saymanız bir; Evden çıkarmamanız iki; Çıkmamaları üç… Bu üç şey Allah’ın koyduğu sınırlardır.
(65/1)”Kim Allah’ın koyduğu sınırları aşarsa kendine kötülük yapmış olur.”
(65/1)”Bilemezsin, belki Allah bundan sonra birşey ortaya çıkaracaktır. Bir durum ortaya çıkaracaktır.”
Nasıl bir durum ortaya çıkar? Erkek eşini boşamış. Aynı evde yaklaşık üç ay kalıyorlar. Erkeğin eşine burada baskı yapması söz konusu değil. Eşinin de çıkıp gitmesi yok. İddeti sayma görevi de erkeğe verilmiş. Bu süre içerisinde ne beklenir, o karı kocadan?
Bir katılımcı: – Barışmaları…
A.Bayındır: -Efendim? Barışmaları beklenir değil mi? Ve… Kaç göç de yok, o süre bitene kadar!
Diyor ki, burada:
(65/2) “Sürelerinin sonuna ulaştıkları zaman”
(65/2)” Onları güzellikle tutun ya da güzellikle ayırın.” Yani tutacaksanız güzellikle tutun; Öyle kötü niyetle değil. Ayıracaksanız da güzellikle ayırın.
(65/2) “Sizden güvenilir iki kişiyi de şahit getirin.” Bu iki kişi hem boşama sırasında, hem geri dönüş sırasında, hem ayrılma sırasında; Herhalükârda bulunması lazım.
(65/2) ” Allah için de şahitliği dosdoğru yapın.”
(65/2) “Kim Allah ve Ahiret Gününe inanıyorsa, bu ona verilen öğüttür.”
(65/2) “Kim Allah’tan korkarsa, Allah ona mutlaka bir çıkış yolu yaratır.”
(65/3) “Beklemediği yerden Allah ona rızk verir.” İster kadın olsun, ister erkek olsun! Peki ben ne yapacağım, bundan sonra diye düşünmeyin. Siz yeter ki dürüst davranın. Allah size beklemediğiniz yerden rızk verir.
(65/3) “Kim Allah’a güvenir ve dayanırsa; O ona yeter.”
(65/3)”Allah onun işini sonuna ulaştırır.”
(65/3)” Allah herşeye bir ölçü koymuştur. Bu da boşamanın ölçüsüdür.”
Şimdi boşamanın ölçüsü ne:
Bir… Kişi eşini iddeti içerisinde boşayacak. Yani öyle bir zamanda boşayacak ki eşi, o andan itibaren bekleme süresini başlatabilecek. Peki başlatamaması söz konusu olabilir mi? Hemen İlk ayetimize geçiyoruz; Otuzbeşinci sayfadaki 228. ayete geçiyoruz; Bakara 228:
Orada Allah-u Teâlâ diyor ki:
(2/228)”Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç kur beklerler.”
Kendi başlarına ne demek olur? Bakın eşi evden çıkaramıyor. O da çıkmıyor. Eşiyle aynı odayı paylaşıyorlar ama burada kendi başlarına olması ne ifade eder? Ne demek?
Bir katılımcı: -İlişkiden men…
Bir katılımcı:- Girmiyor!
Bir katılımcı: – İlişkiye girmenin zorluğu var orada, değil mi?( 18 dk 10 sn katılımcının sözü tam anlaşılmıyor)
(65/1)”Ey nebi! Eşlerinizi iddetleri içerisinde boşayın. Boşamak istediğiniz zaman iddetleri içinde boşayın.” Dediğine göre, hemen iddeti sayabilmesi için kadının, ilişkiye girmediği temizlik süresi içerisinde olması lazım.
Şimdi böyle durumlarda ne yapıyorduk? Konuyu doğru anladık mı, anlamadık mı? Bunu neyle test ediyorduk?
Bir Katılımcı: – Sünnetle
A Bayındır: –Sünnetle test ediyorduk, değil mi?
Peygamberimiz (S.a.v)’e, Ömer (R.a) bir gün geliyor. Diyor ki;
– Ya Resulallah! Bizim Abdullah (oğlu Abdullah) karısını adetliyken boşamış.
