Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi

6 Eylül 2005 tarihinde yayınlandı. görüntülenme Kur'an Sohbetleri

Bugün 6 eylül 2005 Hadid Suresine başlıyoruz. Kur’an-ı Kerim’in elli yedinci suresi. Surelerin başında biliyorsunuz besmele var. Bizde her defasında onun anlamıyla ilgili kısa bir konuşma yapıyorduk.

Bismillahirrahmanirrahim

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

Rahman ve Rahim her ikisi de rahmet kökünden türemiş kelimelerdir. Rahmet; insanlar için ‘acıma’, Allah-u Teâlâ için de ‘ikram’ olarak adlandırılır. Çünkü eğer acıdığınız birisine yardım yapma imkânınız var da yamıyorsanız, o zaman acımış olmazsınız. Acıyorsan yardım yap’ dersiniz. Allah-u Teâlâ’nın her şeye gücü yetiyorsa ki yetiyor şüphesiz, o zaman merhamet ettiği kişiye ikramda bulunur, bizimle onun arasındaki fark odur. Biz çoğu zaman acırız bir yapamayız ama Allah-u Teâlâ’nın her şeye imkânı olduğu için ikramda bulunur.

Yalnız burada bazen Allah’ın ikramı bizim anladığımız manada ikram olmayabilir. Mesela bir ayet-i kerime de Allah-u Teâlâ diyor ki;

Kutibe aleykumul kitalu ve huve kurhul lekum, ve asa en tekrahu şey’ev ve huve hayrul lekum, ve asa en tuhibbu şey’ev ve huve şerrul lekum, vallahu ya’lemu ve entum la ta’lemûn.

Savaş size yazıldı(farz kılındı), ama o sizin hoşunuza gitmez(sizin için hoş olmayan bir şeydir savaş). Belki siz bir şeyden hoşlanmayabilirsiniz ama o sizin için hayırlı olabilir. Bazen de bir şeyi seversiniz o sizin aleyhinize olabilir. Allah bilir, siz bilemezsiniz. (Bakara, 2/216)

Onun için, mesela bir çocuğu sabahleyin tatlı uykusundan uyandırıp, koltuğuna bir çanta sıkıştıracaksınız, elinden tutup ‘haydi oğlum okula’ ya da ‘kızım hadi okula’ dediğiniz zaman o çocuğa sorsanız ona en büyük kötülüğü yapıyorsunuz, ama aslında ona büyük iyilik yapıyorsunuz. Aynı şekilde bazı şeyler bizim için çok kötü gibi gözükebilir, o aslında çok hayırlıdır, biz farkına varmayız. Ondan dolayı kendimize düşen bütün görevleri yaptıktan sonra, kendi eksiğimiz olmadan eğer herhangi bir sıkıntının içerisine giriyorsak mutlaka bizim hayrımızadır. Ama yaptığımız bir yanlışlıktan dolayı Allah-u Teâlâ bize ceza veriyorsa onu da hak etmişizdir. Aslında o ceza da hayrımızadır, belki uyanmamıza sebep olur.

Allah-u Teâlâ’nın ikramı var. Hz. Ömer’in bir sözü çok hoşuma gidiyor, diyor ki; “Allah-u Teâlâ bizi sıkıntılarla denedi başarılı olduk, ama ikramla denedi kaybettik”.

Bir ayet-i kerimede de Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor:

Fe emmel insânu izâ mebtelâhu rabbuhu fe ekremehu ve na’amehu

“Allah insanı ikrah/yıpratıcı bir imtihandan geçirir de ona ikramda bulunursa” (Fecr, 89/15)

Bakın ikramı, yıpratıcı imtihan olarak belirtiyor. Çünkü bakın yemek yediğiniz zaman biraz fazla yerseniz vücudunuzda bir sürü rahatsızlıklar ortaya çıkarır. Yani nimetleri de ölçülü bir şekilde kullanmak kolay değildir. Bazı günahlar var ki parasız işlenmez, bazıları da az parayla işlenmez. Şimdi, elimize o imkânlar geçtiği zaman da günah işleme imkânlarınız da çok genişliyor. E ona karşı kendini tutmak kolay değil.

Bazen de insan kendi arzusu doğrultusunda hareket eder, şeytanın da desteğiyle yanlış davranışları güzel sayabilir. İşte yani nimetler de insanlar için bir ibtiladır, yıpratıcı bir imtihandır.

Fe emmel insânu izâ mebtelâhu rabbuhu fe ekremehu ve na’amehu fe yekûlu rabbî ekremen(ekremeni).

“Allah ona ikramda bulunur, nimetlendirirse on, ‘Rabbim bana ikramda bulundu’ der.” (Fecr, 89/15)

Ve emmâ izâ mebtelâhu fe kadere aleyhi rızkahu

Gene Cenab-ı Hakk gene onu böyle yıpratıcı bir imtihandan geçirse de rızkını ölçülü olarak verse (dağatsa ona) (Fecr, 89/16)

Yani şimdi, şey söyleniyor işte sabit gelirliler, dar gelirliler ve diğerleri. Dar gelirli, Sabit ve fe kadere aleyhi

fe yekûlu rabbî ehânen

“o zaman da ‘Allah artık yüzüme bakmıyor (beni Allah alçalttı)’ der” (Fecr, 89/16)

Şimdi buradan sonuçta, gerçi bu ayetin devamında o rızkın daralması bir ceza olarak gösteriliyor:

Kellâ bel lâ tukrimûnel yetîm, Ve lâ tehâddûne alâ taâmil miskîn

“Siz hayır! Yetime ikramda bulunmuyorsunuz, çaresiz kalmış kişinin doyurulması için birbirinizi teşvik etmiyorsunuz” (Fecr, 89/17-18)

Diye bu darlığın sebepleri anlatılıyor ayet-i kerime de.

Şimdi sonuç olarak ister ceza olarak olsun, ister Allah-u Teâlâ’nın bizi daha iyi bir konuma getirmek için imtihan etmesi şeklinde olsun her ne olursa olsun çektiğimiz sıkıntılar da bizim lehimizedir. Allah’ın verdiği imkânlar da lehimizedir, ama o ikramları da israf etmez, sıkıntılardan dolayı da isyan etmezsek, imtihanı kazanmış oluruz.

İşte Allah-u Teâlâ Rahman ve Rahimdir. “Rahman” kelimesi yalnız Allah’a mahsus bir kelimedir. Allah’tan başka hiçbir varlık için kullanılmaz. “Rahim” kelimesi insanlar için de kullanılır, Allah-u Teâlâ için de kullanılır. Yani mahlûklar için de kullanılır. O zaman öyle bir anlam vermek lazım ki kelimelerin ifade ettiği manayı içersin. Ondan dolayı biz rahman’a “iyiliği sonsuz”, Rahim’e de “İkramı bol” diye anlam verdik.

“Bismillâhirrahmânirrahîm”

“İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla.”

Çünkü iyiliğin sonsuz olması yalnız Allah’a mahsus bir olaydır, herkesin yapacağı iyiliğin bir sınırı vardır, çünkü gücü sınırlıdır. Sınırsız güce sahip olan yalnız Allah-u Teâlâ’dır. İkramı bol kelimesi de insanlar için de kullanılır.

“İyiliği sonsuz, ikramı bol Allah’ın adıyla.”

Zannediyorum bu anlam besmelenin tam anlamı olur. Bana öyle geliyor, bilmiyorum hocam ne der bana öyle geliyor.

Mevlüt GÜNGÖR: Şimdi tabi, sınırsız deyince bu manada ahirette kesilecek ya, Allah’ın nimetleri kafirlerden. O bakımdan Rahim, ahirette müminlere ait, Rahman’da mümin kâfir herkese bu anlamda

Abdülaziz BAYINDIR: Tabi o şekilde mana veriliyor, deniyor ki; “Rahman dünyada mümini, kâfiri, işte hayvanı, bütün varlıkları yediren, doyuran, her an besleyen, büyüten ve ikramında şey yapan, Rahim de ahirette…” Fakat bana bu mana pek tatminkâr gelmiyor.

Mevlüt GÜNGÖR: Sınırsız da şey olmuyor, o da tatmin.. Orada da bir sınır var kesilecek

Abdülaziz BAYINDIR: Hayır, Allah’ın iyiliğinin sonsuz olması herkese iyilik yapacağı manasına gelmez ki! İyiliği sonsuzdur ama o iyiliği hak edene yapar. Şimdi, yağmur bazı bölgelerde metrekareye şu kadar kilo yağmur yağdı deniyor, e orada taş varsa isterse tonlarca yağsın ne olacak. Toprak olacak ki ondan istifade etsin.

Hadid Suresine başlıyoruz, bu sure Kur’an-ı Kerim’in 57. suresi ve 29 ayet. Bendeki Kur’an’da Medeni olarak yazıyor, sizdekilerde ne yazıyor? Hepsi Medeni diye mi yazıyor? Yani Mekke’de indiğine dair de görüşler var ama Medeni oluşu tercih ediliyor.

Salondan Bir kişi: Elmalılı Mekki diyor.

Abdülaziz BAYINDIR: Öyle mi demiş Elmalılı? Ha Mekke iyi tamam işte hiç olmazsa bir tane fark olsun. Elmalılı Mekke’de indiğini söylemiş.

 

Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard,

“Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah için tesbihte bulunurlar.” (Hadid, 57/1)

Şimdi tesbih kelimesini kullandığımız zaman Türkçede o bildiğimiz tesbih aletini alış şöyle çekmek gibi anlaşılır. O da tabi bir çeşit tesbihtir. Cenab-ı Hakk’ın noksansız olduğunu ifade etmiş oluyorsun. Allahuekber diyorsun, ‘Allah her şeyden daha büyüktür’ diyorsun, işte Elhamdulillah diyorsun ‘Allah neyi yaparsa en güzelini yapar’ demiş oluyorsun, Subhanallah biliyorsunuz zaten bir tesbih.

Şimdi Sebbeha; ‘bir şeyin suyun üzerinde ya da gökyüzünde kolaylıkla akıp gitmesi’ anlamına geliyor, yani esas kök anlamı itibariyle. Cenab-ı Hakk’ka karşı kullanıldığı zaman da, iki manası var. bir; ‘Allah’ı yanlış sıfatlardan yani O’na uygun olmayan özelliklerden uzak kabul etmek’, yani o şeyin hızla akıp gitmesi gibi gökte ve suyun üzerinde, Cenab-ı Hakk’ı hızlı bir şekilde bütün olumsuz sıfatlardan uzaklaştırma manasında olduğu gibi, hızlı bir şekilde Allah’ın emrine uyma anlamında da kullanılıyor. Dolayısıyla işte hem dua manasına hem ibadet manasına.. Ama yani ‘isteyerek hızlı bir şekilde Cenab-ı Hakk’ın emrine uyma’ anlamına geliyor.

“Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah için tesbih eder” (Hadid, 57/1) yani Allah’ın emrine uyar.

Kainat içerisinde Allah’ın emrine uymayan iki tane varlık var, insan ve cin. Yani isterse uymayabiliyor. Ama mesela insanı ele alalım, insanların bir zorunlu davranışları vardır. O zorunlu davranışlarda tamı tamına Allah’ın emrine uyarlar. Yani Allah’ın koyduğu kurallara uyarlar. Nefes almamız gerekiyor, yemek yememiz gerekiyor, su içmemiz gerekiyor, vücudumuzun hücrelerinin, dolaşım sisteminin, kan dolaşımının, sindirim sisteminin falan çalışması, işte uyumamız, uyanmamız, hareket etmemiz Allah’ın koyduğu kurallara uygun. Aksi takdirde yaşayamayız zaten.

İnsanlar iradi hareketlerde Cenab-ı Hakk’a karşı isyan ederler. İşte cinlerden de bu var mesela şeytan Allah-u Teâlâ’ya Âdem (a.s.)’a secde konusunda baş kaldırmıştı, ama diğer konularda uymuştu. Bugünde bakarsınız ki birçok konular insanlar Cenab-ı Hakk’a itaat eder ama bazı konularda ‘e buraya kadar burada senin payın başka benim payım başka, sen öyle diyorsan bende böyle diyorum’ diyerek Allah’a baş kaldırır ve kâfir olur. Yani kâfirlerde de bir zorunlu kulluk vardır. Bu zorunluluğu bütün mümin kâfir herkes zaten yapıyor. Gönüllü kulluk konusunda insanlar ikiye ayrılıyor, müminler Allah’ın her dediğini doğru kabul ediyor. Mesela günah da işlese yaptığının günah olduğunu kabul etmek o konuda Allah’ın koyduğu kuralın geçerli olduğunu kabul etmektir. Mesela Âdem (a.s.) da Allah’ın emrini yerine getirmedi, şeytan da getirmedi. Ama Allah iblis’e ‘Âdem’e secde et’ diye emretti etmedi, Âdem (a.s.)’a ‘şu ağaçtan yeme’ dedi yedi. Ama iblis kendini haklı kabul etti, kendi haklıysa Allah-u Teâlâ’nın verdiği emir haksız oluyor. Âdem (a.s.) kendini haksız kabul etti, yani ‘Ya Rabbi senin emrin doğrudur’ dedi. Kendini haksız kabul etmek de bir çeşit ibadettir. Yani Allah’ın o emrinin doğru olduğunu kabul etmiş oluyorsunuz, dolayısıyla tevbe edince de Cenab-ı Hakk hem sizi o günahtan arındırıyor, hem de o günahı sevaba da çeviriyor. Faka siz o günahı işlememiş olsanız on sevap alırsınız en azından işte o zaman da bir sevap alabiliyorsunuz. Tevbe edeceksiniz, tevbe etmek kolay değil, işte sigara içen bir kişinin sigarayı bırakması nasıl zorsa günahkâr olan bir adamın günahı bırakması o kadar zordur. Çünkü bir müddet sonra vücut o günaha alışıyor. Vücutta yeni ir tabiat oluyor. Artık ondan zevk almaya başlıyor. Başlangıçta rahatsız olduğu şeyden. Oldukça zor bir şey. Yani Allah rızası için o yollardan geçince Allah ayrıca da bir ödül vermiş oluyor.

Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti vel ard, ve huvel azîzul hakîm.

“Göklerde ne var yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder(Allah’a boyun eğer). Allah güçlüdür ve doğru karar verir.” (Hadid, 57/1)

Bu “hakîm” şeyinden hüküm mastarı yapar yani hüküm kökünden kaynaklanıyor. Hâkim, yani bizim bildiğimiz hakim var, hakimin karşısına iki kişi gelir aralarında anlaşmazlık olan iki kişi, eğer hakim iyi bir hakimse konuyu iyi kavramışsa aralarında doğru karar verir, sen haklısın sen haksızsın. O doğru olarak verdiği kararın adı “hikmet” olur. Gerçeğe isabet ettirilen şey. Allah’ın bütün kararları doğru olduğu için ‘Allah hâkim’dir. Yani bütün her şeyi yerli yerindedir, gerçeğe uygundur. Azizdir, yani güçlüdür, işini yarım bırakmaz. Biz birçok şeyi yapmaya karar veririz ama yarım kalır. Allah-u Teâlâ için öyle bir şey söz konusu değil.

Lehu mulkus semâvâti vel ard,

“Göklerin ve yerin mülkü Allah’a aittir.”(Hadid, 57/2)

Mülk dediğimiz zaman Türkçemizde işte ‘bu benim mülküm’ deriz yani ben bunun sahibiyim anlamına gelir. Şimdi mülküm dediğin zaman, e ben bir şeyin sahibiysen ben onu istersem satarım değil mi? istersem hiç kullanmam. Yani onun üzerine tasarruf yetkim var, istediğim gibi hareket ederim. Şimdi göklerin ve yerin mülkü Allah’ın emrinde olduğu için Allah istediği gibi tasarruf eder, hepimizin sahibidir. Rabbul Alemin’dir. İşte bu tasarruf yetkisine sahip olana da melik diyoruz, malik diyoruz. İşte melik kelimesi kral diye, sultan diye Türkçemizde kullanılır. Göklerin ve yerin hâkimiyeti Allah-u Teâlâ’nındır, Allah hepsinin hem sahibidir hem yöneticidir hem yaratıcısıdır, hem öldürendir. Zaten ayette şey yapacak,

yuhyî ve yumît(yumîtu), ve huve alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).

“Hayatı veren O’dur, verdiği canı geri alan da O’dur. Allah her şeye kadirdir” (Hadid, 57/2)

Yani Allah’ın gücünün yetmediği hiçbir şey yoktur. Zaten yaratan O, yaşatan O, hepsi bütün yetkiler O’nun elinde.

Huvel evvelu

“Evvel O’dur” (Hadid, 57/3)

Hiçbir şey yokken O vardı

vel âhiru

Ahir O’dur (Hadid, 57/3)

Her şey yok olsa o asla yok olmaz,

vez zâhiru

Allah Zahirdir(Hadid, 57/3)

Yani Allah’ın varlığını gücünü kudretini siz her şeyle müşahede edebilirsiniz, herkes kendine göre Allah’ın varlığını gücünü, kudretini ispat edeceği bir şeye sahiptir. Çok açıktır, her yerde O’nun varlığının eserini görebilirsiniz,

vel bâtınu,

“aynı zamanda da Batındır”(Hadid, 57/3)

Kendisini göremezsiniz, elinizle dokunamazsınız. Yani şeyde hani Musa (a.s.) ne demişti Cenab-ı Hakk’a;

Rabbi erinî enzur ileyk(ileyke),

“Ya Rabbi bana görün de ben de sana bakayım.” (Araf, 7/143)

Allah-u Teâlâ ne dedi:

kâle len terânî

“sen beni göremeyeceksin” (Araf, 7/143)

Dedi. Evet, “beni göremeyeceksin” yani o yönüyle batın, ama bütün etkileri yönünde zahir.

Şimdi, şöyle düşünün yani şu kâinat o sonsuzluk içerisinde küçücük bir şeydir. Tüm sonsuzluğa hâkim olan Allah-u Teâlâ’yı siz küçücük yerden nasıl göreceksiniz? Ancak onun etkisini görürsünüz.

ve huve bi kulli şey’in alîm.

“O her şeyi bilir” (Hadid, 57/3)

Şimdi Allah-u Teâlâ’nın varlığı her tarafta zahir olduğu için, her insan bunu bizzat gözüyle görmüş gibi kabul ettiği için, Allah’a inancımızı ifade ederken Eşhedü deriz. ‘Ben şahidim ki’. İnsan gözüyle görmediği şey konusunda Eşhedü diyemez, ben şahidim diyemez. Her insan Allah’ın varlığını gözüyle görmüş gibi kavrar. Ondan dolayı eşhedü deriz. Peygamberler Allah’ın varlığını ispata hiç uğraşmamışlardır. Eğer öyle olsaydı ‘şu peygamberin dediğine göre Allah’ın var olduğuna şahitlik ediyorum ya da Allah’ın var olduğunu söylüyorum’ demek gerekirdi. Her insanın kendi müşahedesiyle tespit ettiği bir şeydir Allah’ın varlığı. Herkes eşhedü der.

