ElhamdüllilahiRabbil alemin,esselatüvesselamü ala rasulina Muhammedin ve ala alihi ve eshabihiecmain.
Vahiy gayri metluv ile ilgili çalışmalarımızı devam ettiriyoruz, bugüne kadar içinden çıkılamadığı için, Peygamber sav bazı sözlerine vahiy denmişti, onunla ilgili konulardan, şimdiye kadar on iki tanesini bitirmiş olduk değil mi rakam olarak, yoksa birkaç tane daha ilave edildi arada zaten, şimdi şu anda bizim sıralamamızda on üçüncü sırada yer alan konu da konuşacağız. Sen şimdi burada ki iddiaları bir anlat bakalım, Fatih,
–Fatih Orum: Şimdi bu Ahzap Suresi’nin 36-37 inci ayetlerinde Peygamberimizle Zeynep’in evliliğine dair bir hüküm olduğu bu hükmün, yani onların daha önceden nikâhlandığına dair hükmün Kuran’da olmadığına ama gayri metluvvahiyle bildirildiğini
–Abdulaziz Bayındır: Daha önce nikahlandıkları ne demek, ayette öyle bir şey mi var,
–Fatih Orum: Zeyd’in boşadığı kadınla evleniyor ya, bu izin nereden geliyor,
–Yahya Şenol : zevvecnâkehâdaki emir nereden geliyor
— Fatih Orum : emir nereden gelmiş yani,
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi burada şöyle bir ifade var
— Fatih Orum : Oradaki o emir ya da izin, ister emir diyelim, ister izin, bunu Peygamber’imiz bu ayet göre muhtemelen biliyordu böyle bir şey olacağını, bunu nereden biliyordu. Hatta işte içinde bir sıkıntı taşıyordun, bu sıkıntıyı taşıdığına göre bunun öncesinde bildiği şeyler vardı, anlamında, bu bildiği şeyleri de biz Kuran-ı Kerim’de göremediğimize göre bunun başka bir vahiyle Peygamber’imize bildirilmiş olması iddiası,
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi ayeti okuyalım ondan sonra şey yapalım, bu Ahzap Suresinin 37’inci ayeti kerimesi. Burada Estaunizibillah, Allah-u Teala şöyle buyuruyor, Estaunizibillah, Ve iz tekûlulillezîen’amallâhu aleyhi ve en’amte aleyh, Allah’ın kendisine nimet verdiği senin de nimet verdiğin kişiye söylüyordun da, işte Zeyd, zaten Zeyd olduğunu ayette bize söylüyor, Peygamber (SAS) evlatlığı olan Zeyd, ne diyorsun, emsikealeykezevcek, eşini sen kendinde tut, kendi üstünde tut, yani nikahında devam ettir, boşama demiş oluyor, rivayete göre Zeyd Zeynep’i boşamak istiyor, çünkü Zeynep asil bir kadın, Peygamber (SAS) halasının kızı, Zeyd’tekölelikten azat edilmiş birisi.
Arap toplumu açısından böyle birisinin eşi olmak Zeynep’e ağır geliyor, ağır gelince artık Zeyd’de bakıyor ki bu iş gitmeyecek, boşamak istiyor, Peygamber (SAS) gidip geliyor, Peygamberimizde diyor ki ona eşini kendi üzerinde tut, yani, nikahında tut, boşama, Allah’tan kork, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi sen kendi içinde, Peygamberimize diyor Allah-u Teala, sen böyle diyordun da çokfî nefsikbu halolarak kendi içinde saklıyordun, sakladığın halde, yani içinde öyle bir şey vardı ki Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi sen kendi içinde sakladığın halde, böyle diyordun, ve tahşennâs, insanlardan korkarak böyle yapıyordun, vallâhuehakku en tahşâhu, halbuki Allah kendisinden korkulmaya daha layık olandır, hak sahibidir, fe lemmâkadâzeydunminhâvetaranzevvecnâkehâ,Zeyd ne zaman eşiyle ayrılmaya kesin karar verdi, yani ayrıldı, o arzusunu yerine getirdi, biz seni onunla evlendirdik diyor, ilişiği kesildi kadavataran artık ilişiği kalmamış şeyi de bitmiş oluyor, iddeti de bitmiş oluyor, demek ki bu, şimdi bu vatarkelimesi daha önce hiç aklıma gelmemişti, bu vatar buiddetin de bitmiş olması gerekiyor burada,
–Katılımcı : 05:40 (Arapça anlayamadığımiçin yazamadımfelemmakadahacetenkadatentetu
–Abdulaziz Bayındır: Hah işte öyle olması gerekiyor, niye çünkü boşanmış bir kadının iddeti bitmeden onunla bir evlenme arzusunu ortaya koymak bile caiz değil, sadece kocası ölmüşse ona çıtlatma caiz de boşanmış kadına caiz değil, çünkü bu aile tekrar kurulabilir, onun için kadavataran kelimesi önemli burada, artık bütün ilişiği kesilmiş oluyor Zeyd’leZeynebin bütün ilişki kesilmiş oluyor, el hacel mühime demiş, bütün ilişiği kesilince seninle evlendirdik, diyor. Neden dolayı likey lâ yekûnealelmu’minîneharacun fî ezvâcied’ıyâihim müminlerin evlatlıklarının eşleri konusunda, boşadıkları eşleri konusunda, onlarla evlenme konusunda bir sıkıntısı olmasın diye, izâkadavminhunnevatarân, onların evlatlıkları eşleriyle ilişkilerini tamamen kestikleri zaman, evlenmek isterlerse bir engel olmasın diye biz seni evlendirdik, ve kâneemrullâhimef’ûlâAllah’ın emri yerine getirilmiş oldu, yani sen evlendin dolayısıyla bu işte tamamen yerine getirilmiş oldu. Şimdi burada iddia şu, değil mi,
–Yahya Şenol : Şeyde var hocam, açıklamayı okursak,
–Abdulaziz Bayındır:Neyin açıklamasını, sen oku o zaman açıklamayı.
–Yahya Şenol : Bu ayette zikredilen veKur’an’da adı geçen tek Sahabi olanzat Zeyd bin Harise’dir, çocukluğunda esir düşmüş, Hz Hatice onu köle olarak satın almıştır, Hz Hatice’nin kendisine hediye ettiği bu çocuğu Peygamberimiz azat edip evlat edinmişti, ResullulahZeyd’i çok severdi, ona halasının kızı Zeynep bintiCahş nikahlamıştı, fakat Zeynep Zeyd ile geçinemedi, Zeynep asil bir aileden geldiği için bu köle azatlısıyla evlenmek istememiş, işte burası önemli, ancak bu yönde vahiy gelince onunla evlenmiştir, vahiy gelmiş,
–Abdulaziz Bayındır:Yok canım, bunların iddiası, böyle bir soru yok,
–Yahya Şenol : İddia bu yani,
–Fatih Orum: Ama ayette böyle bir şey yok,
–Abdulaziz Bayındır: Böyle bir soru olmaz, bu yanlış yani, bitsin de sonra sen söylersin, bitsin ondan sonra, evet.
–Yahya Şenol : Ancak bu yönde vahiy gelince onunla evlenmiştir. Zeyd’e birtürlü ısınamamış, bu yüzden ona karşı asaletiyle övünmekten geri durmamıştı,Zeyd bir süre daha buna sabrettiyse de sonun da Allah’ın Resulu’ne varıp Zeynep’ten ayrılmak istediğini söyledi, bunun üzerine Resullulah hoşnutsuzluğun sona ermesi için boşanmayı uygun bulduysa da bunu Zeyd’in yüzüne söylemedi, ona sadece karını yanında tut dedi.
–Abdulaziz Bayındır: Evet, devam et.
–Yahya Şenol : Hz Peygamberin içinde gizlediği şey Zeynep’in sonradan kendisine zevce olacağını bildiği halde bunu açıklamamasıdır, bu konuda uydurulan bir takım,
–Abdulaziz Bayındır:Bu nerden çıkarmış bunu, nerden çıkarmış onu,
–Fatih Orum: Ama bu son kısım bu ayetten belki çıkartılabilir,
–Abdulaziz Bayındır: İddia o, herhalde vahiy dedikleri bu, asıl konu bu,
–Fatih Orum: İlk evlilik bu ayetten çıkmaz yani,
–Yahya Şenol : Çıkmıyor da adam onu diyor, vahiyle geldiğine göre, biliyoruz, nerde bu.
–Katılımcı : Onun Arapçası bende var, orda diyor ki; ve Vetukfi fi nefsikmallahumubdihi Yani Peygamberimizin nefsinde bir şey varken Allah ona öğretmiş, ama o gizlemiş,
–Abdulaziz Bayındır: sıkıntı orda, sıkıntı orda,
–Katılımcı : Ondan sonra diyor ki, 09:53 ve mabdahu…ileykeenneZeyden .. ve tehkunuihdanıizabitezbicillahiiyyaheleke diyor
–Abdulaziz Bayındır: ona tekrar şey yaparız, burayı bitir de, bakarız,
–Yahya Şenol : Hz Peygamberin içinde gizlediği şey, Zeynep’in sonradan kendisine zevce olacağını bildiği halde, bunu açıklamamasıdır.Bu konuda uydurulan bir takım isnatların aslı yoktur, Peygamberimiz Zeynep’in güzelliğine hayran kaldığı için, onunla evlenmiş değildir, Zeynep onun halasının kızıydı ve Peygamber onu her zaman görüyordu, isteseydi onunla Zeyd’den önce kendisi evlenirdi.
–Abdulaziz Bayındır: Tamam, burada bir kısım yalan, yanlış şeyler var, o ayrı bir konu, konumuz o değil. Konumuz aslında gelen vahiyle Zeynep evlendi falan o da boş bir iddia. Peygamberimiz SAS Zeyd’i seviyor, halasının kızı ile evlendiriyor,
–Katılımcı : Kendi halasının kızıyla,
–Abdulaziz Bayındır: Bu gayet, Zeynep’te kıramıyor, kabul ediyor ama bir türlü şey yapmıyor, şimdi akla gelebilir ki Zeynep kendisi boşansaydı, kendisi boşansa çok ayıp olacak yani, Peygamber efendimizin evlendirdiği bir kadın kocasından niye boşansın, ama Zeyd taşıyamıyor bunu, yani hiçbir erkek karısı tarafından küçük, görünmeyi içine sindiremez, ondan dolayı mesela bu içgüveylik vardır, bir adama sorarsınız, nasılsın diye kötü durumda olduğunu ifade etmek için içgüveyden hallice der yani, o kadar da düşmedim, demiş olur yani, bu sebeple, yani Zeyd buna dayanamıyor ve boşamak istiyor, bu çok tabii bir şey. Burada hiç vahiy mahiy aramanın bir anlamı yok, ama şimdi asıl iddia az önce Enes Hocanın biraz daha açık bir şekilde söylediği, oradan okuduğu iddiadır. Bir daha okur musun sen onu, o neydi hangi tefsirdi o,
–Enes Alimoğlu: Saffet-ül Beyan, 11:57Arapça-yazamadım ve tuhfi fi nefsikmallahumubdihi… ennezeydenseyitulla
–Abdulaziz Bayındır: Ya şimdi burada, diyor ki bu, sen diyor, ayeti kerimede ve tuhfî fî nefsikemallâhumubdîhiAllahın ortaya çıkaracağı şeyi içinde gizliyordun, Allah’ın ortaya çıkaracağı ne, onu öyle bir düşünmüş oluyorlar ki, Allah sana daha önce vahiyetmişti, Zeyd Zeynep’i boşayacak ve sen onunla evleneceksin, bunu sen biliyordun ve bunu geciktiriyordun, adama aman yapma diyordun, ve oradaki soru da buradan kaynaklanıyor, deniyor ki bu vahiy var, işte vahiy gayri metluv. Şimdi bir kere bir bakın, masaya yatıralım, bir kere böyle bir vahiy varsa, bunları doğru olarak kabul edelim, Cenab-ı Hak Peygamber SAS vahiy ediyor, diyor ki Zeyd Zeynep’i boşayacak, sen onunla evleneceksin ve Peygamberimiz de buna engel olmaya çalışıyor, bir Peygamber bunu yapar mı, aman boşama, aman boşama diyebilir mi, yani Cenab-ı Hak bir konuda karar vermişse, o boşayacak, sen evleneceksin diye karar vermişse Peygamber Efendimiz bu karara karşı gelirse ne olur,
–Fatih Orum : Bu oyunu bozalım demek gibi bir şey, Allah böyle muradediyor ama gel biz bu oyunu bozalım.