Ne demesi lazım, Peygamberimizin burada?
Olmadı, değil mi?
Diyor ki:
– Söyle ona eşine dönsün! Eşi temizlensin. Temizlensin! Bir daha adet görsün, bir daha temizlensin. Eğer boşamak istiyorsa, ilişkiye girmeden boşasın, diyor. Bir dahaki temizlendikten sonra, ilişkiye girmeden boşasın. Ondan sonra diyor ki, Allah – u Teâlâ, şöyle buyurmuştur:
– (65/1)” Ey peygamber! Eşlerinizi boşamak istediğinizde iddetleri içinde boşayın.”İşte bu! Burada, Allah’ın emrettiği talaktır, diyor.
Şimdi bakın! Hadis-i Şerif uydu. Ayetle birebir uyuştu mu? Ama birebir uyuştuğunu görebilmek için ne yaptık? Ayetleri birlikte değerlendirdik, değil mi? Tek başına değerlendirirseniz, anlayamazsınız. Tek başına değerlendirildiği zaman olmuyor.
Mesela… Hanefi mezhebinde, Şafii, Malikî ve Hanbelî; Bu dört mezhepte, bir insan karısını âdetliyken boşarsa bu boşama geçerlidir. Haramdır ama geçerlidir.
Nasıl haram? Haram olacak ve geçerli olacak? Bir kişi, ilişkiye girdiği temizlik süresinde boşarsa; Haramdır ama geçerlidir. Nasıl oluyor, bu?
Şimdi, dayandıracakları ayet olmadığı için, hadis bulmuşlar. Abdullah Bin Ömer hadisini olduğu gibi alacak olsalar olmaz. Bir başka Abdullah Bin Ömer’in adının geçtiği, bir başka hadis bulmuşlar…
Mesela, Hanefi mezhebinde; El- Hidaye’ nin kullandığı hadis için yine Hanefî hadis alimlerinden Nasbu’r-Râye adlı kitabı yazmış olan ez-Zeylanî, “-Bu hadis batıldır, diyor. Bu delil olarak kullanılamaz.” Yani ayet alınmamış, hadis alınmış. Alınan hadis de batıl! Arkasından gelen hüküm ne; Boşama geçerlidir??? Boşama geçersiz olunca TALAK diye birşey de olmaz.
Şimdi bir de Talak Suresi ikinci ayette; ” Şahit tutun” (65/2) diyor, Allah- u Teâlâ! Şahit tutulması gerekiyor. Niye şahit tutulması gerekiyor. Az önce dedik ki; Boşama sırasında iki tane güvenilir şahit olmalı ki, boşama geçerli olsun. Bunun iki tane sebebi var:
Birisi, Talak Suresi üçüncü ayeti Allah-u Teâlâ şöyle bitirdi:
(65/3)”Allah herşeye bir ölçü koymuştur. ” Dedi, yukarıdan aşağı saydı; Talak’ın bütün şartlarını… Adeta toplu bir genel yekûn çıkardı. Muhasebedeki yekünler gibi, ” Allah herşey için bir ölçü koymuştur. ” dedi. Bunların hepsi bir ölçü.
İkinci sebep, Nisa Suresinin otuzbeşinci ayetinde Allah- u Teâlâ şöyle bir emir veriyor. Diyor ki:
(4/35) ” Karıyla kocanın arasının ayrılacağından korkarsanız, bir tane kadının ailesinden bir tane de erkeğin ailesinden bir hakem gönderin. ” diyor!
Hakemlik kurumu oluşturuyor. Bir tane kadının ailesinden bir tane de erkeğin ailesinden hakem gönderin.
(4/35) ” Eğer kadın da erkek de kendilerini düzeltmek niyetindeyseler, arayı düzeltmek istiyorlarsa; Allah bu ikisinin arasını uyuşturur. Allah uyuşturur.”