La ilahe illallah, deniyor. Allah’tan başka ilah yok. Şimdi, Allah’ın varlığına sayısız deliller var ama Allah’tan başkasının ilahlığına dair bir tek delil yok, o insanların hayallerinde uydurdukları şeyler. Peygambere de insan eşhedü diyerek şahitlik yapıyor, o eşhedü diyerek şahitlik yapmamızın sebebi neydi, biz mesela peygamberimizi görmedik, onu belgesini gördük. Yani ‘ben Allah’ın elçisiyim’ diyor. İşte birisi televizyonda hep görüyorsunuz işte ‘falan ülkenin büyükelçisi cumhurbaşkanına güven mektubunu sundu’ deniyor. O güven mektubu olmasa Türkiye’de göreve başlayamaz. Çünkü o mektupla bu şahsın o ülkenin elçisi olduğu kesinleşmiş oluyor. E birisi geliyor diyor ki ‘ben Allah’ın sana gönderdiği elçiyim’ diyor. O zaman Allah’ın bana gönderdiği güven mektubunu sunması lazım. Benim çünkü güvenmem lazım.

Daha önce anlatmıştım, İstanbul müftülüğünde oturuyoruz, rahmetli Timurtaş UÇAR var, Ahmet VANLIOĞLU var, üçümüz. Timurtaş hoca, bir tek Ahmet hocanın masasında bir telefon vardı, o zaman telefon şimdiki gibi çok değil, Timurtaş hoca Ahmet hocanın masasına geldi orada telefonla bir yere telefon edecek konuşacak, o sırada içeriye bir adam girdi, iri yarı birisi. Hemen geldi Timurtaş hocanın masasına oturdu, gayet de heybetli bir şekilde;

“Beyler ben peygamberim” dedi.

Ahmet VANLIOĞLU da çok nazik bir şekilde

Aaa çok memnun oldum hoş geldiniz” dedi.

“bu insanlar yoldan çıkmış, kimse benim peygamberliğime inanmıyor” dedi. “bana bir belge verin, bir de basın toplantısı düzenleyin, yoksa bu milletin başına büyük felaket gelecek”

Ahmet VANLIOĞLU dedi ki:

Hay hay tabii. Siz kimin peygamberiydiniz” dedi

“Allah’ın”

“haa! Bir yanlışlık oldu biz bizim görevlendirdiklerimize belge veriyoruz” dedi. “Allah’ın görevlendirdiğine belge verme yetkimiz yok, sen git o belgeyi ondan al” dedi.

Adam: “doğru söylüyorsun yaa” dedi ve kalktı gitti. Meğer Bakırköy’den kaçmış.

Öyle bize her hafta bir iki tane gelirdi.

Şimdi, birisi çıkıyor ‘ben Allah’ın peygamberiyim’ diyor. Tabi ki ben belge isteyeceğim, o belgeyi görmeden Allah’ın peygamberi olduğunu nereden bileceğim. O belge öyle bir belge olmalı ki Allah’tan başkası onu düzenleyememeli. Mesela şimdi bir adam çıkıyor neyse artık onunla ilgili vasıf söylemeyeyim de, diyor ki, ‘benin fotoğrafımın etrafında bir hale var’ diyor ‘ben Allah’ın elçisiyim o da benim şeyimdir’ diyor. E fotoğrafın yanda ışık halesi yapmak basit bir iş, onu herkes yapar. Şimdi, öyle bir şey yapacaksınız ki insanlar öyle bir şeyi yapamamalı. Ondan dolayı onun adına da mucize deniyor. Mucize olunca da haa! Demek ki sen Allah’ın elçisisin. Bu konuda kesin bir kanaat hâsıl oluyor, o zaman eşhedü diyebiliyorsunuz. İşte peygamberimizin elçilik belgesi de Kur’an-ı Kerim, elimizde var, bunu okuyoruz, haa bu bir insan eseri değil. O zaman onu bize getiren mutlaka Allah’ın elçisidir kanaatine vardıktan sonra eşhedü diyoruz. ‘Ve eşhedüenne muhammeden abduhu ve resuluh’ diyoruz. Eşhedü, artık benim bir kendi kanaatim oluyor, artık hocamın dediğine göre, falanın dediğine göre, filanın dediğine göre değil. Artık ben kesin kanaat sahibiyim eşhedü. İşte tahkiki iman. Onun için birinci tekil şahıs kullanılır eşhedü denir, imanı belirtmek için. Falandan öğrendiğime göre denmez. Falan sana yol gösterir ama kanaat senin kanaatin olacak.

Huvellezî halakas semâvâti vel ardafisitteti eyyâmin

“O gökleri ve yeri yaratmış olandır(Gökleri ve yeri yaratan O’dur.) altı günde”(Hadid, 57/4)

Şimdi bir gün diye dünyanın kendi çevresinde bir kere dönüşüne diyoruz di mi, peki dünyanın olmadığı zaman gün neye göre belirlenecek? Mesela, Mars günü ne kadar ya da falan yerdeki bir gezegenin günü ne kadar sürüyor? Dolayısıyla bu gün, bu Allah-u Teâlâ’nın gökleri ve yeri yarattığı gün, tabi bizim anladığımız manada yirmi dört saat olmaz. Ne olur, onu Allah bilir.

Huvellezî halakas semâvâti vel ardafisitteti eyyâmin

“Gökleri ve yeri Allah altı günde yaratmıştır” Hadid, 57/4)

Şimdi gökleri ve yeri diye ayırdığına göre, demek ki yer gök cismi sayılmıyor Cenab-ı Hakk’ı kitabında. Bu yer ayrı ve gökler ayrı. Zaten tüm şey de ona göre. Yeri iki günde yarattığını söylüyor Allah-u Teâlâ dört günde de yiyeceklerini “ve kaddere fîhâ akvâtehâ fî erbeati eyyâm” (Fussilet, 41/10) yani o altı günün tamamında yerde oluşum devam ediyor, o altı günün iki gününde gökler ve yerler yaratılıyor. O zaman demek ki yerin yaratılışı son derece önemli. Ondan dolayı mesela Âdem (a.s.)’a diyor ki;

“fîhâ tahyevne ve fîhâ temûtûne ve minhâ tuhrecûn”

“siz bu yeryüzünde yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, bir kere daha yerden çıkarılacaksınız”(Araf 7/25)

İşte, şeyde kıyamet olaylarında gök cisimlerinde;

“İzessemaunfetarat.” Gök yarılıyor,  “ve izelkevakibun teserat.” “yıldızlar dağılıyor”, ama yerde ne oluyorVe izelbiharu fuccirat” sadece denizlerin aradaki araları açılıyor, yada denizlerin altından bir kaynama oluyor, “Ve izelkuburu bu’sirat” “kabirdekiler dışarı çıkarıldığı zaman” (İnfitar 82/1-5)

Yani dünya gene, yeniden oluşumda da dünya yerinde kalıyor. O zaman burada birde faklı bir yaklaşım. Bizim astronomi âlimleri konuya Kur’an-ı Kerim’e göre yaklaşmalılar, başkalarının söylediklerine göre değil.

summestevâ alel arş

“Sonra Allah arşa kurulmuştur.” (Hadid, 57/4)

Şimdi, “arşa oturdu”. ‘Arş’ dediğimiz şey yani Allah-u Teâlâ insanlara da topraktaki dille konuşur. Çünkü ne diyor:

Ve ma erselna mir rasulin illa bi lisani kavmihi  li yubeyyine lehum

“gönderdiğimiz her peygamberi kendi kavminin diliyle göndeririz. (insanların kendi aralarında konuştuğu dille) ki onlara anlatabilsin” (İbrahim, 14/4)

Aynı dili konuşmadığınız kişiye neyi anlatabilirsiniz? Şimdi, o kavmin dilinde arş, kralın tahtıdır. İşte bugün tat dediğimiz şey. Oturduğu yere “kürsi” denir, bir de onun üzerinde bir örtü olduğu zaman onun adına “arş” denir. Şimdi, bunu Kur’an-ı Kerim’de iki ayette de Allah bize bildiriyor, hatta daha fazla ayet. Yusuf (a.s.) suresinde babasını, annesini arşa aldı değil mi, var, ondan sonra Yusuf (a.s.)a secdeye kapandılar var, Belkıs’ın arşını, Belkıs’ın işte şöyle bir arşı var diye Hüdhüd haber veriyor, Süleyman (a.s.) da onun arşını kim bana getirir diyor;

eyyukum ye’tini bi arşiha kable ey ye’tuni muslimîn

“onlar bize teslim olup gelmeden önce kim onun arşını getirir” (Neml, 27/38)

Diyor. Şimdi, bu arş, saltanat koltuğu. Şimdi biz Türkçemizde diyoruz ki mesela bugün diyoruz ki ‘cumhurbaşkanlığı koltuğunda Ahmet Necdet SEZER oturuyor.’ Bunu söylediğiniz zaman hangi Türk şuan benim oturduğum gibi oturmacı kasteder? Böyle bir şey anlayan var mı? Ta da hangi Türk şöyle bir koltuğu sandalyeyi anlar? Yani o makamı o işgal ediyor demektir. Ömründe hiç Çankaya Köşküne uğramasa da evinde işlerini yürütse gene o koltuğu kim işgal eder, gene cumhurbaşkanı işgal eder. Başbakanlık koltuğuna Recep Tayyib ERDOĞAN oturuyor. Hiç başbakanlık konutuna uğramasa da gene o koltukta oturan odur. Yani ondan maksat o hâkimiyetin sahibi odur. Yani sokakta konuşulan dil bu. Öyleyse arşın üzerine hâkimiyet kuran yani göklerin ve yerin yönetimini elinde bulunduran Allah-u Teâlâ’dır.

Peki, bu arş, arş şimdi, şöyle bir şey yani, bir oturulan bir koltuk, birde onun üstünde bir örtü, ikisine birden arş deniyor. Oturulan koltuğa da “kürsi” deniyor, sandalye. Mesela şeyde Süleyman (a.s.)’la ilgili neydi, mesela

ve elkaynâ alâ kursiyyihî ceseden summe enâb

Süleyman ((a.s.).)’ın

“oturduğu kürsisinin üzerine bir ceset attık”  (Sad, 38/34)

diyor ayeti kerimede. Cenab-ı Hakk’ın kürsisiyle alakalı;

vesia kursiyyuhus semâvâti vel ard

“Allah’ın kürsüsü gökleri ve yeri içine alır” (Bakara, 2/255)

Gökleri de yeri de içine alıyor kürsisi, tamamını kuşatıyor. O zaman arş, zaten o kürsiyle birlikte kabul ediliyor, o zaman Allah’ın arşı, öbür ayeti okuyalım:

estevâ alel arş

“arşın üzerine kuruldu” (Hadid, 57/4)

Dendiği zaman göklerin ve yerin hâkimiyetini kendi eline aldı demektir, bunun anlamı budur. Yani sokaktaki dil bu. Şimdi daha sonra, efendim “istiva” nedir, “kürsi” nedir bilmem nedir diye iyi Arapça bilmeyenler işin içerisine girince bir sürü dedikodular ortaya çıkmış.

Salondan Bir Kişi: Şey var hocam, “ve kâne arşuhu alel mâ”(Hud, 11/7) …………..(anlaşılmıyor)

Abdülaziz BAYINDIR: Şimdi “ve kâne arşuhu alel mâ”(Hud, 11/7) üzerinde düşünmediğim bir soruyu sordun. Hocam siz cevaplandırın ama ben şimdi aklıma gelenleri söyleyeyim, bu soru üzerinde düşünmemiştim de, ama şu anda aklıma gelenleri söyleyeyim. Nasıl olsa burada bir tefsir profesörü hocamız var Mevlüt GÜNGÖR hoca. Şimdi,

ve cealnâ minel mâi kulle şey’in hayy

“her canlıyı sudan yarattık” (Enbiya, 21/30)

Diyor Allah-u Teâlâ. Şimdi,

ve kâne arşuhu alel mâ

“Allah hâkimiyetini su üzerine kurmuştur” (Hud, 11/7)

Dediği zaman, o zamanda yani bu canlılardır kendi başına hareket edebilecek durumda olanlar. Mesela bugün Allah’a isyan edebilecek dersin başında söyledik iki varlık var insanlar ve cinler. Onun dışındakilerin ne çevreyi bozma imkânları var, ne yanlış yapma imkânları, neyse o. Allah’ın verdiği programa göre hareket ediyorlar. Ama bu insanlara da cinler de Allah’ın hâkimiyetinin dışına çıkma imkânına sahip değillerdir. Çünkü Allah’ın değdiği zaman dünyaya geliyorlar, Allah’ın dediği zaman dünyadan ayrılıyorlar ve Allah’ın verdiği imkânları kullanıyorlar. Yani gene de asıl hâkimiyet Allah-u Teâlâ’nın elinde, yani şimdi şu anda bu kadar cevap veriyorum. Hocam siz bir şey söyleyecek misiniz?

Mevlüt GÜNGÖR: Çok güzel, ayeti ayetle tefsir ettiniz. Bu yaratılışta bir devre, yani o sırada demek ki bir su var sadece, daha sonra…

Abdülaziz BAYINDIR:  O ayetin başında, tabi şey yapmak lazım

Mevlüt GÜNGÖR: ve kâne diyor

Abdülaziz BAYINDIR: Ayetin başını da, bağlantılarını da falan şey yapmak lazım. şimdi şu anda ….(anlaşılmıyor dk 39,21)

Peki şimdi devam edeyim.

ya’lemu ma yelicu filardi ve ma yahrucu minha ve ma yenzilu minessemai ve ma ya’rucu fiha,

“Yerin içerisine ne giriyor Allah onu bilir, yerden ne çıkıyor onu da bilir, gökten inen ne (Allah onu biliyor) ve gökte ne yükseliyor (Allah onu da bilir).” (Hadid, 57/4)

Şimdi, burada dört şey var. Benim şimdi tefsirlerden aklımda kaldığı kadarıyla, işte yağmur gökten yağar, yere ölüler girer ya da işte tohum toprağa karışır, bitkiler biter ya da işte yerden sular çıkar, buharlaşmayla gökyüzüne yükselir gibi şey yapıyoruz ama başka şeyler de olması gerekiyor. Mesela bu surede ancak uzmanlarının üzerinde düşünerek cevaplandırabileceğini düşündüğüm bir ayet var mesela. Bu sureye adını veren kelime orada geçiyor;

ve enzelnel hadîde

“Demiri indirdik” (Hadid, 57/25)

Acaba bu madenlerin oluşumu işte gökyüzünden yağan bir kısım tozlar falan mı diyorlar, onların yeryüzünde bazı maddelerle birleşmesinden mi oluyor? En azından demirin oluşumu böyle mi oluyor? Orada da indirme kelimesinden bahsediyor Allah-u Teâlâ.

Salondan Bir Kişi: anlaşılmıyor (dk 41,20)

Abdülaziz BAYINDIR: Hepsi olur yeni olmaya olur ama herhalde bu ayetler üzerinde çok uzun uzun düşünülmesi lazım ben öyle düşünüyorum. Yani sadece yağmur ve sadece ölüyle izah etmek çok eksik olur. Melekler iniyor, cinler çıkmaya çalışıyor birinci kat semadan geri gönderiliyorlar falan, artık kim bilir neler var? “yahrucu minhâ” derken o yedi göğün içerisinde yükselen var. Bizim mesela yağmurlarla ilgili söylediğimiz nihayet çok yakın bir mesafede bitiyor o. Ama yedi gökte yükselen bir şey var, ama ne? Melekler olabilir tabi aklınıza gelen, ama başka şey de olabilir.

Salondan Bir Kişi: dualar olabilir mi?

Abdülaziz BAYINDIR: E dualar tabi

ileyhi yes’adul kelimut tayyibu vel amelus sâlihu yerfeuhu

“Güzel söz Allah’a yükselir, Salih amelde onu yükseltir” (Fatır, 35/10)

Diye, o da olur tabi dualar da olur. Ama sadece onlarla sınırlamak eksik olur, bilmediğimiz birçok şeyler.

ve huve meakum eyne mâ kuntum,

“nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir”(Hadid, 57/4)

Nerede olursanız olun! E şimdi, kürsisi gökleri de yeri de içine alıyorsa bizde yerde yaşayan kişileriz, e tabi ki bizimle beraber olacak, bu çok tabii bir şeydir. İşte, Kaf suresinde galiba okumuştuk:

ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd.

“Biz kişiye şah damarından daha yakınız”(Kaf, 50/16)

Diyor. Ama burada şu var; mesela bu ayeti kerimeye de bakın “ve huve meakum” “O sizinle beraberdir” (Hadid, 57/4) biz de varız Allah da var. Biz de varız Allah da var.

Bir vahdeti vücutçular vardır. Yani hem O o, her şey O’dur diye, her şey Allah’tır diye söylüyorlar. O zaman biz diye bir şey yok ki o zaman birçok ayeti kerime işe yaramaz hale gelecektir.

Mevlüt GÜNGÖR: Fatiha’yı da okuyamayacaklar.

Abdülaziz BAYINDIR: Fatiha, “iyyake na’budu” diyemeyeceksiniz. Ondan sonra mesela:

Halakas semâvâti vel arda bil hakk

“Gökleri, yeri gerçek olarak yarattım”(Zümer 39/5)

Diyor, onlar diyorlar ki “hayır” diyorlar, “gerçek değildir.” Yani Allah bilmiyor onlar biliyorlar. Çünkü kendilerini tanrılaştıracaklar ya. O zaman her şey tanrı oluyor, her şey Allah’ın bir parçası oluyor. Hâlbuki Allah “O sisinle beraberdir” bir siz denen yani bir biz varız ve Allah var. Mesela;

“Allahu la ilahe illa huvel hayyul kayyum, la te’huzuhu sinetuv vela nevm, lehu ma fis semavati ve ma fil ard”

Allah! … Kendisinden başka ilah olmayandır. Diridir, varlığı kendiliğindendir.(herhangi bir şeye bağlı değildir). Onu ne bir uyuklama tutar, ne uyku. Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi onundur… (Bakara 2/255)

Göklerde olan var, yerde olan var ve onlar O’nun. Ama onlar ayrı bir şey. Mesela şimdi, ‘bu benim’ diyorsam, tamam benim olabilir ama ben bu değilim dimi. E şimdi tabi, saptıran saptırıyor ne yapalım. Bu dünyada her şey serbest. Ve en büyük saptırıcı da dini kullanarak saptırandır. Biliyorsunuz şeytan doğru yolun üstünde oturur, en büyük saptırıcılar da kendilerini doğru yolun üstünde gösterenlerdir. Onu için doğru yola girenlerin akıllarını çok çok iyi kullanmaları lazım. Yoksa onlara aldanmak kolay olur.

vallâhu bi mâ ta’melûne basîr

“ne yaparsanız Allah onu görüyor”(Hadid, 57/4)

Allah’ın görmediği hiçbir şey yok.  O Cenab-ı Hakk’ın gücü.

“efendim ben bu kadar çok, binlerce insan milyarlarca insan aynı zamanda milyarlarca iş yapılıyor, şu bu o kadar şeyi görmesi mümkün mü?” e Allah sen değil ki kardeşim. Seni ve kâinatı yaratan, sen değil ki.

Lehu mulkussemavati vel’ard,

“Göklerin ve yerin mülkü O’na aittir.” (Hadid, 57/5)

Yuani, dersin başında da dedik ya, “mülk” dediğimiz işte maliklik. “Bu benim mülkümdür” dediğiniz zaman “İster atarım ister satarım sana ne” der başkasına da karşı çıkarsınız değil mi?