–Abdulaziz Bayındır: Bir Peygamber bunu yapar mı,
–Katılımcı : Çok ciddi bir şey bu,
–Abdulaziz Bayındır: Bir şey yaptıklarını zannederken öbür taraftan neleri kırdıklarını hiç düşünmüyorlar, Peygamber bunu yaparsa o zaman isyankar olur yani, Fatih’in dediği gibi gelin şu oyunu bozalım, haşa, aman aman sen, bir kere olay bu olamaz, onun için burada hayal ediliyor, zaten dikkat ederseniz, Peygamberimiz SAS bir rasul olmaktan çıkarılıyor, sanki Allah-u Teala’nın yanında sanki bir ikinci, sanki değil o zaten şari diyorlar, ama şirk olmasın diye o sünnetle ortaya koyduğu hükümlerde Allah’tan kendisine gelen ikinci vahiydir diyorlar, ikinci vahiydir dediğiniz zamanda, daha önceki derslerde olduğu gibi, e kardeşim, sünnetle ayet arasında bir uyuşmazlık görüyorsunuz, çünkü ayetler arası ilişki kavramı yok ya, Kur’an’ı Kur’an’la açıklama kavramı bizimkilerde yok, o uyuşmazlıkta neyi tercih ediyorlar, sünneti tercih ediyorlar, bu defada ne diyorlar, es sünneti gadiyetinalel kitap diyorlar, bu kelime yani sünnet kitap üzerinde hakimdir, yani kadıdır, kitapla ilgili son sözü söyleyen sünnettir, bu böyle olacaktır, dedi mi bitti, sünnet kitaba uymak zorunda değil, ama kitap sünnete uymak zorunda, şu manada uymak zorunda, yani sünnetin dediği olur, kitabın dediği olmaz.
Şimdi bu biraz çok ağır gibi geliyor buradaki telaffuz edilince de, ama bu mezheplerin tamamı bu şekil de oluşmuştur, tamamı bu şekilde oluşmuştur, yani sünnetin dediği olmuş ama kitabın dediği olmamıştır, onun içinde mezhepler arasında müthiş bir, aynı konuya birisinin ak dediğine diğer kara diyebilmiştir, çünkü sünnet istendiği gibi kullanılabiliyor, Kur’an’la irtibatı kesildikten sonra.
Şimdi burada herkesin zihnine Vahiy gayri metluv yerleşmiş, problemi artık Kur-an’ı Kerim’den çözme diye bir sıkıntı yok, nasıl olsa bizim Peygamber Efendimiz’eayrıca vahiy geliyor, biz bunu oradan hallederiz, yani sünnet Kur’an’ı döver, gibi, haşa. Şimdi mantık bu olduğu için, peki Peygamberimiz vahiy geliyordu da nereden biliyordu da şey yapıyor, burada içinde saklıyor, sorunun cevabı, bu sorunun cevabını eğer Kur’an’ı Kerim’de bulamazsak biz de onların şeyine girmiş olacağız.
Şimdi bakın, eğer içinizde bulan varsa söylesin, ama ben şahsen şu ana kadar bulamadım, tatminkar bir cevap bulamadım, Allah-u Teala sırf bizim Peygamberimize değil, bütün Peygamberler için kitabı ve hikmeti indirdiğini ifade ediyor, ondan sonra Peygamberlerin de kitabı ve hikmeti öğrettiğini ifade ediyor, şey çok önemli mesela, İbrahim AS’ın duası, ne diyor, Estaunizibillah, BAKARA SURESİ 2/129 Rabbenâveb’asfîhimresûlenminhum, Yarabbi, içlerinden bunlara bir elçi gönder diyor, yetlû aleyhim âyâtike senin ayetlerini onlara okusun, peki ayetleri okudu, peki başka ve yuallimuhumulkitâbevelhikme, orda ve yuallim yaparsak, onlara kitabı ve hikmeti öğreterek, yani şurası kitap kısmıdır bu hikmet kısmıdır, öğreterek onlara okusun, şimdi peki kitabı ve hikmeti ifadesi nedir, işte şeyde de En’am Suresi’nde Allah-u Teala, bütün Peygamberleri saydıktan sonra Ulaikellezineateynaumul kitabevelhukmeve nubuve hikmetle hüküm aynı şeydir, hikmet doğru hükümdür, Peygamberlerin vereceği hüküm doğrudur, yanlış hüküm veremez, verirse de Cenab-ı Hak tashih eder, şimdi ya bu şu hikmet üzerinde madem Allah gökten kitap ve hikmet indirmiş, hikmet üzerine insanların çalışması gerekmez mi, ha İmam Şafii demiş ki, hikmet sünnettir, güzel doğru söylemiş, sünnettir de ama Kur’an’dan ayrı bir sünnettir diyor,halbuki Allah-u Teala enzele fiilinin mef’ulu olarak kitabı ve hikmeti koymuş, sonra bizim ulema diyor ki sünnet vahiydir, şimdi hikmet, İmam Şafii’den gidelim, sünnet hikmettir,Allah’ta inzal etti mi bu da vahiydir, kitaptan ayrı o zaman gayri metluvdurdiyorsun, nasıl gayri metluv diyorsunveKur’an’ı Kerimde hikmetinmetluv olduğu ifade ediliyor.
–Katılımcı: Vezkurnemâyutlâ fî buyûtikunneminâyâtillâhivelhikmeh
–Yahya Şenol : 34üncü ayet
–Abdulaziz Bayındır: Ahzap Suresinde, bakVezkurne Ey Peygamber eşleri hatırlayın,mâyutlâ fî buyûtikunneevlerinizde okunanı, minâyâtillâhivelhikmeh,Allahın ayetlerinden tilavet olunanı o zaman bu hikmet bu gayri metluv değil, vahiy metluv okunan bir vahiy, ama bunun içinde çok ciddi şey var bak şöyle
–Yahya Şenol : 21:06Bakara’dakiVel hikmeti
–Abdulaziz Bayındır: Evet, şimdi, mesela siz anayoldan geliyorsunuz, yol gidiyor, şey de mesela bu Topkapı’nın orada, bakıyorsunuz ki yolda öyle bir ayrım var ki çok dikkat etmezseniz Boğaz yoluna giriyorsunuz, ama dikkatli olursanız, Aksaray’a kayıyorsunuz, orada hafifçe böyle bir ayırım var, bu ayırım öyle hafif ayrım, sonuçları çok büyük, birisinde yolu tamamen kaybediyorsun, Aksaraya gidiyorsun,
Helalleri boşadıktan sonra, boşadıkları kadınlar olacak, onlarla da evlenemezsiniz, ebedi haram, niye boşadıkları diyoruz, çünkü bir müddet sonra velmuhsinatıminen nisa geliyor, evli olan kimin karısı olursa olsun, onunla evlenilmez zaten, öyle ise oğullarınızın boşadıkları kadınlarla da ebediyen evlenemezsiniz ama kendi sulbünüzden olması gerekir, değilse değil. E şimdi bu durumda Peygamberimiz SAS biliyor ki, bu insanlara bu hikmeti ben öğreteceğim, Allah bana bu görevi vermiş
–Fatih Orum: Yani bu dördüncü ayetteki konunun uygulanması bir anlamda Peygamberin
–Abdulaziz Bayındır: Uygulanması, uygulanması, zaten,
–Katılımcı : Yani buradaki teoriğin pratiği
–Abdulaziz Bayındır: Zaten millet kendi evlatlıklarının boşadığı kadınla zaten evlenmiyor,
–Katılımcı : O inancın kırılması için bu ayetin pratik olması lazım,
–Abdulaziz Bayındır: Bu ayetin pratiğe şey yapması, Peygamberimiz nasıl öğretecek bu insanlara hikmeti,
–Fatih Orum: Bu bir his olmalı yani,
–Fatih Orum: Peygamberimizin çok kuvvetle muhtemel bir hissi,böyle bir şey olursa, çok büyük bir ihtimalle böyle bir şey olacak diye bir hissi
–Yahya Şenol : Tahmin yani,
–Abdulaziz Bayındır: Yani tahmin etmemesi mümkün mü, yani Allah-u Teala her hükmü ilkönce Peygamberimiz’e uygulattırıyor, yani burada insanlara örnek o çünkü diyor, ne diyor lekatfi resulillahivusbetihasen bak kaçtane ayet var değil mi bununla alakalı
–Katılımcı : 23:30Ve e… hasale (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:Bak bu da öyle Ve emrmuslımın . Allah’a ilk teslim olan kişi olmam konusunda emir aldım diyor, evet söyle
–Katılımcı : Hocam şöyle, bir histen ziyada olan bir şeyden bahsediyor gizlediğine göre var olan bir şeyi gizliyor
–Katılımcı : Peki onu nerden biliyoruz, asıl soru o yani
–Katılımcı : Ha nerden biliyordu, kafam oraya takılıyor, nedir bu gizlediği nedir, onu merak ediyorum
–Abdulaziz Bayındır: İşte onu anlatıyoruz.
–Katılımcı: Histen ziyade yani,
–Abdulaziz Bayındır: Ya onu anlatıyorum, bak şimdi, şimdi ayet diyor mu soyunuzdan olan oğullarınızın boşadığı kadınla evlenmeniz size helal değildir, şimdi Zeyd Peygamber Efendimizin öz oğlu olsa, Zeynep’le de evlendirmiş olsa zaten o Zeyd’i alırken de bu benim mirasçımda olacak diye bir ifade kullanmıştı, ayet bunları mirasçı yapmadı, problem bitti, o önemli değil, mirasçılık konusu değil orda örnek olamaz, şimdi öz oğlu olsa boşadığı kadın konusunda oğlum boşayabilirsin der ne olacak, ama bu öz oğlu değil, öz oğlu değil
–Katılımcı: Bu ayet inince sıkıntıya giriyor, Peygamber efendimiz,
–Abdulaziz Bayındır: Öz oğlu değil, e şimdi, biliyor ki benim evlatlık olarak bilinen evlatlığım öldüğüm zaman mirasımdan pay alamaz, o da problem değil, peki evlatlığım gelmiş karısını boşamak istiyor,eyvah bu karısını boşadığı zaman bu bana da helal olacak, şimdi
–Yahya Şenol : 25:00… biraz önce dediği, Zeyd’in Zeynep’ten önce boşadığı kadınlarda o sıkıntıyı duydu mu Peygamber efendimiz,
–Katılımcı: Var mı
–Abdulaziz Bayındır: Niye duysun
–Yahya Şenol :Vardı Elmalı da yazıyor, çok kadın boşamış
–Katılımcı: Bir çok Sahabe vardır ya öyle,
–Yahya Şenol : Zeyd önemli burada
–Abdulaziz Bayındır: Ya şimdi onların, o rivayetlerin bir sürü uydurmalarla şey yaptığını da biliyoruz, onlara gitmeye gerek yok, burada olay bu, peki Zeyd Zeynep’ten sonra bir sürü kadın boşamış olabilir, evet söyle,
–Katılımcı : Madem Peygamber sav gizliyor da insanlardan daha sonra onunla evleneceğini nasıl çıkarıyoruz, Haşim’in sorusuna yakın bir soru aslında,
–Abdulaziz Bayındır: Onu biz çıkarmıyoruz ki, bak diyor ki ayet ve tuhfî fî nefsikemallâhumubdîhi, Allah ortaya çıkarıyor, biz nasıl ortaya çıkarırız, yani biz şimdi bunu ayetlerden kalbinde gizlediğinin ne olduğunun ayetlerden öğrendik, öğrendiğimiz için bunu anlamak kolay
–Katılımcı : Bence önce öyle olduğunu tahmin ederek delillere gidiyormuşuz gibi geldi de yani,
–Yahya Şenol : Kalbinde olan ne tam olarak
–Katılımcı : Madem gizliyor, nasıl biliniyor yani,
–Katılımcı : Hocam insanlar bilmez mi
–Abdulaziz Bayındır: Ya kardeşim biz burada gaip biliciliğe soyunmuyoruz ki, Allah her şeyi ortaya çıkarmış biz olayı anlamaya çalışıyoruz, Allah ortaya çıkarmış mı, mallâhumubdîhi dedikten sonra Allah ortaya çıkarmamış olsa biz bunu nerden bileceğiz onu hiç kimse bilemez,Peygamberimizin dışında bir de Allah-u Teala’nın dışında içinde ne sakladığını, ha hissedebilir insanlar, çok zeki olanlar hissedebilir, derki bak Zeyd karısını boşamak istiyor, ulan Allah Peygamberimize emretmesin bu kadınla evlen diye, çok zeki insanlar hemen anlar onu, ama bu Peygamberin içinde böyle bir his olduğu manasına gelmez ki
–Katılımcı : Şimdi eğer Allah-u Teala öyle bir örnek göstermek istediyse Peygamber SAS bunu bilerek insanlardan gizlemesi yani Allah’ın emrine aykırı bir durum olmuyor mu
–Abdulaziz Bayındır: Hah işte şu anda ki iddia Allah’ın emrine aykırı bir durum, şu anda ki iddia ne, diyorlar ki Allah Peygamber efendimize vahy etti az önce Enes Hoca okudu ya, Peygamberimize vahyetti ki ZeydZeynebi boşayacak sen de onunla evleneceksin, Peygamberimiz de Zeyd’e diyordu ki sakın ha boşama, bu oyunu bozalım demek gibi bir şey, bu Peygamber bu benim başıma patlayacak aman ha, sanki Cenab-ı Hakk’a karşı haşa bir şey, oyunu bozma çalışması gibi gösteriliyor şu anda, bu yanlış, öyle bir vahiy gelmiş olsa Peygamber efendimiz herkesten önce o vahye uyar, ama bu bir onun hissi, Zeyd Zeynep’i boşadığı zaman, bu benim öz evladım değil bunun karısı bana helal oluyor, zatenve macaeleediyakümebneekum dedi burada, e burada da zaten Peygamberimizin kalbinde gizlediğinin ne olduğunu ayette bize gösteriyor, keylayakunealelmuminehareceeydiyahimdiye evlatlıklarını boşayıpta ilişkilerini kestikten sonraizakadâminhâvataran
–Katılımcı : Yani sonradan biz öğreniyoruz.