Şimdi aralarının ayrıldığı korkusu olursa; Şunu yapın diyor, Allah-u Teâlâ bize, değil mi? Şahitlerle bu kadının bu erkeği boşadığı ortaya çıkmazsa bizim nereden haberimiz olacak, Müslümanlar olarak? Haberimizin olması için en az iki tane şahidin orada olması lazım. Onlar orada o olayı görür gelirler. Aksi takdirde erkek karısını boşamış olur, kimseye de söylememiş olabilirler, o zaman bu boşama ne oluyor? Geçersiz olur! Geçersiz oluyor. O ilanı şahitler gelir yaparlar. Şahitler gelip de bunların boşandığını söyleyince süre sonunda ayrılacakları için ayrılma korkusu ortaya çıkar mı? Hah! O zaman ne gerekir?
(4/35 ) “Bir tane kadının ailesinden, bir tane erkeğin ailesinden, bir hakem gönderin.” Ailelerden gidiyor ki, rahat konuşabilsinler. O zaman bu hakemleri gönderebilmemiz için boşanmanın şahitlerle tespiti şart.
Bu şahitlik konusu da mezheplerin hiçbirinde yoktur. Bir de şahitlikte kadın erkek farkı da yoktur. Yani bizim, “Doğru Bildiğimiz Yanlışlar” kitabında “Kadınların Şahitliği” başlığını okursanız ; iki erkek bir kadın olmazsa olmaz şart… Pardon iki kadın bir erkek olmazsa olmaz şart değildir. O daha iyidir o kadar. Şahitlikte iki kişi olma şartı vardır. İkisi de kadın olabilir ; ikisi de erkek olabilir ; biri erkek biri kadın olabilir. Orada okuduğunuz zaman görürsünüz ki , bunlar Kur’an-ı Kerim’in hükmüdür ve Peygamberimizin uygulamasıdır.
Bir katılımcı:(Dinleyicinin sorusu , görüşü anlaşılmıyor?)
A.Bayındır : Her konuda öyle… Tabi zina davalarında dört şahit gerekir. Mezhepler zina davasında kadınların şahitliğini kabul etmez. Hiç kabul etmezler. Bir tek Zahiri mezhebi, sekiz kadın şart getirir. Fakat Kur’an-ı Kerim’de çok açık ve net olarak, Nur Suresi altıncı ayetten itibaren bu konuda kadınla erkeğin şahitliğini tamı tamına eşit sayar. Zina davasında yani…Onu oradan okuduğunuz zaman görürsünüz. Bu bir ara cümlesi olarak size söylenmiş olsun.
Evet şimdi tekrar, Bakara 228. Ayete geliyoruz orada Allah-u Teâlâ şöyle diyor :
(2/228) “Boşanmış kadınlar kendi başlarına üç kur beklerler.”
Şimdi burda üç kur ne demek oldu? Üç temizlik süresi demek oldu. Niye? Çünkü âdetli sırada boşayamıyor, o zaten kendi başına. İlişkiye girdiği temizlik süresinde boşayamıyor, çünkü kendi başına olmamış oluyor. Tek boşayabileceği nedir? İlişkiye girmediği temizlik süresi, o birinci kur. İkinci temizlik ikinci kur, üçüncü temizlik üçüncü kur. Kur ne demektir? Kur toplama demektir. Bu süre içerisinde ana rahminde, biliyorsunuz ana rahminin içerisi çocuk için hazırlanır. Bu arada :
Bir, oradaki bütün maddelerin toplanması söz konusu olur. Âdetli sırasında da değişmez bir temizlik meydana gelir. Ondan sonra tekrar, yeniden ana Rahmi’nin içerisi hazırlanır. İşte bu Kara’a toplama manasındadır. Bu toplanma anını ifade ediyor. Ana rahminin içerisindeki o rahmin çocuğa hazır hale geldiği anı ifade ediyor ; Kur… Üç kur beklerler.
Şimdi bu incelikler olmayınca, mesela Hanefi mezhebi şöyle demiştir ; Kur adet hâli demektir. Dolayısıyla “üç adet beklenir” der. Üç adet dediğiniz zaman iki tane temizlik, üç tane adet… Maliki mezhebi başlangıçta Temizlik demiş. Sonra tekrar Adete dönmüş. Bir tek Şafii mezhebi burada üç kur , üç temizliktir diye hüküm vermiştir.