“ya! Niye yapmıyorsun?”

“ya kardeşim benim malım, sana ne”

Der adam. Ha, o zaman ne demektir, gökler ve yer Allah’ın mülküyse ona hiç kimse müdahale edemez demektir. Tam hakimdir demektir. Zaten “rabus semavati vel ard” “göklerin ve yerin sahibi, rabbıdır”(Enbiya, 21/56, Kehf, 18,14).

Şimdi, bizdeki maliklik son derece sınırlıdır. Ben şimdi diyorum ki, “efendim, bu Kur’an-ı Kerim benim”. Siz diyorsunuz ki “ne zaman aldın?” benim olmasının bir başlangıcı olmalı, çünkü bunun kâğıdını ben üretmedim, yazısını ben yazmadım, matbaada ben basmadım, ben ciltlemedim, ben buraya kadar getirmedim falan. Bunun arkasına baktığınız zaman yığınla iş vardır, yığınla insan o işte çalışmıştır. Ne zaman benim, işte şimdi. Benim dediğim de bunun hazır olmuş bitmiş ondan sonra ben bunun bedelini vererek almışım ya da birisi bana hediye etmiş, benim diyorum. Ama bir müddet sona da benim elimden çıkacak, başkasının olacak. Ama Allah-u Teâlâ öyle değil ki. Yaratan, besleyen, büyüten, hem oluşturması O’na ait hem sürekli O’nun mülkiyetinde. Şekil değiştirse de O’nun aynı şekilde kalsa da O’nun, ne olursa olsun O’nun. Onun için O’nun malikliği tam, bizimkisi noksan.

Yoksa işte, “ben görüyorum” diyoruz, mesela işte burada, “vallâhu bi mâ ta’melûne basîr” “Allah görür” diyor “sizin yaptığınızı”. “Bende görürüm” diyorum, “ene basîrun” derim. E şimdi, hiçbir insan ben Allah gibi görürüm demez. Benim görmemin bir takım sınırları vardır. Şimdi şurada birçok melekler vardır, cinler vardır, resimler var… Mesela şimdi buradan bu kamera bizim resmimizi çekiyor, o bilgisayar bütün dünyaya dağıtıyor, bütün dünyaya buradan gidiyor, o resimlerden hiçbir tanesini görmüyoruz. Görebilmek için buraya bir tane alet koymak gerekiyor o zaman ancak görebiliyoruz. Yani bizim görmemiz son derece sınırlı, ama Allah-u Teâlâ’nın görmesi sınırsız. Allah’a ait olan her şey sınırsız. Allah’ın gücü her bakımdan sınırsız. Evet bizde de bazı hususlar varsa işte o tür özelliklere “subuti sıfat” deniyor. Yani başka varlıklarda da olabilen ama Allah ‘la ilgili olduğu zaman tam ve mükemmel, diğer varlıklarla ilgili olduğu zaman çok zayıf ve sınırlı bir özellik olarak şey yapılıyor.

Lehu mulkussemavati vel’ard, ve ilellahi turce’ul’umûr.

“Göklerin ve yerin mülkiyeti/hâkimiyeti Allah’a mahsustur, işler Allah’a döndürülür” (Hadid, 57/5)

Çünkü bu yapılan, yani, her şeyin başı da sonu da tüm kararlar Cenab-ı Hakk’a çıkar, her türlü karar. Bize de tabi tercih hakkı vermiş, ama tercih hakkı kararı da oradan çıkıyor. Önümüzdeki imkânları da O vermiş, bizdeki kabiliyetleri de O vermiş. Yaptıklarımızın sonucunda O’nun huzurunda yargılanacağız ve son kararı gene O verecek. Tüm işler O’na döndürülecektir.

Yuliculleyle fînnehari ve yulicunnehare filleyl,

“Geceyi gündüzün içerisine sokar, gündüzü de gecenin içerisine sokar” (Hadid, 57/6)

Mesela şimdi bu günler artık her geçen gün geceler uzuyor gündüzler kısalıyor. Yani günden biraz bir parça geceye katılıyor, her geçen gün atılıyor. Az önce akşam ezanı okundu, hâlbuki biz akşam ezanını dersi bitiriyorduk ondan sonra dinleyebiliyorduk. E bir müddet sonra da yatsı ezanından sonra derse başlayacağız, hepsine de saat yedide başlıyoruz. Saat yedi değişmiyor ama gece gündüz değişiyor.

Gündüzü gecenin içerisine, geceyi gündüzün içerisine sokuyor. Tabi bu bu kadar basit bir olay değil, buna sebep olan dünyanın hareketleri var. İşte bu 23 derece 27 dak. kuzeye ve güneye dönmesi var, ona göre oluşan mevsimler var. İşte geceler uzadıkça havalar soğumaya başlıyor, günler uzadıkça havalar ısınmaya başlıyor. Bunun arkasında çok büyük bir sistem var. Ama sonuç, en son gördüğümüz gecelerin kısalması, gündüzün uzaması ya da gündüzün kısalıp gecenin uzaması. Ama bu sadece bir sonuçtur. Bütün bunları yapan Allah-u Teâlâ’dır, insanların bu konuda herhangi bir katkıda bulunması, müdahalede bulunması söz konusu olamaz. Sadece insanlar bunu hesabını yapıyorlar. Zaten Allah-u Teâlâ da bunu söylüyor:

Eş şemsu vel kameru bi husbân

“güneş de ay da hesapta” (Rahman, 55/5)

Şey de işte göklerde de nizam var erde de nizam var. Yani ölçü var, bir denge var, bir denetimi var bunun her şeyi var.

ve huve ‘alimum bizatissudûr.

“Allah göğüslerin neye sahip olduğunu da çok iyi bilir.” (Hadid, 57/6)

Göğüsler, esasen göğüslerin asıl sahip oldukları nedir? İman ve küfürdür.

İman, kalp ile tasdik değil mi? İçten inanmak gerekiyor. Küfür de içten reddetmek. Onun için adam içten inanmadığı halde inanıyorum dese mümin sayılmıyor değil mi?  İnandığı halde, içten inandığı halde şartlar öyle gerektiği için inancını ortaya koymuyorsa kâfir mi oluyor Allah katında? Mesela Mü’min diye bir sure var Kur’an-ı Kerim’de. Bu adam kim?

Ve kale raculum mu’minum min ali fir’avne  yektumu imaneh

“firavun ailesinden, imanını gizleyen mü’min bir adam kalktı şöyle dedi” (Mü’min, 40/28)

Diye, Allah onun sözlerine uzun uzun yer veriyor surede. Ve surenin adını onun adıyla adlandırmış. Eee! Demek bu olabiliyor. yektumu imaneh, iman gizlenebiliyor demek ki! İşte gizlendiği yer kalp. Ondan sonra bazı insanlar inandıklarını söylüyor;

Ve minen nasi mey yekulu amenna billahi ve bil yevmil ahiri ve ma hum bi mu’minîn.

“İnsanlardan kimisi “Allah ve ahiret gününe inandık” derler, ama inanmış değillerdir.”(Bakara, 2/8)

Kaletil a’rabu amenna, kul lem tu’minu

O çöl Arapları “inandık” derler, sende deki: “siz inanmadınız””(Hucurat, 49/14)

Dolayısıyla kalplerin asıl sahip olduğu iman veya küfürdür. Onun için mesela bir ayeti kerimede Allah-u Teâlâ diyor ki:

ve in tubdu ma fi enfusikum ev tuhfuhu yuhasibkum bihillah

“içinizde olanı ister açığa vurun ister gizleyin, Allah onunla sizi hesaba çekecektir.”(Bakara, 2/284)

Yani sizin imanınız varsa imana göre, küfürse küfre göre hesap vereceksiniz. Şimdi, bu ayeti kerimeyi açıklarken bazıları çok garip bir noktaya gidiyor; içinde olanı, içinden geçen diye anlamaya çalışıyor. İçinden geçene insanın engel olması mümkün değil. İşte vesvese oluş şu olur bu olur. Ama içinde olan, oraya yerleşmiş olan ya imandır ya küfürdür. Ve asıl sorumluluk ondan, yani ana merkez odur. Onun için ne diyor Allah-u Teâlâ:

İnnellahe la yağfiru eyyuşrake bihi

“Şüphesiz Allah kendine ortak koşulmasını bağışlamaz.”(Nisa, 4/48)

Nerede oluyor o? Kalpte oluyor dimi.

ve yağfiru ma dune zalike li mey yeşa’

Peki, şirk yok onun dışında günahlar… Şirk yoksa o da kalpte var. Esas yeri kalp. Onun için şimdi o ayetle ilgili birçok şeyler ortaya koyuyorlar, bir de bir sebebi nüzul ilave ediyorlar, hâlbuki öyle değil. Allah içinizde olana göre sizi hesaba çekecektir, yani imanın asıl yeri kalptir. Başkalarına gösteriş yapabilirsiniz. Hatta münafıklar Cenab-ı Hakk’a karşı bile oyun oynayacaklarını düşünüyorlar.

İnnel munâfikîne yuhâdiûnallahe ve huve hâdiuhum

“onlar (o münafıklar) kendi kafalarınca Allah’a karşı düzen kurmaya çalışıyorlar. Hâlbuki o düzeni Allah koymuştur, dolayısıyla yaptıklarının cezasını onlar çekeceklerdir.” (Nisa, 4/142)

Mevlüt GÜNGÖR: imana, niyetleri de gönüldedir çünkü. Niyetler ve kararlar, kesinleşmiş kararlar.

Abdülaziz BAYINDIR: Çok doğru evet. Tabi ister istemez o niyetin yeri de kalptir. Şimdi siz, camide delikanlı, adamın kızını almak için abdestsiz girer camiye onun önünde namaz kılar. Şimdi, bu adam namaz kılmış olmaz ki. Tabi kalpten, içten bir niyet gerekiyor tabi. Bir adama zorla namaz kıldırabilirsiniz, ama zorla adama niyet ettiremezsiniz ki. Çünkü içinde yoksa ağzından niyet ettim dese de bir şey ifade etmez. Onun için zorla bir adama “ben Müslüman’ım” dedirtebilirsiniz ama adamı Müslüman edemezsiniz ki. Ondan dolayı Allah-u Teâlâ diyor ki:

La ikrahe fid din

“Dinde zorlama yoktur” (Bakara, 2/256)

Yani istesen de din konusunda baskı yapamazsın. Buna kimsenin gücü yetmez. Çünkü o inanç kalpte olandır, sen adamın kalbine inancı sokamazsın ki. Adam kabul ederse eder etmezse etmez. Ondan dolayı inanç şahsidir, kişiseldir, her kişi kendi kabul eder ya da kendisi reddeder. Orada, kalbin içerisin de herkes hürriyetin doruk noktasındadır, alabildiğine hürdür. Karar kendi kararıdır, sonuca da kendi katlanır. İşte Allah onu kalbinin içerisine koymuş ki yarın ahirette hiç kimse diyemez ki “ya Rabbi ben ne yapayım, işte baskı altında yaşadık, falan yerde yaşadık,

en tekûlû yevmel kıyâmeti innâ kunnâ an hâzâ gâfilîn.

Ev tekûlû innemâ eşreke âbâunâ min kablu ve kunnâ zurriyyeten min ba’dihim, e fe tuhlikunâ bimâ fealel mubtilûn

Artık Kıyâmet günü; “biz bunun farkında değildik” diyemezsiniz. Şunu da diyemezsiniz: “Önceden ortak koşanlar babalarımızdı. Biz ise onlardan sonra gelen bir nesildik. O batıla sapanların işlediklerinden ötürü bizi yok mu edeceksin?” (Araf 7/172-173)

Yani biz işte kalktık yani öyle gördük, bize işi yanlış gösterdiler ne yapalım” diyemeyecek hiç kimse. Çünkü içerisinde Allah ona ta hürriyeti vermiştir. Hiçbir baskıcı güç kişinin kalbine baskı yapamaz. Kararını hür verir.

Sen şimdi komünist dönemde yaşadın, baskı altında insanlar kâfir oluyor muydu? (Hoca salondan bir kişiye soruyor)

Salondaki kişi: Ama o gün baskı olduğunu bile bilemeyiz ki yani.

Abdülaziz BAYINDIR: Peki inançla ilgili, sen o ateizm dersinde sana anlatan hocanın dediklerine inanıyor muydun?

Salondaki kişi: Biraz.

Abdülaziz BAYINDIR: Nasıl inanıyordun mesela..

Salondaki kişi: herkes inanıyordu. Yani onlarda şöyle, mollaların yaptığının yanlış falan, Allah-u Teâlâ’ya bir şey demiyorlardı ki.

Abdülaziz BAYINDIR: Mollaların yaptığı meselesi değil olay, olay Allah’ı var ve bir kabul etme meselesi.

Salondaki kişi: Ya, o ayrı.

Abdülaziz BAYINDIR: Hah işte soru o, soru mollaların yaptığı değil, bizde bugün mollaların yaptığıyla ilgili…

Salondaki kişi: Dua yazdırıp, almayın falan diyorlardı.

Abdülaziz BAYINDIR: Tamam dua yazdırıp almamak mesele değil. Sen ateizm dersinde belki Allah diye bir varlık yok dediği zaman inanıyor muydun hocanın o sözüne?

Salondaki kişi: Öyle bir şey demedi hocam.

Abdülaziz BAYINDIR: Demedi. E diyenlerin olduğunu söylüyorlar.

Salondaki kişi: Diyenler vardır

Abdülaziz BAYINDIR: ne yapıyorlarmış onlar da, dersten çıktıktan sonra tövbe ediyorlarmış. “ya Rabbi ben söylemek zorundaydım, beni affet”

Salondaki kişi: Evet, onu der.

Abdülaziz BAYINDIR: Hah işte gördün mü? Yani bu konuda herkes kendi gözlemleriyle bir sonuca vardığı için hiç kimse o insanı kandıramaz. Kendi vardığı sonuca göre doğru davranırsa mükâfatını alır, yanlış davranırsa cezasını görür.

Evet, yani çok güzel bir katkı oldu. İman, niyetler, bazen bir şeye niyet edersiniz ama gerçekleştiremeyebilirsiniz, şartlar uygun olmaz ve Allah-u Teâlâ sizin o niyetinizden dolayı size sevap verir. Onun için peygamberimizden bir hadis rivayet edilir:

“Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır”((Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5:343)

Çünkü yani, belki işi tam yapamamış olabilir. Bazen mesela bir çocuk babasına su getirmek ister, ayağı takılır düşey, bardağı da kırar. Şimdi ondan dolayı akıllı bir insan onu cezalandırmaz tavkif eder, dimi. Çünkü onun niyeti çok güzel, ama başaramadı, o başka bir şey.

Salondan bir kişi: Niyet bağlamında, cebri talak ve nikâh da… olur mu hocam?

Abdülaziz BAYINDIR: Cebri talak, cebri nikâh. Şimdi, dışarıdan bu cebir konusunun ya da tam o iman ve küfür meselesi açısından olayı şey yapalım, sen oradan ona şey yaparsın.

Bu iman ve küfrün bir Allah-u Teâlâ’ya karşı durumu var, Allah işin gerçeğini biliyor. Bizim kâfir saydığımız ama gerçekten Müslüman olan insanlar, Allah-u Teâlâ nezdinde Müslümandır. Ama biz adama biz adamın Müslüman olduğunu, kalbine bakma şansımız olmadığı için söylediği söze göre değerlendiririz. Yalan da söyleyebilir, yani mü’min olmadığı halde “ben mü’minim” de diyebilir. Yani Cenab-ı Hakk peygamberimize ne diyor:

İza caekel munafikune kalu neşhedu inneke lerasulullah,

“münafıklar senin yanına geldikleri zaman “biz şahidiz ki sen gerçekten Allah’ın peygamberisin” diyorlar.” (Munâfikûn, 63/1)

E ne yapacak peygamberimiz de görünüşe göre tamam diyecek, Müslüman kabul edecek.

vallahu ya’lemu inneke lerasuluh, vallahu yeşhedu innelmunafikîne lekazibûn.

“Allah şahit ki sen Allah’ın sen O’nun peygamberisin ama Allah şahit ki bu münafıklar yalan söylüyor.” (Munâfikûn, 63/1)

Yani seni peygamber kabul etmediği halde peygambersin diyorlar. Ama bizim açımızdan o kişinin sözü önemlidir. E, talak da nikâh da bir hukuki işlemdir. Görüntüde baskı olup olmadığını biz bilmiyorsak, biz o nikâhın yapıldığını kabul ederiz. Ama baskı olduğunu biliyorsak, baskıyla bu işin yapıldığını şey yapıyorsak tabi ki geçerli olmaması gerekir. Ama bilmiyorsak, ya baskıyı ispat eder o kişi, ya da o yapılan işlemi kabul etmek zorunda kalır.

Yani bu ayeti kerimelerdeki meseleler Allah-u Teâlâ’ya karşı olanlardır. Ama Bize karşı biz dış görünüşe bakacağız. Yani, adam münafık da olsa biz onu Müslüman saymak zorundayız, adamın kalbine bakma şansımız yok ki. Böyle bir imkânımız yok. Ya, o alametler ortaya çıkar, belirlenir, tamam der o da der kanaat gelecek şekilde, o zaman da ona göre davranırız.

Mesela peygamberimize Mûnafîkun suresi indi ve onların münafık olduklarını açıkça Cenab-ı Hakk bildirdi, ondan sonra peygamber efendimiz onlara o şekilde…

Salondan bir kişi: Kafir, Müslüman onlar (Anlaşılmıyor 1:05:20)

Abdülaziz BAYINDIR: Şimdi, kâfirlik ve iman konusunda da karar verecek olan Allah-u Teâlâ’dır. Allah’ın ayetlerine bakacağız. Kendi yorumumuza göre insanlara kâfir diyemeyiz. Böyle bir hakkımız yok, çünkü yorumumuzda da yanlış olma ihtimali vardır. Kur’an’ın açık ve net ifadesine göre insanlara şey yapmak lazım, içtihada göre değil, yoruma göre değil.

Aminu billahi ve resulihi

“Allah’a ve O’nun elçisine inanın” (Hadid, 57/7)

Şimdi, birçok ayeti kerimede geçiyor:

Ve lein seeltehum men halekas semavati vel erda le yekulunnellah

“onlara sorsan gökleri ve yeri kim yarattı, elbette Allah diyeceklerdir.”

Şimdi, Allah-u Teâlâ’yı var ve bir kabul etmeyen Kur’an-ı Kerim’e bakarsanız hiç kimse yoktur. Ama insanları birbirinden ayıran Allah’la araya aracı koyuyor mu koymuyor mu? O aracı bazen bir kişinin kendi nefsi oluyor, nefsini tanrılaştırmış oluyor, bazen de bir başkası oluyor. E peki, Allah’ı herkes biliyor, e bilmekle iman etmek aynı mı acaba?

Şimdi, falanca adam sizi tanır, mesela tarikatçılardan beni tanımayan yoktur, peki bana kaç tanesi inanır?

Salondakiler: hiçbiri.