–Fatih Orum: Sonradan hah evet sonradan
–Abdulaziz Bayındır: Allah bunu bize açıklamasaydı, biz bunu bilemezdik ki,
–Katılımcı : Bu ayetler nikahmikah hepsi bitmiş sonra
–Abdulaziz Bayındır: Sonra ki olay,
–Katılımcı : Hocam bir şey sorabilir miyim,
–Yahya Şenol : Sonra dersen neye göre evlendi
–Katılımcı : 28:40… kendisi bir şey söylemiş, dolayısıyla bir insan olması sebebiyle, Peygamber’de olsa bir insan nefis taşıması sebebiyle içinden, kalbinden böyle bir şey geçmiş olabilir mi, kendisi burada bir şey var da iki satır Taberi’de okuyayım mı,
–Abdulaziz Bayındır: Şurayı bitireyim de , ne diyor Taberi de iki satır ne diyor, bu meseleyi mi anlatıyor.
–Katılımcı : Ha, diyor k, 29:27 (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:Yok, onu hiç okumana gerek yok, Enes Hoca okudu onu, o ibareyi okumana gerek yok, az önce söylediğimiz oydu, onlar işte yanlış ibareler.
–Katılımcı :29:47(Arapça)
–Abdulaziz Bayındır: Diyecek, diyebilir kardeşim, bunu söyleyecekler, Ayşe ne demiş,
–Katılımcı:29:52 (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:leketem evet
–Yahya Şenol: Yoksa bu ayeti
–Abdulaziz Bayındır: bunlar sonradan uydurulmuş senaryolardır, böyle bir şey yok, ha şudur, bak Ayşe validemizin söylediği, Peygamberimiz bu ayeti insanlara açıklamayabilirdi.
–Yahya Şenol : Evet öyle diyor zaten
–Abdulaziz Bayındır:Bu ayeti, ha o doğru
–Yahya Şenol : Bir şey gizleyecek olsa Kur’an’dan bu ayeti gizlerdi
–Abdulaziz Bayındır: Ondan önceki mesele değil yani tamam, şimdi
–Yahya Şenol : Evlen emri nerde geldi Zeynep’le Peygamberimizezevvecnâkehâ diyor ya, git onla evlen,
–Abdulaziz Bayındır: Onda problem yok kizevvecnâkehâ yeter yani, o zevvecnâkehâ kelimesi yeter yani bu ayet kafi ayrıca Kur’an’ı Kerim’de
–Yahya Şenol : Fatih abi olay bittikten sonra bu ayetler gelmiştir dedi de o yüzden
–Abdulaziz Bayındır: Zaten ayette öyle diyor
–Fatih Orum: Ama şimdi bu defa
–Abdulaziz Bayındır:Ayet onu söylüyor
–Yahya Şenol : Evlendikten sonra ayet iniyorsa, evlen nerden geldi yani
–Katılımcı 30:55 (Arapça) olması gerekiyor
–Yahya Şenol : Zevvic
–Abdulaziz Bayındır: Neyse şu mesele anlaşıldı mı ondan sonra o mesele kolay, o noktaya zor olan burayı geçmek, ondan sonrası çok kolay,
–Katılımcı: Risalet dışı vahiy var daha
–Abdulaziz Bayındır: Risalet dışı vahiy olmasına hiçbir mani yok ki, hiçbir mani yok, Cenab-ı Hak insanın içine müthiş bir arzuda yaratır hepsi de olabilir onlar hiç problem yok, iki tarafı da
–Yahya Şenol : o kart duruyorsa baştan da kullanabilirsin onu, kullanabilir misin, buda risalet dışı vahiy kimseyi
–Abdulaziz Bayındır:Tabii ki olabilir onda problem yok, şimdi meseleyi şey yaptık mı, Mehmet Hoca, yani Peygamberimiz çok zeki bir insan meseleyi gayet iyi biliyor, bu benim evlatlığım, beni Cenab-ı Hak evlendirir ki ilk örnek olayım. Peki niye korkuyor, korkması gayet normal toplum bunu dışlayacak, bak hepimiz, mesela ben kendi kendime bakıyorum ve kendi kendime hayret ediyorum, bir yerde abdest alırken çoraplara mesh etmek için sağa sola bakıp kimse görmediği anda, halbuki milletin gözü önünde böyle ayağımı koyup böyle yapmam lazım, şimdi insanın psikolojisi bu, insanın psikolojisi bu tamam mı, Peygamberimiz sav’ de
–Yahya Şenol : Kimse görmeden
–Abdulaziz Bayındır: Öyle, ben kendi kendimi gözlemleyerek, kendi kendime hayret ediyorum yani, bu olan bir olay, şimdi Peygamberimiz SAS’ de o toplumda herkesin ayıp karşılayacağı, çünkü herkes evlatlığı öz evlat kabul ediyor, geçen sene televizyondaki tartışmayı hatırlasanıza, bir insan evlatlığının çocuğuyla, karısı ile evlenebilir deyince ortalığı yıktı orada televizyonda ki adamlar, olur mu öyle şey falan, filan, şimdi Peygamberimiz SAS’in çevresindekiler çok daha münafıklar, şunlar, bunlar
–Yahya Şenol : Mesela bizim taraflarda, göçmenlerde, Rumeli göçmenlerde, akraba ile evlilik hani böyle o kadar büyük bir günah kabul edilir ki, bugüne kadar kıran yoktur yani onu, ben hiç duymadım.
–Abdulaziz Bayındır: Cesaret edebilir misin,
–Yahya Şenol : Hiç kimse cesaret edemez, yani öyle birinci, ikinci derece akraba değil
–Abdulaziz Bayındır: Mahalle komşusu bile,
–Yahya Şenol : falancanın bir şeyi olduğu duyulsun anında bozarlar, daha evlilik başlamadan bozarlar, gidip kimse cesaret edemez evlenmeye, çok zordur yani,
–Katılımcı : Onun pratiğini uygulamak lazım
–Abdulaziz Bayındır: Tatarlar kendi köylüleri ile de evlenmez
–Yahya Şenol : dini açıdan problem olmadığı halde
–Abdulaziz Bayındır: Ama işte bakın, bunu, bunu ilk defa kıracak olan kişi orda mücahit olur
–Katılımcı . Ya da şehitde olabilir
–Yahya Şenol : Bence de
–Abdulaziz Bayındır: İşte Peygamberimiz SAS’ de bunu kırmış, şöyle düşünün, Peygamberimiz eğer bunu kırmasaydı, kırmasaydı bugün evlatlık konusubu derece güçlü bir şekilde bizim kitaplarımıza oturmazdı, ha ondan sonrası meselesini şey yapalım, az önce dediniz ki zevvecnâkehâ, işte Enes Hoca dedi zevvecna şeydir, ihbaridir, bir şeyden önce evlendiriyor Allah, ondan sonra evlendirdik diyor, yani buna şöyle cevap verilebilir, canım ahret ile ilgili konularda mazi fiili ile anlatılıyor, ama henüz olmamış olduğu halde,
–Yahya Şenol : Yani evlendireceğiz anlamında mı
–Abdulaziz Bayındır: o da cevap verilebilir de, zamanlara fazla takılmamak lazım da, ama olayın bir başka tarafına ben esas dikkatinizi çekmek istiyorum, bakın ne zaman Cenab-ı Hak zevvecna kehayı kullanıyor fe lemmâkadâzeydunminhâvataran, Zeyd ondan vatarını tamamladığı zaman, yani Zeyd Zeynep’i boşamış, Zeynep iddetini bitirmiş, o zaman kadar Peygamberimize hiç böyle bir şey yok, evlenmesi ile alakalı hiçbir şey yok Cenab-ı Hak tarafından tamam mı, Zeyd le Zeynep’in ilişkisi tamamen bitmiş ama Peygamberimiz bunu hissediyor, az önce anlattığımız gibi işte ondan sonra zevvecnâkehâ geliyor
–Katılımcı : Bu ayetten sonra Peygamberimiz artık evleniyorlar
–Abdulaziz Bayındır: Tabii, bu olay tamamen bitiyor
–Katılımcı : O ayet iniyor, ayet iniyor ama, Peygamberimiz anlıyor, demek ki ha benim bununla evlenmem gerekiyor.
–Abdulaziz Bayındır: O olabilir ben o maksatla söylemedim ama, o şekilde düşünelim, mesela sen ne demek istiyorsun bununla alakalı
–Fatih Orum: Yani şimdi böyle hadisler oldu Peygamberimiz sıkıntılar çekti, telkinlerde bulundu ama Zeyd evlendi, şey boşandı, iddet bitti, sonra böyle bir ayet indi dedi ki
–Yahya Şenol: Bu kısmı mı indi
–Abdulaziz Bayındır:Yo bu kısmı değil ayetin tamamı önemli, tamamı, tamamı
–Fatih Orum: Allah sonra bildirdi, sen şöyle şeyler yaptınZeyd boşamaya gidiyordu
–Abdulaziz Bayındır: İz Geçmişten haber veriyor, hiçbir manisi yok
–Fatih Orum: sen telkin ettin, içinde sıkıntılar çektin, şöyle oldu, böyle oldu, bizde seni şimdi nikahladık diyor, Peygamberimiz gidip nikahlanıyor, demek ki bu bir emirdir diyor, bu işi yapmak için
–Abdulaziz Bayındır: Bence hiçbir manisi yok
–Katılımcı: Ben şeyi merak ediyorum, Peygamberimiz evlendikten sonra mı inmiştir bu ayet
–Fatih Orum: bu iniyor evlenmek zorunda kalıyor, çünkü emir telakki ediyorlar
–Yahya Şenol : zevvecna, seni evlendirdik, haberin olsun
–Abdulaziz Bayındır: Mesela burada şu da benim aklıma geldi
–Katılımcı : Hani size savaşı farz kıldık diye ayet iniyor, sonra hazırlıklar yapılıyor, savaşa gidiliyor gibi
–Katılımcı : Zeynep validemiz diğer validelerimize Peygamber eşlerine karşı övünüyor,benim nikahım gökte kıyıldı
–Abdulaziz Bayındır: Ayşe validemize karşı öğünüyor
–Katılımcı : Benim nikahım gökte kıyılıyor
–Abdulaziz Bayındır: tam onu söyleyecektim çok iyi aklına geldi, şimdi bu ayeti böyle anladığınız zaman, Zeynep’in o rivayeti de çok uygun düşüyor
–Yahya Şenol : Haklı bir övünç oluyor yani
–Abdulaziz Bayındır: Haklı bir övünç olmuş oluyor, çünkü Zeyd Zeynep’i boşuyor, iddet tamamen bitiyor ve hakkaten bütün bunları birleştirdiğin zaman, iddet bittikten sonra, artık Zeynep’in bir başka erkekle evlenmesi önünde bütün engeller tamamen kalktıktan sonra bu ayet inmiş gözüküyor, ki en makulu o
–Katılımcı: Felemma..sonrası mı
–Katılımcı: Hepsi
–Abdulaziz Bayındır: Yok yok ayetin tamamı, ondan önceki zaten önceki durumu haber veriyor, ayetin tamamı, lemmadanfelemmadan sonrası değil, Zeynep artık bir başka erkekle evlenmesinin önündeki bütün engeller kalktıktan sonra bu ayet iniyor
–Yahya Şenol : 37inci ayet komple
–Abdulaziz Bayındır: Komple iniyor zevvecnakeha, seni evlendirdik onunla, ve şeyde tabii zevvecnakeha ifadesinin kullanılması da Zeynep’e haklı bir övünç vesilesi oluyor, seni onunla evlendirdik
–Katılımcı: Zevvecnakeha burada 38:26 (Arapça)diye bir şey.