Yani, şimdi ayetler arası ilişkiyi tam kurmadınız mı? Yerine yerleştiremiyorsunuz. Ne yaparsanız yapın. Yani ayeti ayet açıklayacak. Ayeti ayetle açıklamadınız mı, Peygamberimizin sözünü de anlayamıyorsunuz. O zaman Kur’an’la Sünnet irtibatı bozulunca bütün ilişkiler bozuluyor. Bu defa sistem alt-üst oluyor. Hiçbirşeyin bir anlamı kalmıyor.
Sonra şöyle diyor Allah-u Teâlâ :
(2/228)”Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kadınlara haram(?)değildir. “Buradan ne anlarsınız? Şey…” Helal değildir.” Evet…
(2/228 ) ” Kadınlara helal değildir!”
( 2/228) ” Gizlemeleri!”
( 2/228) ” Allah’ın rahimlerinde yarattığını gizlemeleri, kadınlara helal değildir. “
Neyi gizleyebilirler?
Bir Katılımcı: Çocuğu…
A.Bayındır: Çocuğu mu? Hangi kadın çocuğunu babasından gizler? Böyle bir kadın biliyor musunuz? Üç kur dediğine göre, adeti sayma görevini de eşine verdiğine göre ayet, kadın neyi gizleyebilirler? Adet olduğu halde olmadım diyebilir, değil mi? O zaman, erkek de sayıyı sayamaz. Çünkü adeti gören kadın… Bir de dikkat ediyor musunuz? Bu süre içerisinde Allah-u Teâlâ erkeği kadının cinselliği ile ilgilenme zorunda bırakıyor. Bu da bir psikolojik şey ortaya çıkarıyor, bir ortam ortaya çıkarıyor.
Evet! Onun için Allah’ın kadınların Rahmi’nde yarattığı çocuk olmaz. Çocuk zaten gizlenmez ki nasıl gizleyeceksiniz? Hangi kadın babasız çocuğu dünyaya getirmek ister? Böyle şey olur mu?
(2/228 ) ” Eğer Allah ve Ahiret gününe inanıyorlarsa gizlemezler.”
Niye? Çünkü gizlerlerse, o zaman “bekleme süresinde” kaymalar olur. Yani süre bittiği halde bitmemiş olur. O zaman da ya da bitmediği halde bitmiş gibi olur. O zaman da hak yenmesi söz konusu olur.
( 2/228) ” Kocaları,”
(2/228 ) ” Süre içerisinde kadınları kendilerine geri çevirme akkına sahiptirler.”
Bakın bu erkeğin tek taraflı boşamasıdır. Kadının oluru falan yok, burada. Haftaya İnşaalah kadının kocasını nasıl boşayacağını, onunla ilgili ayetleri okuyacağız. Orada da erkeğin oluru aranmaz. Burada kadının oluru aranmaz, orada da erkeğin oluru aranmaz. Çünkü aile iki tarafın birlikte yürüteceği bir şeydir. Tek taraf yürütmek istemiyorsa diğerinin onu zorla sürüklemesinin bir anlamı yok.
(2/228) ” Kadınların kocaları,”
(2/228) ” Hak sahibidir!” Daha çok hak sahibidir, değil. Hak sahibidir! Burada “Daha çok” kelimesi yani her ne kadar İsmi tafdil sigası olsa da, “ehakku” kelimesi “ef’alu” sözü, birçok yerde Sıfat-ı Müşebbehe olarak kullanılmıştır. Mesela; Şeyin Nuh (a.s) ‘ın… Şeyin Lût (a.s)’ın meleklere ilgili olarak gelen halka söylediği söz:
(11/78) ” İşte bak bunlar benim kızlarım. Sizin için temiz olan onlardır.”
Oradaki “atharu” Sıfat-ı Müşebbehe’dır. Bu dille ilgili bir açıklamadır. Arapça bilenleri sadece ilgilendiriyor. Ama önemli bir açıklamadır.
(11/78)” Bunlar sizin için. Sizin için temiz olan bunlardır.”
Ama bu inceliğe riayet etmez mealler. Şöyle mana verirler:
” Bunlar sizin için daha temizdir.” ???