Abdülaziz BAYINDIR: heh, bak arada fark var. İnanmak demek, söylediğinin doğru olduğuna güvenmek demektir. Şimdi, şeytan Allah’a inanıyor mu?

Salondan bir kişi: inanıyor.

Abdülaziz BAYINDIR: İnanmıyor! Allah’ı biliyor ama inanmıyor. Evet, inanmıyor Allah’a. Allah’ı bilmek başka, inanmak başka.

Salondan bir kişi: Ahirette inanacak mı?

Abdülaziz BAYINDIR: Ahirette inanacak mı, o ayrı konu. Ahirette mecburen inanacak ama bir işe yaramayacak.

Salondan bir kişi:……(Anlaşılmıyor 1:08:005) için izin istiyor ya.

Abdülaziz BAYINDIR: Şimdi, Allah’ın varlığını biliyor. Şöyle söyleyeyim ben sana, bir insan sana dese ki “Fatih ben sana inanırım” dese, sonra da söylediğin herhangi bir şeye “yok ya öyle şey mi olur?” dese, arkasından “bu adam bana inanır” der misin? Demezsin. Bana inanan adama benim söylediğim her şeye inanan adamdır.

İşte, şeytan, evet “beni sen yarattın” diyor Cenab-ı Hakk’a, “bana yaşama hakkı ver onların yeniden dirileceği güne kadar” diyor, inni kafullah “ben Allah’tan korkarım” diyor. İşte burada Allah’ın sözünü kabul etmemesi yetiyor. Sende bir tek konuda adam senin sözünü kabul etmedi mi, “bu adam bana pek inanmaz” dersin tamamı. Ama o adam “Fatih diye bir adam yoktur” diyor mu? Demiyor.

Salondan bir kişi:……….. (Anlaşılmıyor 1:09:17)

Abdülaziz BAYINDIR: yaa şimdi, korkmayla inanmak arasında fazla bir bağlantı yok ki.

Salondan bir kişi:…….

Abdülaziz BAYINDIR: Bir çocuk babasından korkar, babasının gördüğü yerlerde sigara içmez, babasının görmediği yerlerde içer ve kendi kafasına göre de bir dünya kurar. Onun için Allah-u Teâlâ ne diyor:

Lâ yezâlu bunyânuhumullezî benev

“onlar kendilerine göre (kendi kafasına göre) bir bina kuruyorlar”(Tevbe, 9/110)

Ha sonra tabi, ama ona da pek güvenleri yok,

rîbeten fî kulûbihim

“içlerinde bir şüphe oluşturuyor” (Tevbe, 9/110)

Kendine göre bir şey oluşturuyor tabi insan yaptığı her türlü yanlışlığı da bir makul noktaya getirmesi gerekiyor. Kendini kandırması gerekiyor, yani bir yerde kandıracak. Ama bu kendini kandırdığını da bilir. Bildiği için de işte;

Rubemâ yeveddullezîne keferû lev kânû muslimîn

“zaman zaman iç geçirirler, ‘ah keşke biz de Müslüman olsaydık’.”(Hicr, 15/2)

Size de söylerler, “aaah Müslüman olmak ne kadar iyi, siz ne iyisiniz” falan derler. E sen de ol, engel yok, engel var işte o. Çünkü o zaman kurduğu binanın yıkılması lazım.

Bak biz geçen hafta bir ayet okuduk o benim, yani üç hafta önce, çok şey etti yani beni bütün ayetler tabi etkiliyor da, o ayet de daha fazla etkiledi, bakim hele ben hafız olmadığım için hemen bulamıyorum, heh tamam buldum Vakıa 82,

Ve tec’alûne rızkakum ennekum tukezzibûn

“sizin rızkınız olarak oluşturuyorsunuz, yalan söylemenizi.” (Vakıa, 56/82)

Yani yalanla bir dünya kuruyorsunuz, kurduğunuz o yalan dünyayla geçiminizi sağlıyorsunuz. Onu bırakmak o kadar kolay değil.

Mevlüt GÜNGÖR: O ayeti ben şöyle anlıyorum, yani Kur’an kelimesinden “onlar rızık olarak inkârı tercih ediyor ve ondan faydalanmış oluyorlar” aslında faydalanmak, burada söz konusu olan Kur’an yani.

Abdülaziz BAYINDIR: O da aynı.

Mevlüt GÜNGÖR: Kur’an bir sofra, nimet sofrası, bunlar inkar suretiyle bu sofradan pay alıyorlar, yani kötü bir pay alıyorlar.

Abdülaziz BAYINDIR: İnkâr suretiyle, o zaman yani kendi arzularına Kur’an’ı uydurmaya çalışıyorlar. O manada mı?

Mevlüt GÜNGÖR: Yani bu Kur’an sofrasında doya doya istifade etmek yerine onlar yalanlamayı tercih ediyorlar.

Abdülaziz BAYINDIR: Yalanlamayı tabi, ama işte o yalanı geçim vasıtaları yapıyorlar. Hayatlarını o yalanla yürütüyorlar. Yine aynı noktaya geliyor benim anladığım kadarıyla. Çünkü o kurdukları yalan dünya, kendileri için bir geçim vasıtası.

İşte şimdi, Mehmet bey anlatıyor, diyor ki, bir arkadaşı varmış Ankara İlahiyat Fakültesi mezunu, bizim bu çok tenkit ettiğimiz prof.’lardan birtanesi, işte bu kitap bana yazdırıldı diyor, bunu vahiy mahsulü olarak anlatıyorlar, bir kitabı Allah’ın kitabı gibi kabul edip hep onu okuyorlar. Şimdi, onların yanında çalışıyormuş Mehmet beyin arkadaşı, demiş ki bunu esas takdim eden kişiye, “ya, buna vahiy demeyelim” demiş, neydi o cümle tam olarak sen söyle,

“Buna vahiy demeyelim, diyelim ki bu şahsın yazdığı kitaptır, o zaman üniversitelerde de okutulabilir” demiş dimi.

“Hayır! Öyle bir şey yapamayız” demiş.

Sonradan da gelmiş demiş ki: “yav bende biliyorum bu vahiy değil ama öyle demezsek olmaz” demiş.

Öyle demezsek olmaz, isim meselesi. Çünkü din sömürüsü kadar insana dünyalık getiren bir şey yok. Adam biliyor işte, o yalanla bir dünya kurmuş, kitap, açıkça herkes, bütün ülke biliyor bizim bu konuda konuştuğumuzu, Said Nursi diyor ki mesela; “bu kitap bana yazdırıldı” diyor, kendi söylüyor. “bu kitapta” diyor, “açıklamaya muhtaç yer olmakla birlikte, küll halinde eksiksiz ve kusursuzdur” diyor.

Niye “açıklamaya muhtaç yerler olmakla birlikte” diyor, çünkü Kur’an’da da çünkü açıklamaya muhtaç yerler var. “bu kitap” diyor “Kur’an’ın gizli hakikatleri” “bu kitapla bu Kur’an’ın gizli hakikatleri, gizli hakikatlerinin en sağlam delilleri bize iniyor, nüzul ediyor” diyor. Bunu söylüyor. Kur’an’ın hakikatleri iniyor bize diyor, hakikatlerinin en sağlam delilleri”.. Yani Kur’an o kitabın delili değil, o kitap Kur’an’ın delili. Zaten okumuyor da başka kitaptan..

Şimdi, ya bu Said Nursi bunun yalan olduğunu herkesten daha iyi biliyor, ama o yalanı söylemezse etrafına o insanları toparlayamaz ki.

Salondan bir kişi: Albenisi olmaz herhalde

Abdülaziz BAYINDIR: Albenisi olmaz. e, nurcular bunun yalan olduğunu çok çok iyi biliyorlar, hepsi biliyor. Ama bu yalan dünya onların rızkı olmuş. Onun için bırakamıyorlar. Bırakırsak bu kadar imkânlar elimizden gider diye düşünüyorlar.

Yani senin sorduğun soruya bilmiyorum cevap oldu mu? Yani bir şeyi bilmek başkadır, ona inanmak başka bir şeydir, ona göre davranmak başka bir şeydir.

Salondan bir kişi: Hocam bide ilahi mesaj mı diye araştıran bütün batılı bilim adamları Allah’a ait olduğuna kanaat ediyor ama %99,9, iman konusunda da yine iman etmiyorlar…

Abdülaziz BAYINDIR: e tabi canım şimdi, Kur’an-ı Kerim’i okuyup da bu Allah’ın kitabı olduğunu anlamamak mümkün değil

Salondan bir kişi: yüzde 99,9 bir oran. Mesela “bu masa üç yüz yıllık mı” dese bunun bilimsel normu var birisi diyebilir ki “yok işte bakar beş yıllık masadır” bu ilahi mesaj mı diye araştırırlar genelde hep yani 99,9’muş oran. Bu bir ilahi mesajdır diye kabul ediyorlar, ama işte orada, ondan sonrası…

Abdülaziz BAYINDIR: Bak şimdi, siz bu Allah’ın kitabıdır dediğiniz andan itibaren, ona göre davranışınızı ve ilişkilerinizi değiştirmek zorundasınız, o çok zor. Asıl mesele o.

Salondan bir kişi: anlaşılmıyor. (1:16:46)

Abdülaziz BAYINDIR: Olay öyledir. İşte şimdi onu hatırlattı size daha önce birkaç kere anlatmıştım, Amerika’dan bize doktora yapmak için gelen bir hanım vardı, ona biraz Kur’an’ı tanıtmaya çalıştık. New George üniversitesinde öğretim üyeliği yapmaya başlamış, Boğaziçi üniversitesi’nde bir toplantıya gelmişti, beni ziyarete geldi, dedi ki: “New York’ta” dedi “papazlara üçer aylık İslam diniyle ilgili seminer veriyorum” dedi. Şimdi, İslam’ı öğrenek istiyorlar ya hani artık, çünkü İslam’ı bozmak için iyi öğrenmeleri lazım, iyi öğrenmeden bozamazlar. Peki ne anlatıyorsun onlara” dedim. Dedi ki; “Kur’an anlatıyorum başka hiçbir şey anlatmıyorum” dedi. “inanır mısın” dedi, “üçüncü dersten sonra papazların tamamı Müslüman olmaya karar veriyor, ama sonra başlıyorlar, biz bunu kime anlatabiliriz, bundan sonra biz ne iş yapacağız, bize insanlar başka bir iş vermezler”. Esas mesele de o. “Sonra dönem sonunda iki üç kişinin dışındakilerin hepsi vazgeçiyor” dedi. Olay bu, yani bilmemek değil. Yoksa Allah-u Teâlâ insanlara ceza verir mi? onun için ahirette cehennemdekiler için ne diyor:

Fa’terefû bi zenbihim

“Suçlarını itiraf ettiler” (Mülk, 67/11)

Bunlar bu dünyada da bile bile işliyorlar bu suçları. Allah hâşâ zalim mi ki onları cehennemde cezalandırsın?

Evet şimdi bir yerde bırakalım.

Aminu billahi ve resulihi

“Allah ve resulüne inanın” (Hadid, 57/7)

Yani, güvenin demektir. Müslümanlara bakın, Müslümanlar Kur’an-ı Kerim’daki ayetlere güvenebiliyorlar mı? yani, biz bu ayetlere uyarsak hayatımız düzelir, Allah’ın dediği gibi olur diye, gerçekten insanların böyle bir güvenleri var mı size göre?

Salondan: yok

Abdülaziz BAYINDIR: Yok. O zaman ‘inanıyoruz’ lafta kalıyor. Onun için de zaten bi sonucunu göremiyoruz.

Salondan bir kişi: hocam, “Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâh”

Abdülaziz BAYINDIR: evet,

Yâ eyyuhâllezîne âmenû, âminû billâh

“mü’minler, Allah’a inanın/Allah’a güvenin” (Nisa, 4/136)

Güven olmayan yerde iman olmaz. “ben allah2ı biliyorum ya.” Ya Allah’ı bilmeyen yok ki, şeytan da biliyor. O’na güvenmek lazım, inanmak lazım.

ve enfiku mimma ce’alekum mustahlefîne fih,

“Allah’ın sizi halef kıldığı/mirasçı kıldığı şeyden harcayın” (Hadid, 57/7)

‘Sizi halef kıldığı’ yani, ‘halef’ demek arkadan gelen demek. Mesela şöyle diyelim benim cebimde diyelim yüz lira para var, o yüz lira biraz önce başkasının cebindeydi. Ben şimdi onun yerine geçtim, o paranın sahibi şimdi ben oldum. O paradan harcarsam bu defa başkasının eline geçmiş olacak. İşte bundan siz harcayın.

fellezîne amenu minkum ve enfeku lehum ecrun kebîr.

“sizden kim inanır ve infakta bulunursa onun için büyük bir mükâfat vardır.” (Hadid, 57/7)

Bu infak konusu biraz detaylı anlatılması lazım. Şöyle çok kısaca söyleyeyim, Araplar tünele ‘nafak’ derler. ‘infak’ da bir şeyi tünelden geçirmek. Ya da şöyle diyelim, ‘kanın damarlarda dolaşması’ demek. Kan damarlarda dolaşacak ki, vücuda giren gıdaları, oksijeni tüm hücrelere dağıtabilsin. Kan damarlarda dolaşmazsa siz ne yerseniz yiyin midenizde kalır ve vücudunuz beslenemez.

Aynı şekilde de mal ve hizmetler toplumda sürekli dolaşması lazım. infak kanalları yani bu harcama kanallarında sürekli dolaşması lazım. o kanallar tıkandığı zaman tıpkı damar tıkanması gibi toplumda çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkar. Bu harcama Allah rızası için de olabilir, kendi keyfiniz için de olabilir, çoluk çocuğunuz için de olabilir, hepsine de ‘nafaka’ denir, hepsi de infaktır. Ama her halükarda harcama olmalıdır, toplumu diri tutan budur. Onun için Allah-u Teâlâ:

Ve enfikû fî sebîlillâhi ve lâ tulkû bi eydîkum ilet tehluke

“Allah yolunda harcayın, kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın”(Bakara, 2/195)

Diyor.

Ben şimdi cebimden diyelim şöyle bir para çıkarsam mesela bir yirmi lira para çıkarsam ya da beş lira çıktı. Şimdi, bu beş lira benim borcum olarak, borcuma karşılık hocama versem, beş lira borçtan kurtulurum. O da tutup Fatih’e bunu hediye etse, fatih kendi borcunu, şöyle o ondan mal alır, ondan hizmet alır, ondan şunu alır, ondan bunu alır, en son gene para bana gelir. Gene aynı paradır. Ama şuradan yüz kişiyi dolaştıysa beş yüz liralık iş yapmış olur, bin kişiyi dolaşsa beş bin liralık iş yapmış olur. Ama benim cebimde kalsa ne bana yarar ne de başkasına yarar. Onun için infak son derece önemlidir. Sürekli mal ve hizmetle sürekli dolaşımda olmalı. Kur’an-ı Kerim’in hiçbir ayetinde biriktirme emri yok. ama sürekli infak, harcama.

Salondan bir kişi: ticarette olur dimi hocam.

Abdülaziz BAYINDIR: Ticaret de bir yöntem. Zaten ticarette ben parayı sana veririm senden mal alırım,

Salondan bir kişi: harcama kanalı dediniz

Abdülaziz BAYINDIR: ya, harcama kanalı dediğimiz zaman mal ve hizmet alımı nedir, ticaret değil midir? Ben sana veririm senden bir ilaç alırım, sen de bu parayı fabrikaya ödersin, fabrika işçisine verir, işçi gider ekmek alır o fırına verir, o ona verir, o ona o ona… bu para dolaşır sürekli. Çünkü bu paranın ucundan kopartıp yenmez ki, kimse bunu sırtına da giyemez, kimse bunun altında gölgelenemez, sürekli dolaşması gerekir. Mallar ve hizmetler de öyledir, sürekli dolaşması lazım. İşte o zaman toplum diri kalır. O zaman az bir para çok iş görür, az mal çok iş görür. Siz malınızdan da….

Siz mesela eczacılık yapıyorsunuz bir yılda kaç paket ilacı kendi şahsınız için kullanırsınız? Ama onu satamazsanız eczaneyi kapatmanız gerekir. İşte o da infaktır. Yani harcama kanalında sürekli dolaşması lazım mal ve hizmetler. O dolaşım da tıpkı şeye benzer. yanlış mı söyledim siz tabipsiniz beni lütfen tasdik edin, yemek yiyoruz, midemizde yemek hazmediliyor, bağırsaklara geliyor, bağırsaklarda o kan onu alıyor vücutta dolaştırıyor değil mi?

Tabip: vücutta dolaştırıyor,…. yapıyor, … yapıyor

Abdülaziz BAYINDIR: Yani ilgili yerlere götürüyor.

Tabip: evet

Abdülaziz BAYINDIR: yani, oksijeni götürüyor, gıdaları

Tabip: vücudun her yerine gidiyor.

Abdülaziz BAYINDIR: Her yerine gidiyor. İşte, vücudun her yerine mal ve hizmeti taşıyacak olan da paradır. Onun da sürekli dolaşımda olması lazım.  kan bir yerde birazcık depolanırsa, ne olur kalırsa yani, siz ona ne diyorsunuz?

Tabip: Yani damar tıkanırsa tıkandığı yerin gerisindeki doku ölür.

Abdülaziz BAYINDIR: Ödem, diyorsunuz galiba değil i?

Tabip: Nevroz

Abdülaziz BAYINDIR: Nevroz

Tabip: Yani o dokunu ölmesi yani canlılığını kaybetmesi demek. Kalan yerin arkasında.

Abdülaziz BAYINDIR: işte toplumda da bu mal ve hizmet akışı olmadığı zaman toplum ölür. Onun için Allah-u Teâlâ diyor ki:

ve lâ tulkû bi eydîkum ilet tehluke

“kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın”(Bakara, 2/195)

Salondan: …………………..(anlaşılmıyor)

Abdülaziz BAYINDIR: Onu inşallah bir dahaki derse o konuyu şey yaparız, şimdi

Salondan: Osmanlı vergi kanunu, vergisel dolaşımı mı anlıyoruz?

Abdülaziz BAYINDIR: Ya dolaşım her türlü, mal ve hizmet akışı toplumda her türlü canlanmayı meydana getirir, çok önemlidir.

Neyse onu inşallah daha sonraki derste detaylı olarak dururuz. Şimdi sadece kısa olarak, sadece bir şey yaptık. Peki, el fatiha.