–Abdulaziz Bayındır: İşte bu Allah sünnetini bozmaz, akitsiz falan değil, benim nikahım göklerde kıyılmıştır sözü, Allah bu konuda emrini vermiştir manasınadır, yoksa akit manasına değil, Allah-u Teala elbetteki o emri verdikten sonra mutlaka Zeynep ile Peygamber efendimiz arasında gerçek manada bir nikah kıyılmış ve şey yapılmıştır, çünkü Allah sünneti hiçbir zaman için bozmaz
–Yahya Şenol : Rivayetler nasıl acaba siarındüğün falan yapılıyor mu
–Abdulaziz Bayındır: En azından bir yemek vermiş oluyor, düğün o zaten
–Katılımcı: Diğer eşlerinde bir koyun ile düğün yapardı Zeyneple evlenirken iki koyunla düğün yaptı
–Abdulaziz Bayındır: Yok bak işte bak, bravo
–Katılımcı: 39:16 ses çok az geliyor, anlayamadım
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi bak duymamış olabilirler dinleyenler onu tekrar alayım, şimdi Mehmet Hoca diyor ki, şöyle bir rivayet biliyorum diyor;
–Mehmet Hoca: Çok önceden okuduğum rivayet
–Abdulaziz Bayındır. Ayeti kerimeyle uyuşuyor, sahi mi değil mi diyenler buradaki arkadaşlarımız bakarlar, siz bakarsınız ama mantık çok uygun, diğer eşleri ile evlendiği zaman bir koyun keserek yemek vermişti, Zeynep’le evlendiği zaman iki koyun keserek yemek vermişti, oda çok tabii bir şey, herkesin ilgisini çeker Zeynep’le evlilik, ve daha çok duyulsun diye, evet ama, ama bu rivayetin en önemli tarafı şu, Enes Hocanın okuduğu, akitsiz, şahitsiz değil olur mu, tam bir nikah, çünkü bu sünnetullahtır, Allah onu değiştirmez, Allah’ın koyduğu kanundur o, akitsiz evlenme olmaz, şahitsiz evlenme olmaz ve törensiz evlenme olmaz, en önemlisi o
–Katılımcı : Allah onunla evlen, talimatı veriyor, tabii bunun haricinde öbür insanlar arasında meşru olanı yap
–Abdulaziz Bayındır: Allahın koyduğu kanun neyse o tatbik ediyor.
–Katılımcı : otuz sekizinci ayet devamla
–Abdulaziz Bayındır: Devamı da haa bravo bak, bak şimdi otuzsekizMâkânealennebiyyiminharecinfîmâfaradallâhu leh, evet, Allah-u Teala’nın kendisine farz kıldığı konuda ki zevvecnâkehâ da Allah’ın farzı olmuş oluyor, emir, ozaman bunun emir olduğunu ifade ediyor, farada değil, emir olduğunu ifade ediyor, Peygamberimiz bunu uygulamış, Allah’ın sana farz kıldığı hiçbir konuda bir sıkıntı yüklemiş değildir, sunnetallâhifîllezînehalevmin kabl, sizden öncekilere Allah’ın koyduğu kanun bu, Allah’ın farzlarında şey yoktur, bir hareç yok, bir sıkıntı olmaz, ve kâneemrullâhikaderenmakdûrân, Allah’ın emri, ölçüsü, şeyi, kuralları tamamen belirlenmiş şekilde gelir, dolayısıyla kuralsız emri yok Cenab-ı Hak
–Katılımcı: Otuz yedinin devamı, ve vekâneemrullâhimef’ûlâ.
–Abdulaziz Bayındır: Evet orda Allah’ın emrini yerine getiriyor, burada Allah’ın emrinin bir ölçüye bağlandığı ifade edilmiş oluyor
–Katılımcı :Kırkta da şey diyor, erkeklerinizin birinin babası değildir
–Abdulaziz Bayındır: O da onu kuvvetlendiriyor Mâkânemuhammedunebâehadinminricâlikum,Zeydin babası değil oluyor
–Katılımcı : adlarıyla çağrıldıkları
–Abdulaziz Bayındır: Doğru söylüyorsun, işte o küme tamamlanıyor görüyor musun Suat Hoca
–Katılımcı: Biraz önce derste demiştiniz ya risaleti herkes tebliğ eder, otuzdokuzda da Ellezîneyubelligûnerisâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevneehadenillallâh
–Abdulaziz Bayındır: Risalet kısmını herkes, evet otuz dokuzda değil mi, evet bir dakika o zaman onları da okuyalım MâkânemuhammedunebâehadinminricâlikumMuhammed sizden erkeklerinizden birisinin babası değildir, Zeyd’in de babası değildir, bu iyice netleşmiş olur yani, iyice kuralı yerleştirmiş oluyor, ve lâkin resûlallâh, Allah’ın elçisidirve hâtemennebiyyinNebilerin sonuncusudur, ve kânallâhubikullişey’inalîm, Allah her şeyi bilir. Ondan önceki mi diyor, ondan bir önceki Ellezîneyubelligûnerisâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevneehadenillallâh, Peygamberlerde girer herkeste girer, bak Makanealennebiyyiminharacinfimaferadallahü leh sünnetellahifillezinehalevminkablellezineaçıklıyor EllezîneyubelligûnerisaletillahAllah’ın risalelerini, kitaplarını tebliğ ederler ki, o ümmetlerde girer, çünkülettünebbiyyivelatektuveneh geçti ya, ve yahşavhahu velev illallah, Allah’tan korkuyor başkasından da korkmuyor, demek ki
–Katılımcı : Peygamberimiz korktu başkasından
–Katılımcı : Orada çekindi o şeyi açmak lazım
–Abdulaziz Bayındır: Ama bakın, Allah emir verdikten sonra korkmadı, emir geldikten sonra korkmadı
–Katılımcı: Böyle bir emir olsaydı korkmazdı zaten
–Abdulaziz Bayındır: Bak işte sen güzel yakaladın, eğer iddia edildiği gibi öyle bir vahiy olsaydı, çok iyi oldu, iddia edildiği gibi olsaydı, öyle bir vahiy olsaydı, seni işte Zeyneple evlendireceğim, Peygamberimiz kesinlikle insanlardan korkmazdı, çekinmezdi, ama öyle bir emrin gelmeden önceki bir korkusu, bu normaldir, olur insandır çünkü, çekiniyor evet
–Yahya Şenol : Emir geldikten sonra korkmaz, emir yokken korkabilir yani
— Abdulaziz Bayındır : Önemi yok, emir gelmemiş çünkü
–Yahya Şenol : Mesela Kabe’nin tekrar yıkılıp yapılması olayı var, hiç o konuda emir yoktu, Peygamberimiz insanlardan çekindim diye yapmıyor
–Abdulaziz Bayındır: Ama emir olsa
–Yahya Şenol : Mecbur yapacak, dağıttı içerdeki putları
–Katılımcı : Ya da ruhsat olsa yapacak
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi problemde bitmeyen şey kaldı mı, burada bir eksik
–Katılımcı : Burada bence bir şey var, Yahya dedi ya,o açık emir olsaydı, açık emir olmadan Resullullah’ın kalbinde bir şey var
–Abdulaziz Bayındır: O zaten ayet söylüyor onu
–Katılımcı : Tamam ayet söylüyor da, belki bu emir gelmezden önce Cebrail AS kendisine bir şey ..
–Abdulaziz Bayındır: Yo yo öyle bir şey olmaz, olmaz öyle bir şey, yok o zaman başa dönmüş olacağız, olmaz öyle şey, yani bak şimdi aklı başında olan her insan der ki Allah kişinin öz oğlunun boşadığı karısıyla evlenemiyor, bu onun oğlu değil, ayette zaten bunu gösterdi, çünkü 46:09asla bi kum( Arapça-yazamadım) diyor o zaman herkes der ki ya bu boşadığı zaman, Cenab-ı Hak bunu onunla evlendirmesin
–Katılımcı: İşte tereddüt oluşabilir, onuda ortadan kaldırmak,
–Abdulaziz Bayındır: Peygamberimiz de bu endişeyi gayet rahat bir şekilde duyar, ama emir geldiği zaman bitti, emrettin, başüstünederhal evlenir, zevvecnâkehaemri geldi mi derhal evlenir tereddüt etmez, artık korku söz konusu olmaz, ha söyle,
–Katılımcı : 46:50 anlaşılmıyorbu ayet fark edecek nitelikte bir ayet Peygamber SAS hissetmiş olabilir, bu ayet makane….Hissetmiş olabilir, bu histen dolayı ….
–Abdulaziz Bayındır: Ayıplanma yok ki Peygamberimizi, nereden ayıplanıyor ki
–Katılımcı : vallâhuehakku en tahşâhu eklersek,Peygamberimiz gizlemiş olsaydı bu ayeti mi gizleyecekti
–Abdulaziz Bayındır: Peygamberimizi tenkit mahiyetinde, yani şimdi, şimdi bakın burada, senin dediğin akla geliyor, doğru vallâhuehakku en tahşâhu ifadesi onu akla getiriyor, seninsanlardan çekiniyorsun, Allahtan çekinmen, Allah kendisinden çekinmeye daha layıktır da yalnız henüz Allah’ın emri gelmediği açık, ama yani bir de şuda onu ifade etmiş oluyor, yani Allah-u Teala Mâkânealennebiyyiminharecinfîmâfaradallâhu leh,var ya bu da o Peygamberimizin endişesini ortadan kaldırmış oluyor ayrıca, ama bir insan olarak, bir insan arzuları şunları bunları ne diyor bana vahiy gelmeden önce bende sizin gibi bir insanım. Buda ne olmuş oluyor, bize de, bizim içinde aynı şey söz konusu, Cenab-ı Hakkın bir konuda bir emri varsa çekinmeden söyleyeceksin, şimdi biz onu birçok kimse muhatabı üzmemek için bazı ayetleri gizlemiyor mu, işte bu da bize örnek olmuş oluyor.Peygamberimiz onu yapmamış gerçi henüz ayet inmemiş, ama Peygamberden şu beklenirdi demiş oluyor, ya ben neden çekiniyorum, Allah-u Teala öyle diyorsa başüstüne, ama bir insan olarak bu endişeyi duymuş oluyor, Allah’ta onu ortadan kaldırıyor.