Eh! Onlara “Daha Temiz” dedin mi; O gelenlerin erkeklerle ilişkisini de temiz sayman lazım. Böyle şey olur mu? Onun için, ” ef’alu” sözü, her zaman İsm-i tafdil olmaz. Yerine ve duruma göre anlam vermek lazım. Burada da, İsm-i Tafdil değil, Sıfat-ı Müşebbehe’dır. Yani diyor ki:
(2/228) ” ve buuletuhunne”
Çünkü başka böyle bir durumda, bir başkasının o kadınla birlikteliği söz konusu olamaz ki.
(2/228)” Kocası?”
(2/228)” Kocaları” Diyor! Kocası, daha henüz ayrılmış değil ki. Boşamış ama ayrılmış değil. Bu… Çünkü farklı bir boşama usulü!
(2/228) ” Onları kendilerine çevirme konusunda hak sahibidir.”
Ama bir şarta bağladı. Yani, “-Tamam ben sana döndüm; Vazgeçtim boşamaktan” der. Ama öyle bu o kadar kolay değil
A Bayındır: Okumadım mı, orayı?
Bir Katılımcı: yardımcı hocanın söylediği anlaşılmıyor– 37 dk 13 sn????
A Bayındır: Ha… Tamam!
(2/228)” Kocaları süre içerisinde yani; iddette daha yeni, daha bitmeden, iddet süresi içerisinde eşlerine dönme hakkına sahiptirler. “Ama bir şartla:
(2/228)” Arayı düzeltmek istiyorlarsa …” Niyetleri düzeltmekse dönebilirler. Yoksa kadına eziyet çektirmek için dönemezler.
Peki! Niyetleri iyi olduğunu ne yapmak lazım? “İyi niyetli olduklarını tespit” gerekmez mi, burada?
Onun için bunun da şahitlerle tespiti lazım. Aksi takdir de adam boşar, döner bir daha boşar. Kısa sürede kadını üç talakla boşamaya çalışır. Bu olmaz! Demek ki: “- İyi niyetli değilsin. Kusura bakma geçersizdir.” Dersin.
(2/228)” İyi niyetli olmaları şartıyla eşlerine dönebilirler “diyor, Ayet.
Peki! Mezheplerde durum nedir? Mezheplerde şöyle; Bir adam yanılarak ” – Ben seni dövdüm.” Diyeceğine “- Ben sana döndüm.” Dese… Dönmüş sayılır! Şaka yapsa dönmüş sayılır.
Bakın! Ayetin dediğine bakın… Mezheplere bakın…
Bir Katılımcı: Şakayı ciddiye alıyorlar.
A Bayındır: Şimdi, Peygamberimize mal etikleri bir hadis vardır. Üç şeyin ciddisi de ciddidir; Şakası da ciddidir:
Nikah, Talak ve Rec’adî… İşte bu! Ama bu farklı birşey. Yani siz gerekli şartları oluşturduktan sonra “Ben şaka yapmıştım” derseniz; Dinlenmez demektir bu. Gidiyorsunuz… Bütün şartlar oluşuyor, nikah kıyıyorsunuz. Arkasından ” Ben şaka yaptım” !!??
Eh! Kusura bakma, bu o demektir. Yoksa şakayla “ben şey yaptım” manasında değildir, yani. Onun için erkek karısına dönmek istediği zamanda bir ciddiyet testinden geçmesi gerekiyor. Bunun da şahitlerle tespiti lazım. Çünkü yarın “- Birisi birşey söyler” “- Birisi birşey söyler”… Bu olay mahkemeye düşer. Mahkeme nasıl karar versin? Dolayısıyla… O iki şahit… Nasıl, nikah sırası şey… Boşanmanın başında gerekiyorsa, arada dönmek için de gerekiyor. Peki, bir de sürenin sonunda da hani:
(65/2)” Ya güzellikle tutun ya da güzellikle ayırın.”
Dendiği için o zaman da iki şahit gerekiyor ki, bunların ayrıldığı artık kesinleşmiş olsun. Çünkü artık yeni bir hukuki durum ortaya çıkıyor. Dolayısıyla üç yerde şahit:
Bir… Boşamak istediği zaman şahit bulundurması gerekir.