Tüm Kur'an Sohbetleri
# İçerik Adı Yayınladığı Tarih Görüntülenme
1 Taha Suresi 42-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mart 2025
2 Taha Suresi 25-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Mart 2025
3 Taha Suresi 9-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mart 2025
4 Taha Suresi 1-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Mart 2025
5 Meryem Suresi 85-98. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Şubat 2025
6 Meryem Suresi 73-84. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Şubat 2025
7 Meryem Suresi 64-72. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Şubat 2025
8 Meryem Suresi 56-63. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Şubat 2025
9 Meryem Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Ocak 2025
10 Meryem Suresi 41-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Ocak 2025
11 Meryem Suresi 35-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Ocak 2025
12 Meryem Suresi 16-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Ocak 2025
13 Meryem Suresi 12-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Aralık 2024
14 Kehf Suresi 103-110. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Aralık 2024
15 Kehf Suresi 83-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Aralık 2024
16 Kehf 60-82 – Musa-Hızır Kıssası Işığında Meleklere İman | Kur’an Sohbetleri 3 Aralık 2024
17 Kehf Suresi 60-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Kasım 2024
18 Kehf Suresi 54-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Kasım 2024
19 Kehf Suresi 50-53. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Kasım 2024
20 Kehf Suresi 47-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Kasım 2024
21 Kehf Sûresi 45-46. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ekim 2024
22 Kehf Suresi 32-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ekim 2024
23 Kehf Suresi 27-31. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ekim 2024
24 Kehf Suresi 22-26. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ekim 2024
25 Kehf Suresi 19-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ekim 2024
26 Kehf Suresi 16-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Eylül 2024
27 Kehf Suresi 9-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Eylül 2024
28 Kehf Suresi 1-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Eylül 2024
29 İsra Suresi 110-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Eylül 2024
30 İsra Suresi 100-108. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Ağustos 2024
31 İsra Suresi 97-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Ağustos 2024
32 İsra Suresi 89-96. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Ağustos 2024
33 İsra Suresi 85-88. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Ağustos 2024
34 İsra Suresi 82-84. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Temmuz 2024
35 İsra Suresi 78-81. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Temmuz 2024
36 İsra Suresi 76-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Temmuz 2024
37 İsra Suresi 73-75. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Temmuz 2024
38 İsra Suresi 66-72. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Temmuz 2024
39 İsra Suresi 61-65. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Haziran 2024
40 İsra Suresi 58-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Haziran 2024
41 İsra Suresi 55-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Haziran 2024
42 İsra Suresi 53-54. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mayıs 2024
43 İsra Suresi 45-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mayıs 2024
44 İsra Suresi 40-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mayıs 2024
45 İsra Suresi 36-39. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mayıs 2024
46 İsra Suresi 34-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Mayıs 2024
47 İsra Suresi 33. Ayet | Kur’an Sohbetleri 23 Nisan 2024
48 İsra Suresi 32. Ayet | Kur’an Sohbetleri 16 Nisan 2024
49 İsra Suresi 26-31. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Nisan 2024
50 İsra Suresi 23-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Nisan 2024
51 İsra Suresi 18-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Mart 2024
52 İsra Suresi 16-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Mart 2024
53 İsra Suresi 13-15. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Mart 2024
54 İsra Suresi 12. Ayet | Kur’an Sohbetleri 5 Mart 2024
55 İsra Suresi 9-11. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Şubat 2024
56 İsra Suresi 4-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Şubat 2024
57 İsra Suresi 2-3. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Şubat 2024
58 İsra Suresi 1. Ayet | Kur’an Sohbetleri 6 Şubat 2024
59 Nahl Suresi 124-128. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ocak 2024
60 Nahl Suresi 119-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Ocak 2024
61 Nahl Suresi 114-118. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ocak 2024
62 Nahl Suresi 110-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ocak 2024
63 Nahl Suresi 103-109. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Ocak 2024
64 Nahl Suresi 101-102. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Aralık 2023
65 Nahl Suresi 94-100. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Aralık 2023
66 Nahl Suresi 93. Ayet | Kur’an Sohbetleri 12 Aralık 2023
67 Nahl Suresi 90-93. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Aralık 2023
68 Nahl Suresi 83-89. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Kasım 2023
69 Nahl Suresi 77-82. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Kasım 2023
70 Nahl Suresi 72-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Kasım 2023
71 Nahl Suresi 68-71. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Kasım 2023
72 Nahl Suresi 65-67. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ekim 2023
73 Nahl Suresi 60-64. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ekim 2023
74 Nahl Suresi 56-59. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ekim 2023
75 Filistin-İsrail Savaşı | Kur’an Sohbetleri 10 Ekim 2023
76 Nahl Suresi 51-55. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ekim 2023
77 Nahl Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 26 Eylül 2023
78 Nahl Suresi 41-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 19 Eylül 2023
79 Nahl Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 12 Eylül 2023
80 Nahl Suresi 35-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Eylül 2023
81 Nahl Suresi 30-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Ağustos 2023
82 Nahl Suresi 24-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Ağustos 2023
83 Nahl Suresi 15-23. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Ağustos 2023
84 Nahl Suresi 9-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Ağustos 2023
85 Nahl Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Ağustos 2023
86 Nahl Suresi 3-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Temmuz 2023
87 Nahl Suresi 1-2. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Temmuz 2023
88 Hicr Suresi 88-99. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Temmuz 2023
89 Hicr Suresi 85-87. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Temmuz 2023
90 Hicr Suresi 61-77. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Haziran 2023
91 Hicr Suresi 51-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Haziran 2023
92 Hicr Suresi 45-50. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Mayıs 2023
93 Hicr Suresi 43-44. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 23 Mayıs 2023
94 Hicr Suresi 28-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Mayıs 2023
95 Hicr Suresi 26-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Mayıs 2023
96 Hicr Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 2 Mayıs 2023
97 Hicr Suresi 14-18. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Nisan 2023
98 Hicr Suresi 6-13. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Nisan 2023
99 Hicr Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Nisan 2023
100 İbrahim Suresi 42-52. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Nisan 2023
101 İbrahim Suresi 35-41. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Mart 2023
102 İbrahim Suresi 28-34. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Mart 2023
103 İbrahim Suresi 22-27. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Mart 2023
104 İbrahim Suresi 18-21. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Mart 2023
105 İbrahim Suresi 9-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Şubat 2023
106 İbrahim Suresi 5-8. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Şubat 2023
107 İbrahim Suresi 1-4. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Şubat 2023
108 Rad Suresi 41-43. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Şubat 2023
109 Rad Suresi 38-40. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Ocak 2023
110 Rad Suresi 36-37. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 24 Ocak 2023
111 Rad Suresi 33-36. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Ocak 2023
112 Rad Suresi 30-32. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 10 Ocak 2023
113 Rad Suresi 26-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 3 Ocak 2023
114 Rad Suresi 19-25. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Aralık 2022
115 Rad Suresi 17-19. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Aralık 2022
116 Rad Suresi 15-16. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Aralık 2022
117 Rad Suresi 11-14. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Aralık 2022
118 Rad Suresi 6-10. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 29 Kasım 2022
119 Rad Suresi 1-5. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 22 Kasım 2022
120 Yusuf Suresi 105-111. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 15 Kasım 2022
121 Yusuf Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 8 Kasım 2022
122 Yusuf Suresi 87-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 1 Kasım 2022
123 Yusuf Suresi 77-86. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Ekim 2022
124 Yusuf Suresi 67-76. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 18 Ekim 2022
125 Yusuf Suresi 58-66. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Ekim 2022
126 Yusuf Suresi 43-57. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 4 Ekim 2022
127 Yusuf Suresi 36-42. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Eylül 2022
128 Yusuf Suresi 30-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 20 Eylül 2022
129 Yusuf Suresi 23-29. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 13 Eylül 2022
130 Yusuf Suresi 7-22. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 6 Eylül 2022
131 Yusuf Suresi 1-6. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 30 Ağustos 2022
132 Kur’an’da İman Esasları | Kur’an Sohbetleri 23 Ağustos 2022
133 Hud Suresi 118-123. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 16 Ağustos 2022
134 Hud Suresi 116-117. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 9 Ağustos 2022
135 Hud Suresi 114-115. Ayetler – Namazların Birleştirilmesi 2 Ağustos 2022
136 Hud Suresi 109-113. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 27 Temmuz 2022
137 Hud Suresi 96-104. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 5 Temmuz 2022
138 Hud Suresi 84-95. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 28 Haziran 2022
139 Hud Suresi 69-83. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 21 Haziran 2022
140 Hud Suresi 61-68. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 14 Haziran 2022
141 Hud Suresi 50-60. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 7 Haziran 2022
142 Hud Suresi 36-49. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 31 Mayıs 2022
143 Hud Suresi 25-35. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 25 Mayıs 2022
144 Hud Suresi 18-24. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 17 Mayıs 2022
145 Hud Suresi 15-17. Ayetler | Kur’an Sohbetleri 11 Mayıs 2022
146 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 13-14. Ayetler 26 Nisan 2022
147 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 12. Ayet 20 Nisan 2022
148 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 8-11. Ayetler 13 Nisan 2022
149 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 7. Ayet 6 Nisan 2022
150 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 5-6. Ayetler 30 Mart 2022
151 Kur’an Sohbetleri | Hud Suresi 1-4. Ayetler 23 Mart 2022
152 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 107-109. Ayetler 16 Mart 2022
153 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 101-106. Ayetler 9 Mart 2022
154 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 99-100. Ayetler 2 Mart 2022
155 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 93-98. Ayetler 23 Şubat 2022
156 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 75-86. Ayet 9 Şubat 2022
157 Kur’an Sohbetleri | Yunus 71-74. Ayetler 2 Şubat 2022
158 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 65-70. Ayetler 26 Ocak 2022
159 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 61-64. Ayetler 19 Ocak 2022
160 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 59-60. Ayetler 12 Ocak 2022
161 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 54-58. Ayetler 5 Ocak 2022
162 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 45-53. Ayetler 29 Aralık 2021
163 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 41-44. Ayetler 22 Aralık 2021
164 Kur’an Sohbetleri | Yunus Suresi 38-40. Ayetler 15 Aralık 2021
165 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 37. AYET 8 Aralık 2021
166 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 31-36. AYETLER 1 Aralık 2021
167 Kur’an Sohbetleri | YUNUS 26-30. AYETLER 24 Kasım 2021
168 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 21-25. AYETLER 17 Kasım 2021
169 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 15-20. AYETLER 10 Kasım 2021
170 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 7-14. AYETLER 3 Kasım 2021
171 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 4-6. AYETLER 27 Ekim 2021
172 Kur’an Sohbetleri | YUNUS SURESİ 1-3. AYETLER 20 Ekim 2021
173 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 123-129. AYETLER 13 Ekim 2021
174 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 119-122. AYETLER 5 Ekim 2021
175 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 113-118. AYETLER 28 Eylül 2021
176 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 107-112. AYETLER 21 Eylül 2021
177 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 97-106. AYETLER 15 Eylül 2021
178 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 90-96. AYETLER 8 Eylül 2021
179 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 81-89. AYETLER 31 Ağustos 2021
180 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 74-80. AYETLER 24 Ağustos 2021
181 Kur’an Sohbetleri | SIKINTILAR VE BOLLUKLA İMTİHAN 17 Ağustos 2021
182 Kur’an Sohbetleri | RESUL VE TEBLİĞ 17 Ağustos 2021
183 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 71-73. AYETLER 4 Ağustos 2021
184 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 64-70. AYETLER 27 Temmuz 2021
185 Kur’an Sohbetleri | BÜYÜK GÜNAHLAR 20 Temmuz 2021
186 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 61-63. AYETLER 14 Temmuz 2021