–Fatih Orum: Bir de şöyle düşünülemez mi, Peygamberimize Ahzap Suresini dördüncü ayetinden hareketle kendisine evlen diye bir emir gelmemiş olsaydı bile bu ayetten hareketle ya benim bir Peygamber olarak evlenip, böyle bir adeti yıkmam aslında yerinde olur, hikmete uygun bir davranışta bulunmam gerekir diye düşünmüştür ve bunu korktuğu için yapmamış olabilir, nitekim bu emirden önce böyle bir şey yapsaydı, ayet indiğine göre bu hikmette isabet ettiğini göstermiş olacaktı, böyle bir şeyi, yani doğru bir iş yapmış olurdu ama böyle bir işi yapmaktan çekinmiş, çekindiğinden dolayı, aslında o düşündüğünü yapsaydın doğru yapardın ama çekindin yapmadın diye bir tenkit olamaz mı
–Abdulaziz Bayındır: Olur ama o zamanda bize bu açıdan örnek olamazdı, yani bizim çekinmemizinde bazı konularda normal olduğu ama çekinmememiz gerektiğini öğrenmiş oluyoruz bu vesile ile.
–Katılımcı : Efendim, Hz Ayşe’nin rivayeti bu evlenme emrinin saklanmasıyla ilgilidir, yoksa o içinde gizlediği şeyle ilgili değil, yani Allah ona diyecek sen işte Zeyd’in karısı ile evleneceksin, öyle bir ayeti, ayetlerden herhangi birini saklamış olsaydı bu ayeti saklardı, evlenme emrini
–Abdulaziz Bayındır: Bu daha güzeldi değil mi bu yorum daha güzel
–Katılımcı : Yoksa diğeri hani, içinde bir şey vardı, Müslümanlar şey diyorlar, vahiy müsteşıklar şey diyorlar Zeynep’i gördü çok güzeldi
–Abdulaziz Bayındır: Aşık oldu, insanlara duyurma, onların hepsi yalan, hiçbirisi bu ayeti kerimeye uymaz, yani sen diyorsun ki Peygamber uygulamasaydı bu emri uygulamazdı, sonucu o
–Katılımcı: Yani ayetlerden birini saklasaydı bu ayeti saklardı
–Abdulaziz Bayındır:Uygulamasaydı demektir o
–Katılımcı: En çok kullandıkları bir silah, silah olarak kullanıyorlar, diyorlar ki poligami vardı, bunun sınırlaması yoktu, onuda gördü beğendi, gönlüne düştü, o adam haşa ayyaştı falan gibi
–Katılımcı :yeni mi görmüştü ki
–Abdulaziz Bayındır: Halasının kızı, hiç evlendirmeden alırdı, alsaydı
–Katılımcı ; Adamlar böyle açık kapı aramışlar, hemen dalmışlar
–Mehmet Bey : 51:50 Kalp sürekli değişir yani çok da uzak değil,
–Katılımcı : Çok da uzak değil yani,
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi bak o, şimdi Mehmet Hocanın dediği de hiçbir zaman yabana atılacak bir şey değil, o zaman aşık olmamış olur sonradan olur, bir davranışı, bir hareketi bile onu aşık etmiş olabilir, bu normaldir, insanlarda olur
–Katılımcı: O sizin okuduğunuz Ahzap Suresi ile 52;08 ayeti ile o evlatlığı reddeden ayeti ikisini birleştirdiğimiz zaman Zeynep normal bir kadın, evlenebileceği bir kadın. Nefsine düşmüştür,
–Abdulaziz Bayındır: Yani bu mümkün, bu mümkün ama bu ayeti kerime onu da imkansız hale getiriyor, yani bu, çünkü ben boşayacağım diyor eğer gönlünde Zeyneple evlenmek varsa hiç durma boşa der
–Katılımcı : İşte bunu bertaraf etmek için yani akıbetten çekindiği için boşama diyor, boşama diyor ki olay daha ciddi bir şekilde ortaya çıksın, çünkü Allah-u Teala’nın vahyi, müdahalesi olacak ya
–Abdulaziz Bayındır: Bak orda öyle demiyor, diyor ki; Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi sen içinde gizliyordun
–Abdulaziz Bayındır: Orda öyle bir şey söz konusu değil, ve de evlenme emri şeyde, evlenme emri geldiği zaman her şey olmuş bitmiş, Zeyd’deZeybep’i boşamış oluyor, “seninle biz evlendirdik” diyor, Peygamberimiz evlenmek isteseydi “sen evlendin” derdi, biz evlendirdik, emirle evlendiriyor, yoksa, o şeye kadar gene akla gelir ki, Zeyd Zeynep’i boşadı, iş bitti ondan sonra Peygamber evlendi demek gerekir, ondan sonra zevvecnakeha olmaz orada, biz evlendirdik diyor, dolayısıyla o son ifade bu ihtimalleri tümüyle ortadan kaldırır, yoksa onun dışındakilerin hepsine bir şey söylenebilir, siz öyle dersiniz öbürü başka bir şey söyler. Peki bu tamam değil mi başka bir şey yok
–Katılımcı : Haftaya ne yapacağız
–Abdulaziz Bayındır: Haftaya ne var, haftaya ben yokum evet, yok haftaya buradayım, bir sonra ki hafta, yarın Ali Emiri de saat 10-12 arasında din ve bilim konusunda bizim fakültenin yeni profesörlerinden Bayram Ali Çetinkaya diye bir arkadaşımız var onunla beraber Ali Emiri Kültür Merkezinde Vatan Caddesi Emniyetin arkasında orda inşallah bir 10-12 arasında şeyimiz olacak
–Katılımcı :İnternetten verilmeyecek
–Abdulaziz Bayındır: Verilmeyecek mi, niye verilmeyecek, size söylenmedi mi
–Katılımcı : Bir şey söylenmedi
–Abdulaziz Bayındır: İnternetten verilecek
–Katılımcı: Orası müsait mi
–Abdulaziz Bayındır: Ben onu hiç konuşmadık arkadaşlarla, orası müsait olması lazım, neyse ama verilmesi gerekir, ben öyle düşünüyorum
________________________________
55: 06—Abdulaziz Bayındır: …. Değer vermiyorlar aramayın, e sana savaş açmışsa o zaman kusura bakma diyeceksin, bu işi sen ortadan kaldırdın, Mescidi Haram’da aynı şekilde 55:15 minel Mescidi haram….. orda onlar sizinle savaşıncaya kadar savaşmayın, çünkü haramlığı sen bozdun, kusura bakma ben buyur gel beni nasıl öldüreceksen öldür diyecek halim yok, haramlar karşılıklıdır, yani sen ne kadar saygı gösteriyorsan ben de o kadar gösteririm, ondan sonra diyor ki 55:37 vemen yeteallahmislimati kim size saldırı da bulunursa, yaptığı saldırının dengi bir saldırıda bulunun diyor, peki bu ayet ne ile bağlantılı e şimdi şey yapmazsanız, o intihar saldırısında bulunanları diyor ki sadece bu ayetle hareket edince e kardeşim, mesela bizim anladığımız manada kardeşim o benim sivillerime saldırdı bende onların sivillerine saldırırım diyor o benden sivilleri öldürdü bende gittim onlardan sivilleri öldürdüm, askeri değil işte, böyle. Bu böyle mi, işte diğer ayetlerle birleştirdiğin zaman Allah-u Teala ne diyor. Ve katuluFi sebilillahellezineyukatulune Allah yolunda sizinle savaşanlarla savaşın, şimdi Moskova metrosundaki o insanlar gidip de Dağıstan’dakilerle savaşan insanlar mı, şimdi bağlantıyı kurduğunuz zaman, mesela şeyde Nisa 75 te mesela burada diyor ki, Ve mâlekum lâ tukâtilûne fî sebîlillâhi,Allah yolunda niye savaşmıyorsunuz, ama bu durup dururken savaş açmak değil,tarih boyunca böyle algılanmış, ama ilgili ayetler olmadığı zaman şeyi tamamlayalımVe kâtilû fî sebîlillâhillezîneyukâtilûnekumAllah yolunda sizlerle savaşanlarla savaşın dedikten sonra ve lâ ta’tedû, sınırı aşmayın diyor,o sınır aşmayın sistemindefe men…mislimatialeykümude koymuş, birisi size saldırdığı zaman yaptığı saldırıya denk bir saldırı yapın, daha fazlasını yapmayın demiş oluyor
–Katılımcı : Rusların yaptığı saldırının aynısını Çeçenler aynı şekilde saldırabilirler mi güç dengesi yok.
–Abdulaziz Bayındır: O zaman, o zaman sabredecek,
–Abdulaziz Bayındır: Evet bu ayeti kerime ne diyor, gidip de adamın kendini parçalaması diye İslamiyette bir şey var mı, öyle saçmalık var mı, bu ayeti okuyalım, Ve mâlekum lâ tukâtilûne fî sebîlillâhi, size ne oluyor ki Allah yolunda savaşmıyorsunuzvelmustad’afîneminer ricâli vennisâ güçsüzleştirilmiş işte bunlar güçsüzleştirilmiş insanlar, kendini parçalama olur mu, güçsüzleştirilmiş olan erkekler, kadınlar ve çocuklar, ki şöyle diyorlar, rabbenâahricnâminhâzihilkaryetizzâlimiehluhâ, ehli zalim olan şu kaleden bizi çıkarın, çıkar diyorlar, vec’allenâminledunkeveliyyâ, vec’allenâminledunkenasîrâ, yani şimdi burada kendi katından bize bir veli ve yardımcı ver diyor Allah-u Teala’ya, e şimdi senin o Moskova’da gidip de öldürdüğün kişi bu gruba giremez mi, yani bu nedir, yani o senin yaptığına denk bir saldırı yapamıyorsan orada, o zaman dur kardeşim, biraz sabırlı ol ne oluyor yani, sende güçlen ondan sonra açıkça savaşını yap, bak Peygamberimiz sav’in yaptıkları gayet ortadadır, açık ve net her şey güzel, yani burada bugün bir zamanlar gidip baskınlar yaparak, el alemin karısını çoluğunu çocuğunu alıp, getirip köle ve cariye diye İslam adına pazarlarda satarak, Müslümanlığı o insanlara sakın ha Müslüman olmayın şeklinde bir zihinlerine bilgi yerleştiren bir anlayış vardı ki ilgili ayetlerin hepsinde anlam değişikliğine uğrayarak kölelik ve cariyelik sistemi kurmuşlardı, şimdi de dünyada sakın Müslüman olmayın şeyiyle en büyük propaganda aracı intihar saldırıları olmuştur. Bunlar son derece yanlış şeyler, çok net bir şekilde karşı çıkmamız lazım.
Şimdi esas sen konuyu çok dağıttık konunun esasına gelelim
01:00:15 –Katılımcı : Hocam başlamadan bir şey söyleyeyim mi, en başta ki konuya
–Abdulaziz Bayındır: Oraya gelelim diyorum işte,
–Katılımcı : Hz Ömer’in o Irakta ki arazileri dağıtmaması, kendine göre hocam, hikmete uygun.
–Abdulaziz Bayındır: Yok, Hz Ömer’in ona girersek, o apayrı bir şey. Hz.Ömer o arazileri dağıttı, dağıtmadı değil,Hz Ömer Irak’la ilgili yaptığı uygulamaların tüm adımları bire bir hikmete uygundur, Kur’an’ı Kerim’e uygundur, bize gelen rivayetler yanlış, tamam mı. O şimdi Ahmet Hamdi Fırat’ın doktorası bu konuda biliyorsunuz, kaynaklarını Allah’a şükür bulduk.
…01:11:09……….
Şimdi esas Zeyd’e gelelim, Zeyd ne yapıyor
–Katılımcı : Zeyd deyince, Peygamberimiz biliyormuydu
–Abdulaziz Bayındır: İşte onu anlatacağız
–Katılımcı : Bir çok karıyı boşamış
–Katılımcı : Ya hayır, Elmalı’dan okudum ne propaganda, ne propaganda
–Abdulaziz Bayındır: Yok canım hepsi
–Katılımcı : evlenmiş, boşamış,evlenmiş, boşamış,evlenmiş, boşamış,
–Katılımcı : Ya ne
–Abdulaziz Bayındır: Ya neyse boşamış, moşamış önemli değil, şimdi sen şu Zeyd’le ilgili iddiayı tekrarla konuyu oradan devam edelim
–Fatih Orum: İşte bizim burada asıl yoğunlaşmamız gereken nokta, Peygamberimiz Zeyd’in boşanacağını, boşandıktan sonra da Hz.Zeynep’le evleneceğini biliyor muydu
–Abdulaziz Bayındır: Bilmiyor muydu
–Fatih Orum: Bilmiyor muydu
–Abdulaziz Bayındır: Ayetten bildiği belli
–Fatih Orum: Bu iç sıkıntısı, şunlar, bunlardan anlıyoruz ki hakikaten Peygamberimiz de böyle bir endişe var, boşarsa bu iş olacak galiba evleneceğim bunu hissediyoruz ama Peygamberimiz bunu nerden biliyor
–Abdulaziz Bayındır: Nereden biliyor. “Nereden biliyor”u kolay, işte ben ondan dolayı hikmet meselesine şey yaptım. Peygamber efendimiz ayeti kerimelerden hükmü anlıyor ve kavrıyor, Şimdi bak Ahzap Suresi’nin başına gelelim otuzüçüncü sure dördüncü ayet, burada Allah-u Teala diyor ki, AHZAP 33/4 Mâcealallâhuliraculinminkalbeyn fî cevfihiAllah hiç kimseye göğüs boşluğunda iki tane kalp vermez.