İki… Süre bitmeden eşine dönmek istiyorsa şahit bulundurması gerekir.
Üç… Süre sonunda eşine dönmek istiyorsa şahit bulundurması gerekir.
Şimdi burada tabi başka şeyler de var, hükümler de var.onları da okuyalım. Hemen sayfayı çevirin. 231. Ayet! Burada biraz daha ayrıntı veriyor. Allah-u Teâlâ diyor ki:
(2/231)”Kadınları boşadınız mı!”
(2/231)” Sürelerinin de sonuna ulaşırlarsa, bekleme sürelerinin sonuna ulaştılar mı“
(2/231)” Güzellikle tutun”
(2/231) ” Ya güzellikle ayırın”
İşte! “Maruf”un içerisinde şahit de vardır. Ha…
(2/231)” Onların haklarına saldırmak için, zarar vermek için tutmayın!”
Şimdi, siz ne kadar şahit bulundurursanız bulundurun, adamın kalbini bilebilir misiniz? Kötü niyetlidir! Bilemezsiniz, yani. Eh! Kadın da o anda, “- Bu adam kötü niyetlidir.” Diyemeyebilir. Çünkü psikolojik olarak devam etmesini istiyordur. Diyor ki, Allah-u Teâlâ:
(2/231)” Onlara zarar vermek için, haklarına saldırmak için tutmayın.” Peki…
(2/231)” Kim böyle birşey yaparsa, kötülüğü kendine yapmış olur. Bunu bilsin.”
(2/231)” Allah’ın ayetlerini oyuna, eğlenceye almayın!”
Bak! Allah bu kuralları koymuş, kendi keyfinize uydurmayın. Ya güzellikle tutarsınız ya da güzellikle ayrılırsınız. Öyle kötülük yapmak için olmaz!
(2/231)” Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Aklınıza getirin.”
(2/231)” Allah’ın size indirdiği kitap ve hikmetle yani, bu Kur’an’la ve bu Kur’an dan çıkarılan hükümler; onlarla size öğüt veriyor.
(2/231)” Allah ‘tan korkun!”
(2/231)” İyi bilin ki Allah herşeyi bilir. ” Cenab-ı Hak’tan hiçbir şeyi gizleyemezsiniz.
Şimdi tekrar 65. Sureye geçelim. 557. Sayfa.
Şimdi burada ben size soru soracağım. Cevabını sizden bekliyorum. Bakalım kaç puan alacaksınız? Fatih sen de puanları tespit et!
Şimdi ayet diyor ki, ” Eşinizi boşadığınız zaman, iddeti içerisinde boşayın! İddetini sayın! Allah’tan korkun! Onları evlerinden çıkarmayın! Onlar da çıkmasınlar! İşte bu Allah’ın koyduğu sınırlardır! Kim Allah’ın sınırlarını aşarsa kötülüğü kendisine yapmış olur. Bilemezsin; Allah belki birşey ortaya çıkaracaktır. Süresinin sonuna ulaştıkları zaman; Ya güzellikle tutun ya güzellikle ayırın!”
Tüm bu sürelerin sonunda, kaç kere , bir insan eşini boşamış olur? Soru bu!
Bir Katılımcı: Bir kere…
A Bayındır: Bir kere… Bir kere…
O zaman demek ki bir insan, eşini, bir iddet süresi dediğimiz; İşte üç kere adet görüp temizlenme süresi… Biraz sonra ayeti okuyacağım; İddet süresinin diğer bölümlerini… Bu süre içerisinde eşini en fazla bir kere boşayabilir. İkinci kez boşayamaz.
Peki! Mezheplerde durum ne? Mezheplerde bir insanın kafası bozuldu;”- Seni üç kere boşadım.” Dedi mi, bitti herşey. Bütün bu süreler sona erdi. Kuran’ın koyduğu tüm sistem çöktü. Onun için ayeti delil getiremiyorlar. Ayeti koysalar kendi sistemleri çökecek.