187 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 58-60. AYETLER 6 Temmuz 2021
188 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 53-57. AYETLER 30 Haziran 2021
189 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 43-52. AYETLER 23 Haziran 2021
190 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 38-42. AYETLER 16 Haziran 2021
191 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 36-37. AYETLER 9 Haziran 2021
192 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 34-35. AYETLER 2 Haziran 2021
193 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 32-33. AYETLER 26 Mayıs 2021
194 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 30-31. AYETLER 19 Mayıs 2021
195 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 29. AYET (CİZYE) 12 Mayıs 2021
196 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 28. AYET (Müslüman olmayanlar Mekke’ye giremez mi?) 5 Mayıs 2021
197 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 25-27. AYETLER 28 Nisan 2021
198 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 23-24. AYETLER 21 Nisan 2021
199 Kur’an Sohbetleri | ORUÇ İLE İLGİLİ AYETLER 15 Nisan 2021
200 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 17-22. AYETLER 6 Nisan 2021
201 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 16. AYET 31 Mart 2021
202 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 9-15. AYETLER 24 Mart 2021
203 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 5-8. AYETLER 17 Mart 2021
204 Kur’an Sohbetleri | TEVBE SURESİ 1-5. AYETLER 10 Mart 2021
205 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 72-75. AYETLER 3 Mart 2021
206 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 67-71. AYETLER 25 Şubat 2021
207 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 65-66. AYETLER 17 Şubat 2021
208 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 59-64. AYETLER 10 Şubat 2021
209 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 52-58. AYETLER 5 Şubat 2021
210 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 50-51. AYETLER 27 Ocak 2021
211 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 49. AYET 21 Ocak 2021
212 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 45-48. AYETLER 14 Ocak 2021
213 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 41-44. AYETLER 6 Ocak 2021
214 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 35-40. AYETLER 30 Aralık 2020
215 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 31-34. AYETLER 23 Aralık 2020
216 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 28-30. AYETLER 16 Aralık 2020
217 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 17-23. AYETLER 2 Aralık 2020
218 Kur’an Sohbetleri | ‬ENFAL SURESİ 13-16. AYETLER 26 Kasım 2020
219 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 9-12. AYETLER 18 Kasım 2020
220 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 5-8. AYETLER 5 Kasım 2020
221 Kur’an Sohbetleri | ENFAL SURESİ 1-4. AYETLER 29 Ekim 2020
222 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 204-206. AYETLER 22 Ekim 2020
223 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 200-204. AYETLER 15 Ekim 2020
224 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 189-199. AYETLER 8 Ekim 2020
225 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 188. AYET 1 Ekim 2020
226 Kur’an Sohbetleri | SUR’A ÜFLENMESİ 24 Eylül 2020
227 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’DA KIYAMET SAATİ 17 Eylül 2020
228 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 184-186. AYETLER 10 Eylül 2020
229 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 180-183. AYETLER 3 Eylül 2020
230 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 179. AYET VE DEVAMI 28 Ağustos 2020
231 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 175-178. AYETLER 20 Ağustos 2020
232 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 172-174. AYETLER 13 Ağustos 2020
233 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 168-171. AYETLER 5 Ağustos 2020
234 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 163-167. AYETLER 24 Temmuz 2020
235 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 158-162. AYETLER 15 Temmuz 2020
236 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 154-157. AYETLER 8 Temmuz 2020
237 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 138-153. AYETLER 1 Temmuz 2020
238 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 127-137. AYETLER 24 Haziran 2020
239 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 103-126. AYETLER 17 Haziran 2020
240 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 100-102. AYETLER 10 Haziran 2020
241 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 94-99. AYETLER 3 Haziran 2020
242 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 85-93. AYETLER 26 Mayıs 2020
243 Kur’an Sohbetleri | KADİR GECESİ 19 Mayıs 2020
244 Kur’an Sohbetleri | A’RÂF SURESİ 73-78. AYETLER 13 Mayıs 2020
245 Kuran Sohbetleri | A’RAF SURESİ 65-72 ARASI AYETLER 6 Mayıs 2020
246 Kur’an Sohbetleri | NAMAZ VAKİTLERİNİN EVRENSEL ÖLÇÜLERİ 30 Nisan 2020
247 Kur’an Sohbetleri | ORUCA BAŞLAMA VE BİTİŞ VAKİTLERİ 23 Nisan 2020
248 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 59-64. AYETLER 16 Nisan 2020
249 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 57-58. AYETLER 9 Nisan 2020
250 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 53-56. AYETLER 2 Nisan 2020
251 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 52. AYET 26 Mart 2020
252 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 42-51. AYETLER 19 Mart 2020
253 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 37-41. AYETLER 13 Mart 2020
254 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 34-37. AYETLER 5 Mart 2020
255 Kur’an Sohbetleri | ARAF SÛRESİ 31-32. AYETLER 27 Şubat 2020
256 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 29-30. AYETLER 20 Şubat 2020
257 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 26-28. AYETLER 13 Şubat 2020
258 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 10-25. AYETLER 7 Şubat 2020
259 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 4-9. AYETLER 30 Ocak 2020
260 Kur’an Sohbetleri | ARAF SURESİ 1-3. AYETLER 23 Ocak 2020
261 Kur’an Sohbetleri | KUR’AN’A DAİR KURGULAR VE GERÇEKLER 16 Ocak 2020
262 Kur’an Sohbetleri | İSLAM VE TİCARET 10 Ocak 2020
263 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 159-165. AYETLER 3 Ocak 2020
264 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 154-157. AYETLER 26 Aralık 2019
265 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 150-153. AYETLER 19 Aralık 2019
266 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 148-150. AYETLER 12 Aralık 2019
267 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 146-147. AYETLER 6 Aralık 2019
268 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 142-145. AYETLER 28 Kasım 2019
269 Kur’an Sohbetleri | DÜNYA HAYATININ ANLAMI 21 Kasım 2019
270 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 141. AYET 14 Kasım 2019
271 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 136-140. AYETLER 7 Kasım 2019
272 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 133-135. AYETLER 31 Ekim 2019
273 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 128 – 132. AYETLER 24 Ekim 2019
274 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 122 – 127. AYETLER 17 Ekim 2019
275 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 118 – 121. AYETLER 10 Ekim 2019
276 Kur’an Sohbetleri | EN’ÂM SÛRESİ 113-117. AYETLER 3 Ekim 2019
277 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 111 VE DEVAMI AYETLER 26 Eylül 2019
278 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 108-111. AYETLER 19 Eylül 2019
279 KUR’AN SOHBETLERİ | EN’ÂM SÛRESİ 106-108. AYETLER 12 Eylül 2019
280 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 106-107 ARASI AYETLER 5 Eylül 2019
281 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 100-106 ARASI AYETLER 29 Ağustos 2019
282 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 95-99 ARASI AYETLER 22 Ağustos 2019
283 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ 93-94 ARASI AYETLER 11 Temmuz 2019
284 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (91-92 ARASI AYETLER) 4 Temmuz 2019
285 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (83-90 ARASI AYETLER) 27 Haziran 2019
286 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (74-83 ARASI AYETLER) 20 Haziran 2019
287 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (68-73 ARASI AYETLER) 14 Haziran 2019
288 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (63-67 ARASI AYETLER) 3 Mayıs 2019
289 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (61-64 ARASI AYETLER) 25 Nisan 2019
290 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (60-62 ARASI AYETLER) 18 Nisan 2019
291 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (56-59 ARASI AYETLER) 11 Nisan 2019
292 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (54-59 ARASI AYETLER) 4 Nisan 2019
293 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (50-53 ARASI AYETLER) 28 Mart 2019
294 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (42-49 ARASI AYETLER) 21 Mart 2019
295 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (37-41 ARASI AYETLER) 14 Mart 2019
296 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (32-36 ARASI AYETLER) 7 Mart 2019
297 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (19-31 ARASI AYETLER) 28 Şubat 2019
298 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (11-18 ARASI AYETLER) 21 Şubat 2019
299 KUR’AN SOHBETLERİ | ENAM SURESİ TEFSİRİ (1-11 ARASI AYETLER) 12 Şubat 2019
300 KUR’AN SOHBETLERİ | HER KÂFİR YALANCIDIR (ENAM 6/27) 5 Şubat 2019
301 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’DAN KİMLER İSTİFADE EDER 29 Ocak 2019
302 KUR’AN SOHBETLERİ | CAİZ OLAN VE OLMAYAN VESİLELER 22 Ocak 2019
303 KURAN SOHBETLERİ | KİMSE MÜŞRİĞİM DEMEZ (ENAM 6/22-24) 15 Ocak 2019
304 KUR’AN SOHBETLERİ | İSLAM’IN EVRENSELLİĞİ (EN’AM 6/19-21) 8 Ocak 2019
305 KUR’AN SOHBETLERİ | KUR’AN’IN EVRENSELLİĞİ 1 Ocak 2019
306 Kuran Sohbetleri | İnsanı Kamil Uydurması 25 Aralık 2018
307 Allah’a Teslim Olmak (En’am 12-15. Ayetler) 18 Aralık 2018
308 Kur’an’da Yolculuk ve Amaçları (En’am 11. Ayet) 11 Aralık 2018
309 Nebimize Kur’an’dan Başka Mucize Verilmiş Midir? (En’am 7-10. Ayetler) 4 Aralık 2018
310 Allah Her Şeyi Bilir (En’am 1-6. Ayetler) 27 Kasım 2018
311 Dinin Bozulmasının Canlı Örneği: Namaz Vakitleri (En’am 3-6. Ayetler) 20 Kasım 2018
312 Ecel (En’am 2. Ayet) 13 Kasım 2018
313 Dünya Düz Mü Yuvarlak Mı? (En’am 1. Ayet) 6 Kasım 2018
314 İsa Aleyhisselam’ın Mucizeleri (Maide 109. Ayet ve Devamı) 30 Ekim 2018
315 Mahşerde Rasullerle Yüzleşme (Maide 109. Ayet) 23 Ekim 2018
316 Vasiyet ve Kadının Şahitliği (Maide 106-108. Ayetler) 16 Ekim 2018
317 Tebliğ Görevi ve Bireysel Sorumluluğumuz (Maide 103-105. Ayetler) 9 Ekim 2018
318 Soru Sorma Özgürlüğü (Maide 101 ve 102. Ayetler) 2 Ekim 2018
319 Çoğunluk Hakikatin Ölçüsü mü? (Maide 100. Ayet) 25 Eylül 2018
320 İnsanları Uyarma Görevi (Maide 77-81. Ayet) 18 Eylül 2018
321 Dinde Aşırılık (Maide 77. Ayet) 11 Eylül 2018
322 Rasul ve Tebliğ (Maide 99. Ayet) 4 Eylül 2018
323 İhramlıyken Avlanma Yasağı (Maide 94-98. Ayetler) 24 Temmuz 2018
324 Uyuşturucu Maddelerin Haramlığı (Maide 90-93. Ayetler) 17 Temmuz 2018
325 İçkinin Yasaklanması ve Tedricilik (Maide 90. Ayet) 10 Temmuz 2018
326 Yemin Keffâreti (Maide 89. Ayet) 3 Temmuz 2018
327 Ehl-i Kitaptan Mümin Olanlar (Maide 82-86. Ayetler) 19 Haziran 2018
328 Hristiyanlıktaki Teslis İnancı (Maide 72-76. Ayetler) 15 Mayıs 2018
329 Kur’an’a Yönelik Saldırılar (Maide 70 ve 71. Ayetler) 8 Mayıs 2018
330 İsrailoğulları’nın Kur’an’a Karşı Tutumları (Maide 70. Ayet) 1 Mayıs 2018
331 Ehli Kitap Ne Zaman Kafir Olur? (Maide 69. Ayet) 24 Nisan 2018
332 Müslümanın Görevi Kur’an’a Uyma (Maide 67-68. Ayetler) 17 Nisan 2018
333 Gerçek Zenginliğin Yolu (Maide 66. Ayet) 10 Nisan 2018
334 Yahudilerin Çıkmazları (Maide 64-66. Ayetler) 3 Nisan 2018
335 İslam’da Ticaret Ahlakı: Çiftlik Bank Örneği 27 Mart 2018
336 Günahta Yarışan Dindarlar (Maide 60-63. Ayetler) 20 Mart 2018
337 Ehli Kitaptan Maymunlaşan ve Domuzlaşanlar (Maide 60-63. Ayetler) 13 Mart 2018
338 Ehli Kitabın Müslümanlardan İntikamı (Maide 59. Ayet) 6 Mart 2018
339 Tasdik Bağlamında Namaz (Maide 55-57. Ayetler) 27 Şubat 2018
340 Mü’minlerin Yakın Dostu Sadece Mü’minlerdir (Maide 55-57. Ayetler) 20 Şubat 2018
341 Ehli Kitapla Savaşta Nebevi Siyaset (Maide 54-56. Ayetler) 13 Şubat 2018
342 Dinden Dönme ve Zındıklık (Maide 53-54. Ayetler) 6 Şubat 2018
343 Ehl-i Kitaptan Münafıklar (Maide 51-52. Ayetler) 30 Ocak 2018
344 Savaş Ahlakı 23 Ocak 2018
345 Yahudiler ve Hristiyanlarla İlişkiler: Cizye (Maide 51. Ayet) 16 Ocak 2018
346 Yahudi ve Hristiyanlarla İlişkiler (Maide 51. Ayet) 9 Ocak 2018
347 Ehli Kitapla İlişkiler (Maide 50-51. Ayetler) 2 Ocak 2018
348 Hadisler Vahiy Olabilir mi? (Maide 48-49. Ayetler) 26 Aralık 2017
349 Önceki Şeriatler (Maide 48. Ayet) 19 Aralık 2017
350 Muhammed Aleyhisselam ve Kur’an (Maide 48. Ayet) 12 Aralık 2017
351 İsa Aleyhisselam ve İncil (Maide 46-47. Ayet) 5 Aralık 2017
352 Kısasta Hayat Vardır (Maide 45. Ayet) 28 Kasım 2017
353 Allah’ın İndirdiğiyle Hükmetmeyenler (Maide 44. Ayet) 24 Kasım 2017
354 Tevrat Kime Verildi? (Maide 43-44. Ayetler) 14 Kasım 2017
355 Kafirlikte Yarışanlar (Maide 41-42. Ayetler) 7 Kasım 2017
356 Hırsızlık Suçu ve Cezası (Maide 38-40. Ayetler) 31 Ekim 2017
357 Küfür ve Şirk (Maide 36-37. Ayetler) 24 Ekim 2017
358 Şirke Alet Edilen Ayet (Maide 35. Ayet) 17 Ekim 2017
359 Toplumsal Güvenliği İhlal Suçu ve Cezası (Maide 32-34. Ayetler) 10 Ekim 2017
360 Kur’an’da Kuşların Dünyası (Maide 27-32. Ayetler) 3 Ekim 2017
361 Kendini Büyük Görmek (Maide 15-26. Ayetler) 28 Eylül 2017
362 İmtihanı Kaybettiren Benlik Yarışı (Maide 17,18 ve 19. Ayetler) 22 Eylül 2017
363 Allah Kime Lanet Eder? (Maide 12-13. Ayetler) 8 Eylül 2017
364 Allah’a Verilen Sözde Daima Adil Olmak (Maide 7-11. Ayetler) 5 Eylül 2017
365 Adaletten Şaşmamak (Maide 8-10. Ayetler) 22 Ağustos 2017
366 Yargısız İnfaz (Mâide 7-8. Ayetler) 23 Mayıs 2017
367 Allah’a Verilen Söz 16 Mayıs 2017
368 Abdestte Ayağa Mesh Meselesi (Maide 6. Ayet) 9 Mayıs 2017
369 Evlenmede Namuslu Olma Şartı 2 Mayıs 2017
370 Haram Kılınan Hayvansal Gıdalar (Maide 3. Ayet) 25 Nisan 2017
371 Dosta ve Düşmana Karşı Tavrımız Ne Olmalı? 18 Nisan 2017
372 Şirk Tehlikesi 11 Nisan 2017
373 Kitaplara İman’ın Anlamı Nisa 136 Ankabut 46 4 Nisan 2017
374 Miras Nisa 176.Ayet 28 Mart 2017
375 Kafir’lik Kendini Büyük Görmektir Nisa 172 ve 175.Ayetler 21 Mart 2017
376 Din’de Aşırılık Nisa 171 ve 173.Ayetler 14 Mart 2017
377 İnsanlığa Çağrı Nisa 170.Ayet 7 Mart 2017
378 Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları Nisa 167-169.Ayetler 28 Şubat 2017
379 Nebi ve Resul Nisa 163-166.Ayetler 21 Şubat 2017
380 Ehli Kitap’tan Mümin Olanlar 14 Şubat 2017
381 Her Haram Bir Mahrumiyet Doğurur Nisa 160-162. Ayetler 7 Şubat 2017
382 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (3) 153-158.Ayetler 31 Ocak 2017
383 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa (2) 153-155.Ayetler 25 Ocak 2017
384 Ehli Kitapla İlişkiler Nisa 153-155.Ayetler 17 Ocak 2017
385 Allah İle Resul’lerinin Arasını Ayırmak Nisa-148-149 ve 150. Ayetler 3 Ocak 2017
386 Müslümanların Baş Belası Münafıklar II 27 Aralık 2016
387 Müslümanların Baş Belası Münafıklar Nisa 138 ve Devamı 20 Aralık 2016
388 İman Konusunda Verilen İmtihan Nisa 137 ve 147.Ayetler 13 Aralık 2016