Helalleri ki boşadıktan sonra, boşadıkları kadınlar olacak onlarla da evlenemezsiniz, ebedi haram, niye boşadıkları diyoruz, velmuhsinatiminen nisageliyor, evli olan kimin karısı olursa olsun onunla evlenilmez zaten, öyleyse oğullarınızın boşadıkları kadınlarla da ebediyen evlenemezsiniz ama kendi sulbünüzden olması gerekir, değilse değil, e şimdi bu durumda Peygamberimiz SAS biliyor ki bu insanlara bu hikmeti ben öğreteceğim, Allah bana bu görevi vermiş
–Katılımcı : Yani bu dördüncü ayetteki konunun uygulanması bir anlamda
–Abdulaziz Bayındır: Uygulanması, uygulanması, zaten,
–Katılımcı : Yani buradaki teoriğin pratiği
–Abdulaziz Bayındır: Zaten millet kendi evlatlıklarının boşadığı kadınla zaten evlenmiyor,
–Katılımcı : O inancın kırılması için bu ayetin pratik olması lazım,
–Abdulaziz Bayındır: Bu ayetin pratiğe şey yapması, Peygamberimiz nasıl öğretecek bu insanlara hikmeti,
–Fatih Orum: Bu bir his olmalı yani, Peygamberimizin çok kuvvetle muhtemel bir hissi, böyle bir şey olursa, çok büyük bir ihtimalle böyle bir şey olacak diye bir hissi
–Yahya Şenol : Tahmin yani,
–Abdulaziz Bayındır: Yani tahmin etmemesi mümkün mü, yani Allah-u Teala her hükmü ilkönce Peygamberimiz’e uygulattırıyor, yani burada insanlara örnek o çünkü diyor, ne diyor lekat fi resulillahivusbetihasen bak kaç tane ayet var değil mi bununla alakalı
–Katılımcı : 01:04:07 Ve e… hasale (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:Bak bu da öyle Ve emrkunemuslımın . Allah’a ilk teslim olan kişi olmam konusunda emir aldım diyor, evet söyle
–Katılımcı : Hocam şöyle, bir histen ziyada olan bir şeyden bahsediyor gizlediğine göre var olan bir şeyi gizliyor
–Katılımcı : Peki onu nerden biliyoruz, asıl soru o yani
–Katılımcı : Ha nerden biliyordu, kafam oraya takılıyor, nedir bu gizlediği nedir, onu merak ediyorum
–Abdulaziz Bayındır: İşte onu anlatıyoruz.
–Katılımcı: Histen ziyade yani,
–Abdulaziz Bayındır: Ya onu anlatıyorum, bak şimdi, şimdi ayet diyor mu soyunuzdan olan oğullarınızın boşadığı kadınla evlenmeniz size helal değildir, şimdi Zeyd Peygamber Efendimizin öz oğlu olsa, Zeynep’le de evlendirmiş olsa zaten o Zeyd’i alırken de bu benim mirasçımda olacak diye bir ifade kullanmıştı, ayet bunları mirasçı yapmadı, problem bitti, o önemli değil, mirasçılık konusu değil orda örnek olamaz, şimdi öz oğlu olsa boşadığı kadın konusunda oğlum boşayabilirsin der ne olacak, ama bu öz oğlu değil, öz oğlu değil
–Katılımcı: Bu ayet inince sıkıntıya giriyor, Peygamber efendimiz,
–Abdulaziz Bayındır: Öz oğlu değil, e şimdi, biliyor ki benim evlatlık olarak bilinen evlatlığım öldüğüm zaman mirasımdan pay alamaz, o da problem değil, peki evlatlığım gelmiş karısını boşamak istiyor,eyvah bu karısını boşadığı zaman bu bana da helal olacak, şimdi
–Yahya Şenol : 01:05:43… biraz önce dediği önem kazanıyor,Zeyd’in Zeynep’ten önce boşadığı kadınlarda o sıkıntıyı duydu mu Peygamberimiz,
–Katılımcı: Var mı
–Abdulaziz Bayındır:Niye duysun
–Yahya Şenol :Vardı Elmalı da yazıyor, çok kadın boşamış
–Katılımcı: Bir çok Sahabe vardır ya öyle,
–Yahya Şenol : Zeyd önemli burada
–Abdulaziz Bayındır: Ya şimdi onların, o rivayetlerin bir sürü uydurmalarla şey yaptığını da biliyoruz, onlara gitmeye gerek yok, burada olay bu, peki Zeyd Zeynep’ten sonra bir sürü kadın boşamış olabilir, evet söyle,
–Katılımcı : Madem Peygamber SAS gizliyor da insanlardan, daha sonra onunlaevleneceğini nasıl çıkarıyoruz, Haşim’in sorusuna yakın bir soru aslında
–Abdulaziz Bayındır: Onu biz çıkarmıyoruz ki, bak diyor ki ayet ve tuhfî fî nefsikemallâhumubdîhi, Allah ortaya çıkarıyor, biz nasıl ortaya çıkarırız, yani biz şimdi bunu ayetlerden kalbinde gizlediğinin ne olduğunun ayetlerden öğrendik, öğrendiğimiz için bunu anlamak kolay
–Katılımcı : Bence önce öyle olduğunu tahmin ederek delillere gidiyormuşuz gibi geldi de yani, sadece sordum
–Yahya Şenol : Kalbinde olan ne tam olarak
–Katılımcı : Madem gizliyor, nasıl biliniyor yani,
–Katılımcı : Hocam insanlar bilmez mi
–Abdulaziz Bayındır: Ya kardeşim biz burada gaip biliciliğe soyunmuyoruz ki, Allah her şeyi ortaya çıkarmış biz olayı anlamaya çalışıyoruz, Allah ortaya çıkarmış mı, mallâhumubdîhi dedikten sonra Allah ortaya çıkarmamış olsa biz bunu nerden bileceğiz onu hiç kimse bilemez, Peygamberimizin dışında bir de Allah-u Teala’nın dışında içinde ne sakladığını, ha hissedebilir insanlar, çok zeki olanlar hissedebilir, der ki bak Zeyd karısını boşamak istiyor, ulan Allah Peygamberimize emretmesin bu kadınla evlen diye, çok zeki insanlar hemen anlar onu, ama bu Peygamberin içinde böyle bir his olduğu manasına gelmez ki
–Katılımcı : Şimdi eğer Allah-u Teala öyle bir örnek göstermek istediyse Peygamber SAS bunu bilerek insanlardan gizlemesi yani Allah’ın emrine aykırı bir durum olmuyor mu
–Abdulaziz Bayındır: Hah işte şu anda ki iddia Allah’ın emrine aykırı bir durum, şu anda ki iddia ne, diyorlar ki Allah Peygamber efendimize vahy etti az önce Enes Hoca okudu ya, Peygamberimize vahyetti ki Zeyd Zeynebi boşayacak sen de onunla evleneceksin, Peygamberimiz de Zeyd’e diyordu ki sakın ha boşama, bu oyunu bozalım demek gibi bir şey, bu Peygamber bu benim başıma patlayacak aman ha, sanki Cenab-ı Hakk’a karşı haşa bir şey, oyunu bozma çalışması gibi gösteriliyor şu anda, bu yanlış, öyle bir vahiy gelmiş olsa Peygamber efendimiz herkesten önce o vahye uyar, ama bu bir onun hissi, Zeyd Zeynep’i boşadığı zaman, bu benim öz evladım değil bunun karısı bana helal oluyor, zaten ve macaeleediyakümebneekum dedi burada, e burada da zaten Peygamberimizin kalbinde gizlediğinin ne olduğunu ayette bize gösteriyor, keylayakunealelmumineharece eydiyahim diye evlatlıklarını boşayıp da ilişkiyi kestikten sonra izakadâminhâvataran
–Katılımcı : Yani sonradan biz öğreniyoruz.
–Fatih Orum: Sonradan hah evet sonradan
–Abdulaziz Bayındır: Allah bunu bize açıklamasaydı, biz bunu bilemezdik ki,
–Katılımcı : Bu ayetler nikah mikah hepsi bitmiş sonra
–Abdulaziz Bayındır: Sonra ki olay,
–Katılımcı : Hocam bir şey sorabilir miyim,
–Yahya Şenol : Sonra dersen neye göre evlendi
–Katılımcı : 01:09:49 kendisi bir şey söylemiş, dolayısıyla bir insan olması sebebiyle, Peygamber’de olsa bir insan nefis taşıması sebebiyle içinden, kalbinden böyle bir şey geçmiş olabilir mi, kendisi burada bir şey var da iki satır Taberi’de okuyayım mı,
–Abdulaziz Bayındır: Şurayı bitireyim de , ne diyor Taberi de iki satır ne diyor, bu meseleyi mi anlatıyor.
–Katılımcı : Ha, diyor k, 01:10:11 (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:Yok, onu hiç okumana gerek yok, Enes Hoca okudu onu, o ibareyi okumana gerek yok, az önce söylediğimiz oydu, onlar işte yanlış ibareler.
–Katılımcı :01:10:28(Arapça)
–Abdulaziz Bayındır: Diyecek, diyebilir kardeşim, bunu söyleyecekler, Ayşe ne demiş,
–Katılımcı: 01:10:34 (Arapça)
–Abdulaziz Bayındır:leketem evet
–Yahya Şenol: Yoksa bu ayeti
–Abdulaziz Bayındır: bunlar sonradan uydurulmuş senaryolardır, böyle bir şey yok, ha şudur, bak Ayşe validemizin söylediği, Peygamberimiz bu ayeti insanlara açıklamayabilirdi
–Yahya Şenol : Evet öyle diyor zaten
–Abdulaziz Bayındır:Bu ayeti, ha o doğru
–Yahya Şenol : Bir şey gizleyecek olsa Kur’an’dan bu ayeti gizlerdi
–Abdulaziz Bayındır: Ondan önceki mesele değil yani tamam, şimdi
–Yahya Şenol : Evlen emri nerde geldi Zeynep’le Peygamberimize zevvecnâkehâ diyor ya, git onla evlen,
–Abdulaziz Bayındır: Onda problem yok ki zevvecnâkehâ yeter yani, o zevvecnâkehâ kelimesi yeter yani bu ayet kafi ayrıca Kur’an’ı Kerim’de
–Yahya Şenol : Fatih abi olay bittikten sonra bu ayetler gelmiştir dedi de o yüzden
–Abdulaziz Bayındır: Zaten ayette öyle diyor
–Fatih Orum: Ama şimdi bu defa
–Abdulaziz Bayındır: Ayet onu söylüyor
–Yahya Şenol: Evlendikten sonra ayet iniyorsa, evlen nerden geldi yani
–Katılımcı 01:11:39 (Arapça) olması gerekiyor
–Yahya Şenol : Zevvic
–Abdulaziz Bayındır: Neyse şu mesele anlaşıldı mı ondan sonra o mesele kolay, o noktaya zor olan burayı geçmek, ondan sonrası çok kolay,
–Katılımcı: Risalet dışı vahiy var daha
–Abdulaziz Bayındır: Risalet dışı vahiy olmasına hiçbir mani yok ki, hiçbir mani yok, Cenab-ı Hak insanın içine müthiş bir arzuda yaratır hepsi de olabilir onlar hiç problem yok, iki tarafı da
–Yahya Şenol : o kart duruyorsa baştan da kullanabilirsin onu, kullanabilir misin, bu da risalet dışı vahiy kimseyi
–Abdulaziz Bayındır:Tabii ki olabilir onda problem yok, şimdi meseleyi şey yaptık mı, Mehmet Hoca, yani Peygamberimiz çok zeki bir insan meseleyi gayet iyi biliyor, bu benim evlatlığım, beni Cenab-ı Hak evlendirir ki ilk örnek olayım. Peki niye korkuyor, korkması gayet normal toplum bunu dışlayacak, bak hepimiz, mesela ben kendi kendime bakıyorum ve kendi kendime hayret ediyorum, bir yerde abdest alırken çoraplara mesh etmek için sağa sola bakıp kimse görmediği anda, halbuki milletin gözü önünde böyle ayağımı koyup böyle yapmam lazım, şimdi insanın psikolojisi bu, insanın psikolojisi bu tamam mı, Peygamberimiz SAS’ de,
–Yahya Şenol : Kimse görmeden
–Abdulaziz Bayındır: Öyle, ben kendi kendimi gözlemleyerek, kendi kendime hayret ediyorum yani, bu olan bir olay, şimdi Peygamberimiz SAS’ de o toplumda herkesin ayıp karşılayacağı, çünkü herkes evlatlığı öz evlat kabul ediyor, geçen sene televizyondaki tartışmayı hatırlasanıza, bir insan evlatlığının çocuğuyla, karısı ile evlenebilir deyince ortalığı yıktı orada televizyonda ki adamlar, olur mu öyle şey falan, filan, şimdi Peygamberimiz SAS’in çevresindekiler çok daha münafıklar, şunlar, bunlar
–Yahya Şenol : Mesela bizim taraflarda, göçmenlerde, Rumeli göçmenlerde, akraba ile evlilik hani böyle o kadar büyük bir günah kabul edilir ki, bugüne kadar kıran yoktur yani onu, ben hiç duymadım.