Şimdi bakın! Mezheplerin yaptığı kötülüğü; Biz burada tarikat ve tasavvufa yükleniyoruz, onların yapması mümkün değildir. Ama millet! Ben bunları yani ben şöyle, ben mezhepleri çok hafif tenkid ediyorum. Kuran’ı Kerim’de hak ettikleri şekilde tenkid etsem, o zaman görün ortalık ne hale gelir. Allah-u Teala’nın gösterdiği kelimeleri burada okusam, bunlarla ilgili verdiği hükümleri… Ortalık yıkılır.
Bir Katılımcı: Şıhlar ne der, o zaman?
A Bayındır: Evet… Allah- u Teala başka birşey söylüyor. Adına İslam Hukuku dediğimiz şey başka birşey söylüyor.
Hanefiler talakı üçe ayırırlar:
Hasen,Ahsen, Sünni… Bir de dördüncüsü vardır; Bıdrî..
Şimdi Hasen; Her birşeyde, her bir kurda, eşini bir kere boşamak, güzel boşamak… Gerçi Hasen ile Sünnî aynı üç bölüme ayrılıyor. Yani, sen diyor, kitap ve sünnete uygun olarak boşarsan; O hangi kitap, hangi sünnetse… Onu da anlamak zaten mümkün değil. O batıl dedikleri hadise göre, o… Diyor ki:
Bir; Eşini adetliyken boşamazsın. Temizlik süresinde, her bir temizlikte bir kere boşarsın, üçüncü temizlikten sonra biter. Bir daha geri dönme imkanı olmaz. Bu, sünnete uygun boşamakmış??? Bu ne biçim sünnet ki, Allah-u Teala’nın şu ayette söylediğini gerçekleştiremiyorsun:
(2/231)” Sürelerinin sonuna vardıkları zaman, güzellikle tutun. Güzellikle ayrılın.”
Süre sonuna geldiğin zaman tutma imkanı yok ki! Bütün boşama haklarını kullanmış oluyorsun. Bu nasıl sünnet oluyor? Bu nasıl sünnet oluyor?
Ahsen dedikleri talak vardır. İşte o, Allah’ın emrettiği tek talak çeşididir. İlişkiye girmediğin temizlik süresinde bir kere boşar, süre sonuna kadar boşamazsın. Bir tek o… İşte Kuran’a uyan o…
Bıdrî dedikleri, yani bid’at… Ne demek bid’at? Kuran’da sünnette yok da… Yok ama geçerli. Hani bidatlar delaletti. “Küllü bidatın delale” Hani sapıklıktı, hani yoldan çıkmaktı… Bid’at bidî talaka da; adetliyken boşamak… Bidattır ama geçerlidir. İlişkiye girdiği temizlik süresi içerisinde boşamak; Bidattır ama geçerlidir. Bir anda, birden fazla boşamak; Bidattır ama geçerlidir.
Şimdi bakın! Kuran’ı Kerim’e göre bunların hiçbir anlamı yok. Bir insan karısını, bu üç ay süresi içerisinde; İsterse yüzbin kere boşadım desin… Bir kereden fazla olmaz. Ama İslam Alemi, İslam Hukuku diye bunu uygulamıyor. İlginç olanı da özel bir Suresi var; TALAK SURESİ
Adı Talak Suresi… Adı… Ya! Siz, bir kitabı açtığınız zaman bir bölüme bakıyorsanız, ana başlıktan bakarsınız. Değil mi? İşte ana başlık, Talak! Dört mezhebin dördünde de bu TALAK SURESİ yoktur. Yani şu manada yoktur; Sistemlerini buna göre kurmamışlardır.
Bir Katılımcı: Sebep nedir?
A Bayındır: Ahirette hesap yerinde rastlarsanız, sorarsınız? Cennete gideceklerini hiç zannetmiyorum da… Hesap yerinde rastlarsanız sorarsınız. Ben ne bileyim, sebep ne yani? İşte ortada sebep…
Evet… Şimdi dördüncü ayeti okuyalım; İddet süreleri ne demektir? Burada diyor ki, ayette Allah- u Teâlâ….
Orayı okumayalım. Vakit daralmış. Bir ara verelim. Onu da haftaya… Nasıl olsa talaka devam edeceğiz. Haftaya İnşaalah okuruz!