389 Kafirlik Müşriklik ve Munafıklık Nisa 136.Ayet ve Devamı 6 Aralık 2016
390 İmanın Şartları Nisa 136 29 Kasım 2016
391 Takva Nisa Suresi 131 ve 135.Ayetler 22 Kasım 2016
392 Nüşuz ve Kadına Darp Nisa-128 ve 130.ayetler 15 Kasım 2016
393 Nisa suresi 125 ve 127.ayetler 8 Kasım 2016
394 Nisa suresi 122 ve 125.ayetler 2 Kasım 2016
395 Yüzü Suyu Hürmetine Dua – Nisa Suresi 117. Ayet 28 Ekim 2016
396 En Büyük Din İstismarı Şirk – Nisa Suresi 116-121. Ayetler 18 Ekim 2016
397 İcma 11 Ekim 2016
398 Peygamberlerin İsmet Sıfatı – Nisa Suresi 113. Ayet 4 Ekim 2016
399 Tevbe İstiğfar – Nisa Suresi 110-112. Ayetler 27 Eylül 2016
400 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 4 – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 20 Eylül 2016
401 Kur’an Yorumlanabilir mi? – Nisa Suresi 105. Ayet ve Devamı 6 Eylül 2016
402 Düşmanı Etkisizleştirmenin İlkeleri – Nisa Suresi 101-104. Ayetler 30 Ağustos 2016
403 Yolculukta Namaz – Nisa Suresi 101-103. Ayetler 23 Ağustos 2016
404 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 3(Tevbe Suresi Bağlamında) 16 Ağustos 2016
405 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır 2 9 Ağustos 2016
406 Müslümanın Ana Görevi Cihad – Nisa Suresi 94-100.Ayetler 31 Mayıs 2016
407 Adam Öldürmenin Cezası – Nisa Suresi 92-93. Ayetler 24 Mayıs 2016
408 Münafıklara Karşı Takınılacak Tavır – Nisa Suresi 88-91. Ayetler 18 Mayıs 2016
409 Münafıklık – Nisa Suresi 89-90. Ayetler 10 Mayıs 2016
410 Allah’a ve Ahiret Gününe İman – Nisa Suresi 86-87. Ayetler 3 Mayıs 2016
411 Şefaat İnancı – Nisa Suresi 85. Ayet 26 Nisan 2016
412 Müslüman-Gayrimüslim İlişkileri – Nisa Suresi 84. Ayet 19 Nisan 2016
413 Yetkililere İtaat – Nisa Suresi 83.Ayet 12 Nisan 2016
414 Kur’an’ı Çelişkili Olarak Gösterenler – Nisa Suresi 82.Ayet 5 Nisan 2016
415 Kitap-Resul İlişkisi – Nisa Suresi 80-82. Ayetler 29 Mart 2016
416 Bollukla ve Sıkıntı ile İmtihan 22 Mart 2016
417 Canı Pahasına İmtihanı Kazanmak 15 Mart 2016
418 Nisa Süresi 71. Ayet Ve Devamı (Allah Yolunda Cihad) 8 Mart 2016
419 Nisa Süresi 65-70. Ayetler (İntihar Eylemleri) 1 Mart 2016
420 Nisa Süresi 60-65. Ayetler (Müslümanların Kur’ân’dan Kaçışı) 23 Şubat 2016
421 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı 2) 16 Şubat 2016
422 Nisa Süresi 58-59. Ayetler (Halifelik Makamı) 9 Şubat 2016
423 Nisa Süresi 56-57. Ayetler (Hocaları Sorgulayan Müslüman) 2 Şubat 2016
424 Nisa Süresi 53-54. Ayetler (Hikmetsiz Kalan Müslümanların Çaresizliği) 26 Ocak 2016
425 Nisa Süresi 48-52. Ayetler (Müslümanların Kimlik Bunalımı) 19 Ocak 2016
426 Nisa Süresi 47. Ayet (Kur’ân’a Güvenmemenin Acı Sonuçları) 12 Ocak 2016
427 Nisa Süresi 44-46 Ayet (Ayetleri Tahrif) 5 Ocak 2016
428 Nisa Süresi 43. Ayet (Abdestte Çıplak Ayağa ve Çoraplara Mesh) 29 Aralık 2015
429 Nisa Süresi 41-42. Ayetler (Kafir İle Günahkarın Farkı) 22 Aralık 2015
430 Harcama Kültürü, Nisa 36.Ayet 16 Aralık 2015
431 Nisa Süresi 36. Ayet (Anne-Babaya İyi Davranmak) 8 Aralık 2015
432 Nisa Süresi 36. Ayet (Müslümanları Batıran Şirk) 1 Aralık 2015
433 Nisa Süresi 35. Ayet (Aile Hakemliği) 24 Kasım 2015
434 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi 2) 17 Kasım 2015
435 Nisa Süresi 34. Ayet (Kadının Dövülmesi Meselesi) 10 Kasım 2015
436 Nisa Süresi 33. Ayet (Mirasta Kadın-Erkek Dengesi ve Avliyye) 3 Kasım 2015
437 Nisa Süresi 32. Ayet (Kendimizi Keşfedelim) 27 Ekim 2015
438 Büyük Günahlar 20 Ekim 2015
439 Sorgulamayan Müslümanlar Ve İntihar Eylemleri 13 Ekim 2015
440 Nisa Süresi 29. Ayet Ve Devamı (Faizli Kredi Ekonomiyi Öldürür) 6 Ekim 2015
441 Hac’da Şeytan Taşlama 29 Eylül 2015
442 Nisa Süresi 26-28. Ayetler (Allah’ın İradesi Ve Sünnetullah) 22 Eylül 2015
443 Nisa Süresi 25. Ayet Ve Devamı (Recim Cezası Konusunda Şii-Sünni İttifakı) 15 Eylül 2015
444 Nisa Süresi 25. Ayet (Evlenmede Öncelik Sıralaması) 8 Eylül 2015
445 Nisa Süresi 24. Ayet (Muta Nikahı) 1 Eylül 2015
446 Nisa Süresi 22-23. Ayetler (Hürmet-i Müsahare) 25 Ağustos 2015
447 Mekkeli Müşrikler Bir Nebi Beklentisi İçindemiydiler 18 Ağustos 2015
448 Nisa Süresi 20-21. Ayetler “Evlenme Ve Boşanma Kolay Olmalı” 11 Ağustos 2015
449 Nisa Süresi 19. Ayet (Kadına Yönelik Şiddet) 4 Ağustos 2015
450 Nisa Süresi 17-18. Ayetleri (Tevbe) 28 Temmuz 2015
451 Nebimizin Yürüttüğü İç Politika (Son Olaylara Kur’an Penceresinden Bakış) 21 Temmuz 2015
452 Kur’ân’a Göre İftar ve İmsak Vakitleri 16 Haziran 2015
453 Nisa Süresi 15-16. Ayetler (Batı Güdümüne Giren Müslümanların Perişan Hali) 9 Haziran 2015
454 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 2.Bölüm 6 Haziran 2015
455 Kur’an’a Göre İmsak Vakti – 1.Bölüm 2 Haziran 2015
456 Nisa Süresi 13-14. Ayetleri (Allah’ın Koyduğu Sınırların Aşılması ve Kader) 26 Mayıs 2015
457 Nisa Süresi 12. Ayet ve Kelale 19 Mayıs 2015
458 Nisa Süresi 12. Ayet – Miras Konuları 12 Mayıs 2015
459 Miras Ayetleri Bağlamında Vasiyet – 2 5 Mayıs 2015
460 Nisa Süresi 11. Ayet – Miras Paylaşımı 29 Nisan 2015
461 Nisa Süresi 11. Ayet 21 Nisan 2015
462 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras (Vasiyet) 14 Nisan 2015
463 Nisa Süresi 8. Ayet – Miras 7 Nisan 2015
464 Nisa Süresi 6. Ayet – Miras’da Asabelik 31 Mart 2015
465 Nisa Süresi 6. Ayet – Yetim ve Öksüz Çocuklar 24 Mart 2015
466 Nisa Süresi 3.Ayet – Çok Eşlilik 17 Mart 2015
467 Nisa Süresi 2.Ayet – Evlilik Yaşı 10 Mart 2015
468 Nisa Süresi 1. Ayeti ve Devamı – Kadın ve Erkeğin Yaratılışı 3 Mart 2015
469 Al-i İmrân Süresi 196 – Dünyalıkla İmtihan 24 Şubat 2015
470 Al-i İmrân Suresi 188. Ayet – Yaratılan Ayetlerdeki Zikir 17 Şubat 2015
471 Al-i İmrân Suresi 187. Ayet – Kur’ân’ı Anlatma Görevi 10 Şubat 2015
472 Al-i İmrân Suresi 186. Ayet – Gayrimüslimlerle İlişkiler 3 Şubat 2015
473 Al-i İmrân Suresi 183. Ayet – Geleneksel Dinin Çıkmazları 27 Ocak 2015
474 Al-i İmrân Suresi 180. Ayet – Cimrilik Eden Kendine Eder 20 Ocak 2015
475 Ali İmran Suresi 179- Ayet – Kur’an’ı Merkeze Koyma Zorunluluğu 13 Ocak 2015
476 Al-i İmrân Suresi 169-172. Ayetler – Güven ve Kararlılık 6 Ocak 2015
477 Al-i İmrân Suresi 164-168. Ayetler – Allah’ın Bilgisi ve Kader 30 Aralık 2014
478 Al-i İmrân Suresi 156-161. Ayetler – Hoşgörülü ve İlkeli Olmak 23 Aralık 2014
479 Al-i İmrân Suresi 149-154. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 3 16 Aralık 2014
480 Al-i İmrân Suresi 142-148. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 9 Aralık 2014
481 Al-i İmrân Suresi 140-142. Ayetler – Sabır ve Cihat İmtihanı 2 Aralık 2014
482 Al-i İmrân Suresi 137-140. Ayetler – Allah’a Güvenenler En Üstünlerdir 25 Kasım 2014
483 Al-i İmrân Suresi 137-139. Ayetler-Sünnetullah Kavramı 18 Kasım 2014
484 Al-i İmrân Suresi 132-136. Ayetler 11 Kasım 2014
485 Al-i İmrân Suresi 130-131. Ayetler – Faiz ve Ekonomi 4 Kasım 2014
486 Al-i İmrân Suresi 121-129. Ayetler 28 Ekim 2014
487 Al-i İmrân Suresi 116-120. Ayetler 21 Ekim 2014
488 Al-i İmrân Suresi 109-115. Ayetler 14 Ekim 2014
489 Kurban İbadeti ve Bayram Ahlakı 30 Eylül 2014
490 Ehl’i Kitap ile İlişkiler 23 Eylül 2014
491 Gayri Müslimler ile İlişkiler 16 Eylül 2014
492 Al-i İmrân Suresi 104-108. Ayetler 9 Eylül 2014
493 Al-i İmrân Suresi 100-105. Ayetler – Allah’ın İpine Sarılmak 2 Eylül 2014
494 Al-i İmrân Suresi 98-101. Ayetler 26 Ağustos 2014
495 Âl-i İmrân Suresi 96-97.ayetler 19 Ağustos 2014
496 Âl-i İmrân Suresi 92-93.ayetler 12 Ağustos 2014
497 Tevbe Nedir? Nasıl Yapılır? 7 Ağustos 2014
498 Yatsı Namazı ve İmsak Vakti 24 Haziran 2014
499 Esirlere Yapılması Gereken Muamele 17 Haziran 2014
500 Ali-İmran Suresi 90. Ayet 10 Haziran 2014
501 Ali-İmran Suresi 85-89. Ayetler 3 Haziran 2014
502 Ali-İmran Suresi 83-84. Ayetler 27 Mayıs 2014
503 Ali-İmran Suresi 81-82. Ayetler 20 Mayıs 2014
504 Ali-İmran Suresi 81. Ayet 13 Mayıs 2014
505 Ali-İmran Suresi 78-80. Ayetler – Nebimizin Sözleri Vahiy midir? 6 Mayıs 2014
506 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-3 Paralel Din 29 Nisan 2014
507 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-2 Paralel Din 22 Nisan 2014
508 Ali-İmran Suresi 78. Ayet – Kur’an ile Aldatanlar-1 Paralel Din 15 Nisan 2014
509 Ali-İmran Suresi 77. Ayet 8 Nisan 2014
510 Geçici Zaferi Kalıcı Hale Getirmek 1 Nisan 2014
511 Ali-İmran Suresi 70-77. Ayetler 25 Mart 2014
512 Ali-İmran Suresi 64-69. Ayetler 11 Mart 2014
513 Ali-İmran Suresi 64. Ayet – Dinler Arası Diyalog İhaneti 4 Mart 2014
514 Ali-İmran Suresi 60-64. Ayetler – Kur’an’da Mehdilik 25 Şubat 2014
515 Ali-İmran Suresi 56-59. Ayetler – İsa (a.s) ve Adem (a.s)’ın Yaratılışları 18 Şubat 2014
516 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı 11 Şubat 2014
517 Ali-İmran Suresi 51-55. Ayetler – İsa a.s’ın İstismarı – 2 (Şahs-i Manevi) 11 Şubat 2014
518 Ali-İmran Suresi 49-51. Ayetler – İsa a.s. Hayatı 4 Şubat 2014
519 Yahudilere Temiz Yiyeceklerin Haram Kılınması 4 Şubat 2014
520 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 4 28 Ocak 2014
521 Ali-İmran Suresi 44-48. Ayetler 28 Ocak 2014
522 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 3 21 Ocak 2014
523 Ali-İmran Suresi 38-44. Ayetler – Meryem Ana 21 Ocak 2014
524 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? – 2 14 Ocak 2014
525 Ali-İmran Suresi 33-37. Ayetler – Zekeriyya a.s. ve Meryem Ana 14 Ocak 2014
526 Adil Yargılama Nasıl Olmalıdır? 7 Ocak 2014
527 Ali-İmran Suresi 33. Ayet – Haddini Aşmak 31 Aralık 2013
528 Allah’ın Kullarını, Allah’ın Kitabına Davet 24 Aralık 2013
529 Ali-İmran Suresi 33. Ayet 17 Aralık 2013
530 Ali-İmran Suresi 30. Ayet 10 Aralık 2013
531 Ali-İmran Suresi 29. Ayet 3 Aralık 2013
532 Ali-İmran Suresi 28-30. Ayetler – Kafirleri Dost Edinmek 26 Kasım 2013
533 Ali-İmran Suresi 27. Ayet 19 Kasım 2013
534 Ali-İmran Suresi 26-27. Ayetler 12 Kasım 2013
535 Ali-İmran Suresi 19-25. Ayetler – Allah’ın Kitabına Teslim Olmak yada Olmamak 5 Kasım 2013
536 Ali-İmran Suresi 14-20. Ayetler – Müslümanların Kur’an Karşısındaki Tavırları 29 Ekim 2013
537 Dünya Sevgisi 22 Ekim 2013
538 Ali-İmran Suresi 8-12. Ayetler – Muhkem Müteşabih Ayetler – 3 8 Ekim 2013
539 Ali-İmran Suresi 7. Ayet – Muhkem Müteşabih Ayetler – 2 1 Ekim 2013
540 Muhkem ve Müteşabih Ayetler 24 Eylül 2013
541 Ali-İmran Suresi 5-6. Ayetler 17 Eylül 2013
542 Kur’an’da Furkan Kavramı 10 Eylül 2013
543 Ebubekir Sifil ve Faruk Beşer’e Cevaplar 27 Ağustos 2013
544 Kur’an’ı İkinci Sıraya Koymak 20 Ağustos 2013
545 Kur’an’ın Önceki Kitapları Tasdiki 20 Ağustos 2013
546 Ali-İmran Suresi 1-2. Ayetler 13 Ağustos 2013
547 Bakara Suresi 285-286 Ayetler 2 Temmuz 2013
548 Bakara Suresi 284-Ayet Kişinin İçinde Olanlardan Sorumluluğu 25 Haziran 2013
549 Bakara Suresi 283. Ayet – Vasiyet ve Rehin 18 Haziran 2013
550 Bakara Suresi 282. Ayet – 11 Haziran 2013
551 Kur’an’daki Musa-Hızır Kıssasının Kader Konusu ile İlgisi 4 Haziran 2013
552 Bakara Suresi 282. Ayet – Daru’ul-harpte Faiz, Borcun Zekata Sayılması ve Borcun Belgelenmesi 28 Mayıs 2013
553 Bakara Suresi 278-280. Ayetler 14 Mayıs 2013
554 Bakara Suresi 277-279. Ayetler-Kredi Sisteminin Ekonomiye Etkisi 7 Mayıs 2013
555 Bakara Suresi 275-276. Ayetler 30 Nisan 2013
556 Bakara Suresi 274. Ayet 23 Nisan 2013
557 Bakara Suresi 270-273. Ayetler – Yardımı İncitmeden Yapmak 16 Nisan 2013
558 Bakara Suresi 269. Ayet – Hikmet ve Sünnet 9 Nisan 2013
559 Bakara Suresi 267. Ayet 2 Nisan 2013
560 Bakara Suresi 262-266. Ayetler 26 Mart 2013
561 Kader İnancının Hesap Günündeki Yansımaları 19 Mart 2013
562 Kader İnancının Dini Hayata Yansımaları 12 Mart 2013
563 Allah’ın Bilgisi ile İlgili Ayetler 5 Mart 2013
564 Allah’ın Gayb Bilgisi 26 Şubat 2013
565 Doğru Allah İnancı 19 Şubat 2013
566 İnsanın Kaderi Ne Zaman Yazılır 12 Şubat 2013
567 Allah’ın İlmi ve İradesi 5 Şubat 2013
568 Bakara Suresi 261. Ayet ve Kader Konusuna Cevaplar 22 Ocak 2013
569 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar – 2 15 Ocak 2013
570 Kader Konusunda Yapılan Tenkitlere Cevaplar 8 Ocak 2013
571 Başımıza Gelenler Ne Zaman Yazılır? 1 Ocak 2013
572 Allah’ın Bilgisi ve Kader 25 Aralık 2012
573 Canlıların İlk Yaratılışı ve Yaratılışın Tekrarı 18 Aralık 2012
574 Bakara Suresi 258. Ayet – Üzeyir(a.s.) Allah’ın Oğlu mudur? 11 Aralık 2012
575 İbrahim As’ın Tağuta Karşı Tavrı 4 Aralık 2012
576 Bakara Suresi 257-258. Ayetler 27 Kasım 2012
577 İnandığı Gibi Yaşama Hürriyeti 20 Kasım 2012
578 Bakara Suresi 255. Ayet – Allah İnancı (Ayetu’l Kursi) 13 Kasım 2012
579 Bakara Suresi 254. Ayet 6 Kasım 2012
580 Resul Kavramının İçinin Boşaltılması 30 Ekim 2012
581 Kurban Bayramının Vakti ve Bayram İle İlgili Hükümler 23 Ekim 2012
582 Kur’an Sünnet Bütünlüğünde Kurban İbadeti 16 Ekim 2012
583 Bakara Suresi 246-252. Ayetler – Allah’a Güvenen Kazanır 9 Ekim 2012
584 Bakara Suresi 240-245. Ayetler 2 Ekim 2012
585 İddet Bekleyen Kadının Geçindirilmesi 2 Ekim 2012
586 Ölüm İddeti Bekleyen Kadının Evden Çıkması 2 Ekim 2012
587 Ölüm, Allaha Ait Bir Karardır 2 Ekim 2012
588 Kaza Namazı Yoktur, Korku Namazı Nedir? 25 Eylül 2012
589 Bakara Suresi 235. Ayet 18 Eylül 2012
590 Bakara Suresi 234. Ayet 11 Eylül 2012
591 Bakara Suresi 233. Ayet 4 Eylül 2012
592 Bakara Suresi 230. Ayet 28 Ağustos 2012
593 Kadir Gecesi 14 Ağustos 2012
594 Evlilik İle İlgili Mezheplerin Hataları 7 Ağustos 2012
595 Oruçla Alakalı Güncel Meseleler 31 Temmuz 2012
596 Bakara Suresi 185-187. Ayetler 24 Temmuz 2012
597 Nikahın Denetlenmesi 26 Haziran 2012
598 Bakara Suresi 230. Ayet 19 Haziran 2012
599 Kadının Boşama Hakkı İftida 3 12 Haziran 2012
600 Kadının Boşanması 5 Haziran 2012
601 Boşanma (Talak ve İftida) 29 Mayıs 2012
602 Kur’an’da Erkeğin Eşini Boşaması 22 Mayıs 2012
603 İla ve Yemin 15 Mayıs 2012
604 Bakara Suresi 222. Ayet 8 Mayıs 2012
605 Farklı Dinden Olanların Evliliği 1 Mayıs 2012
606 Yetimlerle İlgili Ayetler 24 Nisan 2012
607 Artan Malın Hepsi Verilecek mi? 17 Nisan 2012
608 Peygamberi Yanlış Algılamak 10 Nisan 2012
609 Bakara Suresi 218-219. Ayetler – İçki ve Kumar Yasağı 3 Nisan 2012
610 Bakara Suresi 214-217. Ayetler 27 Mart 2012
611 Dinlerde Süreklilik ve Allah’ın Kitabına Uyma Zorunluluğu 20 Mart 2012
612 Kafir ve Münafıkların Davranışları 13 Mart 2012
613 Şeytan Taşlama 6 Mart 2012
614 Bakara Suresi 197-202. Ayetler 28 Şubat 2012
615 Hac Farklı Zamanlarda Yapılabilir mi? 21 Şubat 2012
616 Hac Kurbanı 14 Şubat 2012
617 Faizin Ekonomiye Etkileri – Doç.Dr. Servet Bayındır 7 Şubat 2012
618 Ekonomi Krediye Değil Zekatla Gelişir 31 Ocak 2012
619 Ceza Yargılamasında Objektif Delil 24 Ocak 2012
620 Bakara Suresi 190-191. Ayetler – Savaş Hukukunun Temel Kuralı 17 Ocak 2012
621 Bakara Suresi 188. Ayet – 1 – Rüşvet 10 Ocak 2012
622 Bakara Suresi 188. Ayet – 2 – Hilal Hesapla Belirlenir 10 Ocak 2012
623 Bakara Suresi 183-187. Ayetler 3 Ocak 2012
624 Çağdaş Kölelik Sistemi – Kredi 27 Aralık 2011
625 Özel Hayatın Gizliliği 20 Aralık 2011
626 Bakara Suresi 180-183. Ayetler – Vasiyet ve Miras 13 Aralık 2011
627 Bakara Suresi 180-181. Ayetler – Mirası Paylaştırma Görevi 6 Aralık 2011
628 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Ölüm Cezası 29 Kasım 2011
629 Bakara Suresi 178-179. Ayetler – Kur’an’da Kısas Cezası 22 Kasım 2011
630 Bakara Suresi 177. Ayet – Allah Yolunda İyi Olanlar 15 Kasım 2011
631 Ayet ve Hadislere Göre Kurban İbadeti 1 Kasım 2011
632 Allah’ın Evliyası Kimlerdir? 25 Ekim 2011
633 Bakara Suresi 172-175. Ayetler – Helal Gıda 18 Ekim 2011
634 B. 171. Ayet – Kalp, Göz ve Kulakların Mühürlenmesi Ne Demektir? 11 Ekim 2011
635 Bakara Suresi 168-170. Ayetler – Hayvan Kesimi ve Deniz Ürünleri 4 Ekim 2011
636 Bakara Suresi 163-167. Ayetler – Allah İle İlişkiyi Koparmak 27 Eylül 2011
637 Bakara Suresi 159-162. Ayetler – Ayetleri Gizlemek Küfürdür 20 Eylül 2011