–Abdulaziz Bayındır:Cesaret edebilir misin,
–Yahya Şenol : Hiç kimse cesaret edemez, yani öyle birinci, ikinci derece akraba değil
–Abdulaziz Bayındır: Mahalle komşusu bile,
–Yahya Şenol : falancanın bir şeyi olduğu duyulsun anında bozarlar, daha evlilik başlamadan bozarlar, gidip kimse cesaret edemez evlenmeye, çok zordur yani,
–Katılımcı : Onun pratiğini uygulamak lazım
–Abdulaziz Bayındır: Tatarlar kendi köylüleri ile de evlenmez
–Yahya Şenol : dini açıdan problem olmadığı halde
–Abdulaziz Bayındır: Ama işte bakın, bunu, bunu ilk defa kıracak olan kişi orda mücahit olur
–Katılımcı . Ya da şehit de olabilir
–Yahya Şenol : Bence de
–Abdulaziz Bayındır: İşte Peygamberimiz SAS’ de bunu kırmış, şöyle düşünün, Peygamberimiz eğer bunu kırmasaydı, kırmasaydı bugün evlatlık konusu bu derece güçlü bir şekilde bizim kitaplarımıza oturmazdı, ha ondan sonrası meselesini şey yapalım, az önce dediniz ki zevvecnâkehâ, işte Enes Hoca dedi zevvecna şeydir, ihbaridir, bir şeyden önce evlendiriyor Allah, ondan sonra evlendirdik diyor, yani buna şöyle cevap verilebilir, canım ahret ile ilgili konularda mazi fiili ile anlatılıyor, ama henüz olmamış olduğu halde,
–Yahya Şenol : Yani evlendireceğiz anlamında mı
–Abdulaziz Bayındır: o da cevap verilebilir de, zamanlara fazla takılmamak lazım da, ama olayın bir başka tarafına ben esas dikkatinizi çekmek istiyorum, bakın ne zaman Cenab-ı Hak zevvecnakehayı kullanıyor fe lemmâkadâzeydunminhâvataran, Zeyd ondan vatarını tamamladığı zaman, yani Zeyd Zeynep’i boşamış, Zeynep iddetini bitirmiş, o zaman kadar Peygamberimize hiç böyle bir şey yok, evlenmesi ile alakalı hiçbir şey yok Cenab-ı Hak tarafından tamam mı, Zeyd le Zeynep’in ilişkisi tamamen bitmiş ama Peygamberimiz bunu hissediyor, az önce anlattığımız gibi işte ondan sonra zevvecnâkehâ geliyor
–Katılımcı : Bu ayetten sonra Peygamberimiz artık evleniyorlar
–Abdulaziz Bayındır: Tabii, bu olay tamamen bitiyor
–Katılımcı : O ayet iniyor, ayet iniyor ama, Peygamberimiz anlıyor, demek ki ha benim bununla evlenmem gerekiyor.
–Abdulaziz Bayındır:O olabilir ben o maksatla söylemedim ama, o şekilde düşünelim, mesela sen ne demek istiyorsun bununla alakalı
–Fatih Orum: Yani şimdi böyle hadisler oldu Peygamberimiz sıkıntılar çekti, telkinlerde bulundu ama Zeyd evlendi, şey boşandı, iddet bitti, sonra böyle bir ayet indi dedi ki
–Yahya Şenol: Bu kısmı mı indi
–Abdulaziz Bayındır:Yo bu kısmı değil ayetin tamamı önemli, tamamı, tamamı
–Fatih Orum: Allah sonra bildirdi, sen şöyle şeyler yaptın Zeyd boşamaya gidiyordu
–Abdulaziz Bayındır: İz Geçmişten haber veriyor, hiçbir manisi yok
–Fatih Orum: sen telkin ettin, içinde sıkıntılar çektin, şöyle oldu, böyle oldu, bizde seni şimdi nikahladık diyor, Peygamberimiz gidip nikahlanıyor, demek ki bu bir emirdir diyor, bu işi yapmak için
–Abdulaziz Bayındır: Bence hiçbir manisi yok
–Katılımcı: Ben şeyi merak ediyorum, Peygamberimiz evlendikten sonra mı inmiştir bu ayet
–Fatih Orum: bu iniyor evlenmek zorunda kalıyor, çünkü emir telakki ediyorlar
–Yahya Şenol : zevvecna, seni evlendirdik, haberin olsun
–Abdulaziz Bayındır: Mesela burada şu da benim aklıma geldi
–Katılımcı : Hani size savaşı farz kıldık diye ayet iniyor, sonra hazırlıklar yapılıyor, savaşa gidiliyor gibi
–Katılımcı : Zeynep validemiz diğer validelerimize Peygamber eşlerine karşı övünüyor, benim nikahım gökte kıyıldı
–Abdulaziz Bayındır: Ayşe validemize karşı öğünüyor
–Katılımcı : Benim nikahım gökte kıyılıyor
–Abdulaziz Bayındır: tam onu söyleyecektim çok iyi aklına geldi, şimdi bu ayeti böyle anladığınız zaman, Zeynep’in o rivayeti de çok uygun düşüyor
–Yahya Şenol : Haklı bir övünç oluyor yani
–Abdulaziz Bayındır: Haklı bir övünç olmuş oluyor, çünkü Zeyd Zeynep’i boşuyor, iddet tamamen bitiyor ve hakkaten bütün bunları birleştirdiğin zaman, iddet bittikten sonra, artık Zeynep’in bir başka erkekle evlenmesi önünde bütün engeller tamamen kalktıktan sonra bu ayet inmiş gözüküyor, ki en makulu o
–Katılımcı: Felemma..sonrası mı
–Katılımcı: Hepsi
–Abdulaziz Bayındır: Yok yok ayetin tamamı, ondan önceki zaten önceki durumu haber veriyor, ayetin tamamı, lemmadanfelemmadan sonrası değil, Zeynep artık bir başka erkekle evlenmesinin önündeki bütün engeller kalktıktan sonra bu ayet iniyor
–Yahya Şenol: 37inci ayet komple
–Abdulaziz Bayındır: Komple iniyor zevvecnakeha, seni evlendirdik onunla, ve şeyde tabii zevvecnakeha ifadesinin kullanılması da Zeynep’e haklı bir övünç vesilesi oluyor, seni onunla evlendirdik
–Katılımcı: Zevvecnakeha burada 01:19:09 (Arapça)bir şey
–Abdulaziz Bayındır: İşte bu Allah sünnetini bozmaz, akitsiz falan değil, benim nikahım göklerde kıyılmıştır sözü, Allah bu konuda emrini vermiştir manasınadır, yoksa akit manasına değil, Allah-u Teala elbette ki o emri verdikten sonra mutlaka Zeynep ile Peygamber efendimiz arasında gerçek manada bir nikah kıyılmış ve şey yapılmıştır, çünkü Allah sünneti hiçbir zaman için bozmaz
–Yahya Şenol: Rivayetler nasıl acaba siarın düğün falan yapılıyor mu
–Abdulaziz Bayındır: En azından bir yemek vermiş oluyor, düğün o zaten
–Katılımcı: Diğer eşlerinde bir koyun ile düğün yapardı Zeynep ile evlenirken iki koyunla düğün yaptı
–Abdulaziz Bayındır: Yok bak işte bak, bravo
–Katılımcı: 01:19:35 ses çok az geliyor, anlayamadım
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi bak duymamış olabilirler dinleyenler onu tekrar alayım, şimdi Mehmet Hoca diyor ki, şöyle bir rivayet biliyorum diyor;
–Mehmet Bey: Çok eskiden okuduğum rivayeti
–Abdulaziz Bayındır. Ayeti kerimeyle uyuşuyor, sahi mi değil mi diyenler buradaki arkadaşlarımız bakarlar, siz bakarsınız ama mantık çok uygun, diğer eşleri ile evlendiği zaman bir koyun keserek yemek vermişti, Zeynep’le evlendiği zaman iki koyun keserek yemek vermişti, o da çok tabii bir şey, herkesin ilgisini çeker Zeynep’le evlilik, ve daha çok duyulsun diye, evet ama, ama bu rivayetin en önemli tarafı şu, Enes Hocanın okuduğu, akitsiz, şahitsiz değil olur mu, tam bir nikah, çünkü bu sünnetullahtır, Allah onu değiştirmez, Allah’ın koyduğu kanundur o, akitsiz evlenme olmaz, şahitsiz evlenme olmaz ve törensiz evlenme olmaz, en önemlisi o
–Katılımcı: Allah onunla evlen, talimatı veriyor, tabii bunun haricinde öbür insanlar arasında meşru olanı yap
–Abdulaziz Bayındır: Allah’ın koyduğu kanun neyse o tatbik ediyor.
–Katılımcı: otuz sekizinci ayet devamla
–Abdulaziz Bayındır: Devamı da haa bravo bak, bak şimdi otuzsekiz Mâkânealennebiyyiminharecinfîmâfaradallâhu leh, evet, Allah-u Teala’nın kendisine farz kıldığı konuda ki zevvecnâkehâ da Allah’ın farzı olmuş oluyor, emir, o zaman bunun emir olduğunu ifade ediyor, farada, emir olduğunu ifade ediyor, Peygamberimiz bunu uygulamış, Allah’ın sana farz kıldığı hiçbir konuda bir sıkıntı yüklemiş değildir, sunnetallâhifîllezînehalevmin kabl, sizden öncekilere Allah’ın koyduğu kanun bu, Allah’ın farzlarında şey yoktur, bir hareç yok, bir sıkıntı olmaz, ve kâneemrullâhikaderenmakdûrân, Allah’ın emri, ölçüsü, şeyi, kuralları tamamen belirlenmiş şekilde gelir, dolayısıyla kuralsız emri yok Cenab-ı Hak
–Katılımcı: Otuz yedinin devamı, ve vekâneemrullâhimef’ûlâ.