638 Bakara Suresi 158. Ayet – Geleneğin Kur’an ve Sünnet Anlayışı 13 Eylül 2011
639 Bakara Suresi 155-157. Ayetler – Sıkıntıyı Bunalıma Dönüştürmemek 6 Eylül 2011
640 Kadir Gecesi 23 Ağustos 2011
641 Sosyal ve Ekonomik Açıdan Zekat 16 Ağustos 2011
642 Kur’an ve Sünnet Işığında Teravih Namazı 9 Ağustos 2011
643 Bakara Suresi 183-186. Ayetler – Oruç 2 Ağustos 2011
644 Bakara Suresi 154. Ayet 5 Temmuz 2011
645 Kutuplara Yapılan İkinci Yolculuk 30 Haziran 2011
646 Bakara Suresi 153. Ayet – Allah’tan Başkasından Yardım İstenir mi? 14 Haziran 2011
647 Bakara Suresi 152. Ayet – Allah’ı Zikir 7 Haziran 2011
648 Bakara Suresi 152. Ayet – Kur’an’da Hikmet Kavramı 31 Mayıs 2011
649 Bakara Suresi 151-152. Ayetler – Sahabenin Kur’an Eğitimi 24 Mayıs 2011
650 Bakara Suresi 142-150. Ayetler -“Kıblenin Değişmesi” 17 Mayıs 2011
651 Bakara Suresi 142. Ayet 10 Mayıs 2011
652 Bakara Suresi 139-141. Ayetler 3 Mayıs 2011
653 Bakara Suresi 135-138. Ayetler 26 Nisan 2011
654 Kur’an’da Peygamber Algısı 19 Nisan 2011
655 Bakara Suresi 130-134. Ayetler 12 Nisan 2011
656 Bakara Suresi 124-130. Ayetler 5 Nisan 2011
657 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar – 2 29 Mart 2011
658 İbrahim (A.S.)’ın Geçirdiği İmtihanlar 22 Mart 2011
659 Bakara Suresi 124-128. Ayetler 15 Mart 2011
660 Bakara Suresi 122-123. Ayetler 8 Mart 2011
661 Bakara Suresi 121. Ayet 1 Mart 2011
662 Bakara Suresi 120. Ayet 22 Şubat 2011
663 Bakara Suresi 117-119. Ayetler 15 Şubat 2011
664 Bakara Suresi 116. Ayet 8 Şubat 2011
665 Kutuplarda Namaz Vaktinin Tespiti 1 Şubat 2011
666 Bakara Suresi 114-115. Ayetler 25 Ocak 2011
667 Bakara Suresi 113. Ayet 18 Ocak 2011
668 Bakara Suresi 110-112. Ayetler 11 Ocak 2011
669 Bakara Suresi 109. Ayet – “Ehl-i Kitabın Kıskançlıkları” 4 Ocak 2011
670 Bakara 108. Ayet – “Ehl-i Kitap ve Müşriklerin Peyg. İstekleri” 28 Aralık 2010
671 Bakara Suresi 105-107. Ayetler – İlahi Kitaplarda Nesh 21 Aralık 2010
672 Bakara Suresi 104. Ayet – İlahi Kitapların Tahrifi 14 Aralık 2010
673 Bakara Suresi 102-104. Ayetler 7 Aralık 2010
674 Bakara Suresi 97-102. Ayetler 30 Kasım 2010
675 Bakara Suresi 91-96. Ayetler 23 Kasım 2010
676 Hayvan Kesimi 9 Kasım 2010
677 Hayvan Kesimi – Sorular ve Cevaplar 9 Kasım 2010
678 Kurban İbadeti 2 Kasım 2010
679 Kurban İbadeti – Sorular ve Cevaplar 2 Kasım 2010
680 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti 26 Ekim 2010
681 Konulu Kuran Sohbetleri – Hacc İbadeti – Sorular ve Cevaplar 26 Ekim 2010
682 Bakara Suresi 87-90. Ayetler 19 Ekim 2010
683 Bakara Suresi 84-86. Ayetler 12 Ekim 2010
684 Bakara Suresi 83. Ayet – 4. Bölüm 5 Ekim 2010
685 Bakara Suresi 83. Ayet – 3. Bölüm 28 Eylül 2010
686 Bakara Suresi 83. Ayet – 2. Bölüm 21 Eylül 2010
687 Bakara Suresi 83. Ayet 14 Eylül 2010
688 Bakara Suresi 80-82. Ayetler / Günaha Batma ve Sonuçları 31 Ağustos 2010
689 Bakara Suresi 78-79.Ayetler – Kendi Kitaplarını Kuran Gibi Gösterenler 24 Ağustos 2010
690 Bakara Suresi 74-77. Ayetler / İman ve Küfür İlişkisi 17 Ağustos 2010
691 Bakara Sûresi 183-187.Ayetler / Oruç 10 Ağustos 2010
692 Bakara Sûresi 72-73.Ayetler – Ölülerin Diriltilmesi 6 Temmuz 2010
693 Bakara Sûresi 65-71.Ayetler – Kurbanlık Boğa Olayı 29 Haziran 2010
694 Bakara Sûres 65.Ayet – Allah’a İsyanın Dünyadaki Sonuçları 22 Haziran 2010
695 Bakara Sûresi 64.Ayet – Yahudilerden Alınan Söz 15 Haziran 2010
696 Bakara Sûresi 62.Ayet – Kimler Cennete Girer 8 Haziran 2010
697 Bakara Sûresi 61.Ayet – Tarım ve Avcı Toplumu 25 Mayıs 2010
698 Bakara Suresi 60. Ayet – Mucize ve Keramet 18 Mayıs 2010
699 Bakara Sûresi 58-59 – Ehl-i Kitabın Dünya Hakimiyeti Beklentisi 11 Mayıs 2010
700 Bakara Sûresi 53-58 Ayetler – Hz. Musa’ya İnen Kitap 4 Mayıs 2010
701 Bakara Sûresi 50-52 Ayetler – Yahudilerin Denizi Geçme Mucizesi 27 Nisan 2010
702 Bakara Sûresi 47-52 Ayetler – Yahudilere Verilen Nimetler 20 Nisan 2010
703 Bakara Sûresi 40-46 Ayetler – Yahudilerin Peygamber Beklentisi 13 Nisan 2010
704 Bakara Sûresi 39.Ayet – İnsanların ve Cinlerin Ortak Sorumluluğu 6 Nisan 2010
705 Bakara Sûresi 34-39 Ayetler 30 Mart 2010
706 Bakara Sûresi 34.Ayet – Hz. Adem (as) ve Cenneti 23 Mart 2010
707 Bakara Sûresi 31.Ayet – Hz. Adem’e Eşyanın İsimlerinin Öğretilmesi 16 Mart 2010
708 Bakara Sûresi 30.Ayet – Halifelik 9 Mart 2010
709 Bakara Sûresi 29.Ayet / Göklerin ve Yerin Yaratılışı 2 Mart 2010
710 Bakara Sûresi 28.Ayet / Reenkarnasyon İddialarına Kur’an’dan Cevaplar 23 Şubat 2010
711 Bakara Sûresi 26-27 Ayetler – Allah’a Teslimiyet 16 Şubat 2010
712 Bakara Sûresi (25) Ayet / Cennet ve Cennet Nimetleri 26 Ocak 2010
713 Bakara Sûresi (24-25) Ayetler 19 Ocak 2010
714 Bakara Sûresi (23-24) Ayetler 12 Ocak 2010
715 Bakara Sûresi (21-22) Ayetler 5 Ocak 2010
716 Bakara Sûresi (7-20) Ayetler 29 Aralık 2009
717 Bakara Sûresi (5-7) -1 22 Aralık 2009
718 Bakara Sûresi (1-5) 15 Aralık 2009
719 Bakara Sûresi -1 8 Aralık 2009
720 Fatiha Sûresi -1 1 Aralık 2009
721 Bakara Sûresi (5-7 Ayetler) -1 22 Kasım 2009
722 Bakara Sûresi (1-5 Ayetler) -1 15 Kasım 2009
723 Fatiha Sûresi -1 8 Kasım 2009
724 Ehli Kitap ve Müşrikler 30 Haziran 2009
725 Nas Sûresi / Vesvese 28 Nisan 2009
726 Hased ve Nazar 21 Nisan 2009
727 Felak Sûresi / Şerden Korunma 17 Nisan 2009
728 İhlas Sûresi / Allah’ın Varlığı 7 Nisan 2009
729 Tebbet Sûresi / Beddua 31 Mart 2009
730 Nasr Sûresi / Allah’ın Yardımı 24 Mart 2009
731 Roma Ziyareti 17 Mart 2009
732 Kafirûn Sûresi / Kafirler 3 Mart 2009
733 Kevser Sûresi / Kurban 24 Şubat 2009
734 Maûn Sûresi / Dini Yalanlayanlar 17 Şubat 2009
735 Kureyş Sûresi / Kadınların Mahremsiz Yolculuğu 10 Şubat 2009
736 Fil Sûresi / Fil Olayı ve Yanardağ Patlaması 3 Şubat 2009
737 Hümeze Sûresi / Koğuculuk 27 Ocak 2009
738 Asr Sûresi / İyiliği ve Sabrı Tavsiye 20 Ocak 2009
739 Tekasür Sûresi / Çoğaltma Sevgisi ve Ölüm 13 Ocak 2009
740 Kur’anda İsrailoğulları 6 Ocak 2009
741 Karia Sûresi / Sevapların ve Günahların Tartılması 30 Aralık 2008
742 Cariyeler ve Sömürülen Cinsellikleri 23 Aralık 2008
743 Adiyat Sûresi / Aşırı Mal Sevgisinin Tehlikesi 16 Aralık 2008
744 Ayetler ve Hadisler Işığında Kurban 2 Aralık 2008
745 Ayetler ve Hadisler Işığında Mut’a Nikahı 25 Kasım 2008
746 Hac 11 Kasım 2008
747 Zilzal Sûresi / Hesap Günü 11 Kasım 2008
748 Zilzal Sûresi / Zelzele 4 Kasım 2008
749 Beyyine Sûresi / Hanifler 27 Ekim 2008
750 Beyyine Sûresi / Kafirler ve Müşrikler 27 Ekim 2008
751 Alak Sûresi / Namaz Vakitleri 14 Ekim 2008
752 Alak Sûresi / Yaratılış Safhaları 7 Ekim 2008
753 Kadr Sûresi / Kadir Gecesi 26 Eylül 2008
754 Alak Sûresi / Okumanın Önemi 16 Eylül 2008
755 Tin Sûresi / Salih Amel 9 Eylül 2008
756 İnşirah Sûresi / Zorluk ve Kolaylık 2 Eylül 2008
757 Oruç 26 Ağustos 2008
758 Duha Sûresi / Yetimlik 19 Ağustos 2008
759 Duha Sûresi / Peygamberin Yetimliği 12 Ağustos 2008
760 Leyl Sûresi / Cömertlik ve Cimrilik 15 Temmuz 2008
761 Şems Sûresi – İyilik ve Kötülük 8 Temmuz 2008
762 Beled Sûresi / İnsanın Vasıfları 1 Temmuz 2008
763 Fecr Sûresi / Kötülüğe Yönelmek 24 Haziran 2008
764 Gaşiye Sûresi / Kıyamet Günü 17 Haziran 2008
765 Ala Sûresi / Eşyanın Dili -2 10 Haziran 2008
766 Kur’anda Haram Kılınan Yiyecekler 3 Haziran 2008
767 Tekvir Sûresi / İsar Kelimesi 1 Haziran 2008
768 Ala Sûresi / Eşyanın Dili 27 Mayıs 2008
769 Avrupa’da Hayvan Kesimi 20 Mayıs 2008
770 Ala Sûresi / Kainatın Oluşumu 13 Mayıs 2008
771 Tarık Sûresi / Sabah Yıldızı 6 Mayıs 2008
772 Büruc Sûresi / Göğün Burçları -2 29 Nisan 2008
773 Büruc Sûresi / Göğün Burçları 22 Nisan 2008
774 İnşikak Sûresi / Mal ve Mülk ile Şımarma 8 Nisan 2008
775 İnşikak Sûresi / Göğün Yarılması 1 Nisan 2008
776 Mutaffifin Sûresi / İlliyyun 25 Mart 2008
777 Mutaffifin Sûresi / Ölçü ve Tartıda Hile 18 Mart 2008
778 İnfitar Sûresi / Göğün Yarılması 11 Mart 2008
779 Tekvir Sûresi / Mesiet ve İrade Toplantısı Değerlendirmesi 4 Mart 2008
780 Tekvir Sûresi / Kuranda Meşiet ve İrade 26 Şubat 2008
781 Tekvir Sûresi / Kıyamet Sahneleri 5 Şubat 2008
782 Abese Sûresi / Kıyamette İnsanların Durumu 29 Ocak 2008
783 Abese Sûresi / İnanç Hürriyeti 15 Ocak 2008
784 Abese Sûresi / Peygamberin Masumiyeti 8 Ocak 2008
785 Abese Sûresi / Peygamber Masum mudur? 1 Ocak 2008
786 Nâziat Sûresi / Kıyamet 25 Aralık 2007
787 Hac Sûresi / Hac İle İlgili Ayetler 18 Aralık 2007
788 Nâziat Sûresi / Yeniden Diriliş 11 Aralık 2007
789 Nâziat Sûresi / Ahiretle İlgili Hatırlatmalar 4 Aralık 2007
790 Nebe Sûresi / Hüküm Günü 13 Kasım 2007
791 Nebe Sûresi / Büyük Haber 6 Kasım 2007
792 Nebe Sûresi / Kıyamet Haberleri 30 Ekim 2007
793 Mûrselat Sûresi / Hakikatler 23 Ekim 2007
794 Mûrselat Sûresi / Alemin İdaresi 17 Ekim 2007
795 Ramazan Özel / Bayramdaki Görevlerimiz 9 Ekim 2007
796 2007 Ramazan Özel / Zekat ile İlgili Ayetler 2 Ekim 2007
797 2007 Ramazan Özel / Zekat – Sadaka 18 Eylül 2007
798 2007 Ramazan Özel / Ramazan ile İlgili Ayetler 11 Eylül 2007
799 İnsan Sûresi / İnsanın Yaratılışı 4 Eylül 2007
800 Kıyamet Sûresi / Kıyamet Sahnesi 31 Temmuz 2007
801 Kıyamet Sûresi / Kıyamet 24 Temmuz 2007
802 Müddessir Sûresi / 32-56.Ayetler 17 Temmuz 2007
803 Müddessir Sûresi / Faiz Yasağı 26 Haziran 2007
804 Müddessir Sûresi / İnsanları Uyarma 26 Haziran 2007
805 Müzzemmil Sûresi / Kur’an Okumanın Önemi 19 Haziran 2007
806 Müzzemmil Sûresi / Gece Kur’an Okumak 12 Haziran 2007
807 Müzzemmil Sûresi / Örtüsüne Bürünen 5 Haziran 2007
808 Ana Rahmindeki Sakat Ceninin Alınması 29 Mayıs 2007
809 2007 Ramazan Özel / Oruç ile İlgili Ayetler 25 Mayıs 2007
810 Kalem Sûresi / 32-52.Ayetler 25 Mayıs 2007
811 Cin Sûresi / Mescidler 22 Mayıs 2007
812 Cin Suresi 15 Mayıs 2007
813 Cin Suresi 8 Mayıs 2007
814 Cin Sûresi / İnsan ve Cinler 1 Mayıs 2007
815 Nuh Sûresi / Davet 24 Nisan 2007
816 Nuh Sûresi / Nuh Kıssası 17 Nisan 2007
817 Meâric Sûresi / İnkarcılar 10 Nisan 2007
818 Meâric Sûresi / Hesap Günü 4 Nisan 2007
819 Mearic Suresi 27 Mart 2007
820 Hakka Suresi / Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
821 Gayrimüslimler ile İlişkiler 13 Mart 2007
822 Hakka Sûresi / Helak Olan Kavimler 13 Mart 2007
823 Kalem Sûresi / 13-43.Ayetler 6 Mart 2007
824 Hakka Sûresi / Semûd ve Ad Kavmi 27 Şubat 2007
825 Hakka Sûresi / Kıyamet Günü 20 Şubat 2007
826 İnsanın Yaratılışı / Yokluk 6 Şubat 2007
827 İnsanın Yaratılışı / Ana Rahmi 23 Ocak 2007
828 Kalem Sûresi / Öğretmek 9 Ocak 2007
829 Ramazan Özel -Soru Cevap 2 Ocak 2007
830 Kurban Özel / Kurban İle İlgili Ayetler 26 Aralık 2006
831 Kalem Sûresi / Kalem’e Yemin 19 Aralık 2006
832 Süleymaniye Vakfı Hakkında 12 Aralık 2006
833 Mülk Sûresi 24.Ayet / İnsanın Gelişimi 5 Aralık 2006
834 Mülk Sûresi 23.Ayet / İnşâ Etmek 28 Kasım 2006
835 Mülk Sûresi 15.Ayet / Yeryüzü Nimetleri 21 Kasım 2006
836 Mülk Sûresi / Yardımlaşma 14 Kasım 2006
837 Tahrim Sûresi / Tevbe Etmek 30 Ekim 2006
838 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -4 10 Ekim 2006
839 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -3 3 Ekim 2006
840 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler -2 26 Eylül 2006
841 Ramazan Özel / Oruç İle İlgili Ayetler 19 Eylül 2006
842 Tahrîm Sûresi 3.Ayet / Haram Kılma Yetkisi 12 Eylül 2006
843 Tahrîm Sûresi / Peygamberlerin Haram Kılma Yetkisi 5 Eylül 2006
844 Talak Sûresi 8.Ayet / Boşanma -4 8 Ağustos 2006
845 Talak Sûresi 6.Ayet / Boşanma -3 1 Ağustos 2006
846 Talak Sûresi 4.Ayet / Boşanma -2 27 Temmuz 2006
847 Talak Sûresi / Boşanma 18 Temmuz 2006
848 Teğabun Sûresi 14.Ayet / İtaat 11 Temmuz 2006
849 Teğabun Sûresi / Cehennemlikler 4 Temmuz 2006
850 Teğabun Sûresi 5.Ayet / Kafir Kime Denir 20 Haziran 2006
851 Tegabûn Sûresi / Kafirlik 13 Haziran 2006
852 Teğabun Sûresi / Aldatmak 6 Haziran 2006
853 Münafikûn Sûresi / Ecel -2 30 Mayıs 2006
854 Münafikûn Sûresi 11. Ayet / Ecel 23 Mayıs 2006
855 Hz.İsa Gelecek mi? 20 Mayıs 2006
856 Münafikûn Sûresi / Münafıklar 20 Mayıs 2006
857 Münafikûn Sûresi / Allah Yolunda Olanlara Karşı Gelenler 16 Mayıs 2006
858 Münafikun Sûresi / Cuma Namazı 2 Mayıs 2006
859 Cum’a Sûresi / Cuma Namazı 25 Nisan 2006
860 Muhammed Sûresi 1-4 Ayetler / Aracılık ve Şirk 19 Nisan 2006
861 Cum’a Sûresi / Kitap Yüklenenler 18 Nisan 2006
862 Hz. İsa’nın Müjdesi 11 Nisan 2006
863 Saff Sûresi 3. Ayet / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 28 Mart 2006
864 Saff Sûresi / Ehli Kitabın Peygamberimize Bakışı 21 Mart 2006
865 Mümtehine Sûresi 13.Ayet / İftida – Bey’et 14 Mart 2006
866 Mümtehine Sûresi / İftida – Gayrimüslimlerle Evlilik 7 Mart 2006
867 Mümtehine Sûresi 10.Ayet / Kadınların Boşama Hakkı 28 Şubat 2006
868 Karikatür Olayı 14 Şubat 2006
869 Mümtehine Sûresi / Gayrimüslimlerle İlişkiler 14 Şubat 2006
870 Mücadele Sûresi 18.Ayet / Allah’ın İsimleri 31 Ocak 2006
871 Haşr Sûresi 11. Ayet / Münafıklar ve Karekterleri 19 Ocak 2006
872 Ganimet – Kurban 3 Ocak 2006
873 Fetih Suresi -15 / Tebük Seferi ve Münafıklar 28 Aralık 2005
874 Haşir Sûresi / Ganimet ve Nesir 27 Aralık 2005
875 Fetih Sûresi / Hudeybiye Sonrası Olaylar 21 Aralık 2005
876 Haşr Sûresi / Sürgün ve Ganimetler 20 Aralık 2005
877 Mücadele Sûresi / Allah’ın Gazab Ettiği Kişilerle İlişkiler 13 Aralık 2005
878 Mücadele Sûresi / Allah’a ve Peygamberine Karşı Gelmek 6 Aralık 2005
879 Mücadele Sûresi / Zihar ve Kefareti 22 Kasım 2005
880 Kur’anı Kerim’de Ehli Kitap 15 Kasım 2005
881 Hadid Sûresi / Demirin Önemi 8 Kasım 2005
882 Fetih Sûresi / İslam Müslümanlar ve Diğer Dinler 1 Kasım 2005
883 Ramazan Özel / Zekat 1 Kasım 2005
884 Ramazan Özel / Zekat ve Kadir Gecesi 25 Ekim 2005
885 Ramazan Özel / İnfak – Zekat 18 Ekim 2005
886 Ramazan Özel / Oruç 11 Ekim 2005
887 Ramazan Özel 4 Ekim 2005
888 Hadid Sûresi 20.Ayet 27 Eylül 2005
889 Hadid Sûresi 11.Ayet 20 Eylül 2005
890 Hadid Sûresi 7.Ayet / İnfak 13 Eylül 2005
891 Hadid Sûresi / Arş ve Kûrsi 6 Eylül 2005
892 Vakıa Sûresi 41. Ayet / Cehennemlikler 16 Ağustos 2005
893 Vakıa Sûresi / Cennet Nimetleri 9 Ağustos 2005
894 Rahman Sûresi / Cennette Hûriler ve Gilmanlar 3 Ağustos 2005
895 Rahman Sûresi 14. Ayet / Cinlerin Yaratılışı 26 Temmuz 2005
896 Rahman Sûresi / İnsanın Yaratılışı 19 Temmuz 2005
897 Kamer Sûresi 41.Ayet / Allah’ın Varlıklara Koyduğu Standart 12 Temmuz 2005
898 Kamer Sûresi 23.Ayet / Kur’anı Anlamak Kolaydır 5 Temmuz 2005
899 Necm Sûresi 33.Ayet / Şefaat 21 Haziran 2005
900 Necm Sûresi 26.Ayet / Şefaat 14 Haziran 2005
901 Necm Sûresi 19. Ayet / Şefaat 7 Haziran 2005
902 Necm Sûresi / İsra ve Miraç 31 Mayıs 2005
903 Necm Sûresi / Sünnet – Vahiy İlişkisi 24 Mayıs 2005
904 Fetih Sûresi 24.ayet / Hac Rüya ve Mekkenin Fethi 17 Mayıs 2005
905 Tur Sûresi / İsra Miraç Hristiyanlar ve Mucize 10 Mayıs 2005
906 Zariyat Sûresi / Siirt Konferansı ve Kadın Erkek Ayrımcılığı 26 Nisan 2005
907 Zariyat Sûresi 38.Ayet / Tevbe ve Zamanı 12 Nisan 2005
908 Zariyat Sûresi 41.Ayet / Kıssalar 3 Nisan 2005
909 Zariyat Sûresi 36.Ayet / Ecel-i Musemma 29 Mart 2005
910 Zariyat Sûresi / Gökten Rızık İnmesi 22 Mart 2005
911 Zariyat Sûresi / Gök Kapıları 15 Mart 2005
912 Kaf Sûresi / Kıyamet 8 Mart 2005
913 Kaf Sûresi / Kıyamet Günü ve Yeniden Dirilme 1 Mart 2005
914 Hucurat Sûresi 18.Ayet / İman İslam ve Münafıklar 22 Şubat 2005
915 Hucurat Sûresi 7. Ayet / İslam Kardeşliği 15 Şubat 2005
916 Başörtüsü ve Laiklik 12 Şubat 2005
917 Hucurat Sûresi / Öncelik Allah ve Elçisi 1 Şubat 2005
918 Kamer Sûresi / Peygamberlerine Karşı Çıkanların Sonu 28 Ocak 2005
919 Hucurat Suresi 25 Ocak 2005
920 Kur’an ve Sünnete Göre Kurban 18 Ocak 2005
921 İftida – Hudeybiye 14 Aralık 2004
922 Muhammed Sûresi (28-38) 30 Kasım 2004
923 Kadir Gecesi 19 Kasım 2004
924 Sadaka ve Zekat 1 Kasım 2004
925 Oruç ile ilgili ayetler 2 Ekim 2004
926 Zekat / Tevbe Sûresi 60.Ayet 13 Mayıs 2004
Kuran Dersi Canlı Yayın