–Abdulaziz Bayındır: Evet orda Allah’ın emrini yerine getiriyor, burada Allah’ın emrinin bir ölçüye bağlandığı ifade edilmiş oluyor
–Katılımcı . Kırkta da şey diyor, erkeklerinizden birinin babası değildir
–Abdulaziz Bayındır: O da onu kuvvetlendiriyor Mâkânemuhammedunebâehadinminricâlikum,Zeydin babası değil oluyor
–Katılımcı : adlarıyla çağrıldıkları
–Abdulaziz Bayındır: Doğru söylüyorsun, işte o küme tamamlanıyor görüyor musun Suat Hoca
–Katılımcı: Biraz önce derste demiştiniz ya risaleti herkes tebliğ eder, otuzdokuzda da Ellezîneyubelligûnerisâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevneehadenillallâh
–Abdulaziz Bayındır: Risalet kısmını herkes, evet otuz dokuzda değil mi, evet bir dakika o zaman onları da okuyalım Mâkânemuhammedunebâehadinminricâlikum Muhammed sizden erkeklerinizden birisinin babası değildir, Zeyd’in de babası değildir, bu iyice netleşmiş olur yani, iyice kuralı yerleştirmiş oluyor ve lâkin resûlallâh, Allah’ın elçisidir ve hâtemennebiyyinNebilerin sonuncusudur, ve kânallâhubikullişey’inalîm, Allah her şeyi bilir. Ondan önceki mi diyor, ondan bir önceki, otuzsekiz,Ellezîneyubelligûnerisâlâtillâhi ve yahşevnehu ve lâ yahşevneehadenillallâh, Peygamberlerde girer herkeste girer, bak Makanealennebiyyiminharacinfimaferadallahü leh sünnetellahi fillezinehalevminkablellezine açıklıyor Ellezîneyubelligûnerisaletillah Allah’ın risalelerini, kitaplarını tebliğ ederler ki, o ümmetlerde girer, çünkü lettünebbiyyivelatektuveneh geçti ya, ve yahşavhahu velev illallah, Allah’tan korkuyor başkasından da korkmuyor, demek ki
–Katılımcı : Peygamberimiz korktu başkasından
–Katılımcı : Orada çekindi o şeyi açmak lazım
–Abdulaziz Bayındır: Ama bakın, Allah emir verdikten sonra korkmadı, emir geldikten sonra korkmadı
–Katılımcı: Böyle bir emir olsaydı korkmazdı zaten
–Abdulaziz Bayındır: Bak işte sen güzel yakaladın, eğer iddia edildiği gibi öyle bir vahiy olsaydı, çok iyi oldu, iddia edildiği gibi olsaydı, öyle bir vahiy olsaydı, seni işte Zeynep’le evlendireceğim, Peygamberimiz kesinlikle insanlardan korkmazdı, çekinmezdi, ama öyle bir emrin gelmeden önceki bir korkusu, bu normaldir, olur insandır çünkü, çekiniyor evet
–Yahya Şenol : Emir geldikten sonra korkmaz, emir yokken korkabilir yani
–Abdulaziz Bayındır : Önemi yok, emir gelmemiş çünkü
–Yahya Şenol : Mesela Kabe’nin tekrar yıkılıp yapılması olayı var, hiç o konuda emir yoktu, Peygamberimiz insanlardan çekindim diye yapmıyor
–Abdulaziz Bayındır: Ama emir olsa
–Yahya Şenol : Mecbur yapacak, dağıttı içerdeki putları
–Katılımcı : Ya da ruhsat olsa yapacak
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi problemde bitmeyen şey kaldı mı, burada bir eksik
–Katılımcı : Burada bence bir şey var, Yahya dedi ya o açık emir olsaydı, açık emir olmadan Resullullah’ın kalbinde bir şey var
–Abdulaziz Bayındır: O zaten ayet söylüyor onu
–Katılımcı : Tamam ayet söylüyor da, belki bu emir gelmezden önce Cebrail AS kendisine bir şey,
–Abdulaziz Bayındır: Yo yo öyle bir şey olmaz, olmaz öyle bir şey, yok o zaman başa dönmüş olacağız, olmaz öyle şey, yani bak şimdi aklı başında olan her insan der ki Allah kişinin öz oğlunun boşadığı karısıyla evlenemiyor, bu onun oğlu değil, ayette zaten bunu gösterdi, çünkü 01:26:57ashabi kum (Arapça-yazamadım) diyor o zaman herkes der ki ya bu boşadığı zaman, Cenab-ı Hak bunu onunla evlendirmesin
–Katılımcı: İşte tereddüt oluşabilir, onu da ortadan kaldırmak,
–Abdulaziz Bayındır: Peygamberimiz de bu endişeyi gayet rahat bir şekilde duyar, ama emir geldiği zaman bitti, emrettin, başüstüne derhal evlenir, zevvecnâ emri geldi mi derhal evlenir tereddüt etmez, artık korku söz konusu olmaz, ha söyle,
–Katılımcı : 01:27:25 anlaşılmıyor bu ayet fark edecek nitelikte bir ayet Peygamber SAS hissetmiş olabilir, bu ayet makane…. Hissetmiş olabilir, bu histen dolayı ….
–Abdulaziz Bayındır: Ayıplanma yok ki Peygamberimizi, nereden ayıplanıyor ki
–Katılımcı : vallâhuehakku en tahşâhu eklersek, Peygamberimiz 01:28:07 anlaşılmıyor
–Abdulaziz Bayındır: Peygamberimizi tenkit mahiyetinde, yani şimdi, şimdi bakın burada, senin dediğin akla geliyor, doğru vallâhuehakku en tahşâhu ifadesi onu akla getiriyor, sen insanlardan çekiniyorsun, Allahtan çekinmen, Allah kendisinden çekinmeye daha layıktır da yalnız henüz Allah’ın emri gelmediği açık, ama yani bir de şu da onu ifade etmiş oluyor, yani Allah-u Teala Mâkânealennebiyyiminharecinfîmâfaradallâhu leh, var ya bu da o Peygamberimizin endişesini ortadan kaldırmış oluyor ayrıca, ama bir insan olarak, bir insan, arzuları şunları bunları ne diyor bana vahiy gelmeden önce bende sizin gibi bir insanım. Bu da ne olmuş oluyor, bize de, bizim içinde aynı şey söz konusu, Cenab-ı Hakkın bir konuda bir emri varsa çekinmeden söyleyeceksin, şimdi biz onu birçok kimse muhatabı üzmemek için bazı ayetleri gizlemiyor mu, işte bu da bize örnek olmuş oluyor. Peygamberimiz onu yapmamış gerçi henüz ayet inmemiş, ama Peygamberden şu beklenirdi demiş oluyor, ya ben neden çekiniyorum, Allah-u Teala öyle diyorsa başüstüne, ama bir insan olarak bu endişeyi duymuş oluyor, Allah’ta onu ortadan kaldırıyor.
–Fatih Orum: Bir de şöyle düşünülemez mi, Peygamberimize Ahzap Suresini dördüncü ayetinden hareketle kendisine evlen diye bir emir gelmemiş olsaydı bile bu ayetten hareketle ya benim bir Peygamber olarak evlenip, böyle bir adeti yıkmam aslında yerinde olur, hikmete uygun bir davranışta bulunmam gerekir diye düşünmüştür ve bunu korktuğu için yapmamış olabilir, nitekim bu emirden önce böyle bir şey yapsaydı, ayet indiğine göre bu hikmette isabet ettiğini göstermiş olacaktı, böyle bir şeyi, yani doğru bir iş yapmış olurdu ama böyle bir işi yapmaktan çekinmiş, çekindiğinden dolayı, aslında o düşündüğünü yapsaydın doğru yapardın ama çekindin yapmadın diye bir tenkit olamaz mı
–Abdulaziz Bayındır: Olur ama o zamanda bize bu açıdan örnek olamazdı, yani bizim çekinmemizin de bazı konularda normal olduğu ama çekinmememiz gerektiğini öğrenmiş oluyoruz bu vesile ile.
–Katılımcı : Efendim, Hz Ayşe’nin rivayeti bu evlenme emrinin saklanmasıyla ilgilidir, yoksa o içinde gizlediği şeyle ilgili değil, yani Allah ona diyecek sen işte Zeyd’in karısı ile evleneceksin, böyle bir ayeti, ayetlerden herhangi birini saklamış olsaydı bu ayeti saklardı, evlenme emrini
–Abdulaziz Bayındır: Bu daha güzeldi değil mi bu yorum daha güzel
–Katılımcı : Yoksa diğeri hani, içinde bir şey vardı, Müslümanlar şey diyorlar, vahiy müsteşrıklar şey diyorlar Zeynep’i gördü çok güzeldi
–Abdulaziz Bayındır: Aşık oldu, insanlara duyurma, onların hepsi yalan, hiçbirisi bu ayeti kerimeye uymaz, yani sen diyorsun ki Peygamber uygulamasaydı bu emri uygulamazdı, sonucu o
–Katılımcı: Yani ayetlerden birini saklasaydı bu ayeti saklardı
–Abdulaziz Bayındır: Uygulamasaydı demektir o
–Katılımcı: En çok kullandıkları bir silah, silah olarak kullanıyorlar, diyorlar ki poligami vardı, bunun sınırlaması yoktu, onu da gördü beğendi, gönlüne düştü, o adam haşa ayyaştı falan gibi
–Katılımcı : yeni mi görmüştü ki
–Katılımcı ; Adamlar böyle açık kapı aramışlar, hemen dalmışlar
–Abdulaziz Bayındır: Halasının kızı, hiç evlendirmeden alırdı, alsaydı
–Katılımcı ; Adamlar böyle açık kapı aramışlar, hemen dalmışlar
–Mehmet Hoca : Kalp sürekli değişir yani çok da uzak değil,
–Katılımcı : Çok da uzak değil yani,
–Abdulaziz Bayındır: Şimdi bak o, şimdi Mehmet Hocanın dediği de hiçbir zaman yabana atılacak bir şey değil, o zaman aşık olmamış olur sonradan olur, bir davranışı, bir hareketi bile onu aşık etmiş olabilir, bu normaldir, insanlarda olur
–Katılımcı: O sizin okuduğunuz Ahzap Suresi ile ayeti ile o evlatlığı reddeden ayeti ikisini birleştirdiğimiz zaman Zeynep normal bir kadın, evlenebileceği bir kadın. Nefsine düşmüştür,,
–Abdulaziz Bayındır: Yani bu mümkün, bu mümkün ama bu ayeti kerime onu da imkansız hale getiriyor, yani bu, çünkü ben boşayacağım diyor eğer gönlünde Zeynep’le evlenmek varsa hiç durma boşa der
–Katılımcı : İşte bunu bertaraf etmek için yani akıbetten çekindiği için boşama diyor, boşama diyor ki olay daha ciddi bir şekilde ortaya çıksın, çünkü Allah-u Teala’nın vahyi, müdahalesi olacak ya
–Abdulaziz Bayındır: Bak orda öyle demiyor, diyor ki; Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi sen içinde gizliyordun
–Abdulaziz Bayındır: Orda öyle bir şey söz konusu değil, ve de evlenme emri şeyde, evlenme emri geldiği zaman her şey olmuş bitmiş, Zeyd’de Zeybep’i boşamış oluyor, “seninle biz evlendirdik” diyor, Peygamberimiz evlenmek isteseydi “sen evlendin” derdi, biz evlendirdik, emirle evlendiriyor, yoksa, o şeye kadar gene akla gelir ki, Zeyd Zeynep’i boşadı, iş bitti ondan sonra Peygamber evlendi demek gerekir, ondan sonra zevvecnakeha olmaz orada, biz evlendirdik diyor, dolayısıyla o son ifade bu ihtimalleri tümüyle ortadan kaldırır, yoksa onun dışındakilerin hepsine bir şey söylenebilir, siz öyle dersiniz öbürü başka bir şey söyler
–Abdulaziz Bayındır: Peki bu tamam değil mi başka bir şey yok
–Katılımcı : Haftaya ne yapacağız
–Abdulaziz Bayındır: Haftaya ne var, haftaya ben yokum evet, yok haftaya buradayım, bir sonra ki hafta, yarın Ali Emiri de saat 10-12 arasında din ve bilim konusunda bizim fakültenin yeni profesörlerinden Bayram Ali Çetinkaya diye bir arkadaşımız var onunla beraber Ali Emiri Kültür Merkezinde Vatan Caddesi Emniyetin arkasında orda inşallah bir 10-12 arasında şeyimiz olacak
–Katılımcı :İnternetten verilmeyecek
–Abdulaziz Bayındır: Verilmeyecek mi, niye verilmeyecek, size söylenmedi mi
–Katılımcı : Bir şey söylenmedi
–Abdulaziz Bayındır: İnternetten verilecek
–Katılımcı: Orası müsait mi
–Abdulaziz Bayındır: Ben onu hiç konuşmadık arkadaşlarla, orası müsait olması lazım, neyse ama verilmesi gerekir, ben öyle düşünüyorum